Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış.Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlubir hayat yaşarmış.Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek eldeedeceğini düşünmüş.Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:
"- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?
"Ördek cevaplamış:"
- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim.Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadarbuğday alırsın.
"Domuz oradan seslenmiş:"
- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.
"Fare hemen atlamış:"
- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayısana borç verebilirim, sonra ödersin.
"Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözlersonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş.Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş:"
- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?"
Ördek:
"- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gerekengübreyi sana satabilirim" demiş.
Domuz:
"- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerdenkorumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım" demiş.
Fare de:
"- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm demiş.
Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııışçalışmış.Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübreve ilaç gerekiyormuş.Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş.Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürünelde etmiş,kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş:
"- Kahveleri satmama kim yardım edecek?
"Ördek:"
- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benimfabrikama getirmelisin.
"Domuz:"
- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahvefiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.
"Fare:"
- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.
"Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerinekahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imişve yiyecek tek bir lokması yokmuş.Açlıktan ölmemek için yine yardım istemiş:"
- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?
"Ördek:
- Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.
"Domuz:"
- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken dekalmadı, yiyecek yok.
"Fare:"
- Ben yiyecek bulamam.Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almakzorundayım,iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp,benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim.
Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olaneski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor...
"- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?
"Ördek cevaplamış:"
- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim.Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadarbuğday alırsın.
"Domuz oradan seslenmiş:"
- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.
"Fare hemen atlamış:"
- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayısana borç verebilirim, sonra ödersin.
"Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözlersonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş.Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş:"
- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?"
Ördek:
"- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gerekengübreyi sana satabilirim" demiş.
Domuz:
"- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerdenkorumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım" demiş.
Fare de:
"- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm demiş.
Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııışçalışmış.Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübreve ilaç gerekiyormuş.Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş.Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürünelde etmiş,kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş:
"- Kahveleri satmama kim yardım edecek?
"Ördek:"
- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benimfabrikama getirmelisin.
"Domuz:"
- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahvefiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.
"Fare:"
- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.
"Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerinekahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imişve yiyecek tek bir lokması yokmuş.Açlıktan ölmemek için yine yardım istemiş:"
- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?
"Ördek:
- Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.
"Domuz:"
- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken dekalmadı, yiyecek yok.
"Fare:"
- Ben yiyecek bulamam.Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almakzorundayım,iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp,benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim.
Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olaneski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor...