halukgta
Kayıtlı Üye
Günümüzde öyle bir İslam anlayışı var ki, herkes bir yol tutturmuş, ona öğretilenlere öyle bir sarılmış ki, inandıklarım doğrumu diye araştırma gereği duymuyor. Halbuki Allah, sarılacağımız ve güveneceğimiz tek bir kaynağı yani Kurâanâı göstermiyor muydu? Birde kendi inançlarını sağlamlaştırmak, doğru olduğunu karşısındaki kişilere kabul ettirebilmek için, uydurulan onca rivayetleri örnek verip, bu bilgilerin doğruluğundan, kendisi bizzat emin olması mümkün olmadığı halde, uydurulan rivayetleri sanki Allahâın Resulü kesin söylemiş gibi, onun adını kullanmaktan, O özel örnek insana iftira atmaktan çekinmiyorlar.
Allah dinde sakın bölünenler gibi olmayın diye uyardığı halde, bizler hala kendi mezhebimizi, bölünmüş cemaatimizi tarikatlarımızı ve onların yazdığı beşeri kitapları savunmaya devam ediyorsak, ne yaparsak yapalım asla Allahâın doğru yolunu bulamayız. Çünkü HAK ile BATIL asla yan yana olamaz. DOĞRU YOLU, BEŞERİ GURUPLARDA, ŞEYHLERDE VELİ EDİNDİĞİMİZ KİŞİLERDE DEĞİL, ALLAHâIN KİTABINDA ARAMALIYIZ. Çünkü Allah bizlerin yalnız Kurâanâın ipine sarılmamızı istediği gibi, Kurâanâın sınırlarını da aşmamızı yasaklamıştır.
Allahâın elçisi ÜMMİYDİ, yani bu kelimenin anlamı, söyledikleri gibi okuma yazma bilmeyen anlamında değil, Allahâın indirdiği kitabın dışına çıkan, onun sınırlarını aşan, atalarının rivayet inançlarını din yaşayan, KİTAP EHLİNE TABİ OLMAYAN ANLAMINDADIR. Bir başka deyişle Allahâın Elçisi doğruların, gerçeklerin arayışında olup, ne Yahudi nede Hıristiyan toplumuna tabi olmamıştı. Onların inançlarını da yaşamıyordu. Çünkü yaşadıkları din aklın ve mantığın kabul etmeyeceği batıl, rivayet kaynaklardan yaşanıyordu. Batıla, hurafeye tabi olmaktansa, doğruların arayışında olmak, Allah katında doğru olan bir yol olsa gerek ki, Elçisini Kitap Ehlinin arasından seçmemiş, ÜMMİ OLAN HZ. MUHAMMEDâİ, GÜVEN ELÇİSİ SEÇEREK RESULLÜĞE LAYIK GÖRMÜŞTÜR. Hatırlatmak isterim, Allah bu konuyu doğru anlayabilmemiz içinde, bakın Elçisinin daha önce dini konularda hiçbir ilgisinin olmadığını bizlere, nasıl örnek vererek açıklıyor.
âİŞTE BÖYLECE SANA DA EMRİMİZLE, RUH/KURâANâI VAHYETTİK. SEN, KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN.â (Şura 52)
Lütfen Allahâın Elçisinin ÜMMİ oluşunu doğru anlayalım ki, bizlerde Allahâın Elçisini bizler için hangi konularda örnek olduğunu, doğru anlayabilelim. ALLAHâIN ELÇİSİNE DOĞRU YOLU GÖSTEREN, GERÇEK HAK OLAN DİNİ ÖĞRETEN, ALLAHâIN İNDİRDİĞİ KURâANâDI. Allahâın Elçisi din adına ne öğrendiyse Kurâanâdan öğrendi ve ümmetine de yalnız Kurâanâı tebliğ etti, bunu Kurâanâdan anlıyoruz. Allahâın Elçisi, ben size Kurâanâı tebliğ etmekle görevlendirildim diye de bir çok ayette bildiriyor. Atalarının rivayet inançlarını aklayabilmek için, Allahâın Elçisinin adını kullanarak uydurdukları rivayet hadislerde, açıkça Allahâın Elçisine iftira atıyorlar. Uydurulmuş dinin savunucuları, NE YANİ PEYGAMBERİMİZ POSTACIMIYDI dediklerini duyarsınız. Allahâın Elçisine vermediği yetkileri, ne yazık ki kendileri vermeye çalışılıyor. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor, ve biz Elçilerimizi bakın hangi yetkilerle gönderdik diyor.
âRESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.â (Ankebut 18)
âBİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.â (Kehf 56
âSENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.â (Rad 40)
âBEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.â (Ahkaf 9 )
Gözlerine perde çekilmiş, gönülleri taş kesmiş olanlar ise hala, Allahâın Elçisine, yetkisi olmadığı sözleri söyletmeye, ona iftira atmaya ne yazık ki devam ediyorlar. Ömür geçiyor bir su misali, akıp gidiyor. İnanın farkında bile olamıyoruz. Bizleri Allah ile aldatanlar, öyle güç kazanmış ki toplumda HAKKI BATIL, BATILI HAL GÖRÜYOR OLMUŞ TOPLUM. Hesap günü pişman olanların safında olmak istemiyorsak, bizi bunlar ya da şunlar aldattı, onlara güvendik diyerek boşuna bağırıp çağırmak istemiyorsak, gelin Allahâın Kurâanâdaki sözlerine, uyarılarına kulak verelim. İnanın pişman olmayız. BAKIN ALLAH KULLARINA NASIL DOĞRU YOLU GÖSTERDİĞİNİ VE BU DOĞRU YOLU, YA DA YANLIŞ YOLUN SEÇİMİNİ BİZ KULLARINA BIRAKTIĞINI, AYETİNDE NASIL BİLDİRİYOR. İsteyen en sağlam kulp olan, Allahâın uyarılarına kulak verir, isteyen güvendiği velilerin, şeyhlerin, efendilerin sözlerine kulak verir. UNUTMAYALIM ALLAH, GÜVENİLECEK YARDIM İSTENECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM DİYOR.
İnsan 3: ŞÜPHESİZ BİZ ONA, DOĞRU YOLU GÖSTERDİK. İSTER İNANIR, İSTER İNKÂR EDER. (Bayraktar Bayraklı meali)
Bakın Allah insan suresinde, yarattığı kullarına nasıl doğru yolu gösterdiğini söylüyor. Elbette gönderdiği kitaplar vasıtasıyla. Ama bizler Kurâanâı anlaşılması zor ve her bilginin olmadığı bir kitap ilan edip, kendimize doğru yolu gösterecek veliler ve onların kitaplarını rehber aldık. Allah Eğriyi doğruyu ona yani bizlere kitaplarımızda gösterdik, doğru yolun hangisi olduğunu örneklerle açıkladık, gerçekleri ayırt edecek akılda verdik ve SEÇİMİ, İMTİHANI GEREĞİ ONA BIRAKTIK DİYOR. Ama bizler gerçeklerden uzak, Kurâanâı anlaşılması zor, her bilginin detaylı olmadığı, herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan ederek kendimizi kandırdık, kandırmaya da devam ediyoruz. EDİNDİĞİMİZ VELİLERİ DE, DOĞRU YOLU GÖSTERENLER OLARAK KABUL ETTİK. Sonucunu da hep birlikte görüyoruz. Değerli kardeşlerim, lütfen gözlerimizdeki perdeyi kaldıralım, kulaklarımızdaki şeytanın ve şeytanlaşmış insanların etkisiyle batılın pas tutmuş kulaklarımızı temizleyip, kalplerimizin mührünü çözelim. Bu yanlışları yapmaya devam edersek, ALLAHâIN HUZURUNDA, ÇOK AMA ÇOKKKKK ÜZÜLENLERİN SAFINDA OLURUZ. Allah sizleri Kurâanâdan hesaba çekeceğim hükmünü verdiyse, sizce Kurâan anlaşılması zor, her bilginin detaylı olmadığı bir rehber, yol gösterici kitap olabilir mi? Karar sizin, çünkü imtihan sizin imtihanınız. Sözün en güvenilir ve güzelinin Allahâın sözü olduğunu bilen, kabul eden ona güvenenler gerçeklerle mutlaka buluşacaktır. Tekrar hatırlatmak istiyorum, BİZ ONA DOĞRU YOLU KURâAN İLE GÖSTERDİK DİYOR, KİME İNANACAĞINIZ SİZE KALMIŞ. Allahâın bizleri uyardığı, bilgilendirdiği bazı ayetlerle, sizleri baş başa bırakıyorum, düşünüp aklını kullanana ne mutlu.
Zümer 18: SÖZÜ DİNLEYİP DE, ONUN EN GÜZELİNE UYANLAR VAR YA, İŞTE ONLAR ALLAHâIN HİDAYETE ERDİRDİĞİ KİMSELERDİR. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.
âSÖZ BAKIMINDAN, ALLAHâTAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!â (Nisa 87)
âAND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?â (Enbiya 10)
âALLAHâTAN VE OâNUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?â (casiye 6)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Allah dinde sakın bölünenler gibi olmayın diye uyardığı halde, bizler hala kendi mezhebimizi, bölünmüş cemaatimizi tarikatlarımızı ve onların yazdığı beşeri kitapları savunmaya devam ediyorsak, ne yaparsak yapalım asla Allahâın doğru yolunu bulamayız. Çünkü HAK ile BATIL asla yan yana olamaz. DOĞRU YOLU, BEŞERİ GURUPLARDA, ŞEYHLERDE VELİ EDİNDİĞİMİZ KİŞİLERDE DEĞİL, ALLAHâIN KİTABINDA ARAMALIYIZ. Çünkü Allah bizlerin yalnız Kurâanâın ipine sarılmamızı istediği gibi, Kurâanâın sınırlarını da aşmamızı yasaklamıştır.
Allahâın elçisi ÜMMİYDİ, yani bu kelimenin anlamı, söyledikleri gibi okuma yazma bilmeyen anlamında değil, Allahâın indirdiği kitabın dışına çıkan, onun sınırlarını aşan, atalarının rivayet inançlarını din yaşayan, KİTAP EHLİNE TABİ OLMAYAN ANLAMINDADIR. Bir başka deyişle Allahâın Elçisi doğruların, gerçeklerin arayışında olup, ne Yahudi nede Hıristiyan toplumuna tabi olmamıştı. Onların inançlarını da yaşamıyordu. Çünkü yaşadıkları din aklın ve mantığın kabul etmeyeceği batıl, rivayet kaynaklardan yaşanıyordu. Batıla, hurafeye tabi olmaktansa, doğruların arayışında olmak, Allah katında doğru olan bir yol olsa gerek ki, Elçisini Kitap Ehlinin arasından seçmemiş, ÜMMİ OLAN HZ. MUHAMMEDâİ, GÜVEN ELÇİSİ SEÇEREK RESULLÜĞE LAYIK GÖRMÜŞTÜR. Hatırlatmak isterim, Allah bu konuyu doğru anlayabilmemiz içinde, bakın Elçisinin daha önce dini konularda hiçbir ilgisinin olmadığını bizlere, nasıl örnek vererek açıklıyor.
âİŞTE BÖYLECE SANA DA EMRİMİZLE, RUH/KURâANâI VAHYETTİK. SEN, KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN.â (Şura 52)
Lütfen Allahâın Elçisinin ÜMMİ oluşunu doğru anlayalım ki, bizlerde Allahâın Elçisini bizler için hangi konularda örnek olduğunu, doğru anlayabilelim. ALLAHâIN ELÇİSİNE DOĞRU YOLU GÖSTEREN, GERÇEK HAK OLAN DİNİ ÖĞRETEN, ALLAHâIN İNDİRDİĞİ KURâANâDI. Allahâın Elçisi din adına ne öğrendiyse Kurâanâdan öğrendi ve ümmetine de yalnız Kurâanâı tebliğ etti, bunu Kurâanâdan anlıyoruz. Allahâın Elçisi, ben size Kurâanâı tebliğ etmekle görevlendirildim diye de bir çok ayette bildiriyor. Atalarının rivayet inançlarını aklayabilmek için, Allahâın Elçisinin adını kullanarak uydurdukları rivayet hadislerde, açıkça Allahâın Elçisine iftira atıyorlar. Uydurulmuş dinin savunucuları, NE YANİ PEYGAMBERİMİZ POSTACIMIYDI dediklerini duyarsınız. Allahâın Elçisine vermediği yetkileri, ne yazık ki kendileri vermeye çalışılıyor. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor, ve biz Elçilerimizi bakın hangi yetkilerle gönderdik diyor.
âRESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.â (Ankebut 18)
âBİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.â (Kehf 56
âSENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.â (Rad 40)
âBEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.â (Ahkaf 9 )
Gözlerine perde çekilmiş, gönülleri taş kesmiş olanlar ise hala, Allahâın Elçisine, yetkisi olmadığı sözleri söyletmeye, ona iftira atmaya ne yazık ki devam ediyorlar. Ömür geçiyor bir su misali, akıp gidiyor. İnanın farkında bile olamıyoruz. Bizleri Allah ile aldatanlar, öyle güç kazanmış ki toplumda HAKKI BATIL, BATILI HAL GÖRÜYOR OLMUŞ TOPLUM. Hesap günü pişman olanların safında olmak istemiyorsak, bizi bunlar ya da şunlar aldattı, onlara güvendik diyerek boşuna bağırıp çağırmak istemiyorsak, gelin Allahâın Kurâanâdaki sözlerine, uyarılarına kulak verelim. İnanın pişman olmayız. BAKIN ALLAH KULLARINA NASIL DOĞRU YOLU GÖSTERDİĞİNİ VE BU DOĞRU YOLU, YA DA YANLIŞ YOLUN SEÇİMİNİ BİZ KULLARINA BIRAKTIĞINI, AYETİNDE NASIL BİLDİRİYOR. İsteyen en sağlam kulp olan, Allahâın uyarılarına kulak verir, isteyen güvendiği velilerin, şeyhlerin, efendilerin sözlerine kulak verir. UNUTMAYALIM ALLAH, GÜVENİLECEK YARDIM İSTENECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM DİYOR.
İnsan 3: ŞÜPHESİZ BİZ ONA, DOĞRU YOLU GÖSTERDİK. İSTER İNANIR, İSTER İNKÂR EDER. (Bayraktar Bayraklı meali)
Bakın Allah insan suresinde, yarattığı kullarına nasıl doğru yolu gösterdiğini söylüyor. Elbette gönderdiği kitaplar vasıtasıyla. Ama bizler Kurâanâı anlaşılması zor ve her bilginin olmadığı bir kitap ilan edip, kendimize doğru yolu gösterecek veliler ve onların kitaplarını rehber aldık. Allah Eğriyi doğruyu ona yani bizlere kitaplarımızda gösterdik, doğru yolun hangisi olduğunu örneklerle açıkladık, gerçekleri ayırt edecek akılda verdik ve SEÇİMİ, İMTİHANI GEREĞİ ONA BIRAKTIK DİYOR. Ama bizler gerçeklerden uzak, Kurâanâı anlaşılması zor, her bilginin detaylı olmadığı, herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan ederek kendimizi kandırdık, kandırmaya da devam ediyoruz. EDİNDİĞİMİZ VELİLERİ DE, DOĞRU YOLU GÖSTERENLER OLARAK KABUL ETTİK. Sonucunu da hep birlikte görüyoruz. Değerli kardeşlerim, lütfen gözlerimizdeki perdeyi kaldıralım, kulaklarımızdaki şeytanın ve şeytanlaşmış insanların etkisiyle batılın pas tutmuş kulaklarımızı temizleyip, kalplerimizin mührünü çözelim. Bu yanlışları yapmaya devam edersek, ALLAHâIN HUZURUNDA, ÇOK AMA ÇOKKKKK ÜZÜLENLERİN SAFINDA OLURUZ. Allah sizleri Kurâanâdan hesaba çekeceğim hükmünü verdiyse, sizce Kurâan anlaşılması zor, her bilginin detaylı olmadığı bir rehber, yol gösterici kitap olabilir mi? Karar sizin, çünkü imtihan sizin imtihanınız. Sözün en güvenilir ve güzelinin Allahâın sözü olduğunu bilen, kabul eden ona güvenenler gerçeklerle mutlaka buluşacaktır. Tekrar hatırlatmak istiyorum, BİZ ONA DOĞRU YOLU KURâAN İLE GÖSTERDİK DİYOR, KİME İNANACAĞINIZ SİZE KALMIŞ. Allahâın bizleri uyardığı, bilgilendirdiği bazı ayetlerle, sizleri baş başa bırakıyorum, düşünüp aklını kullanana ne mutlu.
Zümer 18: SÖZÜ DİNLEYİP DE, ONUN EN GÜZELİNE UYANLAR VAR YA, İŞTE ONLAR ALLAHâIN HİDAYETE ERDİRDİĞİ KİMSELERDİR. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.
âSÖZ BAKIMINDAN, ALLAHâTAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!â (Nisa 87)
âAND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?â (Enbiya 10)
âALLAHâTAN VE OâNUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?â (casiye 6)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Moderatör tarafında düzenlendi: