Kuşlara Baharın Geldiğini Haber Veren Protein: "Vaopsin"

meridyen2

Kayıtlı Üye
Kuşlara Baharın Geldiğini Haber Veren Protein: "Vaopsin"

kuslara_baharin_geldigini_haber_veren_protein__vaopsin_tr.jpg


Kuşlar bahar mevsiminin geldiğini nasıl anlar?

Bahar mevsiminin gelmesi ile kuşların yaşamsal faaliyetlerinde hangi değişiklikler olur?

Mevsimlik değişimlerin canlıların yaşamı üzerinde çok büyük etkileri vardır. Özellikle canlıların nesillerini devam ettirmeleri ve yavruların doğumu, enerji temini (sıcaklık ve besin) en elverişli mevsime göre gerçekleşir. Yüce Allah canlıların biyolojik saatini ilkbahar ve yaz aylarında çoğalmaya uygun olarak düzenlemiştir. Bu sayede canlı kendini dış şartlara karşı koruyabilecek duruma gelerek kışa karşı hazırlar. Yaşamsal faaliyetlerini mevsimlere göre ayarlamaları konusunda en uzman olan canlılardan biri kuşlardır. Kuşlar göç etme ve yavrulama zamanlarını kusursuz bir biçimde belirlerler.

Kuşların Gün Uzunluğuna Bağlı Olarak Değişen Hormonal Sistemleri

Gün uzunluklarındaki değişiklik, kuşların hormon sistemini etkiler. Beyinde bulunan pineal bezin biyolojik saatin ayarlanmasında önemli bir rolü vardır. Ancak pineal bezle bağlantılı olan ve biyolojik saati düzenleyen esas önemli merkez, hipotalamus bölgesinde bulunan “suprakiazmatik çekirdek”tir. Beynin iç-orta bölgesinde yer alan bu merkez, hormon salgılanmasındaki ritmik düzenlemeleri sağlar. Yüce Allah’ın dilemesiyle biyolojik saatin işlemesi için pineal bez ve suprakiazmatik çekirdek uyumlu bir şekilde çalışır ve hormon salgılar.

Peki, beynin içindeki bu küçük nokta günlerin uzadığını nasıl anlar? Bu sorunun cevabı görme ile ilgili değildir. Yüce Allah kuşların kafataslarını ince ve beyinlerini de çok küçük olarak yarattığı için ışık beynin derindeki bir bölgesi olan hipotalamusa ve buradaki hücrelere kadar nüfuz eder. Burada ışık algılayıcı özelliğe sahip olan ve “VA opsin” olarak adlandırılan bir protein ışık ile birlikte harekete geçer. Kuşların hipotalamusunda üreme sistemini düzenleyen kısımlara da çok yakın bir konumda yer alan bu protein, açlık ve tokluğu kontrol eden sinir merkezi hipotalamusu uyardığı gibi, aynı anda beyindeki komşu merkezleri de uyarır. Bu uyarı sonucunda prolaktin, böbrek üstü bezlerden kortikosteron ve üreme hormonları salgılanmaya başlar. Bu zincirleme reaksiyonlar ile Yüce Allah kuşlara nesillerini devam ettirme zamanlarının geldiğini ilham eder.

Hormonal değişiklikler kuşlarda aşırı iştah artışına da neden olur. Böylece sıcak bölgelere göç ederek yavrularını bu bölgelerde dünyaya getirecek olan göçmen kuşlar büyük oranlarda beslenip, göç için gerekli olan yağ depolarını oluştururlar. Göç döneminde yılın diğer zamanlarına göre %40 daha fazla beslenirler. Kazandıkları yağlar, derinin altında, uçuş kaslarında ve karın boşluğunda depolanır. Göç edilmeyen dönemlerde kuşun vücut ağırlığının %3-5’ini yağ oluştururken, göç dönemlerinde kısa ve orta mesafeli uçan göçmenlerde %15’ini, uzun mesafeli göçmenlerde ise %30-50’sini kaplar. Bu yağ depoları hem uçuş kaslarına destek olur, hem de minimum yorgunlukla uzun süreli uçuşlara olanak sağlar.

Kuşlara Bahar Mevsinin Geldiğini İlham Eden Yüce Allah’tır

Bahar mevsiminin başlangıcının doğruluğu çok önemlidir. Çünkü kuşların göç hazırlığına başlamaları, göç edecekleri yerlerdeki besinlerin bollaşması, kuluçkaya yatmaları ve yavrularının beslenmesi için yeterli zamanı kazanmaları ilkbahar mevsiminin başlangıcını doğru olarak saptamalarına bağlıdır. Kuşların yıllık göçlerinin zamanlaması, yuvadaki genç bireylerin en bol besinle karşılaşacakları dönemle eş zamanlıdır. Aynı şekilde eğer kuş, yavruladığı ve yavrularını büyüttüğü alandan sonbaharda uzaklaşmak için iklimin artık yaşayamayacağı hale gelmesini beklerse, gerekli fizyolojik değişiklikleri (kilo alma yoluyla enerji sağlama) yapmak için zamanı kalmamış olacaktır. Bu ise neslini devam ettirememesi demektir. Oysa böyle bir aksaklık Allah’ın ilhamıyla hiçbir zaman olmaz ve kuşlar göç zamanını daima doğru olarak tespit ederler.

Kuşların tüm bu mekanizmalara sahip oluşları, hepsinin kusursuz çalışması, bu canlılarda çok detaylı bir biçimde yaratılmış bir sistem olduğunu açıkça ortaya koyar. Kuşkusuz kuşlara bahar mevsiminin geldiğini haber veren onlara bunun için özel sistemler bahşeden Yüce Allah’tır. Bir ayette şöyle buyrulur:

“Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih eder. Mülk O’nundur, hamd (övgü) de O’nundur. O, herşeye güç yetirendir.” (Teğabün Suresi, 1)

Davranışlarını Bahar Mevsimine Göre Yönlendiren Kuşlar Allah’ın İlhamıyla Hareket Eder

Kargalar, Şubat’ta ya da Mart’ta yavrulamak zorundadır. Çünkü yavrularını, o aylarda nemli ve yumuşak olan toprağı kazarak buldukları solucanlarla beslerler.

Saka kuşu kış mevsiminde bulunmayan tohumlarla bahar mevsiminin başlangıcında beslenmeye başlar ve daha ileriki zamanlarda çoğalmak için enerji sağlar.

Kuzey Kutbu’nda yaşayan deniz kırlangıçları, her yıl 30.000-40.000 km kanat çırparlar. Bu kırlangıçların vatanları Kuzey Kutbu’dur. Fakat her yıl Kuzey Amerika, Grönland ya da Sibirya’da yavrulamak için uçarlar. Sonra Kuzey Kutbu sularındaki kışlık bölgelere doğru yolculuk yaparlar.

Kral penguenler, her yıl Mart sonlarında yavrularını büyütecek bölgelere gelirler. Dişi penguen tek bir yumurta yumurtlar ve gider. Bundan sonra baba penguen Temmuz ortasına kadar süren –300C’ye varan soğuklarda ve hızı 120 km./saati bulan rüzgarlarda hiçbir şey yemeden kuluçkaya yatar. Bu 4 aylık kuluçka süresinin sonunda erkek penguen açlıktan ağırlığının yarısını kaybeder. Dişinin geri dönmesinden sonra yavrulara nöbetleşe bakarlar.

Kuşların neslini devam ettirme çabaları yorgunluk ve tehlikelerle dolu olsa da, daha ilk kuluçkadaki yavruların bakım ihtiyacı sürerken, bundan başka ikinci ve üçüncü yuvanın bakımını da üstlenen birçok kuş vardır. Küçük yağmur kuşu ve ırmak dalgıcı günlerini ilk doğan yavruların bakımı ve ikinci yuvadaki yumurtaların kuluçkası ile geçirir. Yaban güvercinleri, karatavuklar ve dağ serçeleri uzun bir dönem içine dağılmış (Mart’tan Eylül’e kadar) 5 kuluçkaya sahip olabilirler. Su tavuğugillerde, su tavuğu ve kırlangıçların ilk kuluçkası büyüdüğünde, bunlar ikinci kuluçkadaki yavruların büyümesine yardım ederler. Bir arıkuşu çifti, bir önceki sene bu sene için kendilerine adeta eğitim veren bir diğer çifte de yardım eder. Bu tür yardımlaşmalar kuşlar arasında yaygındır.

Birçok sinek kuşu ilkbaharda yuva yapabileceği bir yere, sonbaharda da sıcak yerlere göç ederler. Kırmızımsı kahverengi bir renge sahip olan sinekkuşu Alaska’da yazını geçirir ve sonra da Meksika’da kışını geçirmek için 4320 km. kadar uzağa, güneye doğru uçar. Sinek kuşunun dili, tüylü uçlarıyla uzun ve çatallıdır. Tüylü uçlar, sinekkuşunun, çiçeklerin içerisinde bulduğu tatlı nektarı yalayarak içebileceği kadar büyüktür. Aynı zamanda sinekkuşu gagasıyla böcekleri de yakalayabilir. Uzun, ince gagası tüp şeklindeki çiçeklerin derinliklerine girebilmesi açısından ideal bir yapıdadır. Bazı sinekkuşları daha kısa gagalara sahiptirler. Bazılarının ise kavisli gagaları vardır. Bundan başka sinekkuşu, her gün en az kendi vücudunun ağırlığı kadar nektar yemektedir. Ayrıca bir sinekkuşu bir günde ihtiyacı olan nektarı alabilmek için 2000’den daha fazla çiçeği ziyaret edebilmektedir.

Deniz kuşları çok küçük canlılar olmalarına rağmen Allah’ın onlara verdiği özellikler sayesinde uzun bir yolculuğu büyük bir kolaylık içinde yaparlar. Uzun kanatlı bir çeşit deniz kuşu olan fırtına petrelleri her sene Antarktika Okyanusu’nun çorak uzak adalarında yavruladıktan sonra ekvatorun kuzeyine doğru uçarak, Gulf Stream akıntısının başladığı bölgeye ulaşırlar. Nisan ayının ortalarına gelindiğinde Kuzey Atlantik’teki en uzak kıyıya ulaşırlar. Bu sırada sular da ısınmıştır. Böylece petreller bir yandan Antarktika’nın çetin kışından kaçarken bir yandan da hem Kuzey hem Güney yarım kürelerde yılın en sıcak zamanlarından faydalanmış olurlar. Bu, fırtına petrellerinin, senede iki kez 16.000 km kadar uçmaları demektedir. Bunun yanı sıra yolculuklarının büyük bir kısmında karayı görmezler. Fırtına petrelleri okyanus yüzeyini hem dinlenme alanı hem de besin kaynağı olarak kullandıkları için yavrulama zamanı haricinde karaya hemen hemen hiç inmezler. Okyanuslarda bulunan bu tür küçük kuşlar, küçük fakat kuvvetli olan ayaklarını kanat ve kürek gibi kullanarak rüzgara ve suya karşı koyarlar.
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 88. sayı (Ekim 2011) 28. sayfada yayınlanmıştır.
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst