Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk

Efsunkar

Bayan Üye


BWH3JusIAAEZy4E.jpg:large

Küçücük bir çalıkuşu mutluluk,
ne zaman gelir
ne zaman öter, ne zaman susar,
nereye gider
bilemezsin ki.

Bahattin Karakoç



---- Mesajlar Birleştirildi ----



GpDoMb.jpg

Herkesin bir kapısı vardır
Bir de kaybettiği bir kilidi
Açık bıraktığı bir penceresi
Gidemediği yolu
Kesemediği bileti
Titrediği bir sıtması.
Var işte gidenlerini gömdüğü
Kalabalık bir mezarlığı...

Cihan Akçay



---- Mesajlar Birleştirildi ----



z2Mr17.jpg

hiç'kimse.
sade'ce bir kul.
(bir kere öldüğü rivayet olunmuştur)
haricinde ümmi...
gündüzleri saymaz isek henüz küçük...
içinde büyümeyi bilmeyen bir çocuk uyutmakta.
kimseler değmesin diye ona
uzun süredir inzivada..
niyet ise itikâfa..
kendi yurdunda garip
kendi içinde mülteci...
aşka velû...
zamana mukavametli
ölüme aşina..
...
bildiği tek şey
hiç'likten ziyade hiçbir şey bilmediği...

Züleyha Çay



---- Mesajlar Birleştirildi ----



ZApyLo.jpg

"Çok şey vardı anlatılacak
O yüzden sustum.
Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı
Sen duydun mu sustuklarımı?"

Oğuz Atay



---- Mesajlar Birleştirildi ----




XDNzPR.jpg

Gözün gördüğü başkadır
Gönlün gördüğü başka.


Mehmet Deveci



---- Mesajlar Birleştirildi ----



YMb9Oa.jpg

Bekleyeni bekleten de Allah
Bekleteni bekleten de Allah.
- Sabrı veren de Allah..



---- Mesajlar Birleştirildi ----



JX2Mao.jpg

Kuyuya Bismillah!
Zindana Bismillah!
Karanlıktan aydınlığa çıkaran duaya, hüzün ile semaya ağan ruha Bismillah!
Ey kalbin üzerinde titreyen hüzün !
Acıya Bismillah!
Ateşe Bismillah!
Gözyaşına Bismillah!


Nazan Bekiroğlu



---- Mesajlar Birleştirildi ----



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Zaman yolculuğuna çıkmalı insan
Önce çocukluğuna uğramalı yolu.
Saatlerce oynamalı sokakta yine
Kar yağmalı yeniden diz boyu.
Kızakla kaymalı tepeden
Sonra saklambaç kartopu

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Bu dünyada mutluluğun üç büyük esası;
yapacak bir şey
sevecek bir şey
ümit edecek bir şeye sahip olmaktır.

Joseph Addison

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Sahip olunması zorunlu tek şey var:

Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh !!!

Nietzsche



---- Mesajlar Birleştirildi ----



j53zDn.jpg

Bir kelimedir bizi yollara düşüren: ÖNCE İNSAN

Hayatın ve zamanın ruhuyla bilenmişliğimizle bütün kadim öyküleri demleyen bir kelime.
Yüreklerimize her dem uçsuz bucaksız bir gökyüzü esenliği veren.

Yürürken de onurlu, düşürken de erdemli ve ayaklanırken de duruşumuza direngenlik katan bir kelime bu;
yeryüzünde ‘insan’ı tarif edişin çok boyutlu imgesi:
gönlümüzde taşıdığımız derinlik.
Ki emanete,sadık kalmışlığımızla ölçülecek özgürlüğümüz.

Herkesin birbirine benzeşmeye başladığı, sıradanlaştığı ve varoluşumuzu sağlayan değerlerin buharlaştığı bir zamanda içimize doğru bir yolculuğa çıkmanın işaret taşlarını dikmek.

Ferhat Kalender



---- Mesajlar Birleştirildi ----

Xvk2jR.jpg


---- Mesajlar Birleştirildi ----



violet_scanx1200.jpg

Altı Üstü Aşk'tı...
Bir ölümlüktü yani. Bir kere canın çekilecekti tırnaklarından yukarı, topu topu tek nefes tutulacaktı. Gözlerin kuruyacaktı, kanın sızmayacaktı, görmeyecektin en basiti, tek yüz görümlüğüne kaç yürek boşaltıldığını…

Aştı üstü aşktı.
İlkbaharın adıydı sonbahar. Annem ölecekti en fazlası parmak uçlarımla. Saçlarım asılacaktı iki bakır tel arası. Bir küçük mor menekşe toprağa başkaldırmanın bedeliyle zemheriye kurban edilirken, bu kenti kuşlar terk edecekti. Yağmurlar yine düşecekti İstanbul’un yanağına, Kız Kulesi’nin şalını savuracaktı rüzgâr Marmara’nın titrek omuzlarına. Kaçmalarını, ürkek adımlarını kör bir kâhinin ellerine satan denizkızlarının dili damağına yapışacaktı.

Acıydı…
Altı üstü aşktı, cürmünün yoktu izahı. Anlaşılmaktı adı tüm anlaşılmamazlıkların! Yatsıya kadardı, iki damak arası başı ezilen yeminlerin ömrü. Okşanmayan yetim başların sancısı midelere vururken, bir somun ekmeğin hülyasına uykusu kaçacaktı gecelerin. İliklerimdeki zerre hayal ile beslenen bebekler düşecekti rahmimden ayaklar altına. Gri kentlerce ezilecekti başı. Ve ben ağladığımda yağmur duasını bırakacaktı melekler!

Gittikçe aşk oluyorsun, dur!

Altı üstü mor bir bakıştı, çürük yaprak yeşili. En fazlası canımı alırdı, en azından aklımı! Yalnız na-pak aynalar bilirdi en çirkef halimi, yanaklarım pul pul dökülürken iki avuç arana. En fazla Eyüp mezarlığında tek kişilik boşluğa iki tecessüd sığardı. En çok İstanbul özlerdi bizi, kursağına dolanırken düşlerimiz Salacak’ın. Dalgalar çelme takardı, yüreğimiz sürçerdi her ‘‘yağmur toprağa düştüğünde’’… Kulaklarını tıkardı, alıp başını terki diyar ederdi Beykoz’un iniltisinden çetr-i nur. Sonra, ağlayamazdım el yordamıyla sarılıp yastığıma. Naren bir gece meltemi yalarken sol yanağımı, ta uzaklardan mest-i rayiha yayılırdı iğreti güvenlerimizin üstüne,
‘‘ölümlerden ölüm beğen benim için, sana en fiyakalı yenilgimi sakladım’’
En kıyabildiğin yanımdan hani, serçe parmağımdan başla mesela, tutun/ma!

Altı üstü ab-ı hayattı…
Küstah bir sağanaktı gözlerimizi sırılsıklam üşüten. Kalınamazdı, varılamazdı, aranılsa bulunamazdı, oysa bulunduğunda anlaşılacaktı ne çok aranıldığı. Kendinden geçirirdi adamakıllı, titretirdi. Tırnakların mora çalacaktı, omuzlarından iki ölü kol asılacaktı, dişlerin sızlayacaktı en çok! Kayıp kentlerde bir küçük kızın gözlerine tecavüz edilecekti koca cüsseli aldanışlarca.

Sözleri çıkarsız araflara takılandı. İmtihandı. Sırrı en ifşa olunmayandı. Kimselerce en bilinendi oysa kimselerde en bilinmezlikti! Karmakarışıktı işte, hayat kadardı, uslu değildi.
Altı üstü aşktı, beğenilemedi. Beğenilen olmayı diledi en çok, denedi, denemek hiç beğenilesi değildi. İçinden çıkamadı sonra, dışına varılmayandı, varılsa durulmayandı. Hak dileyendi hak bilmezlere. Bilemezdi, hakkına girilendi!

Gün aşırı lev'-i garâmdı…
Her sendeleyişimde yeri alnından öptürecek kadardı. Düz yolda sırt üstü vurgundu şimali.
Korktuğum kadardı. Toplasan beş para etmez, satsan paha biçilmez. Ne siyahtı ne mavi, esmerdi teni, gök/yüzünün rengi. Bir lokmanın bedeliydi, Cebel-i Rahme tepesinde Firdevs sancısıyla dünya doğurtan! En fazla Kabil kadardı kini, en az Habilce masum, mazbut ve mai.
Belden altı karga leşi, sol yanı çöl güneşi, dili süt kokulu sabi. Say ki İsrafil suru, say ki melek-ül mevt süruru…

Altı üstü aşktı işte, cennet kokuşlu el-alem kaçkını. Bu diyarın serabı, tenezzülsüzlüğü leyla’nın, mecnun’un miracı, züleyha’nın garamı, yusuf’un dermanı, ferhat’ın illası, belkıs’ın nazı, varlığında ikram olunan nevfel tadı…
Aslı astarı bir sen kadardı. Ölçüsü alındı, boyu az biraz kısa, umutlarımdan uzundu kolları. Mahlukata neşve, Rahman’a işve, varlığı yokluk üstüne kisveydi. Atsan atılmaz, satsan, yüreğimdi ilk talibi. Yangındı işte, yanılgındı, ılgındı. Üç harfinin hatmi vacipti, beş harfi ölüm.

Altı üstü aşktı…
Düş’müşüm!

Görüşmemiş bir şehirdi belkide adım. Ne keşfe müsait, ne ihlale na’müsait. Kefen boyu çırılçıplak yalnızlıktı. En fazla gecenin gözlerinden düşen kireçli su saçlarına dipnot düşecekti özgeçmişini. En kârlı zarardı, en nimetkar ziyan. İstiare başı beklerken direnen uykularım, sensizlik düşlerimin başına vuracaktı. Ketum heceler dilaltına düşecekti, ben sana iki yana düşmüş kollarımla güneşli günler toplayamazken güncemden. Arzın içi titreyecekti, meleklerin kalemi devrilirken alnımızdan yukarı.

Altı üstü, sevdafeza…
En fazla bir kez çalardı kapını, en hevesli yanın sağırken.

Ahh’tı!
Kovulmuştu cennetten bir kez, dünyaya biçilmiş süslü kaftandı.

Aşk’tı!
Ölmek için yaratılmıştı!


Züleyha ÇAY

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Elest bezminde söz verip geldim yeryüzüne.
Önce “ikr┠dedi Yaradan okudum.
Sonra kalem verdi.
Ve dedi “batır” yüreğine “ne yaş(z)arsan o’sun” yaşarken sen oldum.
Yazarken aşk ve O’nu okudum.
Sonun-da ben yoktum…

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

"Her gönül bir tek sevgiliye muhtaçtır aslında ,
Ne var ki kıblesi yanlıştır, bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı şey değildir ,
Kimisi bir gözleri ahuya zebun , kimisi bir güzel yüzlü güzele meftun , kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur ,
Bazısı dünyaya kanmış, bazısı da hayal alemini gerçek sanmıştır,

Oysa her biri bir tek sevgili tarafından sınanmıştır.


 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.


yetim+bir+%C3%A7ocuk.png



---- Mesajlar Birleştirildi ----



zVP1d4.jpg

Sarf etme kelimeleri.
Şiire, susacak bir şeyler kalsın…

Kadim Dolunay
 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk

To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Sokakların bile ayartılabileceğini, kentinse
cerahatleşebileceğini,
çapul ve talanın ve ihanetin alkışlanabileceğini
bilemeyecek kadar gençtik.
Gençliğimiz avucumuzda mumdu; uysal ve titrek!


Oysa her gece Buraklara binip uzaklara giden bizdik.
Sesimiz yediveren gülleri, hanım elleri ninnilerimizdi.
Bol acılı romanlardan geçerdi çocuklar; ne çok kovulmuş kapılardan ne çok arabesk. Sermayemiz gülümsemekti.

Çekerdik üstümüze gecenin karanlığını. Telde kalırdı uçurtmamız, bilyelerimizse hep kayıp. Her gece bozguna çıkar, marş söylerdik.


Dua küçük ellerimizin uzak ülkesiydi.

Biz, o zaman ölen her yavru kunduzun geçkin bir kadına kürk olacağını bilmeyecek kadar temizdik. Gölgesine pençelerini takmış kentte adresimiz; hurma gölgesi, kullanılmamış çöldü. Korkularımızı son giden trenle göndermiştik. Bizden sorulurdu duvarlar ve sokaklarda habere volta büyütürdük. Yıkılan duvarlara yazı olurduk şehir kustukça bizi.


Her sözümüz devrimdi, her bakışımız militan.

/ aç çıplak ve susuzdum. Anama söylemedim. Yorgun ve uykusuzdum, bunu da. Vurulup düşerdim bir devin kalkışı gibi/

Kandan geçti yolumuz ve konduk bir ateşin kıyısına. Mecnunlarla okundu ve ezberlendi adımız. Ama biz korkulu kalabalıklardan kalbimize yol bularak gererdik yumruklarımızı hor görülen bir hayatı yaşamak için.

İsyan önsözümüzdü.

Düşler ve kement sürekli boynumuzu sorgulardı. Mahcuptuk bakarken tarihe, tarihse silikonlu pazılarını şişirerek; tebama söyleyin, asmasın şehzadeyi musa'nın asasına, derdi.

/ devasa bir masalın ortasında kelebeğim, ateşle sınanan.

Sonrası eylüldür, eylülse hüzün konuşamam. Vişne çürüğü bir akşamdı vuruldum.

Ölüm ilanıyla girdim adresini yitirdiğim şehre; talan edilmiş panayırda herkes figüran, börtü böcek, ıvır zıvır/

Doğulu olmak yalnızlıktır. Bunu geç anladım. Talandı bu ters asılmış levhalar. Bozgun çığlığı, uzak acılar. Söz makas değiştirdi. Onur sözcük cehenneminde muğlak bir takı. Kumsala düşen cenin yeşermiyor, bakışımız yorgun. Kaybetmiş gökyüzünü her şey puslu ve özensiz. Dostluklar yanılsamadan ibaretmiş, bulmuyor adresini saf yürek göndermeler.

/ ben ki çırılçıplak bir yürek kesilmiş ellerimle umutsuzluğun gırtlağına sarılıp unutturduğunuz isimlerden geliyorum. Yüreğimi kınından çıkarıp size adıyorum. Ben ki sizin için okudum ezberledim içimi**¦/


Sımsıcak alın terimiz yarınlar kadar. Adımlarımız korkusuz. Başımız dik, onurluyuz. Duruşumuz bembeyaz. Ay şafağa yakın sönmeden, kuşlar uyanmadan, çiçekler açacak baharımıza.
Anılarımıza kayıtsız kalacak kadar yorgunsak, terimizi soğutmayacak kadar süvariyiz.
Ölüm dur ihtarına uymayacak kadar diridir; elveda karanlığa. Sımsıcak dualarla adıyoruz ruhumuzu rüzgâra.
Selam ey özgür menekşesi dağlarımızın. Bir günlük tanrısını yiyen çocuklardan ammarlar çoğaltan yâr!


/ yüreğim habire toprağın damarlarını zorluyor. Saçlarıma kar yağsa da ben bu yürekle ısınırım./



Ahmet Usta
 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Madem ki seni sevmek, çile çekmek,
Seni sevdiğimin kanıtı olsun; dağlanmış bir yürek.



---- Mesajlar Birleştirildi ----



Avril.gif


Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp yüzünü ekşiten!

Gülden hiç ders almıyor musun?
Bütün yaprakları tek tek yolsan gül yine de gülmekten vazgeçmez.
Hâl'e razı oluş şükürdür.
Gül de daimi bir şükür makamındadır.

Hem bilmez misin ki başına gelen sıkıntılar aslında daha büyük bir sıkıntıya set olur da başındaki belayı def ederler.
O halde yüzün gülsün.

Mevlana

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

...

Sığ suları, en hafif rüzgarlar bile coşturabilir,
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar coşturur.

Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susar.
Anladım ki susan her şey, derin ve heybetlidir.

Biraz da sessizliğim konuşsun, Harfsiz bir dil bulalım içimizde,
"Sadece ikimizin anladığı bir hüzün olsun içinde"!

Sus gönlüm, çok dile getirme. Sen dile getirdikçe, gönlün daha da coşuyor, daha meraklanıyor ve beklemek daha da zorlaşıyor.

Sus gönlüm, çok laf etme. Az söyle ki, işimiz olgunlaşsın,
az söyle ki, Hakka karşı yanlış kelam çıkmasın.

Sus gönlüm, bir elif miktarı sus. Az kaldı bahara, dayan gönlüm. Denizin içinde meydana gelen, görünmeyen dalgalar gibi yüreğini biliyorum. Beklemekten başka çare olsaydı, seni durdurmazdım, inan bana ama yok, başka çare yok. Unutma ki, ilaç bile beklemeden tesir etmez, çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz.

Sus gönlüm, bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece, gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar, yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından, ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus.

Sus gönlüm, seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar. Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar, ulaşmayanların'sa senin nasibin olmadığını anlayana kadar sus.

Sus gönlüm, onun geleceğini görünceye kadar. Acının bala dönüştüğünü farkedinceye kadar. Onun gönlünün, senin gönlüne muhabbet düğümüyle bağlandığını görünceye kadar.

Sus gönlüm, sebepler var edilinceye kadar. Bahaneler oluşuncaya, birbirimizin nasibi oluncaya kadar sus.

Sus gönlüm, bütün bu susmalarına karşılık, her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

Sus gönlüm. Her susuşun bir cevap olsun. Her susuşun, sabrın olsun. Her susuşun, dua'n olsun. İçten yakarışının adı olsun, susuşun. Bekleyişinin, umut edişinin, inancının, sevdiğinin vurgusu olsun, susuşun!

Tuz basıp yaralarıma, ne kadar susulacaksa, o kadar sustum. Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin. Açmadım kimselere yüreğimi, Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum!

"Susmak; kimi zaman ateşe su, kimi zaman da ateşe rüzgar olmuştur..!"

Yağmur olup toprağa karışmak, "Sessizlik en güzel sestir duyabilen için".

Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

(Şemsi Tebrizi)


 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Ey alnının halesinde mekki yalnızlıkları saklayan hüzün mevsimi.
Ey ismini gül yaprağının suya dokunuşundan alan mesrûr sevgili.

Bir karanfil ölüyor avuçlarımda belli belirsiz.
Şehirsiz çocukluğumun sığırtmaç eteklerine yuvarladığım senli günlerimle gidiyorum şehrinden.
Bir şadırvanın ucuna bağladığım yüreğime kimsesiz çocuklar su serpiyor.

Önce şehre ağlıyorum sonra sana.
Ve Yusuf'ça bir vakarla.
Seni kalbimin zindanından âzâd ediyorum...

(İbrahim Saki)

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Akıl Kalbe, Kalp Ruha, Ruh Sırra Dönerse, Aklın Sana Ayna Olur...
Ve Kalp Sır'la Birleşir.
Belki Aklınla Sır'rı Göremezsin Ama "Sır Sana" Aynada Kendini Gösterir...



---- Mesajlar Birleştirildi ----



tumblr_nl7ksmahe81sjt6sco1_500.gif

''Başkasının çizdiği çizgiden gitmek özgürlüğüme dokunuyor.”

demiş Halikarnas Balıkçısı, çizgili kağıda yazı yazmayı reddederken!

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Hep aynı namede çılgın dolaşan yaylar
Hep aynı hayalin peşinde bu yolculuk.


 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Dışarısı yine ayaz.
Her kar sonrasının malum hâli. Bilgiç ihtiyarların klasik cümleleriyle konuşmak gerekirse:
Bu kadar karın böyle ayazı olacak elbet.
Şükür kar var. En azından şöyle başımızı çevirip bembeyaz elbiseleri içerisindeki dağları görebiliyor, güneşle parlayan kıvrımlarına bakıp pencere gerisinden, dizimizde battaniye ile halimize şükredebiliyoruz.
Ya karsız bir ayaz düşseydi nasibimize?

Dışarısı kar ve ayaz.
Böyle zamanlar içe dönüştür. Eve, kendimize, hayale, kitaba
Kitaplar en yakın dostlarımız. Dar alanda geniş ufuklara açıldığımız liman. Altına sığındığımız koyuca serinlik.

Dünya yıkılırken sırası mı şimdi börtü böcekten; kardan yazdan; belki aşktan özlemden bahsetmenin. Evet sonuna kadar evet. Doğalgaz beklesin. Avrupayı felç eden kış orada dursun. Mit operasyonunda kim ne umdu, ne oldu dursun hele.
Dünya dönüyor.
Her şeye rağmen her şeyle birlikte.

Ve içinde nice kıymetlerle dönüyor.
İsmet Özel ve Sezai Karakoç'la dönüyoruz, aynı gökler altındayız.

Kim İsmet Özel?

''başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
ilk önce damarlarımızda duyuyor çağıltısını
uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz
bize ait olan ne kadar uzakta!''


Diyen şair. Yüreğimizde tını. Süzgün bakışlarımız.

Ya Sezai Karakoç?

''Çocuk düşerse ölür çünkü balkon
Ölümün cesur körfezidir evlerde
Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
Anneler anneler elleri balkonların demirinde''

Bu kadar mı?
Asla.
Hayrettir ki deryalara doymak mukaddermiş edalarındayız.

Aramızdan çıkıp gittiklerinde mi kıymet atfedeceğiz onlara.
Oysa bir mısra dahi onları bizden kılmak için yeterli, bizi onlardan:

''bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim''

Oysa birkaç mısraları bizi omuzlarımızdan tutup sarsabilir:

''bütün renklerimi siliyor dışardaki yağmur
derin bir bıçak izi olduğum için
artık beyaz bir yumruk gibi kaldım diye
hayatın karşısında
bütün kurnazlığımı siliyor dışardaki yağmur''

Yaşarken kıymet bilmek yazılmamış mı bize?


Kâni Çınar

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...

Garip, güzel, sonra mahzun
Işıkla yağmur beraber,
Bir türkü ki gamlı, uzun,
Ve sen gülünce açan güller,

Beyaz, beyazdı bulutlar,
Gölgeler buğulu, derin;
Ah o hiç dinmeyen rüzgâr
Ve uykusu çiçeklerin.

Mor aydınlıkta bir çınar
Veya kestane dibinde;
Mahmur süzülen bakışlar
İkindi saatlerinde...

Birden gülümseyen yüzün
Sabahların aynasında
Ve beni çıldırtan hüzün
İki bakış arasında.

Ahmet Hamdi TANPINAR



---- Mesajlar Birleştirildi ----



ahminelask.jpg

Aşk ve muhabbet sarayına girmek istersen,
bırak bütün sûrî amellerini yağma etsinler…
Gözyaşı ile abdest alabiliyorsan, ne mutlu.
O namazda mi'rac muhakkaktır.
Yalnız bu iş, ilâhî aşk ile olur.
İlâhî aşk da, akl–ı maaş ile alınır.
Yani o fedâ edilmeden, bu şarâb içilmez.



 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Eğer cesur değilsen samimi olamazsın.
Eğer cesur değilsen sevemezsin.
Eğer cesur değilsen güvenemezsin.
Eğer cesur değilsen, gerçeğin peşine düşemezsin.
O yüzden önce cesaret gelir.
Ve diğer her şey onu izler.

Osho



---- Mesajlar Birleştirildi ----



tumblr_mxm2wql2HC1s3oty1o1_500.gif

Gücümün sınırları dışına çıkan şey kaderimdir.
Ama gücümün sınırları içinde kader ben'im.

Nazan Bekiroğlu



---- Mesajlar Birleştirildi ----



PvnDWO.jpg

Yer nerede ya da ne kadarsa;

O yoksa yok kadardır.

Ama bir de O varsa

Yer hem hep kadar hem her kadardır.



---- Mesajlar Birleştirildi ----



0_64a72_37a2370d_XL.jpg

''Kuşlar arasında yarasa ne ise,düşünceler arasında da kuşku odur:İkisi de hep alacakaranlıkta uçar.''

(Francis Bacon)


''Her defasında şahsında olduğu kadar başka herkesin şahsında da,sırf araç olarak değil aynı zamanda amaç olarak davranacak biçimde eylemde bulun.''

(Immanuel Kant)

0_64a80_19bfd859_XL.jpg

''Dil bütünlüğü içinde insan çift-varoluşta.Bir defasında ''vardır'' diyor,başka bir defa ''olmalıdır'' diyor.Ve ''olmalı'' daima ''sanki var''ı içinde taşıyor.
''Dır'' diyerek sıkıca tutmak,''olmalı'' diyerek değiştirmek istiyor.''

(Uluğ Nutku)


 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

Gölgeni al ve gel benimle.
Ellerin ceplerinde gel.

Ne tuhaf bakılan yerde kalmış terimiz
Susmalarda koca bir Anadolu
Sonra çift hörgücünde gecenin
Kırgınlıklarımız.

Çok şükür göğün altındayız.
Gel ve denize açılan kapılarda
Rahmet yudumlayalım.
Bakma ardımıza.
Ardımızda bombalar. Ardımızda sahile vuran
Cesetleriyle çocuklar.
Ardımızda
Kirine ortak olduğumuz her şey.
Ardımızda kirli yanımız.

Dağlardan ve aşklardan
Göklerden ve kuşlardan
Kalana sarılalım.
Gölgeni al ve gel benimle.
Ellerin ceplerinde gel.


Kani Çınar

 
---> Küçücük Bir Çalıkuşu Mutluluk



To view this content we will need your consent to set third party cookies.
For more detailed information, see our cookies page.

İnsan, yaşanmış tüm zamanların sonrasıdır,
Yalnız kendi zamanının şimdisi.





---- Mesajlar Birleştirildi ----



0_64a92_5880eec0_XL.jpg

Mecnun odur ki,
attığı her adım,
aldığı her nefes,
kokladığı her çiçek,
demlediği her çay,
okuduğu her şiir;
yâr'dır.


 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst