hey 2pac hayranları varsa yazzın

Tupac hakkında mükemmel bir kaynak!!!

Evet kısa bir hayat hikayesine çıkıoruz arkadaşlar.Bu bilgiler size azda olsa TupacShakur hakkında bilgi verecektir.
pacstatueam9.jpg


Biyografi:
tupac001yj8.jpg


Asıl Adı: Lesane Parish Crooks

Doğum Tarihi ve Yeri: 16 Haziran 1971 � Brooklyn

Ölüm Tarihi ve Yeri: 13 Eylül 1996 � Las Vegas

Fiziksel Ölçüleri: 1.75 m. boy, 74 kg.

Boşandığı Eşi: Keisha Morris

Nişanlısı: Kidada Jones

Mesleği: Rap�çi / Oyuncu / Şair

En Sevdiği Yemek: Acı soslu piliç kanat

En Sevdiği İçki: Orange Pop

Sevdiği Renkler: Siyah ve altın sarısı

Burcu: İkizler

Anne Adı: Afeni Shakur (Alice Fay Williams)

Baba Adı: William Garland

Üvey Babası: Mutulu Shakur (Jerald W. Williams)

Üvey Kız Kardeşi: Sekyiwa Shakur

Üvey Erkek Kardeşi: Maurice Harding(Thug Life grubundan �Mopreme�)

Vaftiz Babası: Emler �Geronimo� Pratt

Kurduğu Gruplar: Born Busy, One Nation Emcees, Two From The Crew, Strictly Dope, Digital Underground, Thug Life, Outlaw Immortalz/Outlawz

Takma Adları: MC New York, 2Pac, Don Makaveli
*********************************************************
AİLESİ:
Afeni Shakur(Annesi):

Tupac'ın annesi daha Tupac'a hamileyken Kara Panterler davası nedeniyle hapisteydi. Tupac'ın daha anne karnında başlayan hapishane ziyaretlerinin onun peşini yaşam boyu bırakmaması acı bir ironi olarak görülmektedir. Afeni'nin hapse girme nedeni ise bazı bankalara ve büyük mağazalara bomba koyduğu suçlamasıydı.

William Garland(Biyolojik Babası):

Tupac biyolojik babasının ölmüş olduğunu bilerek büyüdü. Ancak 1995 yılında New York'ta uğradığı silahlı saldırının ardından hastaneye gelen ziyaretçilerden biri Tupac'a babası olduğunu söylediği zaman, Tupac'ın hayatında yeni bir dönem başlamış oldu. William Garland da Tupac'ın çevresindeki birçok kişi gibi, Kara Panterler'in bir üyesiydi.Tupac son yılında babasıyla görüşmüş olsa da gerçek babasını Mutulu Shakur olarak kabul ettiği bilinen bir gerçektir.

Mutulu Shakur(Üvey Babası):

Afeni Shakur'un eşi. Tupac'ın gerçek babası kabul ettiği adam. 1981 yılında karıştığı iddia edilen üç ölümlü silahlı soygun suçundan hüküm giyerek cezaevine girdi ve hala da orada. Tupac'ın ölümünden sonra dostlarıyla bir araya gelerek "Dare To Struggle" adlı bir anmaalbümü yayınlanmasına ön ayak oldu. Albüm ABD'de bulunan siyasi tutuklulara ithaf edilmişti.

Lumumba Shakur(Amcası):

Mutulu Shakur'un kardeşi. Kara Panterler'in aktif bir üyesiydi. Mutulu'nun tutuklanıp hapse girmesinden önce Louisiana'da vurularak öldürüldü.

Zayd Shakur(Amcası):

Mutulu Shakur'un erkek kardeşi. O da ailenin birçok üyesi gibi, Kara Panter'di. New Jersey'de bir silahlı çatışmada öldürüldü.

Geronimo Pratt(Vaftiz Babası):

Tupac'ın vaftiz babası. Kara Panter'ler davasından dolayı birkaç yıl cezaevinde yatmıştır.

Assata Shakur(Yengesi):

1973 yılında Assata ve Zayd Shakur New Jersey'de polis tarafından durduruldular. Çıkan silahlı çatışmada Zayd ve polis ölünce Assata yakalanarak hapse gönderildi. Kendisinin hapiste öldürüleceği ihbarı üzerine 1979 yılında Kara Panter'ler tarafından hapishaneden kaçırıldı ve Küba'ya götürüldü. Şuanda Küba'da Fidel Castro'nun özel himayesinde bulunan bir korunakta yaşıyor.

Set Shakur(Kız Kardeşi):

Tupac'ın kız kardeşi. "Coast Trippin" filminin müzikleri olan "Snake Eyez" albümünde şarkı söyledi.

Mopreme(Erkek Kardeşi):

Mopreme, Tupac'ın aynı babadan erkek kardeşi Maurice Harding'in takma adı. Tupac'la birlikte Thug Life grubunda birlikte çalıştı.

Keisha Morris(Boşandığı Eşi):

Tupac hapisteyken onunla evlendi. Tupac'la ilk kez 1994 Haziranın da tanışmışlardı. Çıkmaya başladıktan üç ay sonra Tupac ona evlenme teklifi etti. Evlendiler. Tupac hapisteyken Arizona'ya taşınmak ve Star adında bir kız ya da Michelangelo adında bir erkek çocuğa sahip olmak istediğini söylüyordu. Tupac tahliye olduktan bir süre sonra ayrıldılar.

Kidada Jones(Nişanlısı):

Tupac öldürüldüğü sırada onun nişanlısıydı ve yakında evlenmeyi planlıyorlardı. Kidada çok ünlü müzisyen ve yapımcı Quincy Jones'un kızıdır. Quincy Jones da Tupac'ın ölümünün ardından dostu Tupac Amaru Shakur 1971-1996 adlı bir anma kitabının derlenmesine ön ayak oldu.
******************************************************
1994 de yaşanan olay:
1994 Olayı

Herşey 1994 yılında 2Pacın vurulmasıyla başladı. New Yorkta kayıt şirketinde beş el vurulmuştu. Bu vurulmada bir çok teoriler var. Medya olayı bir soygun olarak gösterdi, onlara göre Tupac da silahına davranmış ve vurulmuştu. Ama Tupac'a göre olay çok daha derin...
Tupac'a göre olay "Above The Rim" çekimlerinde başlamıştı. Burda Nigel adlı bir adamla tanışmıştı. Nigel de Pac'ı Trevorla tanıştırmıştı. İkiside sözde Black Mafia üyeleriydi ve Badboy kasetçiliğe para yardımında bulunuyorlardı. Tupac'a göre onlar Pac'ı "olgun" yapmışlardı.
İkisi de Pac'ın Badboy kasetçiliğe
katılmasını istemiş ama Tupac reddetmişti. Bu belki de vurulma sebeplerindendi. Hem Tupac bir röportajında Jacques Agnant isimli arkadaşına laf atmıştı
belki de bu yüzden vuruldu.

Olaydan bir yıl sonra Stretch ölü olarak bulundu. Tupac, Stretch'i olaya karıştığı için suçlamıştı. "Ambitionz Az a Ridah" şarkısında "Had b*tch a** ni**as on my team, so indeed they wet me up" (takımımda kaltak zenciler vardı aslında onlar beni vurdu) diyor. Tupac'a göre yalnız vurulma değil taciz olayı da bir plandı.

Medya bu olayı hep çarpıttı ve Doğu/Batı savaşını yanlış yazdılar. Tupac direkt olarak hiçbir zaman Biggie'yi ve Puffy'i suçlamadı. Onlar Pac'ın arkadaşlarıydı ama onu hiç uyarmadılar. Tupac cezaevine girdiğinde onu ziyaret etmediler yani Pac'a göre onu "terkettiler" ve "onun yerini almaya çalıştılar".

İşte Tupac'ın olay hakkındaki bir röportajı:

Bizi Quad Stüdyosundaki o geceye geri götürebilir misin?

Vurulduğum geceye mi? Tabii. Ron G. New Yorkta bir DJ. Bana evine gelip gelemiyeceğimi sordu. Bir şarkı yapmamı istedi. Beni tabi gelirim dedim. Eve ben, Stretch ve birkaç arkadaş gittik. Şarkıyı yaptıktan sonra Booker isimli adamdan telefon aldım. Bana Little Shawn'un kaseti için bir şarkı yapmamı söyledi. Ben de "peki, bana 7000 dolar verin yaparım" dedim. "Param var, gel" dedi. Biraz ot içtim beni yine aradı. "Nerdesin, niye gelmiyon" dedi. Ben de "geliyom bekle" dedim.

Onu tanıyor muydun?

Onunla birkaç arkadaş aracılığıyla tanışmıştım. Artık kirli işleri bırakmak istiyordu, bu yüzden ona iyilik yaptığımı sanıyordum. Onu yönü sormak için aradığımda "param yok" dedi. Ben de "paran yoksa gelmiyorum" dedim. Telefonu kapattı ve yine aradılar. "Andre Harrel'i arıyacam, parayı alıcağını kesinleştiricem ama parayı kendi cebimden vericem" dedi. Ben de "peki geliyorum" dedim. Binaya doğru giderken biri üst kattan bağırdı. Lil Ceasardı. Biggie'nin arkadaşı. Bu yüzden rahatladım.Yani binaya girmek...
Korktum çünkü bu adam kavga ettiğim birini tanıyordu. Polise söylemek istemedim ama bütün dünyaya söyleyebilirim. Nigel beni Bookerla tanıştırmıştı. Herkes paramın az olduğunu biliyordu. Bütün konserlerim iptal ediliyordu, kasetlerden aldığım paralar avukatlara gidiyordu, filmlerden aldığım paralarda ailem için gidiyordu. Bu yüzden millet için rap yapıyodum ve para kazanıyordum.

Nigel denen kişi kim?

Above The Rim çekimlerinde bütün gün onla eğlenirdik. Bana geldi ve "sana bakıcam artık başın belaya girmeyecek" dedi.

Nigel'in diğer adı da Trevor değil mi?

Evet, Trevor diye biri var ama Nigel her iki adı da kullandı. Onlara yakınlaştım. Beni alışverişe götürdüler, Rolex ve mücevherler aldım. Beni olgunlaştırdılar. Brooklyneki tüm gangsterlerle tanıştırdılar. Nigel'in ailesiyle tanıştım, çocuğunun doğum günü partisine gittim. Ona güvendim. Anlıyo musun? Nigeli de filme almaya çalıştım ama istemedi. Bu çok garip geldi bana. Hiç bir film de oynamak istemeyen zenci görmemiştim.

Vurulma gecesine dönelim mi, yanında kimler vardı?

Arkadaşım Stretch, adamı Fred, kız kardeşimin erkek arkadaşı Zayd. Korumam yok zaten. Stüdyoya gittiğimizde dışarda asker kıyafetli biri vardı. Şapkası yüzünü kapatıyordu, kapıya gideken bakmadı. Hiç bir zencinin kıskançlıkla ya da saygıyla bana selam vermediğini görmemiştim. Bu adam sadece kim olduğuma baktı ve yine kafasını indirdi. Lobide bana birşey olabileceğini hiç düşünmemiştim. Kapının açılmasını beklerken de içerdi bi adam vardı o da hiç bakmadı.


Bunların ikisi de siyah?

Evet 30 yaşlarında siyah adamlar. Ben de "bu adamlar Biggie için güvenlik heralde" diye düşündüm çünkü asker giysilerinden Brooklynli oldukları belliydi. Sonra "Biggie'nin arkadaşları bile beni seviyor bu adamlar niye hiç bakmıyorlar" diye düşündüm. Asansörün düğmesine bastım. Bu arada içeri 9mmlik tabancalarla birileri girdi. "Kimse kıpırdamsın, herkes yere, ne bokunuz varsa verin" dediler. Ne yapmalıyım dedim kendi kendime. Stretch'in kavga ediceğini sanıyordum çünkü Stretch onlardan çok daha uzundu. Zenciler soyguna gittiklerinde ilk en büyük zenciyi vururlar ama Stretch'e dokunmadılar, hemen bana doğru geldiler. Herkes patates gibi yere düştü, ben donup kaldım. Cesur olduğumdan filan değil sadece yere inemedim. Beni aramaya başladılar silahlımıyım diye. "Mücevherlerini çıkar" dediler. Çıkarmadım. Açık derili adam benim üstümdeydi, gazete okuyan adamda Stretch'in üstündeydi ve benim üstümdeki adama "vur o..spu çocuğunu, s..tir et" dedi. O zaman biraz tırstım çünkü adam silahı mideme tutuyordu. Tüm düşündüğüm sidik kesemdi. Silahı biraz yana itmek için elimle hamle yaptım, ateş etti, ayağımda hissettim. T.şaklarımdan vurulduğumu bilmiyordum. Yere düştüm. "Pac ölü taklidi yap" diye düşündüm. Beni tekmelemeye başladılar. Ateş etmeyin demedim, hiç sesimi çıkartamadım. Eşyalarımı ben yerdeyken kapmaya başladılar. Gözlerim kapalıydı ama titriyordum, durum beni titretiyordu. O sıra kafamın arkasında çok kuvvetli birşey hissettim. Beni tekmelediler veya silahın arkasıyla vurduklarını sandım. Herşey beyazlaştı, bembeyaz. Hiçbir şey duymuyordum, hiçbir şey hissetmiyordum. İçimden bilincimi yitirdim dedim ama bilinçliydim. Onu bir daha hissetim. Şimdi duyabiliyordum, görebiliyordum. Bilincim yerine gelmeye başlamıştı. Bir daha yaptılar, yine bilincimi yitirdim, herşey beyaz oldu, bana vurdular yine bilincim yerine geldi.

Konuşurken adlarını söylemediler mi hiç?

Hayır, ama beni tanıyorlardı yoksa aramazlardı. Bana çok kızmış gibiydiler; tekmelemelerini hissettim başka hiç kimseye vurmadılar. Ben de "ohh o..spu çocuğu, oh, ahh" diyordum. Çok sert tekmeliyorlardı. Bilincimi yitirdiğimde kafamda kan filan hiçbir şey hissetmiyordum tek hissettiğim karnımın çok pis acımasıydı. Kız kardeşimin erkek arkadaşı ben çevirdi ve "iyi misin" dedi. Ben de "vuruldum, vuruldum" dedim. Fred de vurulduğunu söylüyordu ama o kurşun benim bacağım içinden geçen kurşundu. Ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüdüm orda duran bir polis arabası gördüm. "polis geliyo ben daha üst kata çıkmadım" dedim. Topallıyordum, hiçbir şey hissetmiyordum. Uyuşmuştu. Üst kata çıktığımızda çevreme batım ve çok korktum.

Neden?

Çünkü Andre Harrel ordaydı, Puffy, Biggie. Nerdeyse 40 zenci vardı. Hepsinin üzerinde mücevherler vardı, benimkilerden fazla. Bookerı gördüm. Yüzü beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. Neden ki? Ben zile basıp üstte çıkacağımı söylemiştim. Little Shawn ağlamaya başladı. Kontrolsüzce ağlıyordu. "Aman Tanrım, Pac oturmalısın" dedi. Garip hissediyordum. Acaba niye oturmamı istiyorlar diye düşündüm.

Çünkü 5 el vurulmuştun.

Kafamdan vurulduğumu daha bilmiyordum. Hiçbir şey hissetmedim. Pantolonumu açtım, Karl Kani (bi giysi markası) pantolonumun üstünde barutu ve deliği görebiliyordum. Pantolonumu indirmek istemedim çünkü s*kimin orda olup olmadığını bilmiyordum. Sadece bir delik gördüm ve "bana biraz ot yuvarlayın" dedim. Kız arkadaşımı aradım ve "vuruldum, annemi ara ve ona da söyle" dedim. Kimse bana yaklaşmadı, hatta bakmıyorlardı bile. Andre Harrel bakmıyordu. Son 2-3 gün onla yemeğe çıkardım. New York Undercover çekimlerine beni davet etmişti, bana iş bulacağını söylemişti. Puffy de arkada duruyordu. Puffyi de tanıyordum. Biggie çıkmadan ona ne kadar yardım ettiğimi bilir.

Ordakiler üzerindeki kanları gördüler mi?

Bana "başın!, başın kanıyor" demeye başladılar. Ben silahla kafama vurdular sandım. Sonra ambulans ve polisler geldi. İlk gördüğüm polis taciz davasında bana karşı kürsüyü alan polisti. Yüzü gülüyordu ve t*şaklarıma bakıyorlardı. "Ne var ne yok, Tupac, nasıl gidiyor" dedi.

Belleuve Hastanesine vardığımızda doktor "Aman Tanrım" dedi. Ben de "ne, ne var" diyordum. Diğer doktorlara "şuraya bakın, şurdaki barut", kafamdan bahsediyorlardı. "şurası giriş yarası, şurası da çıkış". Öyle yaptığı zaman delikleri hissettim. Bayıldığım noktalar oralardı. Kendi kendime "s*ktir, beni kafamdan vurmuşlar" dedim. "Ne kadar şanslısın bilemezsin, 5 kere vurulmuşun" dediler. Bu çok garipti. İnanmak istemedim. Ben sadece ilkini hatırlayabiliyordum sonra herşey beyazlaşmıştı.

Hiç öleceğini düşündün mü?

Hayır, yemin ederim ki. O zencilerin silahı ilk çekişlerinden beri Tanrı'nın beni koruduğunu hissettim. Beni tek inciten şet Stretch'in ve diğerlerinin yere yatmalarıydı. Kurşunlar acıtmadı. Aslında iyileşene kadar hiçbir şey acıtmadı. Yürüyemedim, kalkamadım ve elim s*kilmişti. Gazetelere bakıyordum ve hepsi hakkımda yalan söylüyordu.

Seni en çok sıkan haber hangisiydi?

Ben en çok sıkan şey, olayı benim planlamış olmamdan bahseden bir herifti. Onu okuduğumda bebek gibi, kancık gibi ağlamaya başladım. İnanamadım. Beni parçaladı. Sonra haberler üzerimde silahımın ve otumun olduğunu söylüyorlardı. Kurban ben olduğum halde olayı ben yapmışım gibi gösteriyorlardı.

O zamana kadar çok ağrın oldu mu?

Evet başım ağrıyordu, bağararak uaynıyordum. Kabuslar görüyordum. Rüyalarımda hala beni vuruyorlardı. Tek gördüğüm şey o zencilerin silah çekişleri ve adamın "o o...pu çocuğunu vur" demesiydi. Sonra çok pis terlemiş olarak kalkıyordum ve başım ağrıyordu. Bellevuedeki p***iyatrist buna travma-sonrası stres dedi.

Hastaneden ne zaman taburcu oldun?

Diğer gece. Bana yardım ediyorlardı ama ben bilim tasarısıymışım gibi hissettim. İçeri gelip s*kime bakıp duruyorlardı. Bu da pek iyi bir durum değildi.

Belleuve'den ayrıldım ve New York'a gittim. Bana bir telefon verdiler ve burda güvencedesin, kimse burda olduğunu bilmiyor dediler. Sonra telefon çaldı ve biri "Hala ölmedin mi" dedi. Bu o...pu çocuklarının hiç insafı yok. Ailem beni güvenli bir yere götürdü. Onlar New York'ta benimle ilgilenen tek kişi.
********************************************************
1996 da yaşanan olay:
20:30 Tupac'ın gitiği MGM Grandadeki Myke Tyson ve Bruce Seldon maçı bitti. Tupac maça 20:00'de gitti. Tyson 109 saniye sonra kazanan ilan edildi.
fightqo4.jpg



20:30 - 21:00 Otel Grand Garden yanında Tupac ve Suge Knight adı daha sonra Orlando Anderson olduğu ortaya çıkan bi adamla kavgaya karıştı. Polis bu adamın Tupac'ın vuruluşuyla bir ilişkisi olduğuna inanmıyor.

23:00 Suge Knight Las Vegas bulvarında müziği çok sesli dinlediği ve kiralık arabasında plakası olmadığı için durduruldu. Bir kaç dakika sonra serbest bırakıldı.

23:15 Shakur ve Marion Suge Knight vuruldu. 1996 BMW 750 sedan marka arabayla Flamingo yolunda doğuya giderlerken ışıklarda durduklarında ilk önce 2pac ve Suge'un dikkatini dağıtmak amaçlı sol taraflarına bir jeep yanaştı içi kız doluydu bu arada sağ taraflarına da beyaz bir Cadillac marka araba yanaştı. Cadillactan ateş açıldı. Tupac kurşunlardan kaçmak için arka koltuğa gitmek istedi ama kayıp ön koltuğa düştü. Tupac'ın göğsüne 3 kurşun isabet etti. Suge bu olayı hafif sıyrıklarla atlattı ve hemen arabayı u dönüşü yaptırarak Tupac'ı University Medical Center'a götürdü. İç kanamayı durdurmak için 'Pac'ın sağ karaciğeri alındı.
2wasshotaw0.jpg



8 Eylül Pazar
1:00 Suge Knight University Medical Center'dan ayrıldı.

18:20 Shakur iyileşmek için aynı hastanede bir başka operasyona girdi.

9 Eylül Pazartesi
20:00 Metro Polisi ve yaklaşık Tupac'ın yaklaşık 20 hayranı ve dostları bir "yanlış anlama" üzerine sözlü kavga etti. Shakur'un bayan bir arkadaşı yardımıyla tansiyon düştü ve kimse tutuklanmadı.

11 Eylül Çarşamba
18:00 Knight avukatlarıyla beraber polise olay hakkında yaklaşık bir saat konuştu.

13 Eylül Cuma
16:03 Tupac'ın öldüğü söylendi.

19:00 Tupac'a sahte olup olmadığı anlaşılmayan otopsisi yapıldı. Otopsiyi burda görebilirsininz.

21:00 Tupac Davis Mezarlığına kaldırıldı ve annesinin isteği üzerine yakıldı.
*********************************************************
Tupac'ın bazı albümleri ve almış olduğu bazı ödüller...
Better Dayz
YAPIMCI FİRMA: Interscope Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 26 Ekim 2002

Until The End Of Time
YAPIMCI FİRMA: Amaru - Deathrow - Interscope Ortak Yapim
ÇIKIŞ TARİHİ: 27 Mart 2001
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.1, Pop No.1
Üç platin plak kazandı.

The Rose That Grew From Concrete
YAPIMCI FİRMA: Amaru - Interscope Ortak Yapım
ÇIKIŞ TARİHİ: 21 Kasım 2000

Still I Rise
YAPIMCI FİRMA: Amaru/Jive - Interscope - Deathrow Ortak Yapım
ÇIKIŞ TARİHİ: 21 Aralık 1999
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.2, Pop No.2
İki platin plak kazandı.

Greatist Hits
YAPIMCI FİRMA: Amaru/Jive, Interscope, Deathrow
ÇIKIŞ TARİHİ: 24 Kasım 1998
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.1, Pop No.1
Dokuz platin plak kazandı.

R U Still Down ?
YAPIMCI FİRMA: Amaru/Jive Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 25 Kasım 1997
Dört platin plak kazandı.

Makaveli - Don Killuminati / The 7 Day Theory
YAPIMCI FİRMA: Deathrow Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 5 Kasım 1996
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.1, Pop No.1
Dört platin plak kazandı.

All Eyez On Me
YAPIMCI FİRMA: Deathrow Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 13 Şubat 1996
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.1, Pop No.1
Dokuz platin plak kazandı.

Me Against The World
YAPIMCI FİRMA: Interscope Records
ÇIKIŞ TARİHİ: Subat 27, 1995
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.1, Pop No.1
İki platin plak kazandı.

Thug Life Volume -1-
YAPIMCI FİRMA: Interscope Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 26 Eylül 1994
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.6, Pop No.42
Bir altın plak kazandı.

Strictly 4 My N.I.G.G.A.Z.
YAPIMCI FİRMA: Interscope Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 1 Şubat 1993
Bir altın, bir platin plak kazandı.

2Pacalypse Now
YAPIMCI FİRMA: Interscope Records
ÇIKIŞ TARİHİ: 12 Kasım 1991
EN YÜKSEK LİSTE DERECESİ: R&B No.64, Pop No.64
Bir altın plak kazandı.
******************************************************
tupacimg05xf8.jpg


Saygılar...

Not:alıntıdır.DuslerForum için...(bizimkilerinde bilmeye hakkı var)
 
Son düzenleme:
Tupac Shakur'dan "Sevgili Annem"

Tupac Shakurun Annesine bestelediği şarkısı...Benden size iyi seyirler :)



"Yaşadıklarımı ve bildiklerimi yanlızca gerçek doslarımla paylaşırım ve onları büyük bir özen ile gönülden severim"-TupacShakur
 
Son düzenleme:
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst