İspanyolca sUBJUNTiVO DE pRESENTE DiLEK KiPi şiMDiKi ZAMAN 2

Asi Ruh

Kayıtlı Üye
Bugün subjuntivonun bir başka zamanda çekimini öğreneceğiz ya da başka bir zamanın subjuntivoda çekimini öğreneceğiz. Her nasıl isterseniz artık.
Efendim geçen derste subjuntivo şimdiki zamana çalışmıştık. Bugün ise aynı baş belası konunun yakın geçmiş zaman cümlelerinde çekimlemesine bakacağız.
Aslına bakarsanız bu defa daha basit ve kolay olacak diye düşünüyorum. Bilmeniz gereken yakın geçmiş zamanda subjuntivo çekimlerinin, şimdiki zamanda subjuntivo çekimlerine kıyasla, o kadar da arsız ve HAYAsız olmadığıdır. Nasıl yani mi? : )
Nasıl yani olduğuna gelmeden önce bu zamanda çekimlenen subjuntivonun neye yarayacağına bir göz atalım isterseniz.
Efendim “mektepli” bir tanımlamayla bu zaman; yakın bir geçmişte yapılmış olması istenilen, muhtemel olan, beklenen eylemleri anlatmakta kullanılır. …
Şimdi de olaya “alaylı” yaklaşımını gösterelim…
Bu çekimi öğrenmemiz çok işimize yarayacaktır. Öyle yarayışlıdır öyle yarayışlıdır ki bu çekimler, onlarla bir cümle kurarsınız ki tadından yenmez
Sanırım yukarıdaki cümle gerektiğinden fazla sokak dili oldu. Ciddileşirsek, şöyle bir örnekle size bu çekimin kullanım alanını açıklamış olmayı umut ediyorum:
Diyelim ki bir arkadaşınızla muhabbet ediyorsunuz. Mevzu döndü dolaştı geldi derslere. İkiniz de okul kaçağı olduğunuzdan hocanın ödev verip vermediğini bilmiyorsunuz. Arkadaşınız da sanki siz hocanın asistanıymışsınız gibi size sorar:
Hoca ödev verdi mi acaba?
Siz de canınız sıkkın ters bir bakış atarsınız arkadaşa. Bilmiyorsunuzdur. AMA BUNUNLA BİRLİKTE, DOĞRULUĞU VE YANLIŞLIĞINDAN AYRI, BİR FİKİR YÜRÜTÜRSÜNÜZ. BİR TAHMİNDE BULUNURSUNUZ.
"HOCANIN ÖDEV VERDİĞİNİ SANMAM" dersiniz.
Peki bu cümleyi İspanyolcada nasıl söylersiniz?

Genel olarak düştüğümüz bir hata bu cümleyi şöyle çevirmektir:
No creo que el profesor ha dado un tarea
Bu cümle Türkçeye şöyle çevrilir.
“sanmıyorum ki hoca ödev verdi”.

Kurulmuş olan bu cümlenin kapalı çarşı İspanyolca borsasında EURO üzerinden makul bir değeri olsa da bizim için gerekli olan cümle yine de bu değildir.


Şimdi okul kaçakları sahnesini donduruyoruz ve bir başka sahneye, örneğe geçiyoruz.
Kız arkadaşınızla bir barda oturmuş içiyorsunuz güzel güzel (Urfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik). Birden onu evinize davet etmek ev arkadaşınızla da tanıştırmak geçiyor aklınızdan. neyse efendim, bir haftadır ailesinde kalan ev arkadaşınızın ailesinden dönüp dönmediği üzerine düşünüyorsunuz. Sonrada DÖNMÜŞ OLDUĞUNU SANMIYORUM, diye bir kanıya varıyorsunuz. Bu kanıya İspanyolca varırken yapılan hata şöyledir:

No creo que mi companero de casa ha vuelto a la casa….

Öyle değildir ama. Bar sahnesini de donduralım kafamızda. Burada ev arkadaşının eve dönüp dönmediği üzerine kafasında kırk beş tilki dolandıran vatandaşın tilkilerini inceleyelim biraz. Ev arkadaşının eve dönüp dönmediği belli değil. Demek ki bu vatandaş sabah çıktığında evde kimse yoktu. Ama o evde değilken, yakın bir geçmiş zamanda, ev arkadaşı eve dönmüş olabilir dönmüş olmayabilir de. İhtimal var, kesinlik yok.

Şimdi bu tarz cümleleri İspanyolcaya nasıl çevireceğimiz üzerine konuşalım. Üç adımda çevireceğiz yine
1. Adım : cümleyi kafamızda değişik bir şekle sokacağız. O şekil bize İspanyolca düşünmeye geçiş aşamasında yardımcı olacak. Şöyle düşüneceğiz bu cümleyi: hocanın ödev verdiğini sanmıyorum---- Sanmıyorum ki hoca ÖDEV VERMİŞ OLSUN…
Ev arkadaşımın döndüğünü sanmam: Sanmıyorum ki ev arkadaşım eve DÖNMÜŞ OLSUN.

2. Adım : Bu adım bu konunun gramer kökünü oluşturuyor. Notlara başlarken bu zamanın arsız HAYAsız olmadığını belirtmiştim. İşte şimdi bu HAYA işini açıklamak gerekiyor, farklı rivayetler peydah olmadan önce.
Efendim bu zaman çekimini kurmak için ihtiyacımız olan
HABER fiilinin subjuntivo yakın geçmiş zaman için çekimi + fiilin participiosu
Yani
HABER fiili yakın geçmiş zaman şahıslara göre çekimi
HAYA
HAYAS
HAYA
HAYAMOS
HAYAİS
HAYAN
İşte kendi gözlerinizle gördünüz ne kadar hayalı olduğunu bu subjuntivo çekiminin…

3. Adım : aslında üçüncü adım yok. Ama madem yazdım bir kere, bu adımı da cümleyi doğru olarak kurmak için atalım
No creo que mi companero de la casa ha vuelto a la casa yanlış
No creo que mi companero de la casa HAYA VUELTO a la casa DOĞRU

Okul kaçaklarının dondurduğumuz sahnesini canlandıralım ve onlarında cümlelerini düzeltelim:
No creo que el profesos ha dado tarea…. Yanlış
No creo que el profesor HAYA DADO tarea… DOĞRU…

Evet dersin temeli budur efendim. Ama bitti mi bitmedi : )
Size iki tane önemli ve can yakıcı olduğunu düşündüğüm ipucu vereyim
1 – no creo que etkisi : creo que ile başlayan cümlelerinizde yakın geçmiş zamanı kullanarak devam edecekseniz eğer, kesinlikle haya'lı cümleler kurunuz. Bir de yakın geçmiş zamana benzemediği halde; No creo que diye başladığımız cümlelerde “hay” geçecekse geçmesin. Haya geçsin.
Yani:
Creo que hay un problema- diyebilirsiniz ama;
No creo que hay un problema- diyemezsiniz
No creo que HAYA un problema dersiniz

2- espero que etkisi : espero que ile başlayan yakın geçmiş zaman cümleler haya'lı olmalıdır.
Yani;
Espero que has leido mi carta--- denmez
Espero que HAYAS leido mi carta---- denir
Espero que me has entendido --- denmez
Espero que me HAYAS entendido denir
Kurduğumuz bir çok yakın geçmiş zaman cümlesinin espero que veya creo que/ no creo que ile başladığını düşünürsek şöyle söylememiz yanlış olmayacaktır:yukarıdaki iki temel etkiye dikkat eden arkadaşların hatalı cümleler kurma olasılığı çok azdır.
Şimdi nedir ne değildir hangisidir hangisi değildir idyerek örnekleri çoğaltalım:

creo que has leido mi carta--- sanırım mektubumu okudun
no creo que hayas leido mi carta--- kartımı okuduğunu sanmıyorum
creo que me has entendido bien---- sanırım beni iyice anladın
espero que me hayas entendido bien---- umarım beni iyice anlamışsındır

Bir de bu kalıpla şu tarz cümleler de kurulabilir. Dikkat ediniz görünce şaşırmayınız.
*el mejor libro que hayas leido--- okuduğunuz en güzel kitap
*la peor mentira que hayas escuchado---- duyduğunuz en kötü yalan

Las peores películas que hayas visto
Cual es mejor juego que hayas jugado--- oynadığın en iyi oyun hangisi?
La cancion mas triste que hayas escuchado—duymuş olduğunuz en hüzünlü şarkı
DİKKAT:
Cual es la cancion mas triste que hayas escuchado- dinlemiş olduğunuz en hüzünlü şarkı hangisi..
La cancion mas triste que he escuchado- dinlediğim en hüzünlü şarkı…
İki cümle arasındaki ayrıma dikkat edin. Eğer birine, bugüne kadar dinlemiş olduğu en güzel şarkının ne olduğunu soruyorsanız (cevabını bilmiyorsunuz ya da güzel bir şarkı dinleyip dinlemediğinden de emin değilsiniz) birinci cümleyi kullanın.
Ama dinlediğim en güzel şarkı budur arkadaş diyecekseniz ikinci kalıp daha uygundur. Kullanılması tavsiye edilir. Zaten pratik içinde siz de ayırt edebileceksiniz hatta benden daha iyi ayırt edeceksiniz.
Bla bla bla…

Bugünlük bitiriyorum izninizle aslında çeviri çalışması da yapacağız demiştim ama vakit sorunu nedeniyle erteliyorum ama size söz telafi ederiz başka bir gün.
Şimdilik bana müsaade siz biraz daha kalıp çalışabilirsiniz efendim.
Affınıza sığınırım ve bugünlük susarım. Bir atasözünde de denildiği gibi:
Si el hablar es plata, el callar es oro
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst