Kedi Eğitimi

İnci

1907
Prenses
catspecialbg.jpg


Kediler yüzyıllar boyunca fare türünün üremesini kontrol altında tutmak için insanlar tarafından beslendi. 20 yüzyılın ikinci yarısından sonra birçok ülkede köpeklerin tahtına oturarak en popüler evcil hayvan haline geldi. Kedi nüfusunun artmasında en önemli etkenlerden biri kedinin kendi halinde özel bir kişiliğe sahip olmasıdır. Tabi kedinin güzelliği ve kibar hareketleri de onun seçiminde büyük rol oynar .Kediler çoğunlukla sıcakkanlı ve uysal hayvanlardır; sosyal uyumları çok gelişkindir. Ev sahipleri onlar için günlük rutinlerini değiştirmek zorunda kalmazlar, adeta evin bir bireyi gibi aile içinde yaşamayı severler . Evcil hayvan olarak kedi seçmek, ekonomik olarak çok fazla bir külfet getirmez. Günümüz şartlarında fare savaşları bitmese de yok denecek kadar azalmıştır tabi kediler de güzellikleri ve iyi birer dost olmaları yüzünden hala evlerdedirler. Apartmanlarda yaşayan insanlar hem boyutları hem de çevreye zarar vermemeleri yüzünden kedileri seçerler. Evde yaşamanın kurallarını diğer evcil hayvanlardan daha çabuk öğrenirler ve uygularlar. Ortalama 14 yıl yaşayabilirler. Şirin, sevimli ve meraklıdırlar.
 
---> Kedi Eğitimi

Kedi edinmeden önce evinizde birkaç değişiklik yapmalısınız. Bunların en önemlisi kedinin uyuyacağı bir sepet veya kedi boyutlarına uygun bir yastık olacaktır. Eğer bunu yapmazsanız kediniz kendi seçtiği yerde uyumayı tercih edecektir. Ömürlerinin çoğunu uyuyarak geçirdiklerini göz önünde bulundurursanız, uyuduğu koltuk yada sandalyeleriniz belki de yatağınız kısa zamanda onun uyku mekanı haline gelecektir. Burası sizin çalışma sandalyeniz olduğunu düşünürsek kahve almaya kalktığınızda sandalyenizin kediniz tarafından işgal edildiğini göreceksiniz. Uyku sepeti haricinde mama kabı, kedi maması, tırmalama oyuncağı, kedi kumu alınması gereken diğer malzemelerdir. Kedi veya kedi yavrusu yeni bir mekanda tırmalayacak bir takım nesneler arar. Bunların sizin mobilyalarınız veya perdeleriniz olmasını istemiyorsanız ona tırmalarken keyif alacağı çabuk parçalanmayan ve organik malzemeden üretilmiş bir tırmalama oyuncağı almalısınız. Bunu kendiniz de yapabilirsiniz. 10 cm çapında herhangi bir borunun üzerine yapıştırıcı sürdükten sonra 5 mm kalınlığındaki kendir ipini borunun üzerine sıkıca sarın. Bunu da dört köşe plaka halindeki bir tahta üzerine de dik olarak sabitleyin. Kedinizin yatağını odanızın esinti olmayan, sıcak, sessiz ve rahatsız edilmeyeceği bir köşesine koymanız onun için huzurlu bir ortam yaratacaktır. Kışın eviniz tam ısınmıyorsa kalorifere veya ısıtıcıya yakın bir alan seçmeniz kedinizi çok mutlu edecektir. Uyuyacağı yerin kedi kumuna yakın olması gerekir. Ayrıca kedi kumu da her zaman aynı yerde olmalı ve gözden uzak bir mekanda olmasına gayret etmelisiniz. Eğer birden fazla kediniz varsa, her biri için ayrı bir besleme kabı bulundurmanız şarttır.
 
---> Kedi Eğitimi

Kediyi bir yerden temin ettiğinizde hafta sonu veya sizin onunla ilgilenebileceğiniz boş bir iki gününüzün olmasına dikkat edin. Eğer sıcak bir günde aldıysanız taşıma kutusunu arabanızın bagajına koymayın, havadar fakat rüzgar almayan bir yer uygun olacaktır. Kedinizi eve götürürken uzun bir yolculuk yapacaksanız taşıma kutusunun içine biraz kedi kumu koyabilirsiniz. Eğer tren veya otobüsle kedinizi götürüyorsanız, eve varmadan, kesinlikle onu dışarı çıkarmayınız. Minik yavrunuzu eve getirdiğinizde evin bütün pencerelerini ve kapılarını kapatınız. Bu, evi onun için güvenli bir mekan yapacaktır. Kedinizi kutudan çıkartmadan önce ona ufak bir kase içerisinde su veya süt veriniz. Ve açtıktan sonra ilk olarak onu kum kabıyla tanıştırınız. İlk birkaç saat kediniz evinizin her yerini keşfetmek isteyecektir. İlgisini çeken her şeyle oynayacaktır. Evin keşfinden sonra yatağıyla tanıştırınız. Tabii o bununla ilgilenmeyip oyuna devam edecektir. Fakat birkaç uyku sırasında onu yatağına koyarsanız artık sizin orada yatmasını istediğinizi anlayacaktır. İlk günler onunla sürekli ilgileniniz. Kedinin eve geldiği ilk gün evde kalabalık ve gürültü olmamalıdır. Çocukların gelen kediye iyi davranmaları ve uyurken onu rahatsız etmemelerine dikkat ediniz. Yatak keşfinden sonra yemek zamanı gelmiştir. Bunun için beslenme çizelgesine uymaya başlanabilir. Yavru kedilerin bağırsak sistemi daha tam gelişmediği için verilen besinde fazla değişiklik yapılmaması ve verilen beslenme çizelgesine uyulması zorunludur.
kedi11.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Kediler, yaşamlarının uzun bir bölümünü uyuyarak geçirirler. Bu yüzden onlara uyumaları için huzurlu bir mekan sağlamanız gerekir; yoksa sizin en çok kullandığınız koltuğunuz, sandalyeniz veya yatağınız kısa zamanda onun uyku mekanı haline gelecektir. Temizlik, konfor ve ısı başlıca gereksinmeleridir. Kedinizin kısa zamanda büyüyeceğini göz önünde bulundurarak, yatağını koyacağınız, kedinizin ölçülerine göre bir sepet en uygun seçim olacaktır. Tabii bundan başka, tekstil ürünleri kullanarak kendi yaptığınız yatak da aynı amaçla kullanılabilir. Hasta veya bakıma muhtaç kedileriniz için sepetinizin altına elektrikli battaniye koyabilirsiniz; fakat bunu yapmadan önce sepetin içindeki yatağı veya yatak yerine kullandığınız kumaşları kaldırıp en alta yerleştirmeniz gerekir. Elektrikli battaniye de nereden çıktı diyorsanız, içine sıcak su doldurulmuş bir pet şişeyi veya termaforu kedinizin sepeti içerisine, onu yakmayacak şekilde yerleştirebilirsiniz.
kedi05.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Yeni kedinizi eve taşımanın en kolay yolu, onu bir taşıma kutusuna koymaktır. Bu taşıma kutusu, ucuz, dayanıklı, içine hava girebilecek delikleri olan, kolay temizlenebilmesi amacıyla içinde tırtıklar bulunmayan bir malzemeden yapılmış olması gerekir. Kedinizi bu kutularda taşırken kutunun içine mutlaka gazete sermelisiniz. Ayrıca çok gerekli olmasa da her taşıma işleminden sonra kutunun içini dezenfektan bir deterjanla temizlerseniz kedinizin üzerinde yaşayan parazit vs.'nin tekrar ona bulaşmasını engellemiş olursunuz. Piyasada bu tür kutuların çok çeşitlileri satılmaktadır. Yapacağınız yolculuğa göre kutu seçimi size kalmıştır. Kısa yolculuklar için size de fazla ağırlık yaratmayacak ufak, hatta bez çanta biçiminde taşıma kutusu kullanılabilir. Fakat uzun yolculuklar için kedinizin içinde hareket edebileceği, çişini yaptıktan sonra başka bir köşede oturabileceği bir kutu edinmeniz gerekir. Bazı yolculuklarda kedinizi yanınızda taşımanıza izin vermeye bilirler; bu durumda onun en büyük gereksinimi olan ısıyı göz önünde bulundurarak taşıma kutusunun içerisine tekstil ürünleri yerleştirebilirsiniz. Bazı hava yolları kedilerin, taşıma kutusu içinde bulunması şartıyla, sahipleri ile birlikte kabin içinde yolculuklarına izin vermektedir. Fakat herhangi bir sürpriz yaşamamanız için havayolu şirketini önceden arayıp sormanızda yarar vardır. Kedinin kabine alınmadığı durumlarda, hayvanlar ısısı ve hava basıncı ayarlanmış özel kargo bölümünde taşınırlar. Bu durumda 24 saatten uzun süren yolculuklarda kedinin beslenmesi, kedi sahibinin sorumluluğu altındadır. Uçak şirketlerine herhangi bir direktif vermediğiniz takdirde kedinizi beslemeyeceklerdir. Ülkemizde kargo bölümleriyle ilgili gelişen olayları göz önünde bulundurduğumuzda güvenilir hava yolları şirketleriyle seyahat etmenin hem siz hem de kediniz açısından garantili ve rahat geçeceği kanısındayız.
kedi01.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Kedinizin mama kapları kolay temizlenebilir ve ağır bir malzemeden olmalıdır. Paslanmaz çelik veya ağır plastik kaplar tercih edilebilir. Bunların şekil olarak da bir çok çeşidi bulunur,bu çeşitleri Friends Vet.petshop'undan temin edebilirsiniz. Su ve mamanın aynı yere konulabildiği 2 gözlü kaplar, taşıma ve temizlik açısından kolaylık sağlar. Besleme kabını koyduğunuz yerin altına, kabın kaymaması ve etrafın temiz kalması için lastik veya gazete sermelisiniz. Seyahatte, bazı kediler özellikle kendi mama kaplarını ve kendi kedi kumunu tercih ederler. Herhangi gittiğiniz yerdeki kapları kullanmazlar. Bir çok kedi besliyorsanız, onların aile içi hastalıklarının yayılmasını önlemeniz için beslemeden sonra kapları temizleyiniz.
kedi03.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Bu ekipman kedinizin tuvalet ihtiyacını gidermesi için kullanılır. En kullanışlı boyutlar 35 cm x 35 cm'dir. Yüksekliği küçük yavrular için 8 cm, büyükler için ise 15 cm olmalıdır. Kedi kumunu koyacağınız kabın gözeneksiz düz ve kolay temizlenebilir bir malzemeden yapılmış olması tercih edilmelidir. Örneğin plastik, paslanmaz çelik metal ve emaye kaplar en uygun çeşitlerdir. Kolay temizlenebilir ve çeşitli boyutlardaki kapları kumuyla birlikte Friends Vet. petshop'unda bulabilirsiniz. Kum kabının içerisine herhangi bir plajdan getirdiğiniz kumu da koyabilirsiniz fakat ticari olarak üretilmiş kedi kumları içlerinde kötü kokuları yok edecek kimyasallar içerirler. Çeşitli hastalıklar oluşmasın diye kedinizin kumunu haftada bir kaç kez mutlaka değiştiriniz. Kum kabının içerisinden dışkıları ayırabilmek için ızgaralı kaplar temizlik açısından tercih edilmelidir. Kedinizin her tuvaletinden sonra kolayca, ızgara vasıtasıyla kumun içerisinden dışkısını ayırabilir, böylece hem kumunuzu uzun sure kullanabilir hem de çeşitli enfeksiyonların oluşumuna engel olabilirsiniz.
Tuvalet kabı alışkanlığı Kediler genellikle titiz hayvanlardır. Evinizin şekli nasıl olursa olsun kedinizin kendi tuvalet kabını kullanmayı tercih edeceğinden emin olabilirsiniz. Ancak tuvalet kabı kesinlikle temiz olmalıdır. Kirli tuvalet kapları genellikle kedinin tuvaletini yapmak için başka bir yer aramasına neden olmaktadır. Tuvalet kabının pis kokmasına dışkıdan çok idrar neden olmaktadır. Ancak her ikisi de günlük olarak temizlenmelidir. Ayrıca birçok kedi kendine özel tuvalet kabı istemektedir. Tuvalet kabını da evin hareketli olmayan bir bölümünde ve kedinin rahatça kullanabileceği bir yerde tutmaya özen gösteriniz.Kediler kendi bölgelerini sahiplenmek, sınırlandırmak için de tuvalet kabının dışına idrar yaparlar. Bunu daha çok kuyruklarını dikip titreterek idrarlarını dik bir yüzeye püskürterek yaparlar. Ancak bazı kediler bunu çömelerek de yapabilir. İdrarla kendi yaşama alanını belli etme, işaretleme normal içgüdüsel bir davranışıdır. Aslanlar ve kaplanlar da bunu yaparlar. Bunun için en iyi çözüm kısırlaştırmadır. Kısırlaştırma işlemi erken yaşlarda (5-7 aylık dönemde) yapılmalıdır. Eğer kediniz tuvalet kabını doğru olarak kullanmıyorsa ilk olarak hekiminize başvurmalısınız. Kediniz herhangi bir hastalıktan dolayı tuvaletini tuvalet kabına yapmıyor olabilir. Sağlığıyla ilgili bir sorunu olmadığı ortaya çıktıktan sonra veterineriniz bu davranış sorununu gidermek için uygun çözümler önerecektir...
kedi07.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Kedilerin tırmalama alışkanlığı da içgüdüseldir Tırmalama veya pençeleme kedinin tırnağındaki ölü dokuların uzaklaştırılması için gereklidir. Ayrıca bu davranış kediler tarafından doğal hayatta bölgelerini işaretlemek amacıyla da kullanılmaktadır Kedilerde tırnaklarını çıkarma ,mobilyaları parçalamak isteği ile oluşan kötü bir alışkanlık değildir. Gayet doğaldır ki sizde bu şekilde kanepelerinizin parçalanmasını, güzel halınızın tiftiklenmesini arzu etmezsiniz. Bu nedenle kedinin bu ihtiyacını karşılamak için hazırlayacağınız bir tahtayı onun kullanımına veriniz. Tırmalama oyuncağı ismi bize garip gelse de kedinin günlük en önemli ihtiyaçlarından biridir. Artan enerjisini harcayacağı, tırmanma ve tırmalama içgüdüsünü deşarj edeceği bir araçtır. Basitçe yapılabilir; boyunun 60-90 cm arasında olması tercih edilir. Uzun bir borunun veya bir odun parçasının üzeri halı veya tekne ipleri ile kaplanabilir. Ve ağır bir zemine dikey olarak sabitlenir.
Hadi biz yapalım: 1,5 cm kalınlığında 40 cm eninde 40 cm boyunda ağaç bir plakayı malzeme listemizde ilk sıraya koyalım. Daha sonra çok çeşitli olarak bulabileceğimiz 10 cm çapında plastik boru veya gerçek ağacı ölçüleri 40 x 40 x 1,5 olan tahtamızın tam ortasına 90 derecelik açıyla çok sağlam bir şekilde sabitleyelim. Sıra boru şeklinde olan tırmalama aracımızın üstünü kaplamaya geldi. Bunun için bir çok değişik malzeme kullanabiliriz. Herhangi hav dökmeyen halı çeşidinden tutun da limanlarda tekneleri bağlamaya yarayan plastik olmayan halatlara kadar bir çok seçenek kullanabiliriz. Seçtiğiniz malzemeyi borunun üzerine sıkıca sarınız; fakat sarmadan önce borunun üzerine bir miktar yapıştırıcı (bally) sürerseniz tırmalama oyuncağınız daha uzun ömürlü olacaktır. Daha kolayı gidip petshop'tan satın almanız olacaktır. Friendsvet petshop'unda dekoratif bir çok çeşidini bulabilirsiniz.
Tırmalama tahtası oyun sırasında kediye tanıtılmalı. Tahtayı kullandığı zaman onu ödüllendirmeli, başka yüzeyleri kullandığı zaman da sert bir "hayır!" ile veya iki elinizi birbirine vurarak caydırıcı bir ses çıkararak onu engellemelisiniz.
kedi15.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Kediler kıpırdayan her şeye ve bir ayağından diğerine yuvarlayarak oynadığı eşyalara bayılırlar. Kediler aynı zamanda alet kutusu, dikiş kutusu içindekilerle de ilgilenir. Kediler yumak çeşitli ipler ve makaralara da özel ilgi gösterirler. Kediler iplikleri dişlerinin arasında çiğnemeyi severler. Bu arada ipliklere geçirilmiş olan iğnelerin kediler tarafından yutulmamasına özen gösterilmelidir. Böle bir olay başınıza gelirse derhal Veteriner Hekiminize gidiniz. İğne genellikle damağa ve dil köküne batar.
kedi18.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Sorumluluğunu bilen bir hayvan sahibi olarak rolünüzün önemli bir kısmı da hayvanınızın çiftleştirmek veya çiftleştirmemek yada kısırlaştırmak için vereceğiniz karar olacaktır. Eski alışkanlıklarla söylenen ve dişi hayvanın kısırlaştırılmadan önce en azından bir kez yavru yapması lazım geldiği fikri gerçeğe uygun değildir. Kısırlaştırma geri dönülmesi mümkün olmayan cerrahi bir müdahaledir. Hayavnınızı çiftleştirmek istemediğinizden emin olmalısınız.
Kısırlaştırma Dişilerde yumurtalık ve uterusun (Ovariyohysterectomi) erkeklerde testislerin (orsidektomi)alınmasıdır.
Sadece istenmeyen hamilelikleri ortadan kaldırmaz aynı zamanda hayvanınızın sağlığı için önemli bir şeydir.
1-Kanser ve diğer ölümcül hastalıkların önlenmesi,meme kanseri hayvanlarda insanlara dan iki kat daha sık görülür. Dişiyi ilk adet ten önce kısırlaştırmak bu hastalığa yakalanma olasılığını hemen hemen
yok eder. 1 ve 2. Adet arasında kısırlaştırmak dahi meme kanseri riskini azaltır. Kısırlaştırmak aynı zamanda pyometra (rahim iltehabı) denilen ölümcül hastalığı da engeller. Uterus ve yumurtalık kanseri olasılıkları da kısırlaştırma ile ortadan kalkar.
Erkek hayvanı kısırlaştırmak testis kanserini ortadan kaldırır ve perianal tümör ihtimali azalır kısır erkek köpeklerde prostat hastalıkları da daha azalır. Kısırlaştırılmış erkek kediler FIV ve FLv ye yakalanma olasılıkları azalır. Çünkü sokaklarda dişi peşinde koşmayacaklar ve başka kedilerle kavga etmeyecektir.
2-Kısır hayvanlar daha iyi aile peti olmaktadırlar. Erkekler daha az agresif olurlar. Evden kaçma eylimleri azalır, İdrarları daha az kokar sağa sola pipi işareti bırakmazlar,Dişi regl olmadığı için kanama olmayacak,çevredeki erkek köpekler onu rahatsız etmeyecekler ve si istenmeyen bir sürü yavru ve onlar için yavru bulma probleminden kurtulmuş olacaksınız. dişi kedilerde can sıkıcı sesler çıkarmayacaktır.
Kısırlaştırma operasyonu genç yaşta yapıldığında daha az risk taşır. Operasyon genel anestezi altında yapılır. Operasyondan 8-10 gün sonra dikişleri alınır operasyon sonrasında hayvanınız kısa sürede normal yaşantısına başlayabilir. Operasyondan hemen sonra aşırı egzersizler atlama zıplama v.b. şeyler yapılmaması, dikkatli olunması gerekir. Operasyondan sonra kilo almaması için uygun diyetle beslenmelidir.
Daha detaylı bilgi için bizi arayabilirsiniz. Kliniğimizde bu tip operasyonlar başar ile yapılmaktadır.
kedi20.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

KEDİLERİN ÇİFTLEŞMESİ
Köpeğinizden Kedinizden yavru almaya karar verirseniz, aynı zamanda doğum sıkıntılarının ve sütten kesilinceye kadar yavruların korunmasının da soru sorumluluğunu almışsınız demektir. Kedilerin ilk gebeliği için ortalama 18. Ayını doldurmasını beklemek gerekir. Yılda bir defadan fazla gebe bırakmak iyi değildir. Eğer kedinizin operasyon olmasına kesinlikle karşı iseniz ve kedinizin mümkün olduğu kadar doğal koşullarda yaşamasını arzu ediyorsanız , yapmanız gereken kedinizi çiftleştirmektir. . Çiftleştirmeden önce kedinizin iç ve dış parazitlerden arınmış ve tüm aşılarının tamamlanmış olması gerekir. Böylece yavrulara plasantal yolla geçebilecek parazitlere karşı yavruyu korumuş ve yavru emme sırasında anneden aşılarla ilgili antikorları alacak ve kendi aşıları yapılana kadar onu hastalıklardan koruyacaktır. Kızgınlığın 2. Gününden itibaren dişi kedi kendisine kur yapılmasına izin verir. Bu günden sonra müstakbel eşi ile tanıştırabilirsiniz. Bir kedinin aşk oyunları ne kadar uzun ve karmaşık ise , çiftleşmesi de o kadar kısadır. Eğer erkek acemi değil dişide bu işe razı ise her şey birkaç dakika içinde tamamlanır. Erkek dişinin üzerine çıkar ve onu boyun dersinden yakalayarak işini görür. Erkek ,dişi hoşa gitmeyen yırtıcı boğuk bir miyavlama yaptıktan sonra onu bırakır. Genelde bir çiftleşme fekondasyon için yeterlidir. Eğer dişi kedi çiftleşmeyi izleyen günlerde hala kızgınlık gösteriyor ise onu Veteriner Hekiminize götürünüz, belki ovaryumlarında bir anormallik vardır. Kedilerde GebelikGebelik dişi kedilerde 58-68 ( Ortalama 63 ) gündür.. Ortalama yavru sayısı dört tür. Kedimin gebe olduğunu nasıl anlarım?Veteriner hekiminizin gebeliğin kesin teşhisini koyması için kedinin gebe kalışından itibaren 16-21 gün geçmesi gerekir. Teşhis için ultrasound kullanılabilir, karın duvarından yavruların hissedilmesi de kullanılabilir. Kedide karın bölgesindeki hacim artışı 1. Ayın sonundan önce belli olmaz. Bu arada kedinin iştahı dikkat çekici şekilde artar. Kediyi bu dönemde normalin altında beslemeyiniz. Bazı kedilerde meme bezlerinde büyüme ve pembe renk oluşumu hamileliğin erken dönemlerinde, 22günlükten itibaren görülebilir.
kedi19.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

benim bir kedim var adı hiro nakamura
kız o yüzden takma adı da zal kız

onu cok seviyorum her sabah yatagıma gelir
mır mır mır abi beni sev der hangi tarafa dogru yatıyor isem oraya gelir içeri girer kendini sevdirir
insanın kedisinin olması mükemmel bişey cünkü üstündeki bütün negatif enerjiyi alıp götürüyor
o aileden birisi sanki gerçektende bize kendini sevdirmeyi başardı şimdi ciger aş eriyor
yakında cocuklar ı olacak hala gelir benim kazagımı emer tşk bilgi ler için
 
---> Kedi Eğitimi

Kedilerde Gebelik: Gebelik dişi kedilerde 58-68 ( Ortalama 63 ) gündür.. Ortalama yavru sayısı dört tür. Kedimin gebe olduğunu nasıl anlarım?Veteriner hekiminizin gebeliğin kesin teşhisini koyması için kedinin gebe kalışından itibaren 16-21 gün geçmesi gerekir. Teşhis için ultrasound kullanılabilir, karın duvarından yavruların hissedilmesi de kullanılabilir. Kedide karın bölgesindeki hacim artışı 1. Ayın sonundan önce belli olmaz. Bu arada kedinin iştahı dikkat çekici şekilde artar. Kediyi bu dönemde normalin altında beslemeyiniz. Bazı kedilerde meme bezlerinde büyüme ve pembe renk oluşumu hamileliğin erken dönemlerinde, 22günlükten itibaren görülebilir.
Kedinin doğum sancıları ne zaman başlar?
Birçok kedi doğuma 12-24 saat kala doğum için hazırlanırlar. Bazıları yuva hazırlamaya 3-5 gün önceden bile başlayabilir. Doğum yapacak kedinize ıssız bir köşede bir sepet hazırlamak çok önemlidir. Çünkü kediler meraklı bakışlardan uzak durmayı severler. Doğumdan sonraki günlerde yine sepetini loş bir yere bırakınız. Kedinize gebeliği sırasında yüksek kaliteli mama verdiyseniz doğum sırasında fazla sorun yaşamamalısınız.
Kedinin normal vücut sıcaklığı 38.5 C olduğu halde , doğum yaklaşırken bu 1 derece düşer. Doğum sancıları başladıktan sonra ilk yavrunun gelmesi 4 saati bulabilir. Yavrular doğarken önce baş kısmı da gelebilir, kuyruk kısmı da. Her yavrunun doğumu arasında ortalama 30-60 dakika geçebilirken bu süre 2 saate kadar da uzayabilir. Bu andan itibaren kedi sepetinden ayrılmaz. Bu durum yavrularını doğuruncaya ve onları ilk kez emzirinceye kadar sürer. Kedi yana yatarak doğurur. Her yavrunun ve plasantanın çıkarılışı iki üç kontraksiyonda hemen olur. İki doğum arasında yavrunun döl yatağındaki pozisyonuna göre , 10 dakikadan 1 saate kadar giden bir süre vardır. Her yavrunun doğumunda anne onun her türlü ihtiyacı ile ilgilenir. Göbek kordonunu çiğner ve koparır. Plasentayı yer. Plasenta içinde bulunan bazı hormonlar sütün artmasına yardım eder. Daha sonra anne yavruyu yalayarak kurutur. Bütün bu işlemler sırasında kediye müdahale etmeyiniz. Bir köşede göz ucu ile kendinizi belli etmeden onu izleyiniz. Sepete ancak sizi çağırdığı zaman yaklaşınız. Anne yavruları il ilgili tüm işlemler bittiği zaman size göstermek isteyecek ve çağıracaktır. Eğer anormal derecede miyavladığını görürseniz ve yavru suları akmış ise ve ya kontraksiyonlar yetersi ise , kısaca anormal bazı noktalar görürseniz, beklemeden onu Veteriner Hekime götürünüz.
Eğer doğan kedilerin babası aynı evde ise çok dikkatli olunuz. Kedi ileri derecedeki iç güdüsü ile dişinin yavruları emzirme döneminden evvel kızgınlık göstermeyeceğini anlar. Bu da onun canını sıkar. Bunun için dişi kedinin biran evvel kızgınlık göstermesi amacıyla yeni doğan yavruları öldürmeye karar verebilir. Anne kedi bunu bilir. Onun için kendi soyundan gelen tüm erkeklerin sepete yaklaşmalarına engel olur. Fakat yinede doğal gereksinimlerini karşılamak için bazen sepetin yanından ayrılabilir. Bu durumda sepetin ve annenin bulunduğu odanın kapısının kapalı olmasına dikkat ediniz.

Anne kedi yalnız yavruları beslemekle kalmaz onlara kendi bildiği her şeyi öğretir. Kedi yavruları kör ve sağır doğarlar . yavruların 8 .günden itibaren gözleri açılmaya başlar ve 12. Günde ise gürültülere karşı reaksiyon gösterirler. 15. Günden itibaren tam anlamı ile görür ve duyarlar.

kedi13.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

FELİNE PANLEUKOPENİA DİSTEMPER( KEDİ GENÇLİK HASTALIĞI) : Son derece bulaşıcı ve çoğu kez ölümcül bir viral enfeksiyondur. Aşı onun yegane koruma yöntemidir.
FELİNE VİRAL RHİNOTRACHEİTİS : Üst solunum yollarının çok bulaşıcı viral enfeksiyonudur. Aşı tek korunma yöntemidir.
CALİSİVİRUS :. Üst solunum yollarının çok bulaşıcı viral enfeksiyonudur. Aşı tek korunma yöntemidir.
CHLAMYDİA : Bakteriel enfeksiyon

FELİNE LEUKEMİA VİRUS : Öldürücü ve çok bulaşıcı viral bir enfeksiyondur.(Genellikle dışarı çıkan veya yaşayan hayvanlarda veya aynı evde yaşayan birden fazla kedi olduğu durumlarda kesinlikle uygulanmalıdır.) bu aşı da yapılmalıdır.


KUDUZ: Bütün memelilere bulaşabilen ölümcül bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Kuduz kamu sağlığı açısından önemli bir tehdit olduğundan hayvanınızın bu hastalığa karşı aşılanmış olması kanuni bir zorunluluktur.

Bu viral hastalıklar dışın da FIV FELİNE İMMUNODEFİCİENCY VİRUS ( Kedi " AIDS " I öldürücü viral bir hastalıktır.) ve FIP FELİNE INFECTİOUS PERİTONİTİS ( Öldürücü olarak seyreden viral bir hastalıktır) Ülkemizde şu anda bu hastalıklara karşı bir koruyucu aşı bulunmamaktadır. Bu hastalıklara karşı tek koruma yöntemi aşılamadır. Umuyoruz ki yakın zamanda bu hastalıklara karşı kullanılan aşılar ülkemizde kullanılmaya başlayacaktır.
Yeni doğmuş kedi yavruları, annelerinin sütlerinden hastalıklara karşı savaş veren antikorları da alırlar. Ancak bu antikorlar normal olarak 6-12 hafta dayanırlar. Ancak bundan sonra aşılar anne sütünün yerini almaktadır ve yavru kedinizin vücuduna az miktarda yapısı değiştirilmiş hastalık unsurları vererek onun hastalanmadan kendi antikorlarını yaratmasına uyarılır.

Aşılanmamış kedinizi aşı programı tamamlanıncaya kadar lütfen dışarıya çıkarmayınız. Çıkarmak zorunda kalırsanız kucağınızda çıkarınız. Aşıları yapılmadan ve tamamlanmadan aşılıda olsa başka kedilerle kesinlikle temas ettirmeyiniz. Başka hayvanların dolaştığı yerlerde dolaştırmayınız.

Veteriner Hekim kontrolü , lüzumlu koruyucu aşılama ve paraziter tedavilerini yaptırmanız hayvanlardan insanlara geçebilecek Zoonoz hastalıkların önlenmesi açısından önemlidir.
UNUTMAYINIZ Kİ PETİNİZİN SAĞLIĞI KENDİ SAĞLIĞINIZ DEMEKTİR.
Kliniğimizde yavru kediler için uygulanan aşı programı şöyledir.


6. haftada veya daha erken iç ve dış parazitlere karşı ilaçlama





8.hafta da FVR+FCV+FPV+FChl

21 gün sonra
FVR+FCV+FPV+FChl


9.haftada FeLV ilk aşısı

21 gün sonra
FeLV aşısının tekrarı



3. aynından sonra RABISIN(KUDUZ)

FPV:Feline Distemper
FCV:FELİNE CALİCİVİRUS
FVR:FELİNE VİRAL RHİNOTRACHEATİTİS
FChl :CHLAMYDİA
FeLV:FELİNE LEUKEMİA VİRUS

Bu aşı programına uyulması vücudun yeterince bağışıklık kazanması için önemlidir. Yavru kedinizi sonra düzenli olarak her iki ayda bir iç(tenya ve kurt) ve dış parazitlere (pire ve keneye ) karşı ilaçlamalar yapılması gerekmektedir.


Yavru kedinize bir yıl sonra bu aşılar(FPV+FCV+FVR+FeLV+FChl / KUDUZ ) sadece bir defa yapılması gereklidir ve yeterlidir. Bu aşılar tüm yaşantısı süresince yılda bir kez yaptırılmalıdır. Düzenli olarak antiparaziter tedavileri yaptırmayı unutmayınız.



YAYGIN PARAZİT TÜRLERİ


İÇ PARAZİTLER:

Bu parazitlerin çoğu beslenip çoğaldıkları kedi bağırsaklarında hayatlarını sürdürürler. Yerde bulunan parazitlerle bulaşmış bir hayvan dışkısındaki yumurtalar, onu koklayan veya üzerinde yürüyen kedilere bir tehlike oluşturur. Tedavisinden sonra köpeğinizi dışkı bulunan yerlerden uzak tutunuz. Teşhisleri en iyi şekilde Veteriner Hekiminiz tarafından saptanabilir. Bu parazitlerin bulunup bulunmadığını saptamak için o sizden kedinizin dışkısından bir örnek getirmenizi isteyecektir.
KURTLAR:
- Yuvarlak kurtlar : Anneleri tarafından kedi yavrularına doğum öncesi (plazental yolla) veya anne bakımı sırasında bulaşabilir. Bu 5 cm. uzunluğunda ince, beyazımsı veya açık kahverengi parazit bazen bulaşmış olduğu kedinin dışkısında da görülebilir. Bazen de kusarak bu paraziti çıkarabilirler. Yavru kedilerde yaygındır ve onlara şişkin göbekli bir görünüm verebilir. Larvası kedinin bedeninde dolaşır. Bir yuvarlak kurt enfeksiyonundan büyüme bozukluğu, ishal, kusma, dışkıda kan, su kaybı, ve bazen zattüre oluşabilir. Tedavinin tekrarlanması ve uzun süre devam edilmesi gerekir.

- Kancalı kurtlar : Barsak parazitleri arasında en tehlikeli olanlar arasındadır. Annelerinden kedi yavrularına doğum öncesi veya anne bakımı sırasında bulaşabilir .Kancalı kurtların belirtisi arasında bitkinlik, kansızlık, iştahsızlık, siyah ve kanlı dışkıdır.

Trişin: Bu parazit kedinin sindirim sisteminin alt ucuna yerleşir ve kronik barsak iltihaplanmasına, dışkıda mukus, kilo kaybı ve ishale yol açar.

BARSAK ŞERİTLERİ (TENYALAR):

Bu parazitlerden bazıları larva şeklindeyken kedinin pireyi yuttuğu zaman ortaya çıkar. İştah kaybı, kansızlık,ishal v.b belirtilere neden olurlar. Bazı tenya türleri insan sağlığı açısından çok önemli riskler içermektedir. Düzenli olarak mutlaka iç parazitlere karşı tedavi ve koruyucu tedavilerini yaptırmayı ihmal etmeyiniz.

KALP KURDU : (DİROFİLARİA İMMİTİS)

Bir sivri sineğin sokması ile bulaşır. Bu son derece tehlikeli parazit kedinin kalbine yerleşir ve gerek kalp gerekse de akciğer hasarına , öksürük, durgunluk ve bitkinliğe yol açar Bu hastalık akciğerleri, akciğerlere kan taşıyan damarları ve kalbi etkilemektedir. Belirtiler çabuk yorulma, öksürük, kusma, kilo kaybı, solunum güçlüğü ve bazen ani ölümdür.
Sivrisinekler olmadan bu hastalık yayılamaz. Subtropikal iklimli bölgelerde hastalık çok sık görülmektedir. Ancak göl, nehir ve deniz kenarlarında sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde hastalık yine yoğun olarak görülmektedir. Köpeklerle karşılaştırıldığında kediler bu hastalığa karşı daha dirençlidir. Ancak enfekte olduklarında bu hastalık kedilerde daha şiddetli seyretmektedir.
Kalp kurdundan koruma çok basittir. Koruyucu ilaçlar sivrisinekler tarafından bulaştırılan larvaları öldürür. Birçok durumda aylık olarak kullanılan tabletler etkili bir koruma sağlamaktadır.

Kalp kurtların bulunup bulunmadığını saptamak için bir kan muayenesi yapılır Kalp kurdunun tedavisi zordur, ancak ona karşı önlem almak kolaydır. Bu konuyla ilgili Veteriner Hekiminizin belirleyeceği koruyucu programı onunla görüşünüz .Bir Veteriner Hekimin denetimi dışında hiç bir zaman bir kediye kalp kurdu tedavisi uygulamayınız. Detaylı bilgi için Friends Veteriner Poliklinliğini ararsanız size yardımcı olabiliriz.



DIŞ PARAZİTLER :


Dış parazitler pireler, bitler, ve kenelerdir. Kedinizin derisinde yaşayan bu böcekler onu sadece rahatsız etmekle kalmaz aynı zamanda çeşitli hastalıklar bulaştırır ve iritasyonlarına bağlı değişik alerjik hastalıklara neden olurlar. Bazıları insanlara da hastalıklar bulaştırır. Bu yüzden onların varlığını dikkatli bir şekilde izlemekte fayda vardır.


PİRELER :Eğer kedinizde pire varsa büyük olasılıkla sizin bundan haberiniz vardır. Genelde onları görmek kolaydır. Pireler kedinin kanını emerek beslenirler . Kaşıntıya ,alerjilere neden olurlar ve yutulduklarında barsak şeritlerini bulaştırırlar. Rutin pirelere karşı mücadele etmek en etkin yöntemdir. Yaşadığınız bölgeye göre,pire mevsimi birçok ay sürebilir. Pirelerin yumurtaları kedi üzerinde açılmaz bulunduğu ortamda uygun koşullarda açılır ve larval gelişimini tamamladıktan sonra kediye veya ortamdaki diğer hayvan ve insanlara geçer. Onun için sizin hem hayvanınızı hem de çevrenizi(hayvanın bulunduğu yeri ) ilaçlamanız gerekir. Her 1-2 haftada onun yatağını yıkayınız. Halıları ve aralıkları iyice makineden geçiriniz.(sonra kir torbasını atınız) Ve hayvanınıza Veteriner Hekiminizin önerdiği pire tozu, sprey, veya sıvı ilacı kullanınız.

kedi12.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Bebek dişlerinin çıkması …………………………………………3 - 5 hafta
Anne sütünden kesilmek…………………………………… …….6 - 8 hafta
Parazit kontrolü…………………………………† ?…….3-6-8-10 ve12.hafta
Virutik enfeksiyonlara karşı ilk aşılama ………………………….7-9 hafta
Kalıcı dişlerin çıkışı………………………………… ……………16--30 hafta
Kalıcı diş sayısı…………………………………… ……………… 30-32
Çiftleşme yaşı……………………………………† ?……1 sene veya fazlası
Dişilerin kısırlaştırılması ……………………………………5 ay veya fazlası
Erkeklerin kısırlaştırılması……………………… …………6 ay veya fazlası
İlk kuduz aşısı …………………………………………† ?…. 3. ayında
Virutik enfeksiyonlara karşı ikinci aşılama…ilk aşılamadan 21 gün sonra
Vucut ısısı (Rektal ısı )……………………………………. ..38.9 + - 0.5 C
Nabız…………yetişkinlerde……..110-140 dak.
Yavrularda……….180-200 dak.
Solunum sayısı………………………………..10-20 dak.
Gebelik süresi …………………………………58-64 gün
Ergenlik yaşı……….. Ortalama erkeklerde7-12 ay, Dişilerde 6-15 ay

Östrus(seksüel siklus) :…………Yılda 2-4 defa,Mevsimsel 10-12 gün

Uygun döllenme zamanı ………..Kızgınlığın(östrusun) süresinde
kedi06.jpg
 
---> Kedi Eğitimi

Her ne kadar siz köpek ve kedinize sevecen bir şekilde baksanız da , kazalar her zaman olabilir. Soğuk kanlı olmaya hızlı davranmaya , mantıklı olmaya özen gösteriniz., ve onu mümkün olduğu kadar çabuk bir Veteriner Hekime ulaştırmaya çalışınız. Onun ofisinde olduğundan emin olmak için ve acil bir vakanın yolda olduğunu bildirmek için ,önceden telefonla arayınız. İlk anda ne yapılması gerektiği hakkında bilginiz yoksa , o size uzman olarak önerilerde buluna bilir.

Yaralı hayvanlar korkmuş kafaları karışmıştır, normalde iyi huylu olanların bile, kendilerine yarım eden insanı ısırıp tırmalyabileceklerinden , her şeyden önce kendi emniyetinizi göz önünde bulundurmalısınız.

Yaralı hayvan yardım ederken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır:
1. Yavaş hareket edin, alçak ve sakin bir sesle konuşun, asla panik olmayın.
2. Hayvanı kontrol altına alın,
3. Isırmasını engellemek için ağızlık takın veya ağızını bağlayın.
4. Eğer kanama varsa durdurmak için basınçlı bandaj,turnike yapın.
5. Hayvanın üstüne battaniye veya palto örterek sıcak tutun.
6. Daha fazla ne yapabileceğinizi öğrenmek için bir Veteriner Hekimi arayın.
Yaralı bir hayvan sizin kendi petiniz de olsa canı acıyınca acı ve şok etkisi ile sizi ısırabilir ve ciddi zarar verebilir. Ona dikkatle yaklaşın ve dokunmadan önce ne kadar ciddi yaralandığını anlamaya çalışın. Ona ilk yardım yapmadan onu ağzını yanınızda bulunan kravat, eşarp, yumuşak bir ip ve bezeri şeylerle ağzını bağlayınız.
Ciddi bir kesik veya ısırma yarası varsa kanamayı durdurmak için tampon uygulayınız. Steril gazlı bez veya temiz bir mendili yaranın üstüne koyarak bastırınız.
Eğer bir kırık olmasından şüpheleniyorsanız kendiniz düzeltmeye çalışmayınız ve kırık bölgenin hareketsizliğini sağlayınız.
Zehirlenmiş olduğundan şüpheleniyorsanız Veteriner Hekime hayvanın neyi yuttuğunu ( biliyorsanız )söyleyerek semptomları tarif ediniz.
İlk yardım konusunda Veteriner Hekimin tavsiyelerine uyun , eğer çok acil bir durum varsa , derhal ne yapmanız gerektiğini size söyleyecektir. Ondan sonra petinizi derhal onun muayenehanesine götürünüz. Petinizi kalın bir havlu , örtü veya battaniye ye sarınız ve yavaş ve dikkatli olarak taşıyınız. Ancak çabuk olunuz !
Sizin ve petiniz için olabilecek gerçek bir acil durumda komşunuza sizi hastaneye götürmesi için rica ediniz.
ilkyardim.jpg

Ayrıca petinizin ilaç dolabında daima bazı ilk yardım malzemelerini bulundurunuz. Bunlar Veteriner Hekiminiz tarafından verilmiş ilaçlar, steril gazlı bez, sargı bezi, yara bandı,pamuk,küçük yara ve sıyrıkları ( büyük ve derin yaraları değil ) temizlemek için solüsyonlar,Veteriner hekiminiz tarafından kullanılışı gösterilmiş ise ve siz de petinize zarar vermeden kullanbilecekseniz makat derecesi,ve petinizin derisinden kırık cam parçalarını, kıymıkları, dikenleri temizlemek için cımbızlar olacaktır.
Kopya%20acatro.gif
 
---> Kedi Eğitimi

KEDİ EĞİTİMİ

Bir çok insan kedilerin eğitilmelerinin olanaksız olduğunu düşünmektedir. Bir kediyi eğitmek elbette bir köpeği eğitmekle aynı derecede değerlendirilemez. Kediler ve köpeklerin yaşayış biçimleri onların eğitilmelerinde de farklılığa neden olur.


Kedinizi eğittiğiniz zaman onun eğitilmemiş kedilere oranla ne kadar mutlu ve aktif olduğunu görürsünüz.


Kedinizi motive edeceğiniz en güzel yöntem ona ödül olarak en sevdiği yiyeceği vermeniz olacaktır. Bu yöntemi kullanabilmeniz için kedinizi aç olduğu zamanlarda eğitmeye çalışmalısınız. Kedi besleyen kişilerin hemen hemen tümü mama kaplarını sürekli dolu tutmaya çalışırlar fakat kedinizi eğitmek istiyorsanız onun mama kapını sadece eğitim sonraları dolu tutmaya çalışın. Karnı tok olan kediniz eğitilmek için pek istekli olmayacaktır.


Kedinizi eğitirken ses tonunuza dikkat edin. Kediniz sesinizden ne demek istediğinizi anlamalıdır.


Kedinize vereceğiniz eğitimde neleri yapmasını istediğinizi ve neleri yapmasını istemediğinizi belirlemelisiniz. Kedinizin yemek masasına hiç bir şekilde yaklaşmasını istemiyorsanız, buna hiç bir zaman müsade etmeyin. Sabah kahvaltısında onun bu davranışını onaylayıp, öğle yemeğinde karşı çıkarsanız kediniz sizi ciddiye almayacaktır.


Kedinizin eğitimine 9. ayını girdikten sonra başlayabilirsiniz. Yavru bir kediye eğitim vermek daha kolay olacaktır. Kedinizin dış mekanlara alıştırmanız da oldukça faydalı olacaktır. Sürekli ev ortamında kalmaya alışan bir kedi dışarı çıktığında bu durumu benimsemekte zorluk çekebilir.


Kediler bir olaya konsantre olmaları zordur. Bu nedenle kedinize verdiğiniz eğitimi kısa süreli tutmaya çalışın. Yapmak istemediği hareketleri ise ona zorla yaptırmaya çalışmayın. Zorlama kedinizin öğrenmemek için inat etmesine neden olabilir.


Kedilerde tıpkı insanlar moralsiz olabilirler. Eğitim için kedinizin mutlu ve huzurlu olduğu bir günü seçin. Bu durum sizin içinde geçerlidir, sizin ruh halinizin kedinize de yansıyacaktır.
 
---> Kedi Eğitimi

dennis.jpg



Adını Van gölünden alan bu kedi, bembeyaz, kısa tüylü, kaplan yürüyüşlü, tilki kuyruğuna benzeyen kabarık kuyruklu, değişik göz renkli, çevik bir kedi olarak bilinir.

Van kedisinin çekici kılan özellikle gözleridir. Gözleri ya mavi ya kehribar (sarı ve tonları) ya da bir gözü mavi diğeri kehribar renkte olur. Yeni doğan van kedilerinin gözleri ise gerçek rengini alana kadar gri kalır. Yüzlerinde, gözlerinin etrafında, kulaklarında veya vücutlarının başka bölgelerinde sarı-kızıl lekeler bulunabilir. Burun ucu, patiler ve kulak içleri pespembedir.

Van kedisi, dünya üzerinde melezleşmeyen, saflığını koruyabilmiş canlıların başında gelir. Bu özelliği onu, hem kedi dünyasının hem de diğer canlıların yıldızı haline getirir. Bu kedilerin diğer özellikleri de, suyu sevmeleridir. Her kedi yüzmeyi bilir ama sudan hoşlanmaz. Van kedisi ise bunu seve seve yapar ve suda oyun oynar.

Van kedileri şubat-haziran aylarında kızgınlık dönemine girer ve gebelik süresi 62 gündür. Bir batında 4 yavru doğurur.
 
---> Kedi Eğitimi

persian1.jpg




İran Kedisi (Persian Cat)

Evcil kedi cinsleri arasında en eski ve bir o derecede popüler olan İran kedileri, çok uzun tüyleri ile 19. yüzyıl sonlarında kedi güzellik yarışmalarının yaygınlaşması ile birlikte her gösterinin vazgeçilmez konukları olmuşlardır. İngiliz uzmanlar tarafından sadece "uzun tüylü" diye tanımlanan bu cins tüm dünyada İran (Persian) kedisi olarak bilinmektedir. İran kedisinin köklerine dair detaylı bilgi olmaması nedeni ile birçok uzman tarafından ileri sürülen değişik tezler vardır. Bazı yazarlar tarafından farklı vahşi kedi cinslerinin (Pallas kedisi-Felis manul, Kum kedisi-Felis margarita, Avrupa vahşi kedisi-Felis sylvestris vb) soyundan geldiği öne sürülse de, Rus Uzuntüylü (Russian Longhair) kedisinin soyundan veya bu cinsin daha güneye getirilmesinin ardından buralardaki yerel cinslerle (Türk Ankara-Angora kedisi vb) çiftleştirilmesi sonucunda türetilmiş olduğu daha çok desteklenen bir tezdir. Gerçek ataları ne olursa olsun, kesin olan şey 17.yüzyılda şimdi İran olarak bilinen yörede uzun, sık tüy yapısı ile hayranlık uyandıran bir kedi cinsinin kabul edilir hale geldiğidir. İtalyan gezgin Pietro della Valle'nin bu cinsle karşılaşıp üretmek amacı ile Avrupaya İran kedilerini götürmesi de bu zamanlara rastlamaktadır. Avrupa'nın bu cinsle tanışmasının ardından, İran kedileri 19. yüzyılda, özellikle Fransa'da en çok aranan cins haline gelmişler ve tek uzuntüylü ciddi rakipleri de Türkiye'den getirilen Ankara (Angora) kedileri olmuştur. Hatta zaman içerisinde İran kedilerinin popülaritesi öylesine artmıştır ki Ankara kedileri neredeyse unutulmuştur. Bugün bile Ankara ve Van kedisi gibi kedi cinsleri arasında ayrı yerleri olan cinsleri, İran kedisi ile aynı sanan kedi severler vardır ki, bu da İran kedisinin popülaritesinin günümüze kadar etkisini koruduğunun bir göstergesi sayılabilir.

Yaygın olarak tamamen beyaz olanları bilinen İran kedilerinin zaman içerisinde 60'dan fazla renk ve deseni kabul edilir hale gelmiştir. Bu renk ve desenlerin bir kısmı da ayrı bir cins olarak kabul edilmektedirler (Chinchilla vb). Zaman içerisinde baskın çiftleştirilmelerle, cinsin en belirgin özellikleri olan uzun tüylerin daha uzun, geniş yüzünün de daha geniş hale geldiği gözlemlenmiştir.

Karakter Özellikleri ve Bakımı

Günümüz itibariyle akıllı, sakin, narin, uyumlu, iyi huylu, sevecen olarak tanımlanan İran kedilerini, 19. yüzyılda daha agresif betimlendiği anımsandığında zaman içerisinde karakter özelliklerinin de insanlarla yaşamaya uygun hale geldiği söylenmektedir. Bugünkü halleri ile evde yaşamaya çok uygun olan İran kedileri mükemmel annedirler.
İran kedilerinin diğer cinslere göre en büyük "zahmeti" uzun ve yoğun tüy yapıları nedeni ile hergün düzenli olarak taranmaları ve fırçalanmalarının gerekmesidir. Yavruların taranma alışkanlığını (göbekleri ve arkaları dahil) küçükken edinmeleri gerekir. Yetişkinlerde göbek ve kuyruk kısmında tüy toplarının oluşmaması için ayrıca özen gösterilmelidir.
 
---> Kedi Eğitimi

cb_227a.jpg

Tarihçesi

Uzakdoğulu bu kedi türü, doğunun kendisine has büyüsünü vücudunun tüm hatlarında ve renklerinde taşımaktadır. Bir rivayete göre, Eski Mısırlılar, uzak doğu ile ticaret yaparlarken, kedinin öz vatanı olarak bilinen Mısırdan, sfenkse benzeyen kedilerini , bugün Tayland olarak tanınan Siyama götürüp krala armağan etmişler. İklim değişikliği Mısır kedisini bugünkü Siyam kedisinin egzotik görümüne büründürmüş.

Siyam kedisinin sahip olduğu, kendine has renk yapısının dışında iki özelliği daha mevcut ki bunlardan biri, kuyruğunun, adeta bir ip gibi ince, uzun ve kıvrık görünümü, diğeri de gözlerinin şaşı olmasıdır. Uzak doğuda efsane bol.Bir efsaneye göre bu özellikler şöyle izah ediliyor:

Siyamın kutsal mabetlerinden birinde, bir rahip bir çift kedi besliyor ve bir zamanlar Büyük Buda tarafından kullanılmış olan altın bir kupayı onların muhafazasına emanet ediyor. Rahip birgün ortadan kayboluyor. Sorumluluğunun bilincinde olan erkek kedi, bir süre sonra , yeni bir rahip aramaya çıkıyor ve dişi kedi büyük bir sadakatle kutsal altın kupayı korumaya devam ediyor. Kedi, kupanın başına bir kötülük gelmemesi için gözlerini dört açıyor ve kuyruğunu da kupanın etrafına doluyor. Bu bitmez tükenmez dikkatli bakışlar nihayet kedinin gözlerini şaşı ediyor, kupaya sarılı kuyruk ta uzayıp kıvrık bir hal alıyor. Erkek kedi yeni bir rahip bulup döndüğünde dişisinin yanında beş tane şaşı gözlü, uzun kıvrık kuyruklu yavru ile karşılaşıyor. Ana kedi hala aynı şekilde kupayı korumaya devam etmektedir.

Efsane ve rivayetlerde, az da olsa , bazen gerçekçi yönler de bulunabilir. Kulaktan kulağa duyulan hikayelerden, batılılar uzun zaman, Siyam kedisinin sadece Siyam Kıraliyet Sarayında beslendiğine ve bu kedinin herhangibir şekilde çalınması halinde hırsızın ölümle cezalandırılacağına inandılar. Ancak gerçek şu idi ki, Siyam kedisinin Siyamda hakikaten özel bir statüsü mevcuttu. Onu saray dışında sadece asillerin evlerinde ve kutsal tapınaklarda görmek mümkündü. Asil efendisi öldüğünde, kedi de onunla birlikte gömülüyor ancak, mezarlarda dışa açılan bazı delikler bulunduğundan kedi bir süre sonra dışarı çıkıyor ve efendisinin ruhunu taşıdığına inaniliyordu . Böylece kedi, Siyam halkının nazarında kutsallaşmış ve insanların dinsel hayatında önemli bir rol sahibi olmuştu.

Siyam kedisinin batıya ilk gelişi 1880'li yıllara rastlamaktadır. Siyam kedisini, bu kadar geç tanımış olmayı, bazı batılı araştırmacılar Siyamda kediye atfedilen bu kutsal paye yüzünden yabancılara karşı korumaya alınmış olma sebebine bağlamaktadırlar. Ancak pekçok ciddi tarihçi bu iddiayı tamamen reddetmektedirler. Her ne sebeble olursa olsun Siyam kedisi, batıya 1880'lerde ulaşmıştır. Söylentiye göre, "The King and I" müzikalinde temsil edilen Kıral Chulalongkoru, o tarihlerde Bangkokta görevli bulunan İngiliz konsolosu Mr. Edward Blencowe Gould'a, İngiltere'ye dönerken, çok müstesna bir armağan olarak bir çift Siyam kedisi vermiştir.

Siyam kedisi eski Tayland (Siyam) edebiyatında da önemli bir yer tutmaktadır. Siyam tarihinde Ayuthia devri olarak anılan (1350 - 1767) yılları arasında, muhtemelen 1500 lü yıllarda kaleme alınmış "Kedi Şiirleri" adlı bir kitap Siyam kedisini ebedileştirmektedir. Ayuthia 1347'de Prens U Thomg tarafından kurulmuş bir şehirdir, 1350'de tahta çıkan bu prens, Ayuthiayı baş şehir yapmış ve şehir de bir tarih dönemine ismini vermiştir.

Vücut Yapısı

Siyam kedisinin vücut yapısına ait birkaç özelliğe tarihçesinde bahsettik. Burada daha teknik olarak Siyam Kedisini tanımlayalım:

Kısa tüylü; genelde orta boyda ,kıvrak ince yapılı ; tüyleri sık ve parlak; kafası vücuduna oranla daha da orta büyüklükte, üçgen şeklinde,burun ucundan itibaren kulaklara doğru düz hatlarla tedricen iki yanda genişleyen ve fazla tüylü yanakları bulunmayan bir çehre; uzun, düz ve kıvrımı olmayan bir buruna sahip; burnunun ucu ile aynı hizada bulunan orta boy çeneli; gözleri badem şeklinde ve yüzünün üçgen şekline uygun olarak burnuna doğru hafifçe eğri konumda; kulakları büyük, alt kısımları geniş ve uçlara doğru sivrilen ve yüzünün üçgen yapısının iki tarafta yukarı doğru uzantısı görümünde; vücudu adeleli olmakla beraber çok narin ve zarif, omuzları kalçalarından daha dar, bacakları ince uzun, pençeleri küçük ve oval şekilde; Kuyruk çok uzun,ince ve sivri bir uca sahip.

Siyam kedisinin en önemli özelliği kürkünün renkleridir. Himalaya faktörü denilen bir doğal olayın etkisi ile ,kedinin gövde rengi genelde açık tonda iken, baş kulak, ağız, burun, bacak ve kuyruk bölgelerinin uçlarına gittikçe renk yapısı önemli ölçüde koyulaşmaktadır: Bu harikulade özellik kedinin vucut ısısının farklı şekilde dağılımından kaynaklanmaktadır. Kedinin tüylerine renk veren pigmentler, vücudun en sıcak olduğu gövde kısmında fazla gelişememekte ve bu bölgedeki tüyler açık renkte kalmaktadır. Buna mukabil bacaklar, yüz, kulak, kuyruk gibi bölgelerde vücut ısısı daha düşük olduğu için, pigmentlerin etkisi daha fazla olmakta ve renk de daha koyu bir şekil almaktadır. Yeni doğmuş bir Siyam kedisi yavrusu, ana karnının sıcağından daha yeni çıktığı için tamamen açık renkte olduğu halde bir müddet sonra bacak, yüz ve kuyruk bölgesindeki renk koyulaşmaktadır.

Genelde klasik bejimsi beyaz - kahverengi tonda olan Siyam kedisinin, mavimtrak, leylakımsı, çikolata renkli türleri de mevcuttur. Bazılarında kuyruk ve baş bölgelerinde bu renklerin tekir çizgileri haline dönüştüğü görülmektedir.

Karakter Özelliği

Genelde dışa dönük ve çevresindekilerle ilgilenen bir karaktere sahiptir. İnsanlara ve diğer ev hayvanlarına karşı çok naziktir. Sevecen, canlı ve zekidir. Ancak biraz sesli ve gürültücüdür. Uyanık olduğu sürece devamlı konuşur, miyavlar ve insanları kendisi ile meşgul olmaya zorlar. Sesi tiz ve yüksek tonludur. Bazı kimseler bu sesleri rahatsız edici bulabilirler, ama pek çok kişi de kedinin bu yüksek sesli konuşkan halinden hoşlanmaktadırlar. Kedileri inceleyen bazı uzmanlar, Siyam kedisini karakter itibariyle köpeğe benzetirler. Bu çok abartılı bir iddia olmakla beraber köpeğe şahsiyet olarak en yakın olan kedi türü Siyam kedisidir.

Bakımı

Çift olarak veya birkaç kedi ile birlikte beslenmesi onu mutlu eder. Kısa tüylü vücudu çıplak elle okşanarak veya ipekli bir kumaşla silinerek muntazam bir halde tutulur. Aslında titizlik derecesinde temiz bir kedidir. Uzun kulakları belirli aralıklarla temizlenmeli, tırnakları için bir tırmalama tahtası tedarik edilmeli ve kendisine bol oyuncak verilmelidir. Ev halkı için çok hoş bir arkadaştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst