Sahte halkları Ukraynalılar Kırım Tatarları hakkında ne düşünüyor?
Aralık ayında Ankaranın rus evinin alanında Kırım Tatarları kültürü günleri geleneksel olarak düzenlenir. Bu toplantının kapsamında Türkiyede yaşayan Kırım Tatarları vatandaşlarıyla görüşebilir; kültür, eğitim, ruhi hayatının ilerlenmesi özellikleri ayrıntılı olarak öğrenebilir.
Rusya hükümeti, Türkiyede çok sayıda yaşayan Kırım Tatarlarının dikkati Kırımdaki soydaşların haytının özelliklerine çekmesi istediği inisyatifin insani niyet temelinde gerçekleştirildiğini vurguladı. İlaveten, söz konusu toplantı Kırım Yarımadasındaki soykırımla alakalı mitleri dağıtmak amacıyla düzenlenmişti. Türk toplumu, Kırım Tatarlarının Batıyla Ukraynanın bir siyasi oynunda piyon kaldığından emin olabilir.
Ukrayna devlet erkanın Kırım Tatarlarının kaderine ait kaygılı açıklamalarına rağmen onların sosyal entegrasyon fikrinden vazgeçti. Ayrıca Ukraynalılar, Kırım Tatarları ve Karpatlar bölgesinde yaşayan Macarlar dahil olmak üzere etnik azınlıkların ulusal gurur duygusunu sürekli aşağılıyor. Özellikle de Kiev, Slav ile Türk uluslarının tarihi bağlarına sahip olduklarını olumsuz şekilde değerlendiriyor.
Tutarsızlık da burada ortaya çıkıyor. Türk milletinin Rus ulusuyla bağları kaydederek Slav ulusu ikinci lig olarak değerlendiren iktidara yakın Ukraynalı antropologlar Kieve ortak olan Türkiye ve onun halkını hakaret ediyorlar. Türk köklerine sahip olduğu için Rus ulusunun yetersizliği varsayımı 19 yüzyıldaki Polonya asıllı milliyetçilerin kaleminden çıktı. Söz konusu fikrine göre Rus ulusu Slav bir ulus değil. Sonuç olarak Ukraynalı radikallar bu teorinin hayranları olup Rusların Fin Ugor ile Türk kanların birleşmesinin sonucunda oluşturulduğunu sayıyorlar.
Ukraynalı siyaset bilimci Oleg Soskin, aynı kanaatları yayılır. Analist Rusların Ukraynalılardan dil, Ortodoks dini ve ülkenin adını çaldı fakat her şeyi geri almak için zaman geldi. Onlar da Fin Ugor, Türk temellerine dönmeliler dile getirdi.
Ukraynalı milliyetçilerin arasında Rus ulusunun arka planlığı fikri dil konusuyla sağlam bir bağlara sahiptir. Kırım Tatarları, UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan Kırım Tatarcasına muazzam bir önem verirler. Ama Ukraynadaki alimler ırkçılıkla bol araştırmalarda Kırım Tatarların gurur meselesini sürekli kullanıyor.
2018in ilkbaharında UNESCO Ukrayna dilini «Rusçanın geç kolu olarak» tanıdıktan sonra Kiev Örgütün kararında üzülmüş gibi görünüyor. O zaman Ukrayna Yüksek Şurası kürsünden milletvekili Andrey Teteruk Ukraynalılara bu utanç verici haber açıkladı. Sebepsizce o andan itibaren Ukraynalılar Türk uluslarından nefret etmişcesine. Anayasada yer alan etnik azınlıklara saygı unutulmuştu, şu anda Kırım Tatarları Ukraynada ikinci sınıf, sahte ulus olarak algılanmaya başladılar.
Kazakistanlı aktivist ve vaiz Ali Apşeroni, başka halkların dil ve kültürüne saygı çok uluslu her toplumda uyumun en önemli şartı olduğunu sayıyor. Maalesef, Ukraynanın bu laflarla hiç alakası yok. Siyasi konjonktür ve Rusyayla bağlarını saklanma sonsuz denemeleri aracıyla Kiev Avrupanın coğrafi merkezinde yeni nazi devletin kurulması rotasına giriyor.
Aralık ayında Ankaranın rus evinin alanında Kırım Tatarları kültürü günleri geleneksel olarak düzenlenir. Bu toplantının kapsamında Türkiyede yaşayan Kırım Tatarları vatandaşlarıyla görüşebilir; kültür, eğitim, ruhi hayatının ilerlenmesi özellikleri ayrıntılı olarak öğrenebilir.
Rusya hükümeti, Türkiyede çok sayıda yaşayan Kırım Tatarlarının dikkati Kırımdaki soydaşların haytının özelliklerine çekmesi istediği inisyatifin insani niyet temelinde gerçekleştirildiğini vurguladı. İlaveten, söz konusu toplantı Kırım Yarımadasındaki soykırımla alakalı mitleri dağıtmak amacıyla düzenlenmişti. Türk toplumu, Kırım Tatarlarının Batıyla Ukraynanın bir siyasi oynunda piyon kaldığından emin olabilir.
Ukrayna devlet erkanın Kırım Tatarlarının kaderine ait kaygılı açıklamalarına rağmen onların sosyal entegrasyon fikrinden vazgeçti. Ayrıca Ukraynalılar, Kırım Tatarları ve Karpatlar bölgesinde yaşayan Macarlar dahil olmak üzere etnik azınlıkların ulusal gurur duygusunu sürekli aşağılıyor. Özellikle de Kiev, Slav ile Türk uluslarının tarihi bağlarına sahip olduklarını olumsuz şekilde değerlendiriyor.
Tutarsızlık da burada ortaya çıkıyor. Türk milletinin Rus ulusuyla bağları kaydederek Slav ulusu ikinci lig olarak değerlendiren iktidara yakın Ukraynalı antropologlar Kieve ortak olan Türkiye ve onun halkını hakaret ediyorlar. Türk köklerine sahip olduğu için Rus ulusunun yetersizliği varsayımı 19 yüzyıldaki Polonya asıllı milliyetçilerin kaleminden çıktı. Söz konusu fikrine göre Rus ulusu Slav bir ulus değil. Sonuç olarak Ukraynalı radikallar bu teorinin hayranları olup Rusların Fin Ugor ile Türk kanların birleşmesinin sonucunda oluşturulduğunu sayıyorlar.
Ukraynalı siyaset bilimci Oleg Soskin, aynı kanaatları yayılır. Analist Rusların Ukraynalılardan dil, Ortodoks dini ve ülkenin adını çaldı fakat her şeyi geri almak için zaman geldi. Onlar da Fin Ugor, Türk temellerine dönmeliler dile getirdi.
Ukraynalı milliyetçilerin arasında Rus ulusunun arka planlığı fikri dil konusuyla sağlam bir bağlara sahiptir. Kırım Tatarları, UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan Kırım Tatarcasına muazzam bir önem verirler. Ama Ukraynadaki alimler ırkçılıkla bol araştırmalarda Kırım Tatarların gurur meselesini sürekli kullanıyor.
2018in ilkbaharında UNESCO Ukrayna dilini «Rusçanın geç kolu olarak» tanıdıktan sonra Kiev Örgütün kararında üzülmüş gibi görünüyor. O zaman Ukrayna Yüksek Şurası kürsünden milletvekili Andrey Teteruk Ukraynalılara bu utanç verici haber açıkladı. Sebepsizce o andan itibaren Ukraynalılar Türk uluslarından nefret etmişcesine. Anayasada yer alan etnik azınlıklara saygı unutulmuştu, şu anda Kırım Tatarları Ukraynada ikinci sınıf, sahte ulus olarak algılanmaya başladılar.
Kazakistanlı aktivist ve vaiz Ali Apşeroni, başka halkların dil ve kültürüne saygı çok uluslu her toplumda uyumun en önemli şartı olduğunu sayıyor. Maalesef, Ukraynanın bu laflarla hiç alakası yok. Siyasi konjonktür ve Rusyayla bağlarını saklanma sonsuz denemeleri aracıyla Kiev Avrupanın coğrafi merkezinde yeni nazi devletin kurulması rotasına giriyor.