Kızıyla, Tozuyla, Horozuyla; Denizli (Ayrıntılı Tanıtım)

Silencio

Kayıtlı Üye
Denizli; kızı, tozu ve horozuyla meşhur olan şehirdir.

denizli-horozu.jpg

(Meşhur Denizli Horozu)

Ege Bölgesi'nin Ege Bölümü'nde yer almaktadır. 550.000'i aşan merkez nüfusuyla, (Merkezde bulunan iki ilçenin toplam nüfusu) İzmir'den sonra Ege bölgesinin en büyük kentidir. (554.424) Türkiye'nin ise en büyük ve en gelişmiş on altı şehrinden biridir. İl geneli nüfusu ise 1 milyonun üzerindedir. 2014 yerel seçimleri ile birlikte büyükşehir statüsü kazanmıştır. En büyük ilçesi 311.000 nüfusu ile Pamukkaledir.

x24h9s.jpg


Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. Denizli İli'nin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır. Denizli ili 28° 38' - 30° 05' doğu meridyenleri (doğu uç noktası; Çivril ilçesi Gümüşsu - Gökgöl Koyu Dinar sınırında Efekli Tepe, batı uç Aydın, Manisa; güneyde Muğla; kuzeyde Uşak illeri ile komşudur.) Yüzölçümü 11.692 km², denizden yükseltisi ise 428m'dir. Aydın, Muğla, Burdur, Afyon, Uşak ve Manisa ile komşudur.

Latrans-Turkey_location_Denizli.svg


- Konumu -

Denizli, Anadolu Yarımadasının güneybatı, Ege Bölgesinin doğusunda yer almaktadır. Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. Denizli ilinin, her üç bölge üzerinde de toprakları vardır. Denizli ili 28° 30' – 29° 30' doğu meridyenleri ile 37° 12' – 38°12' kuzey paralelleri arasında yer alır. Doğudan Burdur, Afyon, batıdan Aydın, Manisa, kuzeyden Uşak, güneyden Muğla illeri ile komşudur.

İlin yüzölçümü 11.868 km²’dir, il Türkiye’nin yaklaşık %1,5’ini ve Ege Bölgesinin %18,5’ini oluşturmaktadır. Merkezin denizden yüksekliği 354 metredir. Deniz yüzeyine en yakın yer 170 metre rakımla Sarayköy ilçesi, en uzak yer ise 1350 metre rakımla Çameli ilçesidir.


- Yüzey Şekilleri -

İl yüzey şekilleri bakımından dalgalıdır. Alçak ve yüksek ovalar, yaylalar ve dağlar birbirini tamamlar. İl topraklarının yaklaşık %47,1’ini dağlar, %28,2’sini ovalar, %23,2’sini platolar ve %1,5’ini ise yaylalar oluşturmaktadır.

Batı Anadolu’nun ve Denizli’nin en yüksek dağı Honaz 2571 m. yüksekliğe sahiptir. Karcı (2308 m.), Akdağ (2449 m.), Bozdağ (2421 m.), Eşeler (2254 m.), Bulkaz (Burkaz) (1990 m.), Elmadağ (1805 m.), Büyük Çökelez (1340 m.) ve Beşparmak (1307 m.) ilin diğer önemli dağlarıdır.

Büyük Menderes ve Çüruksu Vadisi boyunca kademeler halinde alçalan Çardak, Çivril, Baklan, Kaklık, Böceli, Denizli (Çüruksu) ve Sarayköy (Büyük Menderes) Ovaları ile yayla görünümlü Acıpayam, Tavas, Eksere Ovaları, Karayayla, Çameli, Uzunpınar, Yoran, Şahman Sülaymaniye, Kuyucak Yaylası ilin düzlüklerini oluşturur. Vadi olarak ise verimli ovaların sıralandığı Büyük Menderes ve Çüruksu Vadileri, Akçay Vadisi, Gireniz ve Kelekçi Vadileri gösterilebilir.

İl genel olarak akarsu bakımından yoksun sayılmaz. İl sınırından dışarıya çıkanlar olduğu gibi içinden akarak büyük nehirleri besleyenleri de vardır. En büyük akarsuyu Ege Bölgesinin üç büyük nehrinden biri olan Büyük Menderes’tir. Toplam uzunluğu 529 km. olan nehrin Denizli ili sınırlarındaki uzunluğu 194 km. ve ortalama debisi ise 44,32 m³/sn’dir. Çüruksu, Dalaman (Gireniz Çayı), Akçay (Bozdağan) Çayı, Yenidere, Gökpınar Çayı, Kufi Çayı, Derbent Çayı, Hamam Çayı ve Bağnaz Çayı ilde yer alan başlıca akarsulardandır.

İlin en büyük gölü ise Acıgöl (Çardak Gölü)dür, 44,32 km² yüz ölçümüne sahiptir. Denizli İlinin Çardak ilçesi ile Afyon İlinin Dazkırı ilçesi arasındaki graben arazide dünyanın en temiz sodyum sülfat tuzunun elde edildiği (toksik madde içermeyen) bir göldür. Doğal yapısı ile flamingo, ördek gibi yaklaşık otuz tür kuşun yaşadığı kuş cennetidir. Sodyum sülfat tuzu göl kenarında kurulan işletmeler tarafından değerlendirilmektedir. Beylerli (Çaltı) Gölü, Karagöl, Süleymaniye Gölü, Kartal Gölü ve Işıklı Baraj Gölü ilin diğer önemli göllerini oluşturmaktadır.


- İklimi ve Bitki Örtüsü -

Denizli’de, Ege Bölgesinde olmasına rağmen, iklim olarak Ege Bölgesi’nin iklimi tamamen görülmez. Kıyı kesimlerinden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan az da olsa iç bölgelerin iklimi hissedilir. Yıllık ortalama yüksek sıcaklık 34 Cº, ortalama düşük sıcaklık ise 2 Cº civarındadır. Bu değerler yaz aylarında 40 Cº’ye kadar yükselir, kışın ise -10 Cº’ye kadar düşer. Esasen Denizli, iklimi yönünden İç Anadolu Bölgesine yakın değerler vermektedir.

İlde, genel olarak, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. En çok yağış Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında görülmektedir. Aralık ayında m²’ye düşen ortalama yağış miktarı 90 mm.dir. Yağışlı gün sayısı yıllık ortalama 80 gündür. Ortalama yıllık nem oranları Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında %50’nin altında seyrederken, diğer aylarda artmakta, Aralık ve Ocak aylarında %70’ten fazla nem olmaktadır. Buhar basıncının en yüksek olduğu dönem ise yaz aylarıdır. Yükseklik arttıkça iklim sertleşmektedir. İlde dağlar daha çok denize dik uzandığından, denizden gelen rüzgârlara açık bulunmaktadır. Tüm bu iklim verileri ve iklim koşullarının uygunluğu Denizli’ye doğal çekicilik katmaktadır.

Var olan hava koşulları, yörede Karadeniz Bölgesinin bitki örtüsü çeşitleri olan kızılağaç, ıhlamur, fındık, kestane, söğüt, eğrelti gibi türlerin yetişmesine ve karışıma girmesine olanak sağlar. Bölgenin yerel ağaç ormanları ise, denizden yüksekliğe bağlı olarak, dikey tabakalaşma oluşturur. Kızılçamla başlayan dikey yayılış 850 metrelerde yerini karaçama bırakarak, yükseklerde toros sediri ve daha sonra çeşitli ardıç türleri ile alpin çam sınırına ulaşır. Buradan itibaren çayırlaşma başlar ve orman örtüsü son bulur.


denizli-sehir-goruntusu.jpg


Bir sanayi, ihracat ve ticaret merkezi olan Denizli aynı zamanda elli bini aşan öğrenci sayısıyla bir üniversite şehridir. (41.000) Bir yılda milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Denizli bir turizm kenti olmasının yanısıra düzenlenen yerel, ulusal ve uluslararası etkinliklerle eğitim, kongre, kültür ve sanat merkezi özelliğindedir.

ankarakarayoluzerindekpmi7.jpg


Güney Ege Kalkınma Ajansı'nın (Geka) merkezi Denizli'dir.
Anadolu Kaplanları'nın lideri ve başkenti de yine Denizli'dir.
Türkiye'nin en hızlı gelişen ve büyüyen şehri olma özelliğini taşır.

Akdağ'ın (Babadağ) kuzey yamaçları eteklerinde, Büyük Menderes'in kolu olan Aksu çayına kavuşan derelerle hafifçe yarılmış bir plato üzerinde yer alan Denizli, yeni bir kenttir. Asıl kent buradan 6-7 kilometre kadar kuzeydeki Laodikya (Laodicaea) idi. Selçuklular ve Bizanslılar arasındaki savaşlar sonucu yıkıma uğrayan ve özellikle suyolları bozulan Laodikeia zamanla terk edilmeye başlanmış ve yerleşme 11. yüzyıldan başlay.arak bol su kaynaklarının bulunduğu Denizli Ladik'e doğru yer değiştirmeye başlamıştır. Kent 1702-1703'teki bir deprem sırasında büyük zarara uğramış ve daha sonra yeniden kurulmuştur. Ege kıyılarından iç kesimlere sokulan doğal bir yol üzerinde bulunan Denizli, özellikle 1950'li yıllarda karayollarının düzelmesinden sonra, bu konumunun ve çevresindeki tarım etkinliklerinin gelişmesi sonucu hızla kalabalıklaşmış ve 1950'de 22.000 olan nüfusu, aradan geçen 60 yıl içinde 20 katından fazla artmıştır.

Sanayisi,turizmi,ticareti ve hizmet sektörü çok gelişmiş olan Denizli, Türkiye'nin en kalkınmış kentlerinden biridir. Anadolu Kaplanları'ndandır. Dünya'da tekstilin en önemli başkentleri arasındadır. Denizli, Türkiye'nin on büyük ekonomisi arasındadır. Kent, havlu, bornoz ve ev tekstilinde ABD ve AB pazarında iyi bir prestije sahiptir.

Havası ve doğası Ege Bölgesi'nin ortalamalarını yansıtır. Valisi Abdulkadir Demir, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'dır.

Halk arasındaki deyişiyle kızı, tozu ve horoz'uyla ünlüdür; şehrin birkaç noktasında horoz heykeli bulunur. Dünyaca bilinen doğa harikası Pamukkale de şehrin simgelerinden biridir. Pamukkale, Unesco'nun dünya kültür mirası listesindedir. Karahayıt da uluslararası termal bir merkezdir. Ayrıca en yüksek dağı Honaz Dağı aynı zamanda Ege Bölgesi'nin en yüksek dağıdır (2532 m). Şehirde UNESCO'ya giren Hierapolis, Laodikya, Tripolis vb. birçok antik kent bulunmaktadır.


kubakiidenzlgeneltn6.jpg



- Tarihi -


Denizli şehri ilk defa, bugün şehir 6 km kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında, Milattan önce 261 - 245 yılları arasında, Suriye Kralı ikinci Antiokhos tarafından kurulmuştur. II. Antiokhos kente karısı Laodikeia'nin adını vermiştir. Laodike'nin kenti anlamına gelen "Laodikeia" adını alan kent, M.S. 7. yüzyılda büyük bir depremle yıkılınca, kent bugünkü Kaleiçi mevkiine taşınmıştır. Türkler Denizli havalisini zapt ettikten sonra, kenti "Ladik" adıyla anmışlardır.

Denizli adına, tarihi kaynaklarda başka başka isimler olarak rastlamaktayız. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi seciye sicilleri Ladik ismini vermektedir. İbni Batuta'nın seyahatnamesinde Tunguzlu denilmektedir. Mesalikullebsar'da da Tunguzlu olarak kaydedilmiştir.

Timurlenk'in zafernamesini yazan, Şerafettin Zemdi Tenguzlug ve Tonguzlug gibi iki isimden bahsetmektedir. Tengiz kelimesi eski Türkçe'de Deniz demektir. Tunguzlu ise bugünkü imlasıyla Denizli demektir. Netice olarak Denizli adı, Tenguzlu ve Tunguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan ağıza, Denizli kelimesi haline gelmesinden bugünkü şeklini almıştır.Denizlili araştırmacı Mümtaz Başkaya, konu ile ilgili yazdığı kitabında, Denizli adının kökeninin Tengiz olduğunu ve bir boy adı olarak Orta Asya'dan Anadolu'ya geldiğini ileri sürmektedir. Ayrıca adı geçen bu kitabında Denizli adının domuzdan gelmesinin mümkün olmadığını ve kentte bulunan suların çokluğu ile de ilgisinin bulunmadığını da çok gerçekçi biçimde açıklamıştır. Bu yer adının başka yerleşimlerin de adı olduğunu, ülkemizde başka yerlerde de Denizli ve benzer türdeki adların olduğunu göstererek bu konuya gerçekçi bir açıklama getirmiş olmaktadır.

- İlk Fetihler -

Denizli ve havalisinde Türkler ilk defa 1070 yılında görüldüler. Afşin Bey bütün Anadolu'yu kastettikten sonra Laodikya'yı yağma ederek, Honaz'ı zaptetmiştir. 1071 yılından sonra Denizli ve çevresi Kutalmışoğlu Süleyman Şah'in mahiyetindeki beyler tarafından fethedilmiştir.

1097 yılında Bizans İmparatoru Aleksis Komnenos, Yuannis Dukas'ı Batı Anadolu'nun fethi için görevlendirdikten sonra bu yöre Bizanslılar'ın eline geçti. Bu sırada Türk kuvvetleri Orta Anadolu'da bulunuyordu. Bizanslıların elinde kısa bir süre kalan bu güzel beldemiz 1102 yılında yeniden Kılıçarslan tarafından zapt edilmiştir. Bu tarihten sonra Türk kuvvetleri Alp Arslan'ın komutasında Bizans topraklarına sürekli akınlar yapıyordu. 1119 yılında Bizanslılar, büyük bir ordu ile Denizli ve havalisine saldırdılar. Bu bölgede az sayıda Türk kuvveti bulunduran 'Alparslan' önderliğindeki Türkler, bu yöreyi terketmek zorunda kalmıştır. Ertesi yıl tekrar gelen Bizanslılar Uluborlu taraflarına kadar istila ettiler. 1147 yılında II.Haçlı Ordusu Fransız Kralı VII. Lui'nin komutasında, Ege Bölgesi'nden güneye doğru hareket ederek, Denizli civarını işgal etmiştir. Buradan Antalya istikametine hareket eden Haçlı Ordusu'nun öncü birlikleri, Acıpayam Ovası'nı geçtikten sonra, ordunun ağırlıkları ve artçı birlikleri aynı yolu takip ederek, Kazıkbeli'nden geçmek için hareket etmişlerdi. Fakat orada yapılan çetin gerilla savaşlarında Haçlı Ordusu çok büyük kayıp vermiştir.

1177 yılında Bizans İmparatoru Manuel Komnenos, Selçuklu topraklarına yeni bir sefer düzenleyerek Laodikya ve civarını yağma edip İstanbul'a dönmüştür. Ertesi yıl Türkler Laodikya'ya gelerek şehri zaptetmişlerdir. Manuel Komnenos 1176 yılında büyük bir ordu ile Laodikya ve Honaz civarını geri almışsa da Selçuklular'la yaptığı savaşta yenilmiştir. Bu savaşa Miryokefalon Savaşı adı verilmektedir ve Çivril- Gümüşsu (Homa) yakınlarında Düzbel geçidi ve çevresinde gerçekleşmiştir. II. Kılıçarslan bu savaştan sonra sınırlarını genişleterek Bizans topraklarına akınlar düzenlemiştir. Selçuklular, Atabey komutasında yapılan bu akınlardan büyük ganimetler elde ediyordu. Bizanslılar Atabey komutasındaki bu orduyu Sarayköy yakınlarında pusu kurarak mağlup ettiler. Bu savaşta Atabey şehit oldu.

Bu tarihlerden sonra Denizli ilinin doğu kısımlarına Türkler yerleşmeye başladı. Böylece Türk akıncıları, Küçük Menderes Vadisi'ne kadar ilerleme fırsatını bulmuşlardır. 1190 yılında II. Haçlı Ordusu Laodikya'ya gelmiştir. Haçlı Ordusu Komutanı Frederick Barbarossa, Bizanslılar tarafından sevinçle karşılanmıştır. Buraya yerleşmiş olan Türk boyları, çadırlarını bırakarak dağlara çekilmişler ve Haçlı ordusuna karşı ani baskınlar düzenlemişlerdir. Denizli ve havalisi, takriben 13. asrın ilk yıllarında Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 4 defa fethedilmiştir. Diğer bir rivayete göre, Laodikyalılar tarafından bir Türk kervanının soyulması üzerine, Selçuklu beylerinden Mehmet ve Servet beylerin komutasında bir Selçuklu ordusu, Laodikya ordusunu yenmiş ve haraç olarak bu bölgeyi antlaşma ile almıştır.

Diğer bir rivayet ise şudur: 12. yüzyıl sonlarında Bizanslıların Burdur'a kadar ilerlemeleri üzerine Konya Sultanı Osman ve Hüsamettin beyleri bu bölgeye göndermiştir. Osman Bey, Acıpayam Ovası'nı, Hüsamettin Bey de, Çal taraflarını zaptetmişlerdir. Denizli ve havalisinin Selçuklulara bağlı bir beylik halinde teşekkülü, Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, 1207 yılında olmuştur. 1209 yılında İznik'i başkent yapan Teodor Laskaris ile Selçuklular'ın arası açılmıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev, Laskaris'ten, Aleksios'un tahtına iadesini isteyince, İznik Devleti ile Selçuklular, Denizli'nin batısında Alaşehir ile Antiokya arasında savaşa tutuştular. İlk seferde savaşı kazanan Türkler yağmaya dalınca hücuma gecen Rum askerleri, Gıyasettin Keyhüsrev'i şehit ettiler. Böylece savaşın sonunda galip gelen Bizanslılar, Batı Anadolu'ya bir süre hakim oldular. Selçuklular ile Bizanslılar arasında Denizli ve yöresi sınır olarak kaldı. Bugünkü Denizli şehri bu sıralarda kurulmaya başlamıştır.

İlk olarak Denizli Kalesi Abdullah oğlu Karasundur tarafından yaptırılmıştır. Ayrıca bu devrede birçok cami, han ve çeşme de inşa edilmiştir. 13. yüzyıl başlarında Denizli ve havalisi yeni göçlerle ,"Uç Bölgesi" olarak önceden gelenlerle birlikte yoğun bir Türk topluluğu meydana getirdiler.

1257 yılında Denizli'ye gelen Bizans garnizonu, şehirdeki Türklerin çoğunluğu karsısında uzun sure kalamadı. Böylece 1259 yılında Denizli tekrar Türkmenlerin eline geçmiş oldu. Bu tarihlerde Denizli etrafında kümelenen Türkmenler, Hülagü Han'a müracaat ederek bu bölge için kumandan istediler. Bu konuda İlhanlı Hükümdarı Hülagü de bir ferman çıkararak Kulsak isimli bir zâtı bu bölgeye göndermiştir. Bölgenin merkezi "Asi Karaağaç" diye bilinen Acıpayam yöresidir.

Söylentiye göre, bu bölgede yaşayan Türkmenlerin manevi Türk Lideri "Yatağanbaba " olması muhtemeldir. 1261 yılında bu yöredeki Türkmenler, Selçuklular'a baş kaldırınca, Selçuklu Sultanı Ruknettin ile Moğollar anlaşarak Türkmenleri mağlup ettiler. Bu sırada birçok Türkmen Bizans sınırını geçerek yerleşmişlerdir. Konya'daki "Cimri İsyanı'nın" bastırılmasından sonra, II.Gıyaseddin Keyhüsrev kendisine yardım etmeyen, Karaağaç Bölgesi Komutanı Ali Bey'i öldürtmüştür. Bundan sonra Denizli, Germiyanoğulları'nın eline geçer. Bir süre sonra, Konya'ya karşı hareket yapılınca, Denizli havalisindeki Türkmenler, Karaman, Eşref ve Menteşe Türkmenleriyle birlikte isyan çıkardılar. Bunun üzerine, İlhanlı Sultanı Keyhakü, 31 Ağustos 1291 de Türklerin üzerine yürüdü. Böylece, İlhanlı hakimiyeti bu bölgede başlamış oldu.

Bu tarihlerde Germiyanlılar, Alsıroğlu'nun kumandasında, bugünkü Buldan olan Tripolis'i zaptettiler (1306). Böylece, Denizli'nin Türkleştirilmesi tamamlanmış oldu. 14. yüzyılın ilk yıllarında Denizli arazisinin düzlük kısımlarına İnançoğulları yerleşmişti. Kuzey doğusunda Germiyan Beyliği bulunuyordu. Sucaeddin Bey, bir ara bağımsızlık için hareket edince, öteden beri, Anadolu'da kuvvetli bir birliğin kurulmasını istemeyen İlhanlı Hükümdarı Timur Tas, 1327 yılında Denizli'ye geldi. Sucaettin Bey ona itaat etti. Denizli 1366'da bir deprem ile harap olduğu sırada şehir, Germiyan hakimiyetine geçmiştir.

1391 yılında Yıldırım Bayezit, Denizli'yi Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402 yılında Timur, Ankara Savaşı'nı kazandıktan sonra, Denizli'ye gelmiş, burada bir süre kaldıktan sonra, İzmir yöresini fethe gitmiştir. 1403 yılının ilk aylarında tekrar Denizli'ye dönerek çadır kurmuştur. Timur, bu bölgeyi Germiyanlılar'a bırakarak ayrılmıştır. 1411 yılında bir ara bu bölge Karamanoğulları'nın eline geçmişse de, 1429 yılında tekrar Osmanlılar'a bağlanmıştı
r.

- Türkmen Beylikleri -

14. yüzyılın ilk yarısında Türkmenler parçalanmış bir halde bulunuyorlardı. Pek çok yerde bunların izleri kalmıştır.


- Germiyanoğulları Beyliği-

Germiyanoğulları Beyliği, Honaz'dan Buldan taraflarına kadar uzanan bir alanda kurulmuştur.

- Tavas Beyliği -

Babadağ'ın güneyindeki araziyi, şimdiki Tavas ve Kale ilçelerinin sahalarını kaplamaktadır.

Tavas çevresine Türklerin yerleşmesi MS. l2. yüzyıllara rastlamaktadır. Kesin olmamakla birlikte 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra 1280-1290 yılları civarında Türklerin bölgeye geldikleri sanılmaktadır.

Genellikle gelenlerin Türkmenler olduğu, Selçukluların zayıflayıp yıkılması ile l300'lü yıllarda Tavas Beyliğinin kurulduğu ve o zamanki Tavas Beyliği'ni İlyas Bey'in yönettiği ve Mevlevi Tarikatı'na girdikleri belirtilmektedir.

Tavas Beyliği Germiyan, Aydın, Hamit ve Menteşeoğulları Beyliği arasında tampon bir bölge olarak kurulmuştur. Denizli’nin Germiyan oğullarına geçişi ile Tavas Beyliği l365 tarihinde Menteşe Beyliğine bağlanmıştır. Beylik önceleri Horasanlı köyünden sonra da Hırka köyünden yönetilmiştir.

Denizli şehri, Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra, yaşantısına sakin bir şekilde devam etmiştir. 1702 - 1703 yıllarında vuku bulunan depremlerde, 12.000 kişi ölmüş, o zamanki Kale civarında bulunan şehir oturulamayacak hale gelmiştir. Bundan sonra şehir daha yukarıya, şimdiki merkezine doğru çekilmiştir.


- Ladik Beyliği (İnançoğulları) 1261-1368 -

Laodikya şehrinin sürekli harpler depremlerle yıkılması üzerine halk Laodikya'nın bağ ve bahçelerinin bulunduğu, bugünkü Denizli'ye gelip yerleşmişlerdir. Türkler Laodikya adını kısaltarak Ladik olarak kullanmıştır. Denizli'nin ilk yöneticilerinden biri Seyfettin Karasungur'dur. 30 yıllık valilik ve komutanlığı sırasında, Denizli Kalesi'ni, Akhan Kervansaray'ını, birçok çeşme, camii, han ve hamamlar yaptırmıştır. Karasungur'un, San Kuvvetlerine esir düşmesi üzerine, yerine Ladik ve Honaz emimi olarak Sahip Ataoğulları'ndan Tabettin Hasan Nasreddin Ali gönderilmiş. Bunların da Cimri İsyanı'nda öldürülmeleri üzerine, Ladik emirliğine Ali Bey gönderilmiştir. Böylece Sahip Ataoğulları'nın 1277 tarihine kadar Ladik ve Honaz emirliğinde kaldıkları anlaşılmaktadır. Bölge, Sahip Ataoğulları’ndan Ladik Germiyanogulları'na geçmiştir. Fakat halkın Germiyanogulları'ndan Ali Bey'i, Giyaseddin II.Keyhusrev'e şikayeti üzerine Ladik tekrar sahip Ataogulları'na geçmiştir.

Sahip Ata'nın vezirlikten azledilmesi üzerine (1288) Germiyanogulları Ladik'i tekrar ele geçirmiştir. Ali Sirkin kızının oğlu Bedrettin Murad'ı Ladik emirliğine tayin etmiştir. Mollaya sinirlenen Selçuklu Sultani Ladik'e kuvvetli bir ordu göndermiş ve burası tekrar geri alınmıştır. BU tarihten sonra Sucaettin İnanç Ladik'te 50 yıla yakın beylik yapmış ve adaletli ve iyi idaresi sayesinde halk tarafından sevilmiştir.

Ölümünden sonra yerine gecen oğlu Murat Aslan Bey de memleketi iyi idare etmiş, zamanında Türkçe fatiha tefsiri yazılmış, 3 çeşit para basılmıştır. Bu paraların biri üzerinde Murat Bey'in adi geçmektedir. Ibni Batıda Murat bey;i Denizli'ye gelişinde bugünkü Devlet Hastanesi'nin bulunduğu tepedeki sarayında ziyaret etmiştir. Seyahatnamesinde bundan bahsetmektedir. Murat Bey'in iktidara geçiş ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmiyor. Hatta Murat Bey'in mezarına bile rastlanmamıştır. Fakat Hastane yakınındaki Murat dede mezarı, halk tarafından Murat Bey'e addedilmekte ve ziyaret edilmektedir. Buğun Denizli'de Murat Dede adıyla bir mahalle bulunduğundan, bazı kaynaklara göre bu mezar Ladik Beyliği ile ilgi derecesi tespit edilemeyen ve Hisar Savası'nda ölen Murat Bey'e aittir.

Murat Aslan Bey'den sonra oğlu Issak Bey yerine geçmiş kendi adına para bastırmış fakat 1402'de Timur Anadolu'yu istila edince Denizli'nin idaresi Germiyanoglu Y akıp Bey'e geri verilmiştir. Ankara Savası'ndan sonra bütün Anadolu'yu ele geçiren Timur, bir müddet sonra Kütahya ve Altıntaş'tan geçip, Ladik'e gelmiş mevsimin sonbahar olması sebebiyle karargahını Denizli'de kurarak askerlerini kışlaklara göndermiştir.

O vakitler Tonguzlu denen Denizli'de askerlerin hastalanması sebebiyle, Timur karargahını havası ve suyu daha iyi olan Karcı ve Hisar Koyu sırtlarına çekmiş, Menteşeoglu Mehmet Bey ile İsfendiyer Bey Timur'u burada ziyaret ederek ona 1000 at hediye etmişlerdir. Timur bir sure Denizli'de kaldıktan sonra, Serinhisar yoluyla Denizli'den ayrılmıştır. Timur'un Denizli'deki kalış günlerinde Germiyanoglu Yakup Bey kendisini ziyaret etmiş, Kütahya ve Denizli'nin idaresini üzerine almak için onu ikna etmiştir.


- Ladik'in Osmanlılar'a Geçişi -

Ladik Germiyanoglu Süleyman Şah idaresinde iken, Osmanlı Devleti günden güne kuvvetlenip sınırlarını genişletiyorlardı. Süleyman Sah ergen Osmanlılar tarafından gelecek tehlikeyi sezerek, kendini emniyete almak için kızı Devlet hatunu, I. Murat'ın oğlu Şehzade Beyazıt'a vererek akrabalık kurmuştu (1381).

Kızına çeyiz olarak verdiği yerler arasında Ladik de vardı. Beyazıt Han Denizli'de hamam ve bahçe satın almıştır. Ladik Ankara Savası'na kadar (1402) Osmanlılar'da kalmış, savaştan sonra Germiyanogullarının yeniden hakimiyetine giren Ladik, nihayet yerine geçecek kimsesi bulunmayan Germiyan Hükümdarı Yakup tarafından, II. Murat'a bir vasiyetname ve bütün Germeyen ülkesiyle birlikte verilmiştir (1428). Böylece Ladik kesin olarak Osm ali Devleti'ne bağlanmıştır.

Ünlü gezgin Evliya Celebi Denizli'ye uğramış ve 300 yıl öncesinin Denizli'sini söyle dile getirmiştir. "Şehrin çevresinde pek çok akarsular ve goller bulunduğu için bu isim verilmiştir. Yoksa denizden 4 merhale uzaktadır. Kalesi düz yerde dörtgen seklindedir. Hendeği yoktur. Çevresi 470 adimdir, 4 kapısı vardır.Kuzeyinde boyacılar, doğusunda semerciler, güneyinde Yeni Camii, batısında bağlar kapısı bulunur. Kalede 50 kadar silahlı bekçi vardır ki dükkânları bekler. Asil şehir kalenin dışında 44 mahalle ve 3600 evlidir. Büyüklü küçüklü 57 camii ve mahalle mescidi, 7 çocuk mektebi, 6 hamamı, 17 tekkesi vardır.

Herkes bağlarda oturduğundan ehil ve ayalleri birbirinden kaçmaz. Birbirleriyle akraba gibi olmuştur. Halkı beyaz ve mavi feraceler giyer. Pamuğu, pamuk ipliği, beyaz ince sade bezli olup, Anadolu'ya sevk edilir. Halkın kazancı "Beyaz Denizli Bezi" dir.

- 18. ve 19. Yüzyıllarda Denizli -

Anadolu Eyâleti'nin merkezi Kütahya Sancağı’na 1451'de bağlanan Denizli Kazası, 16. ve 17. yüzyıllarda, Nahiye-i Lazıkıyye (Merkez), Nahiye-i İbsili, Nahiye-i Kaş-Yenice ve Nahiye-i Aydos olmak üzere dört nahiyeden oluşmaktaydı.

Lazıkıyye merkez nahiyesi, aşağı yukarı bu günkü Denizli merkez ilçesi sınırlarında, İbsili, Buldan ve Güney’in bulunduğu bölgede, Aydos ise Buldan ve Güney'in kuzeyinde, Uşak iline bağlı Ulubey, Eşme ve Alaşehir'in güneyinde batıda Kiraz yakınlarına kadar uzanan bir sahayı kapsıyordu.

Bu Nahiyeler 17. yüzyılda kaza haline getirilerek, İbsili Nahiyesi: Ezine, Kaş-Yenice Nahiyesi: Çarşamba (Cıharşamba) adını almıştır. Aydos ise daha 16. yüzyılda Gök-Öyük Kazası adıyla anılmaya başlanmıştır. Adı geçen kazalara Honaz’da katılınca sayıları beşe yükselmiştir.

18. yüzyılın sonlarında, Avarız ve Bedel-i Nüzul, İmdâd-ı Seferiye ve Hazeriye vergileri ile ilgili belgelerde zaman zaman Buldan adının geçtiği de görülmektedir. H. 1213 (1798) tarihli bir salyane defterinde Denizli ve bağlı kazalar şöyle sıralanmaktadır: Kazay-ı Denizli, Kazay-ı Ezine, Kazay-ı Buldan, Kazay-ı Honaz, Kazay-ı Gök-Öyük. Defterde Cıharşamba kazasının yer almadığı onun yerine Buldan’ın yazıldığı dikkati çekmektedir.

Denizli Şer'iye Sicillerinde yer alan tevzi defterlerinde, şehrin yıllık masraflarına ve vergilerine katkıda bulunan 26 adet köy kaydedilmiştir. Karcı köyünün birinci sırada yer aldığını gördüğümüz bu tabloda hissesine en az vergi düşen köy de Bekirli’dir. Karcı, günümüzde Başkarcı adını almıştır. Gelir kaynakları arasında ceviz ağacından yapılan dokuma tezgâhları bulunur ki, Denizli el dokumacılığı yüzyıllarca bu tezgâhlarda üretilen kumaşlarıyla ün salmıştır.

Yukarıda adı geçen köylerin yanında 1781'den itibaren şer’iye sicillerindeki bazı kanıtlarda Eldenizli, Şamlı Kebir adlı köylerin adları görülmektedir. Yıllık ortalama 50’şer kuruş vergi ödedikleri anlaşılan bu köylerden Eldenizli günümüzde aynı adla varlığını sürdürmekteyken, Şamlı Kebir ve Şamlı Sagir, Aşağı ve Yukarı Şamlı adlarını almışlardır.

18. yüzyıl boyunca Kütahya Sancağı’na bağlı bir kaza olmaya devam eden Denizli, 19. yüzyılda Anadolu Beylerbeyliği’nin bölünmesi üzerine sancak haline getirilerek, yeni kurulan Aydın Sancağı'na bağlanmıştır. 1867 düzenlemesinden sonra Menteşe ile birleştirilen Denizli tekrar kaza olarak, Aydın Sancağı'na katıldıysa da 1883'de Denizli sancağı yeniden kurulunca mutasarrıflık haline getirilmiş ve 1884'te Tavas, 1888’de Garbi Karaağaç’ın ( Acıpayam ) katılmasıyla Osmanlı dönemindeki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Bu dönemde 6 kaza ve 1 nahiyeden oluşan Denizli’nin toplam köy sayısı da 385'e ulaşmıştır.


- Denizli Adının Kökeni -

Denizli’nin eski adı “Ladik” ya da “Lazik” idi. Bu kelime Laodikeia kelimesinden gelmektedir ve Türkçe’de bir anlam ifade etmemektedir. Yukarı Menderes Vadisinde (bugünkü Denizli şehrinin 6 km kuzeyinde) bulunan Laodikeia şehrinin Türklere geçişi sırasında “Ladik” ismi de miras kalmıştır. Aynı mıntıkada bulunan Khonae-Honas, Khoma-Homa, Tabae-Tavas da bulunduğu gibi Laodikeia’da bu kaideye uygun olarak Ladik ismini almış ve Selçuklu kayıtlarına öyle geçmiştir.

Ancak Selçuklu hakimiyeti ile birlikte şehrin bugünkü yerine taşınması neticesinde “Ladik” adının yanında “Toğuzlu” adı da kullanılmaya başlamıştır. “Toğuzlu” adının “Ladik” adıyla birlikte kullanılmasıyla bu kelimelere “Tonuzlu” ve“Tonguzlu” adları da eklenmiştir.

Ünlü Seyyah İbn-i Batuta 1333 yılında ziyaret ettiği Ladik şehrine aynı zamanda “Donguzlu” dendiğini söylemektedir. Aşağı yukarı aynı yılları kaydeden Mesalik Ül-Ebsar’da “Tonguzlu” ifadesini kullanmıstır. 1350 yıllarına ait bir İlhanlı vergi kaydı ise “Tonğuzlu” diye yazar. Yine 1372 tarihli bir takvimde de “Tonguzlu” yazılışı görülmektedir. Timur’un resmi tarihçileri de “Donguzluğ” ve “Tenguzluğ” diye kayıtlar tutmuşlardır. Bu tarihlerden sonra bu ifadelerin yerine “Tonuzlu”ifadesinin kullanıldığını kesin olarak görmekteyiz. Nitekim erken dönem Osmanlı tarihçilerinden Nesri ve Aşıkpaşazade eserlerinde “Tonuzlu” imlasını kullanmışlardır.

“Tonuzlu” veya “Tunuzlu” isminin “Denizli” sekline dönüşmesi XVI. Yüzyılın ikinci yarısına rastlar. 1510 tarihli bir Osmanlı kaydında “Dinuzlu” kullanımına rastlamaktayız. Bu dönemde kente uğrayan gezginler eserlerinde “Denyzely”, “Denizley”, “Denisli”, “Degnisli”, “Denizli” adlarını kullanmışlardır.

Ancak XVI ve XVII. yüzyıllarda Laodikeia – Ladik – Lazik çizgisinin Osmanlı Dönemindeki devamı olan “Lazikkiye” ismi de kullanılmıstır. “Denizli” adı ancak 1675 yıllarından sonra “Lazikkiye” ile birlikte yaygın olarak kullanılmış en nihayetinde 1700 yıllarından sonra bu kullanım kesin şekliyle yerleşmiş ve bölgeyi günümüze kadar ifade eden isim hüviyetini kazanmıştır.


- Denizli Kronolojisi -

M.Ö. 4000'ler Kalkolitik Dönem
M.Ö. 3000-2000 İlk Tunç Çağı
M.Ö. 2000-1200/1100 Orta Tunç Çağı ve Son Tunç Çağları
M.Ö. 1800 Denizli’nin Arzava Siyasal Birliği içinde yer alması
M.Ö. 1200'ler Deniz kavimleri göçü
M.Ö. 1100'ler Deniz kavimleri göçüyle Hitit Devleti’nin yıkılması
M.Ö. 546 Ahameniş Kralı II. Kiros’un Lidya Krallığı'nı ortadan kaldırılması
M.Ö. 360 Hellespontos, Misya, Lidya ve Karya satraplarının Pers Merkezi Yetkesi’ne baş kaldırışı
M.Ö. 334 Büyük ıskender’in Anadolu seferi ile Denizli yöresindeki Pers etkinliğine son verilmesi.
M.Ö. 246 II. Antiokos’un karısı Laodikeia’yı ziyareti sırasında Laodikeia kentinin kurulması.
M.Ö. 188 Roma, Bergama, Selevkoslar arasında barış antlaşmasının yapılması.
649 Muaviye’nin Kıbrıs seferi
1070 Türkler’in Denizli’de ilk kez görülmeleri.
1077 Denizli’nin Türkler tarafından fethi
1097 Denizli’nin Bizans’ın eline geçmesi
1102 I. Kılıç Aslan’ın Denizli’yi fethi
1119 Denizli’nin yeniden Bizans’ın eline geçmesi
1148 Haçlıların Denizli’den geçmeleri
1190 Frederik Barbaros komutasındaki bir Haçlı ordusunun Denizli’den geçmesi
1207 Denizli’nin yeniden Türklerin eline geçmesi
1259 Türkmenlerin, Denizli’nin yönetimini ele geçirmeleri
1288 Denizli’nin Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
1300-1368 Denizli’de ınançoğulları egemenliği
1368 Denizli’nin yeniden Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
1391 Denizli’nin Osmanlıların eline geçmesi
1403 Timur’un Denizli’yi Germiyanoğulları’na geri vermesi
1429 Denizli’nin kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmesi
1874 Denizli’de ilk rüştiye mektebinin (ortaokul) açılması
1876 Denizli’de ilk belediyenin kurulması
1879 İzmir-Aydın Demiryolu’nun Sarayköy’e dek uzatılmasına ilişkin bir antlaşmanın yapılması
1883 Yapılan yönetim değişikliği ile Denizli’nin Sarayköy, Buldan ve Tavas kazalarının bağlandığı bir sancak haline getirilmesi
1884 Çal kazasının Denizli sancağına bağlanması
1888 Acıpayam Kazası’nın, Denizli sancağına bağlanması, Sarayköy demiryolu hattının Dinar’a dek uzatılmasının kararlaştırılması
1910 Denizli’nin ‘Bağımsız Mutasarrıflık’ haline getirilmesi
22 Mart 1919 İzmir’de toplanan Redd-i ılhak Kongresi’ne Denizli’den bir kurulun katılması
25 Nisan 1919 İstanbul Hükümeti’nin şehzade Abdürrahim Efendi başkanlığındaki bir öğüt kurulunu Denizli’ye göndermesi
15 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanlılarca işgali üzerine, Denizli’de bir protesto mitingi düzenlenmesi
16 Mayıs 1919 Yunan işgalinin protesto edilmesi amacıyla Tavas’ta da bir miting düzenlenmesi
17 Mayıs 1919 İşgale karşı Çal’da bir miting düzenlenmesi
29 Mayıs 1919 Denizli Redd-i ılhak Cemiyeti’nin kurulması
8 Haziran 1919 Sarayköy’de bir Kuva-yi Milliye Cephesi’nin oluşturulması
10 Haziran 1919 Denizli’de Heyet-i Milliye’nin ve Sarayköy cephesinin Oluşturulması
3 Ağustos 1919 İstanbul Hükümetinin Denizli’de incelemelerde bulunmak üzere Jandarma Genel Komutanı Ali Kemal Paşa’yı göndermesi
7 Ağustos 1919 Denizli Mutasarrıfı Faik Bey’in Dahiliye Nezareti’ne bir telgraf çekerek, Kuva-yi Milliye’nin dağıtılması buyruğunu geri çevirmesi
18 Ağustos 1919 Denizli delegelerinin Sivas Kongresi’ne katılmak üzere kentten ayrılması * 12 Ocak 1920 Emin Efendi ve Faik Bey’in ıstanbul’da toplanan Meclisi Mebusan’a Denizli milletvekili olarak katılması
21 Haziran 1920 Çopur Musa çetesinin Çivril’i basması
5 Temmuz 1920 Yunanlıların Buldan’a ve Çal’ın bazı köylerine girmesi
8 Temmuz 1920 Demirci Mehmet Efe’nin adamlarından Sökeli Ali Efe’nin Denizli’de öldürülmesi
9 Temmuz 1920 Denizli’ye giren Demirci Mehmet Efe’nin, Sökeli Ali Efe nin ölümünden sorumlu tuttuğu 60 kişiyi öldürtmesi
29 Temmuz 1920 Yarbay Nazmi Bey’in 57. Tümen Komutanı ve Mutasarrıf vekili olarak Denizli’ye gelmesi
18 Ocak 1921 Çivril’in Yunan işgaline uğraması
1 Nisan 1921 Çivril’in ikinci kez bir işgale uğraması
30 Ağustos 1922 Çivril’in Büyük Taarruz neticesinde Yunan işgalinden kurtarılması
3 Eylül 1922 Güney'in düşman işgalinden kurtarılması
4 Eylül 1922 Buldan'ın işgalden kurtarılması...

- Denizli'de Eğitim -

Denizli ili, okur yazar oranı %94 civarındadır. İldeki eğitime verilen yüksek önem neticesinde, Özellikle YGS, LYS, SBS gibi ortaöğretim ve üniversiteye giriş sınavlarındaki iller arası başarı sıralamasında her yıl ilk 3 sırada olmak üzere (çoğunlukla 1. sıra) kalıcı bir yere sahiptir. Bu nedenle Denizli ili ülke çapında yüksek eğitim düzeyi ve kalitesi, başarılı öğrencileriyle tanınan bir imaja sahiptir. Ayrıca 3 Temmuz 1992 tarihinde kurulan Pamukkale Üniversitesi, Denizli'ye sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan ayrı bir dinamizm ve canlılık getirmiştir. 40.000'i aşkın üniversite öğrencisiyle Pamukkale Üniversitesi her geçen gün daha da büyümektedir. Hızla inşa edilen Pamukkale Üniversitesi Kınıklı kampüsü yakın bir gelecekte Türkiye'nin en iyi kampüslerinden biri olmaya adaydır. 2. üniversite olarak Uluslararası Denizli Üniversitesinin görüşmelerine başlanarak, Uluslarası Denizli Üniversitesi eğitim stratejisi adı altında bir konferans verilmiştir.

- Pamukkale Üniversitesi -

Pamukkale Üniversitesi, 1992 yılında Denizli'de kurulmuş olan bir devlet üniversitesidir. Ağustos 2011 itibariyle 43.000 öğrencisi olan pamukkale üniversitesi uluslar arası platformda saygınlığını her daim göstermektedir.

98k38.jpg


Kuruluş

1976 yılında Denizli Mühendislik Akademisi adıyla bugünkü Denizli Tren Garı 'nın üst katında Makine ve İnşaat Mühendisliği bölümlerinden birer sınıf halinde eğitime başlamıştır.Sonraki yıllarda Kınıklı 'daki Özel Denizli Koleji olarak eğitim veren bina satın alınmış ve buraya taşınmıştır.Bu bina daha sonra önünde kaide üzerine dikili olan F-104 Starfighter savaş uçağından dolayı halk arasında Uçaklı Kampüs olarak adlandırılmıştır.

İlk Yılları ve Bugünü

1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi 'nin kurulmasıyla bu üniversiteye bağlanmış ve Tıp Fakültesi ile sonrasında Eğitim Yüksekokulu kurulmuştur. 1992 yılına kadar Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren birimler, bu yıldan itibaren Mühendislik Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Tıp Fakültesi ile İİBF ve Fen ve Edebiyat Fakülteleri de eklenerek beş fakülteyle kurulan yeni Üniversite, bugün on fakülte, dört enstitü, beş yüksekokul, sekiz meslek yüksekokulu ile faaliyetlerini sürdürmektedir.Genç yaşına rağmen hızla gelişerek, ağustos 2011 itibariyle, toplam 43.000 öğrenci, 1700'ü akademik olmak üzere 3000 çalışana ulaşmıştır.Tüm fakültelerin ve sosyal tesislerin bir araya toplanacağı bir alan olarak düşünülen Kınıklı Kampüsünde çok hızlı bir üst yapı çalışması süreci yaşanmaktadır.Olimpiyat bayrağına sahip olan tek üniversite, Pamukkale Üniversitesi'dir. Pamukkale Üniversitesi 'nde akademik ve idari personelin sayı ve niteliğinin artması, yukarıda bahsedilen yeni mekânlar ile modern eğitim-öğretim ve hizmet ortamlarının yaratılması sayesinde araştırma ve eğitim-öğretim standardının önde gelen Üniversitelere ulaştırılması sağlanmıştır.Modern bir kütüphanesi vardır.Bu arada 2011 yılı itibariyle;60000 adet kitap,63 adet online veri tabanı,50000 adet elektronik dergi,45000 adet elektronik kitap,15adet cd-rom veri tabanı,2 adet dvd-rom tabanı,750 başlıklı dergi ve 1350 adet tez bulunmaktadır. Bilimsel alt yapının gelişmesine paralel olarak Uluslararası Atıf endeksince taranan dergilerde yayımlanan makale sayısı 1991 yılında 41 iken 2004' de 145' e, 2005' de 227' ye ve 2006 yılının ilk 6 ayında 173'e yükselmiştir. Bilimsel etkinlikler de bu gelişmelere paralel olarak artmış, hemen her hafta en az bir etkinliğin düzenlendiği Üniversitemizde 2005-2006 Akademik Yılında gerçekleştirilen bilimsel toplantı sayısı 150, konuşmacı sayısı ise 5.000' i aşmıştır. Uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı değişimlerine önem verilmiş, Sokrates-Erasmus programları kapsamında Avrupa'nın önde gelen üniversitelerinde sürdürülen 30 program ile işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır.

98k79.jpg


- Denizli Ekonomisi -

Denizli ilinin ekonomisi sanayiye ve ticarete dayalıdır. Denizli, bir ihracat ve sanayi kentidir. Hizmet sektörü de oldukça gelişmiştir. Son 15 yıl da sanayisi müthiş bir gelişme göstermiştir. ABD'ye bakır tel ihraç eder duruma gelmiştir. Faal nüfusun %45'i tarım, balıkçılık,Arıcılık,ormancılık ve hayvancılıkla uğraşır. Bütün gelirin %30'u sanayiden sağlanır. Türkiye'de Anadolu Kaplanları olarak bilinen ihracatçı şehirlerin başında gelir. Her yıl milyarlarca dolarlık ihracatıyla Türkiye'nin lokomotif sanayi şehirlerinden biridir. Denizli Türkiye'de ve dünyada tekstilin başkenti olarak anılıyor olsa da son yıllarda tekstilde yaşanan ekonomik kayıplar nedeniyle ekononik dengeler mermer ve doğal taş sektörü üzerine kaymıştır. Denizli'den tüm dünya ülkelerine traverten ve türevi olan mermer ve doğal taş ihracatı gerçekleştirilmektedir.

Yaşanan ekonomik krize rağmen üst üste ihracat rekorları kırmıştır. Bu yönüyle krizin teğet geçtiği şehirlerden sayılabilir.

Müteşebbis ruhlu ve yardımsever insanıyla tüm dünyanın göz bebeği marka bir kent olan tekstilin başkenti Denizli, ülkemizin lokomotif illerinden biridir.Ege Bölgesinde İzmir ve Manisa'nın ekonomik yığılma avantajına rağmen Denizli bir sanayi merkezi olarak ön plana çıkmıştır. Öyle ki, bu gelişme Devlet Planlama Teşkilatınca bir mucize olarak değerlendirilmekte ve ülkenin geri kalmış yörelerinin gelişiminde model olarak önerilmektedir. Denizli, Türk ekonomisinin dışa açılan en önemli kapılarından biridir.

Tekstil, turizm ve mermer başta olmak üzere, tüm ekonomik faaliyetlerde dünya ile rekabet edebilir hale gelen Denizli, özellikle dışa açık ve ihracata dayalı sanayileşmesi ile tekstil dışı sektörlerde de ön sıralara gelmiştir. Yem, ambalaj malzemeleri, emaye bakır tel, elektrolitik bakır mamulleri, gıda, tekstil sektörlerinde Denizli şirketlerimiz ülkemizin en büyük şirketleri arasında faaliyet göstermektedir. “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” çalışmasında Denizli her yıl en az 10 firma ile temsil edilmektedir.

Havlu ve bornoz üretiminde önemli bir merkez olan Denizli, bu alanda ülkenin yıllık ihracatının yaklaşık üçte birini karşılamakta olup, pamuklu tekstil alanında dünya başkenti olarak kabul görmektedir.

Türkiye’nin 2. büyük mermer havzasına sahip İlimizde; 182 firmanın bulunduğu Denizli Organize Sanayi Bölgesi faal olup, OSB sayısını 6’ya çıkarmak için özellikle stratejik ve öncelikli sektörlerde yer alan yatırımlarla 2. bölgede yer almamıza rağmen 5. bölge imkanlarından yararlanabileceğimiz Jeotermal Enerji Santrali ile entegre çalışan Türkiye’de ilk olma özelliği bulunan Tarıma Dayalı Sera OSB’nin içinde bulunduğu 5 OSB’ni kurma çalışmaları devam etmektedir.

Enerji Merkezi olma yolunda hızla ilerleyen Denizli yenilenebilir enerji potansiyeli açısından zengin bir ildir. Bunlardan biri olan jeotermal kaynaklar ve potansiyeli bakımından Dünyada 7. Avrupa’da 1. sırada olan Türkiye’de Ege Bölgesi illeri içerisinde de 7 adet jeotermal saha bulunduran Denizli yaklaşık %16 paya sahiptir. İlimizde gerçekleştirilen hidroelektrik, jeotermal ve doğalgaz enerji çevrim santralleri yatırımlarının tamamlanmasıyla birlikte Denizli 1.500 megawatlık elektrik enerjisi üreten bir kent olacaktır.

İlimizde sanayi ve tarım birbirine entegre olmuş, gerek sulu tarımda gerekse sanayide büyük gelişmeler sağlanmıştır. Denizli ili özellikle son yıllarda tekstilde göstermiş olduğu başarıyı yavaş yavaş tarım ve hayvancılık alanına yöneltmektedir.Denizli tarımsal ürünlerin ihracatında tüm ülkelere ürün göndermede yetkilendirilen illerdendir. Yaş meyve ve sebzede diğer ülkelere direk olarak ihracat yapılmaktadır. İlimizden 87 çeşit tarımürünü 83 ayrı ülkeye ihracat edilmektedir.

İç ve dış turizme on iki ay hizmet sunabilen ilimiz en çok turist çeken iller sıralamasında ülkemizdeilk 5 iliçerisinde yer almaktadır.Yerli ve yabancı turistlerin her geçen gün daha fazla rağbet ettiği sağlık ve termal tedavi tesislerinin ucuz, bol ve çeşitli kaynak suları Denizli’de mevcuttur.

İlimiz, alternatif turizm çeşitlerinin en önemlisi olan Termal (Sağlık) turizm potansiyeli açısından yurdumuzun önemli merkezlerinin başında gelmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızca Termal Turizmin geliştirilmesi yönünde kür parkı, kür merkezi ve konaklama tesislerini bir arada bulunduran uluslararası standartlara sahip nitelikli tesislerin sayısı ile birlikte, turizm geliri ve turist sayısının arttırılması amacı ile İlimizde; Çardak İlçesi Beylerli Kaplıcaları 2006/11354 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Buldan İlçesi YenicekentBölmekaya-Kamara Kaplıcaları, Sarayköy İlçesi Tekkeköy-İnsuyu, Babacık –Kızıldere Kaplıcaları ve Akköy İlçesi Gölemezli Kaplıcaları 25 Şubat 2008 gün ve 13317 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Denizli Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilan edilmiştir.


- Tarım -

Denizli tarıma çok elverişlidir. Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, Ceviz, mısır, nohut, tütün, haşhaş, üzüm, İncir ve pancardır. Sebze üretimi ise 250 bin tondur. Üzümden sonra, kavun, karpuz, elma, armut, vişne, kiraz, şeftali, badem, erik ve nar bol miktarda yetişir.

Antepfıstığı üretimi gün geçtikçe artmaktadır. 120.000 zeytin ağacından ortalama 1000 ton zeytin elde edilir. Mevcut su potansiyeli bütün ekili araziyi sulamaya elverişlidir. Ekili arazinin önemli kısmı sulanmaktadır. 95.000 incir ağacı bulunmaktadır...


- Sanayi -

Sanayi hızla gelişmektedir. Dokuma ve metal sanayi ön sıradadır. Başlıca büyük sanayi işletmeleri ise; Dentaş Ambalaj Sanayi, Er-Bakır Elektrolitik Bakır, Denizli Çimento, Paşabahçe, Kardemir Haddecilik, Eke Metal, Menderes Tekstil, Aynes Gıda, Ayyem Tarım, Tosunoğlu Tekstil, Integro, Tümteks Tekstil, Gökhan Tekstil, Kaynak Group, Abalıoğlu Yem, Ugurlu Oto Cam, Zorlu Holding Taç ve Linens,Lezita, Değirmenci Group, Evliyaoğlu Tekstil, Aysan Dekoratif Raf Sistemleri, Pamukkale Kablo, KONMAK, Şahlan, Erikoğlu Tekstil, DEDA Deri Sanayi, ADA İç Giyim, Deniz Tekstil, FABER, AKÇA Beton, Altınbaşak, İnceoğlu Un Fabrikası, DEPAŞ Prefabrik ,AKMETAL Ferforje... Bu fabrikaların dışında ayrıca ayakkabı, kablo, somun, civata, tuğla, plastik, sunta, mukavva, oksijen gazı, cam ürünleri, pamuk ürünleri, yem, kuruyemiş, un, kireç, motor parçaları, deri ürünleri, mobilya ve mermer, gıda, levha üreten sanayi şirket ve tesisleri vardır.

- Ulaşım -

İzmir, Aydın, Antalya, Muğla, Afyonkarahisar, Ankara yol ayrımı bu şehir üzerindedir. İlde Denizli Çardak Havaalanı vardır. THY karşılıklı olarak gün içerisinde sıklıkla Denizli-İstanbul seferlerini gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin ilk demiryolu İzmir ve Denizli arasına döşenmiştir. İlde İzmir-Denizli hızlı tren seferleri mevcuttur. Denizli - Ankara hızlı tren hattınında inşası devam etmektedir. Kara ulaşımında İzmir Ankara ve Antalya gibi önemli kentlerimizin kavşak noktasında bulunan Denizli'den tüm otobüs firmaları sefer yapmaktadır. İlde 9 tane köprülü kavşak, 2 tane tüp geçit bulunmaktadır.

Kısa bir süre önce Türkiye'nin yer altına yapılan ilk otogarına nasip olmuştur. Ülkemizdeki en büyük otogarlardan biri olma özelliğini taşır. Yerin altına 3 kat olarak inşa edilen otogarın üstü alışveriş merkezi ve park olarak dizayn edilmiştir.


25rld1g.jpg

(İzmir, Aydın, Antalya, Muğla, Afyonkarahisar, Ankara yol ayrımı - Üçgen Kavşağı)

- Denizli'nin İdari Yapısı -

Denizli merkeze bagli toplam 8 belde ve 17 köy vardir. Ama bunlar 2010 yılında merkeze bağlanarak Denizli Bütünşehir Belediyesi olmuştur. Ocak 2012'de Büyükşehir Belediyesi statüsü kazanmıştır. 2014 yerel seçimlerinde Osamn Zolan ilk büyükşehir belediye başkanı olarak seçilmiştir.


- Denizli'nin Nüfusu -

Şehrin 1927'de 16.500 olan nüfusu, 1990'da 203.741'e, 2000'de 275.500'e, 2007'de 480.000'e çıkmıştır. 2008 Yılında 479.000 olan nüfus 2011 Yılında 500 Bin'i geçmiştir. 2011 itibari ile toplam il nüfusu ise 1 Milyon'a Yakındır.(933.000) 2014 itibari ile toplam nüfusun 1 Milyonu aştığı düşünülmektedir.

3451n3l.jpg


- Denizli'nin İklimi -

lin kuzey kısmı Ege, güney kısmı Akdeniz bölgesine dahildir. Kıyı kesimlerinden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, kuzey kısımda az da olsa iç bölgelerin iklimi hissedilir. Ege Bölgesi ikliminden sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. Denizli'de dağlar genel olarak denize doğru dik olduğundan, denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. Kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. İlde yıllık sıcaklık ortalaması 15,8 °C'dir.


- Denizli'nin Bitki Örtüsü -

Denizli'nin % 59'u ormanlarla kaplıdır.Çayır ve meralar % 10, ekili ve dikili arazi % 43'tir.Ekime müsait olmayan kısmı sadece % 1'dir.

İlin bitki örtüsünü çoğunlukla orman ağaçları ile Akdeniz iklimine has makiler meydana getirir. Ormanlarda karaçam, kızılçam, sedir, ardıç, meşe, kayın, çınar ve dişbudak gibi ağaçlar bulunur.Ormanların başladığı sınırların altında kalan dağ eteklerindeki geniş alanlar çalılık ve fundalıklarla kaplıdır.


- Denizli'de ki Müzeler -
- Atatürk ve Etnografya Müzesi
- Pamukkale Arkeoloji Müzesi (Hierapolis)
- Denizli Arkeoloji Müzesi (Proje halinde)

- Denizli'de Medya -

Kentte medya oldukça gelişmiştir. Denizli'de dört tane yerel televizyon bulunur (PAMUKKALE TV, DRT, DEHA, ART). Ayrıca kentte çok sayıda süreli ve günlük olarak yayınlanan dergi, gazete vb. bulunmaktadır. Televizyonlar uydu yayını ile de takip edilebilir.

- Denizli'de Festivaller -
- Denizli Gençlik ve Müzik Festivali
- Ulusal İşitme Engelliler Kültür ve Sanat Festivali
- Uluslararası Şiir Günleri
- Popüler Müzik Festivali (Sümer Park)
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Ege Aşıklar Bayramı
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Cam Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Koruyucu Aile Şenliği
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Çocuk Şenliği
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Bahar Spor Şenlikleri
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Uluslararası Halk Dansları Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Liselerarası Tiyatro Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Uluslararası Türkçe Sözlü Müzik Festivali (Türkçevizyon)
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Geleneksel Türk Spor Oyunları
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Genç Denizli Rock Müzik Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Genç Denizli Film Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi - Japon Filmleri Festivali
- Denizli Sanayi Odası - Avrupa Çocuk Filmleri Festivali
- Efes Pilsen Blues Festival
- Denizli & Zeytinburnu Belediyeleri Merkez Efendi Tıp Festivali
- Çocuk Koroları Şenliği (Sümer Park)
- Pamukkale Üniversitesi - Uluslararası Aphrodisias-Laodikeia Gençlik,Spor,Kültür ve Sanat Festivali
- Pamukkale Üniversitesi - Bahar Şenlikleri
- Pamukkale Üniversitesi - Teknoloji ve Arge Günleri
- Pamukkale Üniversitesi - Uçurtma Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi - Tiyatro Festivali
- Pamukkale Üniversitesi - Uluslararası Sanat Kolonisi
- Pamukkale Üniversitesi - Bilim Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi - Dans Festivali
- Pamukkale Üniversitesi - Gülümse Çocuk Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi - Zeybek Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi - Edebiyat Buluşmaları
- Pamukkale Üniversitesi - Genç Tema Çevre Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi - Rock Festivali
- Pamukkale Üniversitesi - Sinema Günleri
- Pamukkale Üniversitesi - Maliye Topluluğu Şenliği
- Uluslararası Türkçe Olimpiyatları
- Uluslararası Heykel Kolonisi

- Denizli'de ki Alışveriş Merkezleri -

- Teras Park Outlet Avm (Egenin En Büyük Alışveriş Merkezi)
- Forum Çamlık Avm
- Sümer Park Avm
- Kınıklı Pekdemir Avm
- Bereketli Pekdemir Avm (Yarı aktif-İnşaa halinde)
- Koçtaş
- Egs Park

- Denizli'de Kültür Ve Sanat -

Denizli'de kültür ve sanat faaliyetleri genellikle Pamukkale Üniversitesi,Denizli Belediyesi,Desav (Denizli Sanat Vakfı) ve diğer kurumlar tarafından organize edilmektedir.Ayrıca özel organizasyon şirketleri de çeşitli etkinlikler düzenlemektedir.Denizli Devlet Tiyatrosu haftada iki-üç gün oyunlarını sergilerken Devlet Opera ve Balesi ile Senfoni orkestraları ise ayda üç dört etkinlik gerçekleştirmektedir.Diğer etkinlikler (Konser,söyleşi vb.) ise muhtelif mekanlarda ve zamanlarda sıklıkla organize edilmektedir.

- Kongre ve Kültür Merkezleri -

- Pamukkale Üniversitesi Hasan Kasapoğlu Kültür Merkezi (Denizli Devlet Tiyatrosu)
- Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi (Morfoloji)
- Denizli Kongre ve Kültür Merkezi (Egs Park)
- Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezi (Açık Hava Tiyatrosu)
- Çatalçeşme Oda Tiyatrosu
- Pamukkale Antik Tiyatro
- Halk Eğitim Merkezi

- Sinemalar -

- Beyaz Sahne - Kınıklı Pekdemir Avm
- Cinebonus 3D - Forum Çamlık Avm
- Avşar - Teras Park Outlet Avm
- 6D Cinema - Teras Park Outlet Avm
- 7D Cinema - Forum Çamlık Avm
- Açık Hava Sineması - Sümer Park Avm
- Büyük Denizli Sineması - Çınar (İnşaat Halinde)

- Tiyatrolar -

- Denizli Devlet Tiyatrosu
- Denizli Belediyesi Şehir Tiyatrosu
- DKM Tiyatro (Demsad)
- Üstad-ı Komikler
- Temaşa Devam Etmeli
- Sağlıkta Tiyatro
- Erbakır Tiyatro Topluluğu
- Görme Engelliler İ.O
- Denizli Sahnesi Tiyatro Topluluğu
- Sümer Park Tiyatrosu
- Batı Edebiyatları ve Sanat Topluluğu (Pamukkale Üniversitesi)
- Tiyatro mu Tiyatro
- Ok-Ay Sahne Sanatları
- Masal Çocuk Tiyatrosu
- Denizli Şekil Tiyatrosu
- Denizli Yaşam Tiyatrosu
- Edebiyat Dostları Tiyatro Topluluğu
- Denizli Kent Tiyatrosu (Denizli Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi)
- Tabib'ül Curcuna (Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Kulübü)
- Hayal Perdesi Oyuncuları (Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Kulübü)
- Denizli Tiyatrosu
- Denizli Sanat Tiyatrosu
- Pahoy Tiyatro Grubu

- Denizli'de ki Büyük Parklar -

- Akvadi Parkı (Egenin En Büyük Parkı)
- Adalet Parkı
- Bağbaşı Kent Ormanı
- İncilipınar Parkı (Vali Recep Yazıcıoğlu Parkı)
- Çamlık Park
- Trafik Park
- Sümer Parkı
- Yunus Emre Parkı
- Eskihisar Parkı
- Bağbaşı Parkı
- Sevindik Parkı
- Zeytin Deresi Parkı

İncilipınar Parkı (Vali Recep Yazıcıoğlu Parkı) Fotoğrafları

66xgs8.jpg


2qda8zt.jpg


29kxpc3.jpg


2ex7c49.jpg


Adalet Parkı Fotoğrafları

30vcis0.jpg


2n8ptdx.jpg


1in576.jpg


- Denizli'nin Meşhur Yemekleri -

- Tandır kebabı
- Keşkek
- Çaput Aşı
- Sıyırma
- Yoğurtlu Patlıcan Gömmesi
- Sura
- Kaçamak
- Gındıra Çorbası
- Tavuklu keşkek
- Dirit
- Patlıcan dolması
- Biber Tatarı

- Denizli'de Sağlık -

Ege bölge hastanesi Denizli'ye yapılmaktadır. (İnşa halinde)

Çok sayıda özel hastane mevcuttur.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen Temiz Türkiyem Yarışması'nda Denizli Belediyesi, en temiz kent kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.


- Denizli'de Spor -

98lwr.gif

YEŞİL - SİYAH Denizlispor !

Denizlispor , 1966 yılı Mayıs ayında Denizli ilinde kurulmuş olan, özellikle Profesyonel Futbol Takımı ile tanınan spor kulübür. Renkleri yeşil-siyah olan kulübün futbol takımı, maçlarını 15.500 kişilik Denizli Atatürk Stadı'nda oynamaktadır. Kulüp Futbol, Voleybol, Basketbol, Masa tenisi, Yüzme, Satranç, Buz Pateni ve Jimnastik branşlarında faaliyet göstermektedir. Kulübün Profesyonel Futbol Takımı, Süper Lig tarihinde en fazla puan toplayan takımlar arasında en iyi 15. takım konumundadır. Avrupa kupalarındaki en büyük başarısına ise 2002-03 sezonunda UEFA Kupası'nda 4. tura kalarak ulaşmıştır.

- Denizli Atatürk Stadı -

Denizlispor kulübü futbol takımı iç saha maçlarını 15.500 kişilik Denizli Atatürk Stadyumu'nda oynamaktadır. 1950 yılında inşaa edilen stad, Denizlispor’un 1. Ligdeki ikinci sezonu olan 1984 yılında çim sahasına kavuşmuştur. Çimlendirilen yeni stadyumda ilk lig maçı 4 Kasım 1984 tarihinde Denizlispor ile Eskişehirspor takımları arasında oynanmıştır. Ancak saha aynı sene içerisinde yanlış kullanımdan ötürü tekrar toprak sahaya dönüşmüştür. 1986 yılında yeniden çimlendirildiği halde bozulan saha, 1991 yılında bugünkü halini almıştır. 1996 yılında ise 10 yıllık inşaat sürecinin ardından kapalı tribün ilk kez kullanılmaya başlanmış ve Denizli Şehir Stadı olan stadyumun ismi günümüzdeki adı olan Denizli Atatürk Stadyumu olarak değiştirilmiştir. Işıklandırılan stadyumda ilk gece maçı, 29 Eylül 1996 tarihinde Denizlispor – Altay takımları arasında oynanmıştır. Denizli Atatürk Stadyumu, Türkiye'deki ilk tel örgüsüz stadyum olma özelliğini taşır.

35000 Kişi kapasiteli yeni stadın projeleri hazırlanmaya başlanmıştır.


denizli_ataturk_stadi.jpg


Denizlispor Kulübü 19 sezonu Turkcell Süper Lig'de ve 27 sezonu Türkiye Futbol Federasyonu 1. Liginde olmak uzere toplam 46 yıl Türkiye profesyonel liglerinde mücadele etmiştir. Kulüp, Süper Lig tarihinde en fazla puan toplayan 15. takım konumundadır. İlk olarak 1983/84 sezonunda Süper Lig'de mücadele eden Denizlispor'un elde ettiği iki 5incilik, şu ana kadar ki takımın bu ligdeki en iyi derecesi olmuştur. Denizlispor'un Süper Lig tarihinde aldığı en farklı galibiyetler, kendi sahasında 6 Şubat 2005 tarihinde oynadığı 6-1'lik Sakaryaspor ve 12 Ağustos 2001'de yine kendi evinde oynadığı 5-0'lık Yimpaş Yozgatspor karşılaşmaları olmuştur. Denizlispor aynı zamanda Süper Lig tarihindeki en erken gol rekorunu da elinde bulundurmaktadır. Denizlispor'un Trinidad-Tobagolu futbolcusu Darryl Roberts 29 Kasım 2008 tarihinde Eskişehir Atatürk Stadı'nda yapılan Eskişehirspor-Denizlispor karşılaşmasının henüz 12. saniyesinde attığı gol ile lig tarihinin bilinen en erken golünü kaydetmiştir. Kulübün elinde bulundurduğu bir başka rekor ise Süper Lig tarihinin en hızlı şutu olmuştur. Denizlisporlu Allysson Araujo dos Santos'un 9 Kasım 2007 tarihinde Denizli'de oyananan Trabzonspor maçındaki 127.7 km/s hıza ulaşan şutu Türkiye Futbol Liglerinin bilinen en hızlı şutu olmuştur.

Kulüp, Türkiye Kupalarında ise 4 kez yarı finale çıkma başarısı göstermiştir. Takımın Türkiye Kupalarında aldığı en farklı galibiyet ise 6 Eylül 1989 tarihinde kendi evinde oynadığı 7-0'lık Yeni Salihlispor maçı olmuştur. Bu aynı zamanda Denizlispor'un tüm resmi karşılaşmalarda elde ettiği en farklı skor olmuştur.


Güney Batı Anadolu Derbisi (Antalyaspor-Denizlispor rekabeti)

Güney Batı Anadolu bölgesinin iki güçlü kulübü Denizlispor ile Antalyaspor arasındaki karşılaşmalar yakın deplasman olması nedeniyle iki takımın taraftarlarının en çok ilgi gösterdiği ve her iki kulübün de en çok hasılat elde ettiği karşılaşmalar olmuştur. Denizlispor ile Antalyaspor arasındaki rekabet kulüplerin kuruldukları 1966 yılına kadar uzanmaktadır. İki takım ilk olarak kuruluşlarından sadece birkaç ay sonra, 21 Ağustos 1966'da Denizli'deki hazırlık maçında karşı karşıya gelmiş ve maç 0-0 berabere sonuçlanmıştır. İki kulüp ilk resmi maçlarını ise Türkiye 2nci Futbol Ligi 1966-67 sezonunda yapmışlardır ve 16 Ekim 1966'da oynanan Denizli’deki bu ilk maçı Denizlispor 1-0 kazanmıştır. genellikle iki kulüp arasında tatlı bir rekabet yaşansa da, zaman zaman iki takımın taraftarları arasında olaylar da çıkmamış değildir. Bu olaylardan ilki, Antalyaspor’un 2nci Lig B Grubundaki şampiyonluk mücadelesini verdiği 1980lerde sezonunun bitimine iki hafta kala yaşanmıştır. Maçın öneminden dolayı yaklaşık 10 000 Antalyaspor taraftarının Denizli’ye akın etmesiyle açık tribün yetmemiş, bir kısım Antalyaspor taraftarı kapalı tribüne alınmak zorunda kalınmıştır. Mücadeleyi Denizlispor’un kazanmasıyla Antalyasporlu taraftarların sataşmaları sonrasında olaylar çıkmıştır. Maça olan yoğun ilgiden ve bazı Antalyasporlu taraftarların kapalı tribünde yer almasından dolayı olaylar hızla büyümüş, jandarma ve polisin müdahalesine rağmen güçlükle sonlandırılabilmiştir. Sonraki senelerde ise gerek iki takım taraftarı arasında olsun gerekse futbolcular arasında olsun bu tür gerginlikler devam etmiştir.

Günümüze kadar bu iki takım profesyonel liglerde toplam 72 kez karşı karşıya gelmişlerdir. Bunlardan 26sını Süper Lig karşılaşmaları oluşturmaktadır. 72 karşılaşmanın 25'i Denizlispor’un, 26’sı Antalyasporun galibiyeti ile sonuçlanırken, 21 maç ise beraberlikle sonuçlanmıştır. Bu karşılaşmalarda Denizlispor rakip ağalara 83 gol atarken, kalesinde 86 gol görmüştür. Denizlispor’un Antalyaspor karşısında aldığı en farklı galibiyet, 29 Nisan 2000 tarihinde Denizli’deki 4-0lık sonuç olurken; en farklı mağlubiyeti ise 27 Ekim 1996 tarihindeki Denizli’deki 5-1lik sonuç olmuştur.


Uluslararası Organizasyonlarda Denizlispor

2001-02 Süper Lig sezonunu 48 puanla 5.sırada tamamlayan Denizlispor, 2002-03 yılında oynanacak olan UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanmıştır. Denizlispor UEFA Kupası 1.Tur'unda Fransa'nın güçlü ekiplerinden ve Fransa kupasının sahibi olan FC Lorient ile eşleşmiştir. Denizlispor, kendi evindeki ilk karşılaşmayı 2-0 kazanmış, deplasmandaki karşılaşmada ise 3-1 mağlup olmasına rağmen deplasman kuralı gereği 2.Tur'a yükselmiştir.

UEFA Kupası 2.Tur'unda da Çek Cumhuriyet'inin en üst düzey futbol ligi olan Gambrinus Liga'nın şampiyonu AC Sparta Prag ile eşleşen Denizlispor, ilk maçı deplasmanda 1-0 kaybetmiş, kendi evindeki rövanşta ise rakibini 2-0 mağlup ederek 3.Tur'a çıkmaya hak kazanmıştır.

Denizlispor, UEFA Kupası 3.Tur'unda ise Fransa ligi şampiyonu Lyon ile eşleşmiştir. Kendi evinde oynadığı ilk maçta Lyon ile 0-0 berabere kalan Denizlispor, Fransa'daki rövanşta rakibini 1-0 yenip 4.Tur'a yükselmiştir.

UEFA Kupası 4.Tur maçında José Mourinho'nun çalıştırdığı Portekiz ligi şampiyonu FC Porto eşleşen Denizlispor, Portekiz'de oynanan ilk maçta FC Porto'ya 6-1 mağlup olmuş, maçın rövanşında da kendi evinde 2-2 berabere kalarak UEFA Kupası'na veda etmiştir. Denizlispor'un 4.Tur'da elendiği FC Porto, 2002-03 UEFA Kupası'nın sahibi olmuştur.

İstanbul'un 3 büyükleri olarak tanınan takımlarının çoğu kez gerçekleştiremediği bu başarıyı Denizlispor ilk kez katıldığı UEFA Kupası'nda göstererek tüm Anadolu'nun dikkatini çekmiştir. Denizlispor bu başarısı ile Göztepe'nin ardından Avrupa başarısı olarak Gençlerbirliği ile birlikte Anadolu'daki en iyi 2. takım olarak yer almıştır. Bu sıralamada Denizlispor ile Gençlerbirliği'ni UEFA Kupası 3.Tur'u derecesi ile Trabzonspor ve Gaziantepspor takip etmektedir.

- Denizli'de Turizm -

sqthra.jpg


Pamukkale: Pamukkale, kaynak sularının kirecinden oluşmuş bir cennet köşesidir. Türkiye'nin en tanınmış doğa harikasıdır. Yılda bir buçuk milyonun üzerinde yerli ve yabancı turist Pamukkale'yi ziyaret etmektedir. Pamukkale 2700 metre uzunluğunda ve yüksekliği 160 metredir. Parlak beyaz rengiyle Pamukkale'yi 50 km uzaklıktan görmek mümkündür. Ayrıca Pamukkale'de Hierapolis antik kenti,antik havuz, antik tiyatro, arkeoloji müzesi gezilmesi gereken yerlerdendir. Tepesinde antik Roma'dan kalma Hierapolis adlı kutsal antik şehir bulunur. 5-10 km yakınında Laodikya antik kenti bulunur. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt vardır. Denizli'de bunların dışında çok sayıda antik kent bulunmaktadır. Keloğlan ve Kaklık mağaraları ise mutlaka görülmesi gereken diğer turistik yerlerdendir. Pamukkale ve Karahayıt bölgesinde beş ve dört yıldızlı oteller, pansiyonlar termal turizm ve kaplıca hizmeti vermektedir.

Bunların yanı sıra Denizli'nin Buldan ilçesi ürettiği birbirinden güzel el dokumaları ile dünyaca ünlüdür.Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ilçeyi ziyaret etmektedir.

Dünyaca ünlü filmlerin kostumleri Buldan ve Acıpayam'da dikilmektedir.


- Beyaz Cennet Pamukkale Ve Hierapolis Antik Kenti -



Eski Hierapolis kenti, toplam 2700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yüksekliğindeki beyaz "kalenin" üzerine inşa edilmişti. Pamukkale, Denizli'nin 20 km uzaktaki merkezindeki vadinin karşı tarafındaki tepelerden görülebilir. 5-10 km yakınında Laodikya antik kenti bulunur. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt köyü vardır. Pamukkale UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi`nde yer almaktadır.


Turizm başlıca endüstridir. İnsanlar binlerce yıldır havuzlarında yıkanmıştır. Daha 20. yüzyılın ortalarında, Heropolis kalıntıları üzerine, önemli hasara neden olan oteller yapıldı. Vadiden terasların üstüne bir yaklaşım yolu yapıldı, ve motosikletlerin yamaçlara çıkmalarına ve inmelerine izin verildi. Bölgenin bir dünya miras mevkisi olduğu bildirildiğinde, oteller yıkıldı, yol kaldırıldı ve yapay havuzlar ile yeri değiştirildi. Suyun içinde ayakkabı giymek katmanları korumak için yasaklandı.


Pamukkale terasları, kaplıca suyu tarafından çökeltilmiş bir tortullu kayaç olan travertenden oluşur.

Bu bölgede, 35 °C den 100 °C ye kadar olan sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su kaynakları vardır.

Pamukkale'nin Kardeş Kentleri; Eger, Macaristan- Las Vegas, Birleşik Devletler



Hierapolis; M.Ö. 190 yılında II. Eumenes tarafından kuruldu. M.Ö 2. yüzyılda Roma egemenliğine giren şehir altın dönemini bu zamanlar yaşadı ve depremlerle yıkıldıktan sonra tamamen Roma mimarisiyle bezendi.İsa'nın havarilerinden Aziz Philippus'un burada öldürülmesi şehre dini bir önem de kazandırmıştır. M.S. 395'te Bizans'ın, daha sonra 1210'da Anadolu Selçukluları'nın sınırları dahilinde kalmıştır.



Tedavi amacıyla da kullanılan Pamukkale yeraltı suları (travertenler) sayesinde tarih boyunca turist çekmiştir.

98n5l.jpg


Hamam, yolcuların yıkanarak şehre girmeleri için şehrin dışına inşa edilmiştir.

Tiyatro kapasitesinin 9.500 kişi olmasından dolayı şehir nüfusunun 95.000-100.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.



Tiyatrosunun tasarımından burada gladyatör dövüşleri yapıldığı anlaşılır. Sahne altındaki çukurluk bölümle oturma sıraları arasında seyircileri vahşi hayvanlardan korunmak için yaklaşık bir metrelik yükseklik farkı vardır. Gladyatör dövüşlerinin olmadığı tiyatrolarda bu fark bulunmamakta, sıralar sahne düzeyinden başlamaktadır.

Şehrin giriş kapısında işlenmiş olan Medusa figürü, tanrıça Medusa'dan korunmak için yapılmıştır. Bu inancın Türk kültürüne nazar boncuğu olarak geçtiği sanılmaktadır. Şehir, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır.


Türkiye'nin tam anlamıyla ayakta kalmayı başabilmiş sayılı antik kentlerindendir...

- Turizm, Ticaret ve Sağlık Merkezi Laodikya Antik Kenti -


Laodikeia, MÖ. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir.


Denizli ilinin 6 km. kuzeyinde yer alan antik Laodikeia kenti, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.


Kentteki büyük sanat eserlerinin MÖ. I. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Romalılar da Laodikeia'ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır.



İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS. 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir.


Strabon'un bildirdiğine göre Leodikya, kuzguni siyah yününün yumuşaklığı ile ünlü bir tür koyun yetiştiriyordu. Yazar bu hayvanların leodikyalılara büyük gelir sağladığını da anlatmaktadır. Kent ayrıca tanınmış bir tekstil endüstrisi geliştirmiştir. "Laodicean" olarak adlandırılan bir tür kumaştan Diocletian fermanında söz edilmektedir. Leodikya'da yapılan ve "Trimita" adıyla bilinen tünikler o denli ünlüydü ki, kent "Trimitaria" olarak anılıyordu. Leodikya'daki kazılar 1961-1963 yılları arasında Kanada Quebec Laval Üniversitesi'nin araştırmacıları tarafından, Profesör Jean des Gagniers yönetiminde yapılmış ve çok ilginç bir çeşme yapısı bütünüyle ortaya çıkarılmıştır. Bu başarılı çalışmalar, özellikle çeşme yapısı üzerine çok iyi etüdler kapsayan bir bölümle birlikte yayımlanmıştır.


Büyük Tiyatro: Antik kentin kuzeydoğu tarafında, Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak Roma inşa tarzında yapılmıştır. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrası oldukça sağlam durumdadır. Yaklaşık 20.000 kişiliktir.


Küçük Tiyatro: Büyük tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatısında yer almaktadır. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak, Roma tarzında inşa edilmiştir. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrasında da bozulmalar mevcuttur. Yaklaşık 15.000 kişi alabilecek büyüklüktedir.

Stadyum ve Gimnazyum: Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS. 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS. II. YY. 'da yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina'ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.



Anıtsal Çeşme: Kentin ana caddesi ile ara caddesi köşesinde yer almaktadır. Roma dönemi yapısıdır. İki cepheli olarak yapılmış havuz ve nişleri vardır. Bizans zamanında onarım görmüştür.

Anıtsal çeşmede 1961-1963 yılları arasında Kanada Québec Üniversitesi adına Fransız arkeologlarca kazı yapılmıştır. Çeşme, Suriye Caddesi ve bunu güneybatı yönde kesen ve stadyuma doğru uzanan caddenin köşesindedir. Köşede yer alan kare bir havuz ve bunu iki yanda saran biri kuzeye, diğeri batıya bakan, iki niş havuzdan oluşmaktadır. Çeşmeye ikinci ana dağıtım terminalinden künklerle getirilen su, iki depoda toplanarak veriliyordu. Çeşme, Roma İmparatoru Caracalla'nın ( M.S.211-217) M.S. 215 yılında Laodikeia'yı ziyareti şerefine yapılmış olup, daha sonra birbiri arkasına dört onarım evresi geçirmiştir. En son onarım ise M.S. 5. yüzyılın başında yapılmıştır. Daha sonra çeşme yapısı vaftizhaneye dönüştürülmüştür. Havuzun korkuluk duvarları Theseus'un Minatauros'u öldürmesi, Zeus'un Ganimedes'i kaçırması gibi, mitolojik konuları anlatan kabartmalarla süslenmiştir. Çeşme yapısının bulunduğu alanda yayılmış durumda arşitrav, arşitrav-friz blokları, konsollu geison, postamentli Attik İon kaideleri, burma yivli sütun parçaları, kabartmalı tavan kasetleri gibi mimari parçalara yoğun şekilde rastlanmaktadır. Bu mimari kabartmalarda çeşmenin yapım aşamalarını görmek mümkündür.



Meclis Binası: Stadyumun kuzey tarafında yer almaktadır. Tahrip olan yapının bir kısım oturma sıraları görülmektedir. M.S.2.yy.da yapılan bina, ön kısmındaki Güney Agora'ya bitişik olarak traverten ve mermer bloklardan yapılmıştır. Yapıya ait yüzeyde mermerden yapılmış, kompozit düzende başlıklar, sütunlar, postamentler, arşitrav-friz blokları, ranke bezemeli bloklar, konsollu geison gibi mimari parçaları görmek mümkündür. Ayrıca Meclis Binası’nın doğu yanında Prythaneion olabilecek yuvarlak bir yapı yer alır. Bu yapıya ait postament, kavisli arşitrav-friz blokları, geison gibi mimari parçaları görmek mümkündür.


Tapınak A: Suriye Kapısı'na ulaşan Sütunlu Ana Cadde'nin kuzey yanında avlusuyla birlikte bir tapınağın temelleri yer almaktadır. Dikdörtgen şeklindeki tapınak temenosu (kutsal avlu) içine sütunlu caddeden girilmektedir. Avlu etrafında görülen postamentler tapınak kutsal alanının üç tarafını çeviren portiklere aittir. Kutsal avlunun kuzey kısmında cephesi güneye bakan tapınak yer alır. Büyük olasılıkla prostylos planlı tapınağın sadece temelleri kalabilmiştir. Cephede mermerden yapılmış postamentli Attik-İon sütun kaideleri, burmalı ve yivli sütun parçaları, kabartmalı arşitrav ve geison gibi üst yapı elemanları görülmektedir. Yine aynı alanda görülen Korinth düzeninde sütun başlığı ve köşe başlığı parçaları yapının Korinth düzeninde olduğunu göstermektedir. Tapınağın mimari bloklarının çoğunluğu M.S. 4.yy. sonunda yakınındaki başka yapılarda kullanılmak üzere taşınmıştır. Bununla ilgili blokların bir kısmı Suriye Caddesi kazılarında ortaya çıkarılmıştır.

İmparator Commodus (M.S.180-192) ve Caracalla (M.S.211-217) Dönemi'nde Laodikeia'ya “LAODIKEWN NEWKORWN” "LAODIKEON NEOKORON-TAPINAK KORUYUCUSU" sıfatının verildiğini yazılı belgelerden öğrenmekteyiz. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda yukarıda tanımlanan bu yapının Sebasteion olabileceğine ilişkin bizim de desteklediğimiz fikirler ortaya atılmıştır. Mevcut mimari kalıntılar M.S. 2 yy. sonu-3.yy başına tarihlenebilmektedir.




Büyük Kilise: Sütunlu caddenin güneyinde caddeye bitişik olarak inşa edilmiştir. Sadece taşıyıcı bölümlerinden bir kısmı ayakta kalmıştır. Ana giriş batısındadır.


- Kırmızı Travertenleri İle Şifa Merkezi Karahayıt -


Denizli yöresinin tarihi, Anadolu 'daki en eski uygarlıklara kadar ulaşmaktadır. Kentin kuzeyindeki Beyce Sultan Höyüğü 'ndeki buluntular, Denizli 'nin yazılı tarih öncesini aydınlatmakta ve yerleşme tarihinin Katolik Dönemle başladığını Tunç Çağıyla sürdüğünü göstermektedir. Kuruluş yıllarında Hitit Devletinin etki alanında kalan kent, Batı Anadolu ve Ege ' de yaşanan siyasal olaylara paralel olarak sırasıyla Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar denetimine girmiştir. 1070 yılından itibaren 350 yıl süreyle Denizli Türklerle Bizanslılar arasında sık sık el değiştirmiş ve sonunda 1429 yılında kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı Döneminde Aydın Eyaletine bağlı bir sancak olan Denizli 'de 1876 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. Cumhuriyet 'in ilanıyla birlikte Denizli 'nin yönetim biçimi de il merkezi olarak değişmiştir.


Hierapolis ve Laodikya antik kentleri Karahayıt yerleşimine yalnızca bir kaç km. mesafede kurulmuşlardır. Romalılar 'la III. Antiokhos arasında M.Ö. 190 yılında yapılan savaştan önce Hierapolis 'in bulunduğu yerde herhangi bir yerleşme merkezi mevcut değildi. Ancak bugün de akmakta olan termal su kaynağının yanında "Hieron" adı ile anılan kutsal bir tapınak vardır. Anadolu halkı, Hitit ve Frigyalılar döneminde su kaynaklarının bulundukları yerde tapınaklar inşa ederler ve bu olağan üstü tabiat olayına taparlardı. M.Ö. III. yy. da (261-253) bu su kaynağının 8 km. ötesinde Selevkid ailesinden Antiokhos II. Teos tarafından yeni bir şehir kurulmuştu. Bu şehir, sonradan bir dokumacılık ve ticaret merkezi, Hıristiyanlık devrinde Batı Anadolu 'da kurulan 7 kiliseden birinin merkezi olacak olan "Laodikya" dır. Termal kaynağın bulunduğu yerde inşa edilen küçük tapınak "Hieron" belki de başlangıç yıllarında Laodikya 'nın ibadet yeri olmuştu. Sonradan inşa edilecek ve gelişecek Hierapolis 'inde çekirdeğini teşkil etmiştir. Hierapolis termal yerleşmesinin arkeoloji literatüründe "Hall City" (Kutsal Kent) olarak adlandırılması kentte bilinen tapınak ve diğer dinsel bir çok yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Kentin kuruluşu, İÖ 2000 yıllarına kadar gider. Kentin hangi eski coğrafi bölgede yer aldığı zaman zaman tartışılmıştır. Paulus, kentin Frigya yakınında, güneybatısında Karia sınırına yakın ve Colossae kentinin kuzeybatısında olduğunu söylemektedir. Strabon ve Ptolemaus 'a göre, Hierapolis Karia bölgesine sınır olan Laodikya ve Tripolis kentlerine yakın olduğu için bir Frigya kentidir.


Çürüksu Vadisi 'nin kuzeyinde vadiye hakim yüksek bir düzlükte kurulan ve Pamukkale travertenleri ile ilginç bir armoni içinde bulunan Hierapoşis şehri MS 1354 'de meydana gelen büyük bir deprem ile bir taş yığını haline gelmiştir. Yüzyıllar boyu suların istilasına uğrayan ve kalın bir traverten tabakası ile gömülen harabeler ilk defa 1887 yılında Berlin Üniversitesi 'nden Prof. Humann 'ın başkanlığındaki heyet tarafından gün ışığına çıkarılmak istenmiş, ancak yapılan çalışmalar, araştırma ve sondajdan öteye gidememiştir. 1957 yılından itibaren Prof. Paolo Verzane başkanlığında çalışmalara başlayan İtalyan kazı heyeti ise çok başarılı çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar kazı ve restorasyon şeklinde hassasiyet ve dikkatle günümüze kadar sürdürülmüştir. Söz konusu olan 1° Arkeolojik Sit alanı olarak tanımlı olup sınırı Karahayıt İmar Planı ile çakışmaktadır.

Karahayıt yerleşiminin tarihine ilişkin bulunan veriler oldukça kısıtlıdır. Turizm Bakanlığı Fiziksel Planlama Grup Başkanlığı 'nca 1985 yılında hazırlanan Karahayıt Uygulama İmar Planı Plan Açıklama Raporunda kasaba halkıyla yapılan görüşmelere dayanılarak yerleşmenin 200 - 300 yıl önce kurulmuş olabileceği, ancak kesin bilgi bulunmadığı belirtilirken yerleşmenin mekansal konumunda değişiklik olmadığı ileri sürülmektedir. Hayıt kelimesi kelime anlamı olarak ağaç anlamına gelmekte ise de yörede Karaağaç varlığı bugün için yaygın olarak görülmemektedir.

Yerleşim Pamukkale 'den gelen yolun iki yanında uzanan lineer bir gelişim göstermektedir. Kasabanın kuzey ucunda ikiye ayrılan yol, güneybatı uzanımında plato üzerinden Akköy ilçesine bağlanırken, kuzeydoğu uzanımında köylere gitmektedir.



1965 yılında 345 nüfuslu bir köy olan yerleşim, 1970 'li yıllarda kasana içerisinden geçen ana yolun (bugünkü çarşı caddesi) her iki tarafında pansiyonculukla başlayan gelişimini, 1980 'li yıllarda turizmdeki teşvikler nedeniyle yerleşimin termal kaynaklarının cazibesiyle turizm işletme belgeli otellerin yerleşimde yer seçmesiyle hızlanmıştır. Turizm Bakanlığı 'nca hazırlanan uygulama imar planı raporunda 1985 yılı için yerleşimdeki pansiyon sayısı 10, turizm işletme belgeli otel sayısı ise 1 olarak belirtilmiştir. Bugün için ise yerleşimin nüfusu 3200 'ü aşmış olup pansiyon sayısı 85 'e turizm işletme belgeli otel sayısı ise 11 'e ulaşmıştır.
 
Son düzenleme:
---> Kızıyla, Tozuyla, Horozuyla; Denizli (Ayrıntılı Tanıtım)

14.04.2014 tarihi ile günceldir.
 
---> Kızıyla, Tozuyla, Horozuyla; Denizli (Ayrıntılı Tanıtım)

Denizli Teleferik !

Egenin en uzun ve en modern teleferiği !



1400 Metreden Denizli !



 
Son düzenleme:
---> Kızıyla, Tozuyla, Horozuyla; Denizli (Ayrıntılı Tanıtım)

Denizli Özlediği Denizine Kavuşuyor !





 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst