halukgta
Kayıtlı Üye
Sizlere şöyle bir soru sorsam, nasıl bir cevap verirdiniz? KURANIN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNİ NEREDEN BİLECEĞİZ? Aslında çok önemli ve üzerinde düşünmemiz gereken bir soru. Bu konu çok önemli, onun için biraz detaylı yazmak zorunda kaldım. Lütfen sabırla okuyalım. Bu soruya doğru bir cevap aramak istiyorsak, ilk önce Kuranı hiç okumamış ve tebliğ almamış olduğumuzu düşünerek, bu soruya cevap arayalım. İnsanlık tarihini araştırdığımızda, ilk çağlarda yani binlerce yıl öncesinde bile, insanların herhangi bir şeyden korktuklarında sığınabileceği, yardım isteyebileceği bir güce inanma ihtiyaçlarının olduğunu görüyoruz. Örneğin eski insanlar güneşe, aya, yıldırıma ya da benzeri farklı güçlere inanmış, ona kurbanlar keserek onunun yardımını beklediklerini tarihi kayıtlardan biliyorum.
Demek ki insanın yaradılışında, genlerine adeta işlenmiş öyle bir duygu var ki, İNSANLAR ZOR ANLARINDA SIĞINABİLECEĞİ, YARDIM İSTEYEBİLECEĞİ BİR GÜCÜN ARAYIŞINDA OLMUŞLAR, İLK YARADILIŞTAN BU YANA. Bunun bir ihtiyaç olduğunu söylememiz, yanlış olmaz sanırım. Bakın buraya kadar düşüncemiz, Allahın indirdiği hiçbir kitaptan istifade ederek söylenmiş sözler değil. İnsanlık tarihinin geçirdiği evrelerden faydalanarak aldığımız bilgiler.
Şimdide Allahın kullarına Resulleri aracılığıyla, yol gösterici olarak gönderdiği Kitaplarına bakalım. Ama önce şunu da düşünmenizi rica ediyorum. Bizler Kuranın Allah katından indirilip indirilmediğini anlamadan önce, ALLAHIN VARLIĞINA İNANIYOR MUYUZ? İNANIYORSAK AYNI SORUYU TEKRAR KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKİR. ALLAHI GÖREMİYORUZ, ALLAHIN OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAĞIZ, KANITI NEDİR? Bu soruyu soran kişilerin genel çoğunluğu, bu soruya şöyle cevap verebiliyorlar. Kâinata, çevremize, yaratılan tüm âleme baktığımızda, araştırdığımızda bunun bir sanatçısı olması gerekir. Hiçbir şey tesadüf olamaz şeklinde birçok örnekler verip, Allahın varlığına inandıklarını söylüyorlar. Bu yöntem çok doğrudur. Bu durumda aynı mantıkla, Kuranın Allah katından gelip gelmediğini anlamaya çalışabiliriz. Elbette elimizdeki Kurana bakarak, işimiz çok daha kolay olacaktır. Yani Kuran ayetleri üzerinde düşünerek, araştırarak içinde tutarsızlık ve çelişki olup olmadığını anlamaya çalışarak ta, bu sorumuza cevap bulabiliriz. TABİ KURANI YİNE, KURANIN VERDİĞİ ÖRNEKLERDEN YOLA ÇIKARAK ANLAMAK ŞARTIYLA. Çünkü Kuranı Allah, biz nice örneklerle açıkladık diyor. Eğer Kuranı rivayet ve sanı bilgilerin etkisiyle anlamaya çalışırsak, inanın o kadar çelişkilerle karşılaşırız ki anlatmakla bitmez. KURANA BAKTIĞIMIZDA GEÇMİŞTEN, YAŞANAN O GÜNKÜ ORTAMDAN BİLGİ VERDİĞİ GİBİ, GELECEKTEN DE BİLGİLER ÖRNEKLER VERİYOR. Böyle bir bilgiyi veren kitap, insan ürünü asla olamaz.
Allahın gönderdiği Kitapların hepsinde, kullarının bir arayış içinde olduğu, ama genel çoğunluğunun yanlışa sapmaları nedeniyle, birçok kez uyarıldığı İlahın, yaratıcının yalnız Allah olduğu bilincini Rabbimiz kullarına bildiriyor. Allahın dışında hiçbir güce inanmayın, ardına düşmeyin diye de ikaz ediyor. KURANI DİKKATLE OKUYAN BİR İNSAN ŞUNU ÇOK RAHAT ANLAYACAKTIR. ALLAH KULLARINI YARATIRKEN, GENLERİNE ADETA, TABİRİ CAİSSE YARATICINI ARA, BUL SİNYALLERİNİ/ÇİPİNİ YERLEŞTİRMİŞ, KULUNUN İMTİHANINDA ONA KOLAYLIK SAĞLAMIŞTIR.
Buradan da şunu anlıyoruz. Bizlere düşen, genlerimize yerleştirilmiş bu dürtüyü, uyarıyı açığa çıkarmak, araştırmak ve doğruyu gerçeği bulmak olmalıdır. ONUN İÇİN ALLAH KURANDA DÜŞÜN, AKLINI KULLAN UYARILARINI ÇOK YAPIYOR. Yani bizler nasıl Allahın varlığını araştırıp, varlığını kabul ettiysek, Kuranın da Allah katından geldiğini, önce düşünerek ayetleri araştırarak anlamalıyız ki, imanımız güç kazansın. Bu uyarının farkında olup araştıran, önce şöyle bir duygunun etkisiyle şunları düşünür. BİZLERİ VE KÂİNATI YARATAN BİR GÜÇ OLMALI. Eğer bu duyguyu dışa vurup, bizleri ve kâinatı yaratanın kim olduğunu araştırmaya devam edersek, işte o zaman kafamızdaki tüm soruların cevabını da yavaş yavaş bulmaya başlarız. Bizleri yaratanın, bizleri uyarması gerekir düşüncesi, bizleri araştırmamızda doğruya yönlendirecektir. Yok, eğer bedenimiz ve yaradılışımızdaki genlerimizin uyarısını umursamaz ve önemsemezsek, kafamızdaki tüm sorular cevapsız kalır ve bu durumda İNANÇSIZ BİR İNSAN OLARAK YAŞAMAYA DEVAM EDERİZ.
Eğer içimizdeki o duyguya cevap aramak için, araştırma gereği duyarsak, işte o zaman göstereceğimiz çaba nispetince, makalemizin sorusu olan konuya en doğru cevabı mutlaka buluruz. Önce şunu hatırlatmak isterim, Allah daha önce birçok uyarıcı Resul ve Kitaplar zamanla göndermiş, onu günümüzde de yaşayan toplumlardan anlıyoruz. Yahudi ve Hristiyanlar Kuranı kabul etmiyor. Hâlbuki tarafsız araştırsaydılar, kendilerinin inandığı kitaplarda geçen birçok konunun, Kuranda da olduğunu göreceklerdi. Hatta onların yaptığı yanlışların, Kuranda izah edilip açıklandığını, uyarıldıklarını da göreceklerdi. Tüm bu bilgiler bile, Kuranın en son uyarıcı kitap olarak, Allah katından indirildiğine açık bir kanıttır.
Eğer Kuranın emrettiği İslamı, bizler Kurandan değil de cemaat, tarikat ve mezheplerin öğretisinden anlamaya çalışırsak, İNANIN KURANI ANLAYARAK TARAFIZ BİR GÖZLE OKUMADIYSAK, BU DİN BU KİTAP ALLAH KATINDAN ASLA İNMEMİŞTİR DİYEBİLİRİZ. Bakın sorumuza doğru cevabı bulmak için, önce en doğru yolu izlememiz şart. Eğer bu yolu izlemediysek, O sorumuza da doğru bir cevap asla bulamayız. Eğer doğru bir yol izlersek, KAFAMIZDAKİ TÜM SORULARA, KURANIN CEVAP VERDİĞİNİDE GÖREBİLİRİZ. Kuranı dikkatle ve düşünerek okuyan, AYETLER ARASINDA ASLA ÇELİŞKİ OLMADIĞINIDA GÖRECEKTİR. Ayrıca Kuranın yaşanan sorunlara çözüm bulmak için indirildiğini de anlayacaktır. İnsanlar arasında yaşanan öyle sorunlar var ki, bu sorunu kendilerinin düzeltmesi mümkün değil. Düzeltememişler zaten. Çünkü toplumlar erkek hükümranlığında olduğu için, kadın sürekli görmezden gelinmiş, hor görülmüş. Ama Kuran özellikle bu konuya da düzenleme getirip, kadına hak ettiği gücü, yetkiyi vermiştir. Hatırlatırım 1400 yıl önce kadının adı bile yoktu. SIRF BU DÜZENLEMELER BİLE, KURANIN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNE VE BÖYLECE ADALETİN SAĞLANDIĞINA KANITTIR.
Kuran bizleri ilme, bilime yönlendirir ve Kuranda verdiği bazı örneklerle, günümüz ilminin buluşlarının, bire bir uyuştuğunu görürüz ve hayrete düşeriz. Örnek vermek gerekirse. ALLAH AYETİNDE, SİZİN KATINIZDA BİN YIL, BENİM KATIMDA BİR GÜN GİBİDİR DER. Ölümü tarif ederken verdiği örnek, çok ilginçtir. Uykuyu ölüme benzetir ve uyuduğunuzda aslında ölümü yaşadığımızı ve zaman diliminin değiştiğini anlatır. Günümüz ilmi, uyuyan bir insanın gördüğü rüyanın zaman akışının, bu dünyada yaşadığımız zaman akışı ile değil, Kuranın verdiği örnekle uyuştuğunu kanıtlamış ve rüyamızda gördüğümüz, bize çok uzun gibi gelen rüyanın, SANİYELER İÇİNDE GÖRDÜĞÜMÜZÜ keşfetmişlerdir. KURANIN ALLAH KATINDAN GELDİĞİNE, BUNDAN DAHA AÇIK KANIT OLABİLİR Mİ?
Kuranın çözüm getirmeye çalıştığı örneklere bakalım. Örneğin kölelik. Kuran köleliğe son vermiştir. YANİ KURAN, İNSANLARIN KENDİ ARASINDA ÇÖZEMEDİĞİ, ZOR OLAYLARIN ÇÖZÜMÜNÜDE SAĞLIYOR VE DOĞRUYA, GÜZELE ARAŞTIRMAYA YÖNLENDİRİYOR. Kuran insanlar tarafından yazılmış olsaydı, o günün sorunlarına asla çözüm getiremezdi, çünkü ÇOK KATI GELENEK BASKISI VARDI. Bu değişim Allah katından gelmeseydi, hiç kimse dinlemez kabul etmezdi. Örneğin ZIHAR konusu. Allahın Resulü, bir kadının kendisine bu konuda yaptığı şikâyete, baskın geleneğin etkisiyle önce sorunu çözememiş, Allah hemen konuya müdahale ederek, bu sorunu da çözmüş konu ile ilgili ayet indirmiştir. Günümüzde birçok insanın deist ya da ateist olmasının nedeni, Kuranı tarafsız anlayarak okumadan, YAŞANAN İSLAMIN GÖRSEL ETKİSİYLE, BU DİN BÖYLEYSE, ALLAH KATINDAN İNMEMİŞTİR DİYİP, KESTİRİP ATIYORLAR. Ama tarafsız araştıranlar, yaşanan İslam ile Kuranın taban tabana zıt olduğunu gördüğü andan itibaren, şu sözü söylüyorlar.
BÖYLE OLMADIĞINA EMİNDİM. ÇÜNKÜ BU KİTAP ALLAH KATINDAN GELİYORSA, BU YAŞANAN İSLAM ALLAHIN DİNİ OLAMAZ.
Bakın sorumuza nasıl akılcı ve mantıklı cevaplar alıyoruz. Şöyle diyebilirsiniz. Daha önceki kitaplarda Kuran gibi doğruya güzele, Allaha davet etmiyor muydu? Elbette ediyordu ama O günkü toplumda tıpkı bizlerin yaşadığı gibi, Allahın vahyinden kopmuş ve atalarının dinini yaşar olmuşlardı. Onun için Allah tekrar uyarma gereği duymuş ve SON OLARAK BİR RESUL VE KİTAP GÖNDERECEĞİ BİLGİSİNİ DE VERMİŞTİR. Lütfen Kurandan önce gelen Hristiyanların inandığı incili araştırınız. Orada bile Hz. İsadan sonra bir Resulün geleceği ve onun tebliğ ettiği Kitapta, Hz. İsanın tebliğ ettiklerini onaylayacağı yazıyor.
BAKIN BU KONUDA KANIT, KURANDAN ÖNCE İNDİRİLEN KİTAPTA BİLE VAR. Bizler batılın rivayetlerin etkisinde kalmadan, iyi niyetle Kuranı dikkatle, ayetler arasında bağlantı kurarak anlamaya çalıştığımızda, bu kitabın insan tarafından yazılamayacağı anlaşılacaktır. Örnek vermek gerekirse. Allah Kuran ayetlerinin bir kısmının müteşabih olduğunu söyler ve bu ayetlerin anlamını bir ben bilirim, birde ilimde tahsil etmiş olanlar bilir diyerek, zamanla ayetin anlamının bilimle ortaya çıkacağını anlatır. Çok önemli olan bir konuda bazı kişilerin, Kuranı Hz. Muhammed yazmıştır, yani beşeridir dediklerini duyarsınız. Ama Kuranı tarafsız okuyan bir insan, Hz. Muhammedin yaptığı bazı yanlış konularda Kuranda uyarıldığını, ikaz edildiğini görürsünüz. Kuranı kendisi yazmış olsaydı, kendi hatalarını sizce Kurana geçirir miydi? Bu bilgi bile Kuranın, Allah katından indirildiğine kanıttır.
Müteşabih ayetler konusuna birkaç örnek verelim ki, bu kitabın gerçekten Allah katından indirildiğine gönlümüz ve aklımız onaylasın. Allah bir ayetinde Velilerin ardına düşenlerin, dişi örümceğin evine sığınanlara benzetiyor. Ayeti ilk okuduğunuzda belki de hiçbir şey anlamadınız. Belki de yaklaşık yüz yıl öncesine kadarda bu ayeti Müslümanlar doğru anlamamış olabilirler. Ama bilim adamları, dişi örümceğin yuvasını barınmak için değil, tuzak için yaptığını ve bu tuzağa yakalanan sinek ve benzeri canlıları kurduğu ağ ile yakalayıp yediğini, hatta erkek örümcekle dişi örümcek birleştikten sonra, hemen kaçmazsa erkek örümcek, onu dahi yediğini bilim adamları bulmuş. Allahın verdiği bu örnekten anlıyoruz ki, Kuran Allah katından indirildiğine apaçık kanıttır. Çünkü örümcekle ilgili bu bilgi, Kuranın indirildiği çağda bilinmiyordu.
Buna benzer daha yeni keşfedilmiş birçok müteşabih ayet vardır. Örneğin gökyüzünü, sizler için koruyucu bir tabaka yaptık der. Bu bilginin OZON TABAKASI OLDUĞU, YAKIN ZAMANDA BİLİM ADAMLARI TARAFINDAN BULUNMUŞTUR. Yine Kuranda gelecekten bir haber daha veriyor ve Fire un un bedeninin, gelecekteki insanlara ibret olsun diye korunacağı bilgisini veriyor. Buda yakın çağlarda ilim adamları tarafından, ortaya çıkarılmış bir gerçektir. Bin dört yüz yıl önce bu bilgi insanlar tarafından keşfedilmediğine göre, bu bilgiyi aktaran Kuran, Allah katından indirildiği çok açıktır. Yine Allah bir ayetinde, TALI SUYLA TUZLU SUYU YANYANA GETİRİR, BİRBİRİNE KARIŞTIRMAYIZ DER. Bu ayet yüzlerce yıl önce, iman edenle etmeyeni bir tutmayız, ayırt ederiz şeklinde anlaşılmış. Hâlbuki deniz bilimiyle uğraşan bir kişi, gerçekten okyanusta, tatlı suyla tuzlu suyun yan yana olduğunu ve birbirine karışmadığını keşfetmiştir. TÜM BU VE BENZERİ AYETLERDEN DE ANLIYORUZ Kİ, KURAN GELECEKTE OLACAK KONULAR HAKKINDA BİLE BLGİ VERİYOR. BUNUN BEŞERİ BİR KİTAP OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. TÜM BUNLAR, KURANIN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNE APAÇIK DELİLLERDİR.
Allah özellikle muteşabih ayetleri Kurana almasının ve zamanla yüzlerce yıl sonra, bu ayetlerin ne anlama geldiği ortaya çıkmasıyla, iman edenlerin imanlarının artması ve iman edenlerin inandığı kitabın, Allah katından indirildiğine emin olması için, bu ayetlerin Kuranda olduğu bilgisini veriyor. Lütfen Kuranın Allah katından indirildiğinden kuşku duymayalım. İslamı yalnız Kurandan öğrenelim ki, kafamızda şüpheler uyanmasın ve imanımız çok daha güçlü olsun. DİLERİM HAKKA BATIL KARIŞTIRMAYAN, İMANINI DÜŞÜNEREK ARAŞTIRARAK YAŞAYAN, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ. Bakın Allah ayetinde, Kuranın Allah katından gelip gelmediğinde şüphe edenlere, nasıl cevap veriyor.
BU KURÂN, ALLAHTAN BAŞKA VARLIKLAR TARAFINDAN UYDURULABİLECEK BİR KİTAP DEĞİLDİR. KURÂN, KENDİNDEN ÖNCEKİNİ TASDİK ETMEKTE VE ONU AÇIKLAMAKTADIR. ONDA ŞÜPHE YOKTUR. O, ÂLEMLERİN RABBİNDENDİR. (Yunus 37)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
Facebook
KUR'AN A DAVET
Demek ki insanın yaradılışında, genlerine adeta işlenmiş öyle bir duygu var ki, İNSANLAR ZOR ANLARINDA SIĞINABİLECEĞİ, YARDIM İSTEYEBİLECEĞİ BİR GÜCÜN ARAYIŞINDA OLMUŞLAR, İLK YARADILIŞTAN BU YANA. Bunun bir ihtiyaç olduğunu söylememiz, yanlış olmaz sanırım. Bakın buraya kadar düşüncemiz, Allahın indirdiği hiçbir kitaptan istifade ederek söylenmiş sözler değil. İnsanlık tarihinin geçirdiği evrelerden faydalanarak aldığımız bilgiler.
Şimdide Allahın kullarına Resulleri aracılığıyla, yol gösterici olarak gönderdiği Kitaplarına bakalım. Ama önce şunu da düşünmenizi rica ediyorum. Bizler Kuranın Allah katından indirilip indirilmediğini anlamadan önce, ALLAHIN VARLIĞINA İNANIYOR MUYUZ? İNANIYORSAK AYNI SORUYU TEKRAR KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKİR. ALLAHI GÖREMİYORUZ, ALLAHIN OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAĞIZ, KANITI NEDİR? Bu soruyu soran kişilerin genel çoğunluğu, bu soruya şöyle cevap verebiliyorlar. Kâinata, çevremize, yaratılan tüm âleme baktığımızda, araştırdığımızda bunun bir sanatçısı olması gerekir. Hiçbir şey tesadüf olamaz şeklinde birçok örnekler verip, Allahın varlığına inandıklarını söylüyorlar. Bu yöntem çok doğrudur. Bu durumda aynı mantıkla, Kuranın Allah katından gelip gelmediğini anlamaya çalışabiliriz. Elbette elimizdeki Kurana bakarak, işimiz çok daha kolay olacaktır. Yani Kuran ayetleri üzerinde düşünerek, araştırarak içinde tutarsızlık ve çelişki olup olmadığını anlamaya çalışarak ta, bu sorumuza cevap bulabiliriz. TABİ KURANI YİNE, KURANIN VERDİĞİ ÖRNEKLERDEN YOLA ÇIKARAK ANLAMAK ŞARTIYLA. Çünkü Kuranı Allah, biz nice örneklerle açıkladık diyor. Eğer Kuranı rivayet ve sanı bilgilerin etkisiyle anlamaya çalışırsak, inanın o kadar çelişkilerle karşılaşırız ki anlatmakla bitmez. KURANA BAKTIĞIMIZDA GEÇMİŞTEN, YAŞANAN O GÜNKÜ ORTAMDAN BİLGİ VERDİĞİ GİBİ, GELECEKTEN DE BİLGİLER ÖRNEKLER VERİYOR. Böyle bir bilgiyi veren kitap, insan ürünü asla olamaz.
Allahın gönderdiği Kitapların hepsinde, kullarının bir arayış içinde olduğu, ama genel çoğunluğunun yanlışa sapmaları nedeniyle, birçok kez uyarıldığı İlahın, yaratıcının yalnız Allah olduğu bilincini Rabbimiz kullarına bildiriyor. Allahın dışında hiçbir güce inanmayın, ardına düşmeyin diye de ikaz ediyor. KURANI DİKKATLE OKUYAN BİR İNSAN ŞUNU ÇOK RAHAT ANLAYACAKTIR. ALLAH KULLARINI YARATIRKEN, GENLERİNE ADETA, TABİRİ CAİSSE YARATICINI ARA, BUL SİNYALLERİNİ/ÇİPİNİ YERLEŞTİRMİŞ, KULUNUN İMTİHANINDA ONA KOLAYLIK SAĞLAMIŞTIR.
Buradan da şunu anlıyoruz. Bizlere düşen, genlerimize yerleştirilmiş bu dürtüyü, uyarıyı açığa çıkarmak, araştırmak ve doğruyu gerçeği bulmak olmalıdır. ONUN İÇİN ALLAH KURANDA DÜŞÜN, AKLINI KULLAN UYARILARINI ÇOK YAPIYOR. Yani bizler nasıl Allahın varlığını araştırıp, varlığını kabul ettiysek, Kuranın da Allah katından geldiğini, önce düşünerek ayetleri araştırarak anlamalıyız ki, imanımız güç kazansın. Bu uyarının farkında olup araştıran, önce şöyle bir duygunun etkisiyle şunları düşünür. BİZLERİ VE KÂİNATI YARATAN BİR GÜÇ OLMALI. Eğer bu duyguyu dışa vurup, bizleri ve kâinatı yaratanın kim olduğunu araştırmaya devam edersek, işte o zaman kafamızdaki tüm soruların cevabını da yavaş yavaş bulmaya başlarız. Bizleri yaratanın, bizleri uyarması gerekir düşüncesi, bizleri araştırmamızda doğruya yönlendirecektir. Yok, eğer bedenimiz ve yaradılışımızdaki genlerimizin uyarısını umursamaz ve önemsemezsek, kafamızdaki tüm sorular cevapsız kalır ve bu durumda İNANÇSIZ BİR İNSAN OLARAK YAŞAMAYA DEVAM EDERİZ.
Eğer içimizdeki o duyguya cevap aramak için, araştırma gereği duyarsak, işte o zaman göstereceğimiz çaba nispetince, makalemizin sorusu olan konuya en doğru cevabı mutlaka buluruz. Önce şunu hatırlatmak isterim, Allah daha önce birçok uyarıcı Resul ve Kitaplar zamanla göndermiş, onu günümüzde de yaşayan toplumlardan anlıyoruz. Yahudi ve Hristiyanlar Kuranı kabul etmiyor. Hâlbuki tarafsız araştırsaydılar, kendilerinin inandığı kitaplarda geçen birçok konunun, Kuranda da olduğunu göreceklerdi. Hatta onların yaptığı yanlışların, Kuranda izah edilip açıklandığını, uyarıldıklarını da göreceklerdi. Tüm bu bilgiler bile, Kuranın en son uyarıcı kitap olarak, Allah katından indirildiğine açık bir kanıttır.
Eğer Kuranın emrettiği İslamı, bizler Kurandan değil de cemaat, tarikat ve mezheplerin öğretisinden anlamaya çalışırsak, İNANIN KURANI ANLAYARAK TARAFIZ BİR GÖZLE OKUMADIYSAK, BU DİN BU KİTAP ALLAH KATINDAN ASLA İNMEMİŞTİR DİYEBİLİRİZ. Bakın sorumuza doğru cevabı bulmak için, önce en doğru yolu izlememiz şart. Eğer bu yolu izlemediysek, O sorumuza da doğru bir cevap asla bulamayız. Eğer doğru bir yol izlersek, KAFAMIZDAKİ TÜM SORULARA, KURANIN CEVAP VERDİĞİNİDE GÖREBİLİRİZ. Kuranı dikkatle ve düşünerek okuyan, AYETLER ARASINDA ASLA ÇELİŞKİ OLMADIĞINIDA GÖRECEKTİR. Ayrıca Kuranın yaşanan sorunlara çözüm bulmak için indirildiğini de anlayacaktır. İnsanlar arasında yaşanan öyle sorunlar var ki, bu sorunu kendilerinin düzeltmesi mümkün değil. Düzeltememişler zaten. Çünkü toplumlar erkek hükümranlığında olduğu için, kadın sürekli görmezden gelinmiş, hor görülmüş. Ama Kuran özellikle bu konuya da düzenleme getirip, kadına hak ettiği gücü, yetkiyi vermiştir. Hatırlatırım 1400 yıl önce kadının adı bile yoktu. SIRF BU DÜZENLEMELER BİLE, KURANIN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNE VE BÖYLECE ADALETİN SAĞLANDIĞINA KANITTIR.
Kuran bizleri ilme, bilime yönlendirir ve Kuranda verdiği bazı örneklerle, günümüz ilminin buluşlarının, bire bir uyuştuğunu görürüz ve hayrete düşeriz. Örnek vermek gerekirse. ALLAH AYETİNDE, SİZİN KATINIZDA BİN YIL, BENİM KATIMDA BİR GÜN GİBİDİR DER. Ölümü tarif ederken verdiği örnek, çok ilginçtir. Uykuyu ölüme benzetir ve uyuduğunuzda aslında ölümü yaşadığımızı ve zaman diliminin değiştiğini anlatır. Günümüz ilmi, uyuyan bir insanın gördüğü rüyanın zaman akışının, bu dünyada yaşadığımız zaman akışı ile değil, Kuranın verdiği örnekle uyuştuğunu kanıtlamış ve rüyamızda gördüğümüz, bize çok uzun gibi gelen rüyanın, SANİYELER İÇİNDE GÖRDÜĞÜMÜZÜ keşfetmişlerdir. KURANIN ALLAH KATINDAN GELDİĞİNE, BUNDAN DAHA AÇIK KANIT OLABİLİR Mİ?
Kuranın çözüm getirmeye çalıştığı örneklere bakalım. Örneğin kölelik. Kuran köleliğe son vermiştir. YANİ KURAN, İNSANLARIN KENDİ ARASINDA ÇÖZEMEDİĞİ, ZOR OLAYLARIN ÇÖZÜMÜNÜDE SAĞLIYOR VE DOĞRUYA, GÜZELE ARAŞTIRMAYA YÖNLENDİRİYOR. Kuran insanlar tarafından yazılmış olsaydı, o günün sorunlarına asla çözüm getiremezdi, çünkü ÇOK KATI GELENEK BASKISI VARDI. Bu değişim Allah katından gelmeseydi, hiç kimse dinlemez kabul etmezdi. Örneğin ZIHAR konusu. Allahın Resulü, bir kadının kendisine bu konuda yaptığı şikâyete, baskın geleneğin etkisiyle önce sorunu çözememiş, Allah hemen konuya müdahale ederek, bu sorunu da çözmüş konu ile ilgili ayet indirmiştir. Günümüzde birçok insanın deist ya da ateist olmasının nedeni, Kuranı tarafsız anlayarak okumadan, YAŞANAN İSLAMIN GÖRSEL ETKİSİYLE, BU DİN BÖYLEYSE, ALLAH KATINDAN İNMEMİŞTİR DİYİP, KESTİRİP ATIYORLAR. Ama tarafsız araştıranlar, yaşanan İslam ile Kuranın taban tabana zıt olduğunu gördüğü andan itibaren, şu sözü söylüyorlar.
BÖYLE OLMADIĞINA EMİNDİM. ÇÜNKÜ BU KİTAP ALLAH KATINDAN GELİYORSA, BU YAŞANAN İSLAM ALLAHIN DİNİ OLAMAZ.
Bakın sorumuza nasıl akılcı ve mantıklı cevaplar alıyoruz. Şöyle diyebilirsiniz. Daha önceki kitaplarda Kuran gibi doğruya güzele, Allaha davet etmiyor muydu? Elbette ediyordu ama O günkü toplumda tıpkı bizlerin yaşadığı gibi, Allahın vahyinden kopmuş ve atalarının dinini yaşar olmuşlardı. Onun için Allah tekrar uyarma gereği duymuş ve SON OLARAK BİR RESUL VE KİTAP GÖNDERECEĞİ BİLGİSİNİ DE VERMİŞTİR. Lütfen Kurandan önce gelen Hristiyanların inandığı incili araştırınız. Orada bile Hz. İsadan sonra bir Resulün geleceği ve onun tebliğ ettiği Kitapta, Hz. İsanın tebliğ ettiklerini onaylayacağı yazıyor.
BAKIN BU KONUDA KANIT, KURANDAN ÖNCE İNDİRİLEN KİTAPTA BİLE VAR. Bizler batılın rivayetlerin etkisinde kalmadan, iyi niyetle Kuranı dikkatle, ayetler arasında bağlantı kurarak anlamaya çalıştığımızda, bu kitabın insan tarafından yazılamayacağı anlaşılacaktır. Örnek vermek gerekirse. Allah Kuran ayetlerinin bir kısmının müteşabih olduğunu söyler ve bu ayetlerin anlamını bir ben bilirim, birde ilimde tahsil etmiş olanlar bilir diyerek, zamanla ayetin anlamının bilimle ortaya çıkacağını anlatır. Çok önemli olan bir konuda bazı kişilerin, Kuranı Hz. Muhammed yazmıştır, yani beşeridir dediklerini duyarsınız. Ama Kuranı tarafsız okuyan bir insan, Hz. Muhammedin yaptığı bazı yanlış konularda Kuranda uyarıldığını, ikaz edildiğini görürsünüz. Kuranı kendisi yazmış olsaydı, kendi hatalarını sizce Kurana geçirir miydi? Bu bilgi bile Kuranın, Allah katından indirildiğine kanıttır.
Müteşabih ayetler konusuna birkaç örnek verelim ki, bu kitabın gerçekten Allah katından indirildiğine gönlümüz ve aklımız onaylasın. Allah bir ayetinde Velilerin ardına düşenlerin, dişi örümceğin evine sığınanlara benzetiyor. Ayeti ilk okuduğunuzda belki de hiçbir şey anlamadınız. Belki de yaklaşık yüz yıl öncesine kadarda bu ayeti Müslümanlar doğru anlamamış olabilirler. Ama bilim adamları, dişi örümceğin yuvasını barınmak için değil, tuzak için yaptığını ve bu tuzağa yakalanan sinek ve benzeri canlıları kurduğu ağ ile yakalayıp yediğini, hatta erkek örümcekle dişi örümcek birleştikten sonra, hemen kaçmazsa erkek örümcek, onu dahi yediğini bilim adamları bulmuş. Allahın verdiği bu örnekten anlıyoruz ki, Kuran Allah katından indirildiğine apaçık kanıttır. Çünkü örümcekle ilgili bu bilgi, Kuranın indirildiği çağda bilinmiyordu.
Buna benzer daha yeni keşfedilmiş birçok müteşabih ayet vardır. Örneğin gökyüzünü, sizler için koruyucu bir tabaka yaptık der. Bu bilginin OZON TABAKASI OLDUĞU, YAKIN ZAMANDA BİLİM ADAMLARI TARAFINDAN BULUNMUŞTUR. Yine Kuranda gelecekten bir haber daha veriyor ve Fire un un bedeninin, gelecekteki insanlara ibret olsun diye korunacağı bilgisini veriyor. Buda yakın çağlarda ilim adamları tarafından, ortaya çıkarılmış bir gerçektir. Bin dört yüz yıl önce bu bilgi insanlar tarafından keşfedilmediğine göre, bu bilgiyi aktaran Kuran, Allah katından indirildiği çok açıktır. Yine Allah bir ayetinde, TALI SUYLA TUZLU SUYU YANYANA GETİRİR, BİRBİRİNE KARIŞTIRMAYIZ DER. Bu ayet yüzlerce yıl önce, iman edenle etmeyeni bir tutmayız, ayırt ederiz şeklinde anlaşılmış. Hâlbuki deniz bilimiyle uğraşan bir kişi, gerçekten okyanusta, tatlı suyla tuzlu suyun yan yana olduğunu ve birbirine karışmadığını keşfetmiştir. TÜM BU VE BENZERİ AYETLERDEN DE ANLIYORUZ Kİ, KURAN GELECEKTE OLACAK KONULAR HAKKINDA BİLE BLGİ VERİYOR. BUNUN BEŞERİ BİR KİTAP OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. TÜM BUNLAR, KURANIN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNE APAÇIK DELİLLERDİR.
Allah özellikle muteşabih ayetleri Kurana almasının ve zamanla yüzlerce yıl sonra, bu ayetlerin ne anlama geldiği ortaya çıkmasıyla, iman edenlerin imanlarının artması ve iman edenlerin inandığı kitabın, Allah katından indirildiğine emin olması için, bu ayetlerin Kuranda olduğu bilgisini veriyor. Lütfen Kuranın Allah katından indirildiğinden kuşku duymayalım. İslamı yalnız Kurandan öğrenelim ki, kafamızda şüpheler uyanmasın ve imanımız çok daha güçlü olsun. DİLERİM HAKKA BATIL KARIŞTIRMAYAN, İMANINI DÜŞÜNEREK ARAŞTIRARAK YAŞAYAN, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ. Bakın Allah ayetinde, Kuranın Allah katından gelip gelmediğinde şüphe edenlere, nasıl cevap veriyor.
BU KURÂN, ALLAHTAN BAŞKA VARLIKLAR TARAFINDAN UYDURULABİLECEK BİR KİTAP DEĞİLDİR. KURÂN, KENDİNDEN ÖNCEKİNİ TASDİK ETMEKTE VE ONU AÇIKLAMAKTADIR. ONDA ŞÜPHE YOKTUR. O, ÂLEMLERİN RABBİNDENDİR. (Yunus 37)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
KUR'AN A DAVET