Mavi Sevdam

Duvarlara bakıyorum gecenin içinden.
Boş loş bir ışık altında
Sanki bir parça aydınlık ararmışçasına
Usanmadan bıkmadan
Ve yakalayabilmek için midir bilmediğim korkularımla…

Duvarlara bakıyorum gecenin içinden.
Binlerce gölge farklı farklı isimde
Resimler çiziyor kalbime.
Işık muhtaçmış gibi hislere
Ümidi kaybedecekmiş gibi geceyle
Düşler ülkesinden bir parça ayna ile…

Duvarlara bakıyorum gecenin içinden.
Duvarları yazıyorum kalıplaşmış sevgilerden
Sert duygusuz anlamsız…
Gitmek gibi bir şey yaşadığım yerden
Vazgeçmek gibi bir şey sen burada iken…

Gölgelere bakıyorum ismini ararken.
Önce yüzün yansıyor sabahın sessizliğinden.
Gözlerin o tutmak istediğim ellerin
Yaşamlar geliyor geçiyor
Cümleler kurulup ifadesini yitiriyor.
Bizler sen oluyor
Senler hep başka hayallere dalıyor.

Gölgelere bakıyorum ismini ararken.
Kaybettiğim hayalleri görüyorum renklerin içinden
Sonra korkularımı topluyorum sesin bana gelirken
Bilirdim ki her şey bir yalnızlık iken
Rüyalarda biter uyanırsın her geceden…

Gölgelere bakıyorum ismini ararken.
Başka bir zamanda tekrar seveceğim derken
Aldanmışların boş dünyasında yaşarken
Buldum dediğim aşkı yitirdim ben.
Korkularla yaşayan duygusuz bir hayatı seçecekken
Vazgeçtim tüm senlerden…
 
Aşk Kolay Değil


Kara kaşına,kara gözüne
Çapkınca göz süzüşüne
Hayran oldum gülüşüne
Aşığım aşık ben sana
Diye yazdığım satırlara
Bir X Çekmek istiyorum
Boydan boya.

Aşk değilmiş göz göze bakışmak,
El ele mehtaba dalıp,
Yıldızlardan fal tutmak
Deniz dalgaları uğultusunda
Yarin göğsünde uyumak.
Eğlenmek değilmiş,barda pavyonda,
Kadeh kaldırmak lokantada restoranda
Sevişmek değilmiş sabahlara kadar
Kirli çarşaflı otel odalarında.
Aşk kolay değilmiş be güzelim.
Şimdi anladım bunca yıl sonra
Aşk fedakarlıkmış sevgilim
Sevği paylaşım demekmiş birlikte
Sevda beraberce mücadele
Hayatın o acımasız çarkına
Meydan okuyabilmekmiş tek yürekle.
 
Bitmesin bu Mavi Masal

Bir gün sen geçmiş zamandın
Bense yanımda anlamlarım
Gezinirken uzaklarda, akşamlarım
Her şey geçer demiştin
Geçmeyen şeyler var şarkılarımda
Günlerce bekledim üzerimde bıraktığın etki geçsin diye…
Olmazdı, olmadı da zaten… Ben aşktan korkardım…
Korkulan başa gelirmiş, korktum ve geldi başıma…
Seni o ilk gördüğüm anda hissettiğim şeyle başa çıkamadım…
Geçsin diye bekledim.
Geçmezdi bilirdim, geçmedi de zaten…

Aklımda kalan bir anlık bir bakıştı sadece…
Ve ben, bir sonraki bakışın için hayaller kurarken yakaladım kendimi günlerce…
Günlerce gözlerimi kapadığımda o bakış geldi gözlerimin önüne…
Yok saymak istedim olmadı, yapamadım… Geçmeyen şeyler vardı…
Sen vardın…
Artık masmavi bir masal vardı…

Bir durak var yüreğimde
Beklerken hep geciktiğim
Sürüklerken beni sana mevsimlerim
Her kaçış kendini yakalar
Kaçamadığım şeyler var şarkılarımda;

Kaçtıkça senden, sana yakalandım. Aşktın sen.
Kaçtıkça aşktan, mavisi yüreğime bulaştı…
Olmazdı artık, yapamazdım… Olmadı, yapamadım, kaçamadım…
Bu masalı yazmalıydım… Mutlu aşklar da yazılmalıydı. Başladım yazmaya…

“Her aşk bir mavi masal, anlatılmayan”

Demiş şarkıda.. Şimdi mavi bir masalı yaşıyorken seninle…
Tek bir cümle dökülüyor dudaklarımdan…
“İyi ki sen mavisin. İyi ki bu bir masal”
Ne olur izin verme, bitmesin bu mavi masal…
 
Maviyi başka sevmesindendi
Mavi güllerin açması o gülünce
Mavi sanki mutluluk simgesiydi
Mavi mavi bakardı inceden ince

Mavi anılmaktı, mavi yaşamdı
Sanki mavi sevgi göstergesiydi
Mavi rengarenk bir desendi onda
Mavi bitmeyen umut, hep anılmaktı

Mavi sınırsız gökyüzü, özgürlüktü
Mavi, Ay dı, yıldızlardı, Güneş'ti
Mavi mavi sevmek hoş esintiydi
Mavi mavi severdi o, mavi mavi

Mavi içinde boğulur, kaybolurdu
Sanki o değil, başka biri olurdu
Dalgalar gibi kıyıya savrulurdu
Mavi mavi gülerdi o, mavi mavi

Mavi koşmaktı, düşünmeden koşmak
Utanmadan, gururla, severek koşmak
Nereye gittiğini bilmeden koşmak
Mavi mavi uçardı o, mavi mavi

Başka renk yoktu maviden başka
Başkası yoktu, sevdiğinden başka
Mavi sanki sevgi seliydi bambaşka
Mavi mavi severdi o, mavi mavi
 
BORCUM VAR HAYATA...
Gercekler yıldırmış beni
Zaman su gibi akıp gitmiş
Heveslerim ödenmesi imkansız borc olmuş
Nefesim daraldıkca sigara arkadaşım
Geceler yarim olmuş
Susadıkca camurlu sulara kanmışım
Yalan gerceğim gerceğim yalan olmuş
Bağırmak istedikce sesim soluğum kesilmiş
Ben varmışım ama yok sayılmışım
Şükretmeyi bilen gönlüm gün gelmiş isyan etmiş
Sığınmışım karalara beyazlar hayal olmuş
Sonsuza aşık olmuşum duayı unutarak
Yalana sığınmışım gerceği örterek
Ben kaybolmuşum
Yolumu ararken yolu
 
bir hayatı paylaşmıştık seninle....
bir mevsimi.....
bir sonbaharı.....
bir yağmuru......
bir aşkı paylaşmıştık seninle.....
aynı gözyaşını.....
aynı mısraları....
aynı sayfaları.....

aynı omuzda uyumuştuk ikimizde....

aynı sokaklarda yürümüştük...
aynı havayı solumuştuk.....
aynı çiçeklere dokunmuştuk.....
adını koyamadığımız her şeyi paylaştık seninle....
biz bir aşkı paylaşmıştık seninle...
kolay mı sanıyorsun sevgilim!.....
herşeyi silmek bir kalem de.....

biliyorum sen de ağlıyorsun!.....

savaşa başlamadan kaybedilmiş.....
ellerimizden kayan sevgimize....
ama ağlama sevdiğim!......

gönlümde ayak izlerin var......

gitsen de ayak izlerin hala evimin her yerinde....
ömrümün en güzel yerini paylaşmıştık seninle....
gitsen de güzel olan her şey sende saklı....
korkma sevgilim!...söylemem kimselere.....
bugün nefeslerim yarım......
dokunuşlarım suskun....
mısralarım öksüz......
bugün çok beterim sevgilim......
pembe hayaller kurarken biz sevgimize....
ayrılık çizilmiş sevgimizin en güzel yerine.....
kabul et sevgilim!.....

bugün ayrıldık.....biz ayrıldık seninle.....

bir ayrılığı paylaştık sevgimizde......
adını koyamadığım bütün gülüşler.....
geri gelmemek üzere gitti seninle.....

gel diyemem!......

böylesi daha iyidir belki de.....
kader yazmamış seni ömrüme.....
olmadı sevdiğim!.....
başaramadık!....
kabul et!.....

yenildik ikimizde......

yenildik soğuk bir kış mevsimi gözlerimizdeki bir damlaya
kabul et sevgilim!.....
bugün ayrıldık.....ayrıldık seninle.....
düşümüzün en güzel yerinde uyandırıldık......
adı aşk denen oyunu beceremedik sevgilim....
yenildik ikimizde.....
bir zamanlar benimdin.....
şimdi bilmem kimlerle....
bir gözyaşını hediye etsekte sevgimize.....

dualarım.......
hep iyi ol ömründe.....

ben seni sevmiştim sevgilim.....

seninle ağlarım....
bir damla gözyaşın düşse gözlerime....
her nereye gidersen git....

dualarım hep seninle.....

sen bana Tanrı'nın en güzel armağanıydın....

dilerim Tanrı'dan......
gülüşler yazsın ömrüne.....
ben mi?......
beni boşver.......
bıraktığın hatıralar bana yeter.....
ben seni sevdim sevgilim!.....
böylesi bir aşk yaşanmaya değer.....
ayrılık denen siyahlar alıp gotürse de seni benden uzak hayallere.....

başaramadım..kal diyemedim.....

bir parçam kalsa da sende.....
olmadı sevgilim!.....
sensizlik hükümmüş ömrüme......
gözlerimden ayrılıklar geçmiş.....
hoyrat rüzgarlar geçmiş......
sen geçmişsin.....
kabul et sevgilim!.....

bugün yenildik....

yenildik sevgimize çizilmiş bir ayrılık busesine....
ömrüme sakladım seni......
yaşanmayan en güzel yerlerine......
yarım kalan sevdamızı.......
sakladım en derinlerime.....
korkma sevdiğim kimseler dokunamaz
anahtarı senin ellerinde....
kabul etmek zor olsa da sevdiğim......
bilirim sakın söyleme!.....

ayrıldık değil mi?...
ayrıldık seninle....!!!
 
dnq5.jpg



Yaşarım Seni


bir bakışında, bir dokunuşunda
kıyametler kopar içimde
öylesine büyür sevgin
her gülüşünde gözlerime
bir masal gibi yaşarım seni
senden habersiz
ne zaman göreceksin bu hallerimi
damla damla akıyor ömrüm
hayallerim gibi olsan benle
çıldırırım belki de sevinçten
ayrı da olsam senden
düşünmek bile seni yokluğunda
en büyük bir mutluluk
ayaklarımı yerden kesmeye yeter
karanlık bir gecede hayalinle
loş odalarda
sessizliğin içinde çığlık atarcasına
sohbet etmek senle...
 
5ff41rh5vw1yl5.jpg


Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar
Bu yolculukta artık para, tarifeler
Beklentiler, randevular, taksitler, iş,
Anneler ve korkular yoktur
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan başka bir ışığa teslim olur,
Daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur
Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur
Hem dışındadır dünyanın, hem de tam ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin yakılan
Yoksun adamın hissettikleri de onunladır,
Yitirdikleri de...
New York'ta, bir sokakta,
Kartondan kulübesinde yaşayan kadının
Çıplak yalnızlığı da
Her şey onunladır, ona emanettir sanki,
Ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
Kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla
Hiçbir kitabın yazamadığı hakikatlere daha yakınızdır,
İnan...
Kim demiştir hatırlamıyorum,
Aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde,
O yoğun aşık olduğum yıllarda,
Gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla
Bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır,
İnsanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan
O derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
Hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır
Kimselere veremez sevgisini,
Kimselere derdini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz,
Oysa
Çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup
Vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devrilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın
Tüm insanlara yayılması gibi...
İşte şimdi biz de sevgili,
Ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp,
Soluğu evlerde alacağız,
Ya da denizler, kıyılar çekecek bizi.
Nasıl biz başkalarının korkularını taşıyorsak,
Başkaları da bizim korkularımızı taşıyacak,
Yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler,
İş, anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa bizim için geçerliyse
Aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili.
Birbirimizi kandırmayalım...
Hadi güne hazırlan,
Yaşadıklarımızı unutmaya çalış
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü,
Sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel,
O yaban ağrısını geri alacak
Bunlar olurken içimiz bir an Üşüyecek,
Sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili.
 
Daha neyi bekliyorsun çık da gel
Ayrılığı tattırmak mı amacın
Kim senin önüne koyuyor engel
Yüreğinden attırmak mı amacın

Zaten özlettin kendini aylardır
İnan gönlüme bir asır kadardır
Yüzünü ne bilen ne gören vardır
Kendini unutturmak mı amacın

Gönlümce sevgimin senden umarı
Sana bağlı hayatın,can damarı
Kesersen felek indirir şamarı
Yaramı kanattırmak mı amacın

Boş vermelere borçlandım neşemi
Bilmez miyim kötüye gidişimi
Yoksa düşürceğin yer baş köşemi
Kafamı oynattırmak mı amacın
 
Yazıyorum...Seni ve Susuşlarımı..!

Dudaklarım mühürlü gecenin bir vakti..

Ay ve yıldızlar terketmiş gecemi..
Karanlığın ürküten sesi de yok..


Olan sadece;

Bir yırtılıp atılacak beyaz sayfam bir de bitmek üzere olan kurşun kalemim..

Yazıyorum...
Konuşamadıklarımı..

Yazıyorum...

Yüreğimdeki eğreti duruşunu..

Yazıyorum...

Adınıbana baktığın gözlerini..
İsmimin senden başka kimsenin dudağına yakışmadığını..

Avazım çıktığı kadar bağırdığım susuşlarımı nasılda boğazıma yumru gibi dizdiğini...

Karalanmış kağıt gibi buruşturup attığın yaşanmışlıkları..


Yazıyorum...

Damarlarımda dolaşanın "KAN" değil de "SEN" olduğunu..
Bir kesebilsem bileğimi..
Bir akıtabilsem içimden seni..
Tüm "Susuşlarım" bir son bulacak..
Yazıyorum...

Bir gün "SEN" kaybından öleceğimi..

Yazıyorum...

VE " yırt beni" diyen kağıdıma bakıyorum..
 
Beklerim...Yürekliysen Sev Beni...


Acı bir tren çığlığıyla açılır gözlerim
uyuyamam
Düğümlenir bir noktada uykuya
gözlerim
Adım adım karanlık
Sokaklarda
Bir soğuk yel eser üşürüm
Üşürüm...

Şimdi mevsim sonbahar
Savrulan sarı sarı yapraklarla
Bir yanım kış bir yanım zemheri
Öyle sessiz öyle naçar öylesine
Çaresizim Bilemezsin...

Hani bir gelsen diyorum çıkıp
gelsen ben geldim desen...
Tutsam ellerini sıcaklığını hissetsem
Kokunu çeksem içime
Erisem o güzel gözlerinde
Dağılsam dizinde
Ah bir çıkıp gelsen...

Ben seni sıcak yağmurlarda
Bekleyeceğim
Tıpkı tirek mum ışığında
Şehvetimizi söndürdüğümüz
Gecelerdeki gibi
Tıpkı yağmurla ıpıslak
Islandığımız gece gibi
Ve tıpkı kollarını açıp
bana koşuşun gibi...
Bak sözcüklerimde tuhaf
yalnızlık.
Ağlasam toprak çatlar
Utancından...

Sırılsıklam uyanır yürüdüğümüz
Yollar
Bir o an kalır içimde
Birde gidişin
Kırık aynalarda ararım yüzünü
Sildin mi yoksa defterinden ismimi
Yaktınmı sana yazdığım şiirleri
Ya!... Seninle geçen günleri
Anıları silemezsin ya!...Adın nokta nokta
İçimde
Sönmüş ateşin külleriysem
Savur rüzgara beni
Sonra bir nefes gibi çek içine
Ben böylede yaşarım.

Yürekliysen sev beni
Gökyüzüm sen ol bitanem
Ben seni akşamların sustuğu yerde beklerim
Karanlığı saracağım susan gözlerinde
Bir güneş gibi doğ karanlık geceme
Ben seni...
Ben seni beni bıraktığın yerde beklerim..
 
mutluluk gözlerinin rengi


Yaşayamadığım çocukluğum

Gençliğimin baharında göz yaşlarımın yalnızlığı

Sen ve sensizlik alevlerinin ardında

Çığlıklarımda kalan son söz

Seni unutmak basit değil

Basit olan hiçbir duygu bana ait değil

Aşk, mutluluğun gölgesi rüyaların sihiri

Yaşamak değil nefes almak benimkisi

Mutluluk gözlerinin rengi

Alevlerde yanan ruhuma su ol yağmur ol

Özümü sev melek ol cennet ol

Ben yokum artık tükendim ben ol benim ol

Günahlar gülümsüyor günahsızca

Gölgen yavaş yavaş gelirken rüyalarıma

İstediğimi ver bana acıt ruhumu acımasızca

Yapraklar düşerken yenilir rüzgara

Fırtına koparken rüzgar ağlar masumca

Göz yaşlarım akar özüme

Aşka can verirken gurursuzca

Gökyüzünde kayboldu yıldızlar

Her yağmurda filizlenir korkular

Çocukluğum ve sen yaşayamadığım duygular

Seni unutmak basit değil

Basit olan hiçbir duygu bana ait değil

Bana ait olmayan her duygu kadar benim ol.
 
Hayat dediğin içinde büyüttüğün birkaç parça umuttan ibaretmiş....
dokunmasınlar diye inadına baharlar büyütürmüşsün....
ama ya söndürürlerse....
ya bağrından baharları...
sevgiye dair ne varsa söküp alırlarsa....
işte o zaman hayat söylenecek son sözü söylermiş....

'aşk bir rüyadan ibaret çocuk, senin kendince büyüttüğün rüyalardan..aslında sahibinin hep sen olduğu rüyalardan..uyumadığın, ama uyanmakta istemediğin rüyalardan....sen rüyanın kahramanını umursamazsın aslında...kim olduğu, ne olduğu, nasıl olduğu,nasıl konuştuğu,nasıl oturduğu önemli değil!...senin sevgin; aslında içindeki senden varolan, senin yüreğinin büyüklüğüyle ölçülür....kahramanın bir çöpçüde olabilir dilenci de, bir prenste, prenseste....önemli olan senin onu nasıl gördüğündür...hakedip haketmediğine de bakmazsın..aşk bu ya!..ee bu da senin yüreğinin büyüklüğüdür...sadece 'sev' dersin....'sev!' oda sever....ve sen gerçeğe uyanana kadar o rüyalara büyürsün..ve karşındakini de büyütürsün..en acısı belki o bile ne kadar büyük olduğunu bilmiyordur..belki o senin ona yakıştırdığın hiçbir sıfatı aslında kendinde taşımıyordur..belki o bile hala nerede durduğunu farketmiyordur...yani aslında o bile, sende ne anlam uyandırdığını hala bilmiyordur..ve bil ki...hiç birzaman öğrenemeyecektir...öğrenmesi için senin gözünden kendini görmelidir...ve asla göremez...göremeyecektir....yani gerçeğinden bağımsız bir sevgidir her zaman yaşadığın....aslında hiçbir şarkı sizin değildir!..'sen'indir...aslında okuduğun hiçbir şiiri o yazamıştır sana...ama o yazmış gibi okursun..hatta ağlarsın....aslında hiç bir filme 'siz' ağlamamışsınızdır..sadece 'sen' ağlamışsındır...gezdiğiniz sahil kenarları da belki o kadar güzel değildi....belkide sendin onları güzel yapan...yani anlayacağın; sen hep kendinle yaşadın aşkını...aslında o bile nerede, kimde, nasıl olduğunun farkında değildi ki.....ve işte en acı an gelir çocuk....'hadi' uyanma vakti!' denilir sana...'onca büyüttüğün rüyalarını al!...senden birşey bırakma...zaten yalandı herşey..rüyaydı..sen kendi kendine yaşamıştın...karşındaki hiç bildiğin gibi değildi!...bırak sevgiyi, aşkı, biz demedikmi sana rüyadan ibaret diye.bir kaç anlık mutluluktu sana bahşedilen...ne sanmıştın?...hayat iki fiil!..yaşa ve öl! herşey iki fiil!..başlar ve biter!..hadi topla ceplerine hatılaraları..haydi çocuk...gerçeğe uyanma vaktidir'....ve hiçbirşeyin ölümsüz olmadığını anlarsın o an ...hayat bu!....tek bildiğin o an zaten yaşamadığındır...öldüğün...öldürüldüğündür...ama yine de gülmek zorundasındır hayata..nefes aldığın müddetçe..yalnız bir şartla...'Bir daha asla böyle sevmeyeceğim!...
işte bu sözle öğrenmeye başlarsın hayatı...


orta karar bir hayat sunulmadı hiç önüme benim.....
ya herşey haddinden fazlaydı....
ya da kocaman bir hiç....
hiçbir zaman orta şeker bir kahveyi tatmayı bilemedi dilim.....
ya çok tatlısı geldi...
ya da gereğinden fazla yandı içim....


işte bu öğretilerin ardından, mazi denen çıkmaza gömülüp gidersin binbir pişmanlıklarla.....ama bilirsin..öğrenirsin..ve büyürsün çekilen acılarınla.....
ve en kötüsü...söylenecek olanlara geç kalmak.....susulacak olanlara erken davranmak olur 'keşke'lerinin ardında.........
önce acılarınla yanıp kül olursun, kimi zaman gelir kendinin içinde, kimi zaman gelir bir başka bedende...acının adresi nereye vuruyorsa..orda boğulup boğulup gidersin...
ve yüreğine vuran her selden sonra....ardında kalan kum tanelerini toplarsın cebine....ve yanmış umutlarını....bir şişeye koyup hepsini....savurursun geldiği yere...yani denize.....o şişe ulaşacağı yere ulaşırmı bilemezsin..ulaşması da artık senin için hiçbirşey ifade etmez!.....sadece aldığın yere teslim edersin...ve yemin edersin bir daha sevmemeye.....beklemekten vazgeçmiş dizlerinle....onun seni gelip bulmasını beklersin bu kez.....ama gelse de eskisi gibi hani denize ilk saldığın gibimi gelir umutlar?.....eskisi gibi cesaretini toplayıp bir daha toplayabilecek gücün varmıdır bu kez her bir kum tanesini?....bir kez daha mı dersin...yinemi?...'yok kalsın!' dersin...ve yemin edersin ikinci kez ölmemeye!...aşkların olmuştur...yaraların.....pişmanlıkların..suskunluk ların..geç kalmışlıkların vardır çünkü artık senin.....ve çökmüş dizlerin....ve ikici kez ölmemek için...ve öğrenirsin çocuk...düşe kalka öğrenirsin..hayat bu ya!...yine kendi kendine öğrenirsin......
ARTIK RÜYA GÖRMEKTEN VAZGEÇİP, 'RÜYA' OLMAYI BEKLERSİN
 
romantik06minik9vgjp3.jpg



aşk,dokunmayı bırakabilir
yorgun bulut gibi süzülebilir sigaramdan öksüren duman..
beni bir pembe dudak vurabilir, uyandırabilir kurşun -bir kuşu uykusundan..
melekler(de) inanmayabilir..

her şey akabilir
siyah pelerinin kıvrak belinden..
kalpleri lime lime edilmiş
fosforlu bıyıklar yanabilir kibrit alevinde
zehir gibi ayrılık, seni de vurabilir
beni de…

dudakların
dudaklarıma düşmeyebilir
üşümeyebilir çırılçıplak şiirler
şiirler çırılçıplak olmayabilir
-ki ben şairsem
şairler
satır aralarında dilenmeyebilir
aşka zımbalanmış ağızları..
gölge gibi duruşun
cılızlaşabilir
kopuk ruhun, seni de öldürebilir beni de..
 
vedagq7eh1.jpg



Yine yağmur yine hazan
Sessizce ölür ozan
Kurur ırmak kurur toprak
Dökülür yeşil yaprak

Sımsıcacık gülümserdi
Türkülerde gülüş idi
Güle sığmaz bir kuş idi
Uçup gitti sonsuzluğa

Gül yok artık dal yok artık
Türkülerde söz bitti
Omzundaki kuş yok artık
Uçup gitti sonsuzluğa

Ben de gideceğim.
Bir dalganın köpüğünde martı,
Gemi direğinde yelken,
Aşkın yüreğinde sevgi olacağım.
Hadi bir ıslık çalın ezgisine binip gideyim
Gülen bir çocuk gösterin gülüşüne gideyim
Bana aşkı getirin öldürüp gideyim

Yine yağmur yine hazan
Sessizce ağla çocuk
Kurudu Irmakların,
Emziğinde bal bitti
Aşk bitti düş yitti
Ağla çocuk.
 
"SUS nolur! "
Gözlerine bakmak geliyor içimdenkonuşma sakın..

"DİNLE nolur!"
Söylediklerimi degil gözlerimi dinle..
Sözler sussun bu defa..
Sabah olmamalıgece bitmemeli..
Şahit olmalı bu sefer aygidişine..
Yıldızları tek tek takmalıyım ardın sıra peşine..
Gözleringecenin karanlıgını silmeli sözleriyle..
Buna rağmen gitmemelisin yine de..
Gecenin zifiri karanlıgında mavi gözlerimi ışıldatmadın bu defa..
Muhtacım ihtiyacım var buna..
Şimdilik gitme..

"BAK nolur!"İkimizin yüzümüzden ne hale geldi ayrılık!!?
Onu bile elimizeyüzümüze bulaştırdıkbeceremedik..
Ayrılık onurludur..
Unutma!!
Gittigin zaman geri dönmemelisin ki incinmesin gururu..

"YAPMA nolur!"
Işıgını durmadan yollamasana gecelerime..
Aydınlatmasana her seferinde karanlık gözlerimi..
"Ayrılık" bunun adıgelip durmasana!
Her gidişinde şu kahrolası dilimi dizginlesene!
Dizginle ki sana "GiTME" demiyeyim..

Kabul et artıkayrıldık biz..
Sabaha çıkmayan gecelerimle beni baş başa bırak..
Artık durmadan gelipte alışmamı zorlaştırma..
Artık hayalerime dokunupta ayrılıgın gururunu kırma!!

"OFFFF nolur!"
Vurdu yine saat gece yarısına..
Geldi yine ağlamaklı ayrılık sarkı tınılarını dinleme zamanı..
Hayallerim...!
Yalnız ve kimsesiz bırakın beni artık..
Getirmeyin gecelerime onu durmadan..

"Nolur diyorum nolur...."
 
Gittiğin kadar hüzün taşıyor bulutlar
Sensizliğin gök gürültüsü kulaklarımda şimdi
Gelirsen eğer gelişin rahmet olacak
Güller açacak yüzümüzde önce
Sonra sen gül olacaksın ve gün doğacak bu şehirde..

Her şeye yeniden değil
Kaldığımız yerden devam edeceğiz seninle
Beni bırakıp gittiğin gibiyim demiyecem
Yokluğun hasretini büyüttü içimde,
Sen büyüdükçe alem küçüldü..
Sekteye uğramadık seninle
Mecburi istikametlerin kölesiydik,
İnişi olmayan bir yokuşa davet etmiştim seni
İkimiz de ürkmüştük aslında
İkimiz de biraz çaresiz..

Güz mevsiminde gül yetiştirmeyi öğrendim en son
Hazanda hârına tutuldum
Ruhuma dokunan Nur'u Beyza'ydın
Ben Siyah Nur'u tercih etmiştim oysa
Bir nokta gözü kör edermiş derlerdi ya
Ama aslında bütün körlerde gören bir göz vardır
Bir söz vardır hani: "güzel gören güzel düşünür"..

Çocukluk yanım değilsin, bilirsin
Önceleri bir damlaydı
Ve kevsere döndü sonra her şey,
Şimdi ise
Kaç zamandır suya hasret çorak çöl ruhum
Susamışlığımsın, yanmışlığımsın..
Kara bulutlar rahmet taşıyorlar
Seni bana taşıyorlar
Ben yanıyorum, sen korkuyorsun
Korkma! Rahmetin adı sensin..

Bırakıp gittiğin gibi değilim
Beni bırakmadın biliyorum
Çünkü hava soğuktu ve ben hiç üşümedim
 
SUSKUNLUKLARIMI BİRİKTİRDİM

Sustuklarımı biriktirdim icimde, suskunluklarımı
sevgi dolu günleri, aksamları
o en masum o en sevecen yıllarımı, umutları
seninle yasanacak yarınları, hatıraları biriktirdim

Sustuklarımı biriktirdim icimde, suskunluklarımı
gidisinin verdigi göz yaslarını
günbegün kanayan yaralarımı
yoklugunun verdigi acıları biriktirdim

Sustuklarımı biriktirdim icimde, suskunluklarımı
bir kıta oldu yuregim gezdigimiz yerleri biriktirdim
ay her gece bende dogdu sectigimiz yıldızları biriktirdim
yasamı, mutlulugu, hüznü, askı, sevgiyi ve sevgimi biriktirdim
seni biriktirdim icimde yalnız seni...
 
mutluluk gözlerinin rengi


Yaşayamadığım çocukluğum

Gençliğimin baharında göz yaşlarımın yalnızlığı

Sen ve sensizlik alevlerinin ardında

Çığlıklarımda kalan son söz

Seni unutmak basit değil

Basit olan hiçbir duygu bana ait değil

Aşk, mutluluğun gölgesi rüyaların sihiri

Yaşamak değil nefes almak benimkisi

Mutluluk gözlerinin rengi

Alevlerde yanan ruhuma su ol yağmur ol

Özümü sev melek ol cennet ol

Ben yokum artık tükendim ben ol benim ol

Günahlar gülümsüyor günahsızca

Gölgen yavaş yavaş gelirken rüyalarıma

İstediğimi ver bana acıt ruhumu acımasızca

Yapraklar düşerken yenilir rüzgara

Fırtına koparken rüzgar ağlar masumca

Göz yaşlarım akar özüme

Aşka can verirken gurursuzca

Gökyüzünde kayboldu yıldızlar

Her yağmurda filizlenir korkular

Çocukluğum ve sen yaşayamadığım duygular

Seni unutmak basit değil

Basit olan hiçbir duygu bana ait değil

Bana ait olmayan her duygu kadar benim ol.
 
..Aşk tarafsızlığını yitirmişken,
Yamalı yüreğimi iade ediyorum karanlığa..
Heybemde hüzünlerimle gidiyorum.
Olur da bir gün aramak istersen beni,
Bir ömür uzaklıkta zannetme..
Ben sana bir nefes kadar yakın olacağım...
Çünkü ben / beş harfli / adında
/ Sana / yaşıyor olacağım ...

Yüreğimden tuza bandırılmış acılarımı elerken yine şehrimin soğuk kaldırımlarına bırakıyorum sensizliği. Sensizim. Senden sonra tüm sokaklar tek adresim. Öznesizim. Senden sonra tüm cinayetlerin tek failiyim. Davasını kaybetmiş sanık gibi boynu bükük cümlelerim.Sanki ayaklarından vuruldu geleceğim..(D)üşüyorum uluorta.. Soğuk kaldırım taşlarının arasına doluyor yol yordam bilmez harflerim..Kan revan içinde mevcudiyetim..Aşk tarafsızlığını yitirirken ben sensizliğin iktidarında sonumu hazırlıyorum..Eyyubvari susuyorum en yalın halimle.İçi kalabalık / susmalar biriktiriyorum yüreğimin ipsiz uçurumlarında. Susuyorum olmuyor, konuşuyorum olmuyorum..Güpegündüz vuruluyorum sol yanımdan..Eksiliyorum yüreğinden / siliniyorum cümlelerimden. Yitip gidiyorum sensizliğin paragraf başlarında. Bu aşkın mağlubu ilan edilsem de, nafile..Eksiliyorum cümlelerinden..Siliniyorum adreslerinden...

Şimdi benden uzaklardasın..Bensiz olman senin için hiçbir şey ifade etmiyor. Etmemeli zaten. Ama / sensizlik / bende o kadar büyük ki; hiçbir kalıba sığdıramadım senli mutlulukları..Yokluğun öyle büyük yara ki; hiçbir kelimeyle dolduramadım bıraktığın boşlukları. Şimdilerde seni / sensiz / yaşatabilme azmi ile doluyum. Bizzat senin sözlerinden alıntı yaparak / direniyorum yalnızlığına. / Kaybetme pahasına sensizliği giydiriyorum omuzlarıma..Ayrılığın zafer çığlıkları kaplasa da etrafımı, ben yenilgiyi kuşanıyorum üzerime..Biliyorum ki; sonunda yalnızlığa boyun eğsem de, bir cümlelik yerim olacaktır yüreğinin derinliklerinde.. Gözlerim Filistin gibi ağlamaklı olsa da, yenilginin perde arkasındaki gizli zaferlerim İstanbul gibi boynu hep dik duracaktır tarihin tozlu sahifelerinde...Sensizlik yüreğime galebe gelse de, bu savaşta kazanan ben olacağım..Çünkü yüreğinin iç cebinde kefenini taşımayanların, tozlu meydanlarda zaferlerle anılmaya hakkı yoktur..Sebebim bensiz varlığın olmuşken örtün üzerimi..Kefenim yüreğinden kesilmişken kefenleyin yaralı bedenimi..

Bu satırları yazarken perdelerime gece misafirliğe geldi..Duvarlar siyaha boyanırken ben hala varlığının aydınlığında birşeyler karalıyorum satırlara..Basit cümleler kurarken karanlığı hesap edemedim..Cümlelerimin üzeri karanlık olsa da sen gözlerinle aydınlat sözlerimi.. Gitmeliyim şimdi..Kaçak bir yüreğin yıkımını gözlerimde görmeden gitmeliyim..Sığınmadan gözyaşlarıma toplamalıyım benliğimi. Sensizliğin en çok kanadığı geceyi yüreğime gömüp sabah seni / sensiz / sevmeye kaldığı yerden devam etmeliyim...


Gecenin infazındayım..
Gözlerimde uykusuzluk,
Çöllerimde susuzluk varken,
Dudaklarında soluyor geleceğim...
Oysa ben sana geliyorum sevgili..
Adımlarım ürkek olsa da
Yollarım sana,
Sabrım sana..
Biliyorum bu firar girişimi..
Sana gelen vagonlara kaçak bindim ben..
Farkındayım...Biletsizim..
Bir o kadar da öznesiz..
Urbamda fakir yüreğim,
Avuçlarımda hüznüm sana gelmekteyim...
Senden ne bir ömür istiyorum
Fakir yüreğime feda edilecek,
Ne de bir ten diliyorum
Acılarımda heba edilecek...
Sadece benle başlayıp senle biten cümle..
Sana geliyorken,
Yüreğinde / bir cümlelik yerin / var mı ?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol puff
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst