karısık siirler

---> karısık siirler

GÜLEN YÜZÜMÜ KAYBETTİM GÖREN VARMI?

Bugün de gelmedin.
Eminim vaktin yoktu...
Yoksa gelirdin....
Gelirdin dimi?!

Yokluğun kitap olacak yakında
Haberin yok..
Yalnızlık değil zor olan sensizlik...
Yalnızlığa alışalı beri çok asrım oldu...
Yeni bir milattı senli beraberlik...
Takvim sıfırdı ben bir ...
Yani kazanmıştım bir sıfır yeterdi....
Bazı şeyleri çok uzattın...
Uzatmalarda yenildim anlayacağın.

Şimdi çok zor bir yalnızlıkta yine sensizim.
Alışırım daha çok vaktim var.
Alışırım dimi?

Geçmiş bir aşk doğruysa eğer.
Seni unutmam dört yıl sürer.
Artı iki yılda yeni birini bulmaya gider
Sevmeye değer...
Alışırım herşey unutulur gider.
Gider dimi?
ALINTIDIR...

---> karısık siirler

UĞURLAR

her tünelin bir sonu
o sona saklı bir manzarası var
tebessümünden hatırat kalanlarla
"an"larım dönük ışığa.
toparlandım yine
yollara vurdu yüzüm
yolun başında uğurlar yüzün
valizimin en şefkatli yerinde
el sallarken takındığın tebessüm
ve ışık gözlerindeki
yüreğimin en kırmızı yerinde.
yol dönecek
dönüp dolaşıp sana gelecek
ben yokken sana kim bakacak
belki şehir birbirine girecek.
yüksek rakımlara kapılacak varlığım
tatlı sesinle açılacak kulaklarım
yutkunmadan bir sonra...
belki bir önce...

---> karısık siirler

TUTUKLU

Beyhude heveslerimle süslesemde yılları
Bir hiç uğrunaymış ki geçip gittiler.
Beyaz elbisesini giydiğinde bedenim
Ömür çıkmazının son durağındayımdır.
Kaç yangını küle çevirmiş kalbim
Kaç aşkın hasarı var kimbilir ?

Toplanıp gelsede sevenler
Elbet beni karanlığa bırakıp'ta gidecekler.
Uzaktan uzağa belki ağlarsa gözlerin
Koparıp çocuk sevinçlerimden
Bana bir mutluluk vereceksin...!

Ansızın düşerse bir damla göz yaşı süzülüp yanagından
Belki ölmüş ve yalnızımdır o an.
İçini yakıp'ta geçerse bir hüzün seli
Ölmüşlüğümün yanında birde tebessümlerimle hatırla beni.
Aşkını aramak düşerse aklınagecenin kuytu karanlığında.
Düğümlenmiş duygularına hesap vereceksin.

Arayıp'ta bulamassan beni
Eski bir çıkmazda sana şiirler yazacağım.
Sonbahar yağmurları ıslatırken toprağımı
Zaman acımı alıpta gidecek senden.
Geride kalırken yaşanmış gerçekler
Ve ayışığı kadar parlakken güzelliğin
Ben kuytu bir köşede ölümün esiriyim...

---> karısık siirler

ÖLÜM AYRILIĞI

Kapalı bir kutu ne bir sen ne bir tutam ışık.
Hayat bir ömürlük tek tadımlık.
Gençliğim uzanmış mezarına yatıyor
Gözlerim öyle biraz donuköyle biraz çaresiz
Öyle biraz ölmüş bakıyor...

Kabına sığmıyordu bedenim şimdi derin uykularda
Şiirler yazan ellerim buruşmuş ölüm karanlığında

Yetmedi zamanlarımız kavuşmaya
Şimdi sadece öyle biraz donuk öyle biraz çaresiz
Öyle biraz ölmüş bakıyoruz ölüm ayrılığında...!

ALINTIDIR..

---> karısık siirler

BİR GÜN

Ve birgün gelecek göreceksin sende güneşin senin içinde doğduğunu
Yıldızların eskisinden daha parlak göründüğünü geceleri...
Gökyüzünün maviliğini keşfedeceksin
Güneş sönük kalacak senin etrafına yaydığın ışık yanında...
Uçurduğun her uçurtmayı kendine benzeteceksin.
Aslında özgürolduğunu ama bir yerlerde seni bırakmayan bir gücün her daim var olduğunu keşfedeceksin...
Adını koymaya çalışacaksın bu duygununbulamayacaksın..
Sözlüğe bakmak geldiğinde aklına lügatında böyle bir tanımın yer almadığını göreceksin
Önce üzüleceksinama yıkılmayacak dünya başına..
Kullanabileceğin bir lügat daha var o an nasılsa...
Bir çift göz belirecek karşında
Baktıkça içini huzur dolduran
Ve bu duygunun adını sen koyacaksın.
Kalemi eline aldığın anda yazacaksın lügatına bu kelimeyi ve anlamını...
Ve sonra alacaksın aşık olmanın verdiği o müthiş hazzı...

ALINTIDIR..

---> karısık siirler

KENDİME NOTCUKLAR

Hoşçakal ben...
çöpe yolculuğun...
ve lütfen dönme geri...
artık ne seni ne sesini nede o çok değer verdiğin yüreğini............

sabaha karşı sersemliği uykudan mı yoksa uyanmaktan mı belli olmayan kör ve dilsiz bir saatte bensiz kalacaksın.
üzülme fazla birgün sende yaşarsın...
mutlak değil ama belki bir gün....
sende kazanırsın..
ne bileyim makyajsız güler
korkmadan ağlar üzülmeden ve üzmeden sever
hoş sohbetlerde boş vakitler geçirir
birgün bile olsa güneşin sana doğduğuna
ve sende battığına inanır....yaşarsın..

ama şimdi gitmek zorundasın...
dur dur hemen ağlama hem ne varki bunda
sonsuza kadar beraber mi olacaktık yani ..
dur bi dakka!!!seni gerçekten sevdiğimi mi zannettin yoksa......
hem senin için harcanırmı gerçekten aşk diye birşey olsa..
israftan kaçınmalı konu duygular olunca..
görmüyormusun sırtında bıçakla dolaşan insanları.
mutlaka birkaçında parmak izin var sütten çıkma ak bıçak olsanda..
yağmurlu ıslak akşamlarda sokaklarda bıraktığmız izler hatıra kalsın sana..
beni her sabah aynada gördüğün halimle hatırla.....
ne ilki nede sonuncusu bu yarım kalmış hikayelerin inan bana....
alışırsın herşeye
adı yalnızlık
sonu karanlık da kalmak olsada..

ve ne olur artık ağlama
birtek seni değil herkesi boyadı kana
aşk denen çaresiz yara
bir arının çiçeğe muhtaç olması gibiydi
toprağın suya olan özlemiydi çöllerde serap bile olsa
yani güzeldi o hergece hayalini tuttuğun yıldızın birgün gelipte kalbini aydınlatması
elini tutması
gözlerini kamaştırıp
yanağında yıkanmaması gerek izler bırakması.
hadi dur artık yapma .
gitmen gerek işte anlasana
inanmaz mıydı zaten sözler anlamlı olsa
yalan dermiydi yüzüne bağıra bağıra
bırakırmıydı seni kendinle başbaşa
akıtmazdı o yaşları geceler boyunca
ısıtmazmıydı ellerini gerçekten sevmiş olsa.
hadi git artık hadi.
benide ağlatma.
ve sakın sırtımdaki izine dokunma
bırak kanasın .
bırak o da benim olsun senden kalan tek hatıra.....

ALINTIDIR..

---> karısık siirler

SİLİK YAS

Bir yolun başında
Heyecanla durursun
Kalkık kaşlarınla
Bir dua okursun...

Bak nasıl da sakin
Nasıl da umutlusun
Ya kapı açılınca
Nasıl mutlu olursun?

Kapanır o kapıda
Girecek bir yer bulamazsın
Kadehlere sığınıp
Rüzgarda savrulursun...

Yine yatsan olmaz
Kalbini satsan olmaz;
Şu dipsiz kuyuya
Kendini atsan olmaz...


"olur belki de?"

ALINTIDIR...

---> karısık siirler

ÇİÇEKLER BÖCEKLER

Anlamsız...
Sen de anlamsızsın...
Diğerlerinden farksız
Dünsüz ve yarınsızsın...
Korkuyorsun belki yaşamaya
Olacaklar ürpertiyor seni
Zora gelemiyorsun
Evet korkuyorsun!
Ne kadar özgür görünsen de
Umursamaz davransan da
Sen bir korkaksın!
Hadi gel yalanlar söyleyelim
Oyunlar oynayalım birbirimize!
Kavga edelim
Kurşun sıkalım sahtesinden!
Merhametsizce davranalım
Ölüm saçalım birbirimize!
Tadını çıkaralım bu yarınsızlığın!
Çok mutlu olacaksın değil mi?
Çünkü seviyorsun sahteliği
Bencilliği ve acımasızlığı!
Sonra bir gün birdenbire
Yok ol burdan görünmezlere
Hayalet ol kuş ol
Git.


ALINTIDIR..

---> karısık siirler

Sevgilim Yoksa Sen?
Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi
Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün
Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin
Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan
Bir eski büyük şairmiş gibi
Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de
Mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından
Hiçbir yerde yok asaletin ibresi
Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen
Bir doğru sözünde belki.....
Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının
Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında
Ve kokusunda çiçeklerinin kanirej’in
Elbet şiir olacak şairin tesellisi
Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların
Yazana değilse bile okuyana faydalı
"bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen"
O da üzülmüş aynı benim gibi ....
Benimki daha acıklı değil onunkinden

Fiyakalı değil onun acısı benimkinden..
Sade güzel olan kelimeler..
Sade kelimeler...
Kelimeler....
Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık
Bir elim sana uzanır

öteki berikinin zaten elinde
Bırak yoluma gideyim bildiğimce
Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar
Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler....
Eğer bir söz

bir ses bekliyorsan bu adamdan
İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git
Lazımsa eğer...
İşte orada duruyor...
Ağzımın bir yerinde...
Almak ister misin dilini sokup aklıma
Sana ait olan herşeyi bir nefeste
Bir göz yumma anında
Bir soğuk telefon konuşmasında
Geri alabilir misin?
Seni benden geri alabilir misin?
Kovabilir misin beni senden?
Sevgilim..
Yoksa sen

Sevgilim olmayabilir misin?..
Yılmaz Erdoğan

---> karısık siirler

Bu Bahar Aşka Hazır
Her yağış bir başka kalkışmaya gönüllü
Ve kim neye erse bu geçişte
Bir tomurcuk bir gözyaşı mutluluk işte
Her bahar arifesinde korkulu bir kimsesiz gecenin
Aklım elim yüreğim kirişte
Hep biraz korku biraz yalan telefon seslerinde.....
Ya yine boş koridor ıslaklığıysa ve beton efesi
Bütün fakir çocukluklarda....
Ama herşey sırasını beklerken
Mukaddes bir kuytuda
Senden umut kesenin hüzün kesesinde bir yavru
Herhangi bir anne kadar kanguru
İşte bahar işte sevda işte tomurcuk bir bakıma
Ağzım mavi ıslaklığının uçurumunda
Rüyayla gerçeğin arasında
Hep iyinin aşkın tarafında
Ve
Değmediğim yerin kalmayıncaya
Bu bahar sonsuza tomurcuklanmaya
Ben sana sen çatlak bir anadoluyu kucaklamaya
Bu bahar aşk için hazır
Hazır vazgeçmeye
Adının bile baş harflerinden
Kayıtsız bir sarhoşluğun her gün erkenden sabah oluşu
Her şeyi biraz şakalaştıran bakışından
Şakadan başka izahı olmayan bu kalp ağrısından
Ve
Bahanesi bir yürek bir et
Bir bedenin içine girmek!
Hazır bu bahar
Akılsız! Bir yeşermenin şahane hasadına
Hazır nur topu bir yaşama sevincini kundaklamaya....
Unutma baharda çiçek olan
Meyvedir yaza....
Bu erik tanesi bu şakacı bahar çiçeği
Her dem taze kalsa...
Yılmaz Erdoğan
__________________

---> karısık siirler

Tşkler

---> karısık siirler

Süpeyyyy ilk defa siir okuorm

---> karısık siirler

GeyÇektende Süpey yhaw

---> karısık siirler

ty. paylaşım