Göz

Efser

Bayan Üye
images

Biyoloji kitaplarında bir tane "göz" vardır: Canlıların görme organı. Dede Korkut Kitabında "tepegöz" nâmında tek gözlü bir mahlûk ile karşılaşıyorsak da hayvanlar ve insanlar iki göze sahiptir. Pawnee Kızılderililerinden bir reis der ki: "İki gözümüz vardır; biriyle iyi, doğru, güzel şeyleri görürüz, diğeriyle kötü, yanlış, çirkin şeyleri..." İngiliz yazar Charles Colton'un bu konudaki fikri de şudur: "İnsan iki görüp bir söylesin diye, iki göz ve bir dil ile doğar."

Ama gözü kapalı konuşup duran insanlar da az değildir.

Biyoloji kitaplarında retina, kornea, iris gibi kısımları anlatılan göz Türkçe'ye ne büyük bir zenginlik katmıştır?

Göz; şiire, şarkıya en fazla malzeme olmuş yüz organımızdır. Siz hiç kulak, burun, ense üzerine yazılmış şarkı duydunuz mu? Ama açın bir güfte kitabının fihristini, göz ile başlayan, gözden bahseden düzinelerce şarkı bulursunuz. Halk Edebiyatı'ndan Divan Edebiyatı'na, çağdaş edebiyata kadar her nesil göz üzerine sayısız şiirler yazmış. Göz, her devirde en itibarlı organ olmuş. Dudak, saç, kaş hepsi gözün ardından geliyor. Hiç düşündünüz mü, nedendir?

Bedenî sakatlıklar arasında en zorunun körlük olduğunu söylerler. "Gözün çıksın!" cümlesi dilimizde herhalde bunun için beddua olarak kullanılır. Görmek pek çok şey için başlangıç. Hayal kurmak için bile önce gerçekleri görmek lâzım. Dünya ile irtibatımızı kuran ilk vasıta gözler. Göz düşüncenin, duygunun açığa vurulduğu pencere. Sık sık yalan söylediklerinden şikâyet edilir ama yalan da olsa, doğru da olsa, ses çıkarmadan konuşmak ancak göze vergidir. Göz sessiz, sözsüz bir dil makamındadır.

Sonra insan yüzünde şekil itibariyle sanata malzeme olmaya en lâyık organ gözdür. Burun ya da kulağın pek şairane olduğu söylenemez. Ağız, dudak belki; ama onları da közlenmiş mısır kemirirken yahut yuvarlanmış bir lahmacunu ısırırken gördüğünüzü düşünün. Gözün böyle "uygunsuz vaziyetleri" yoktur. Aksine göz süzülür, göz kırpılır. Açık söyleyelim, yüzümüzdeki organlar arasında akıntısı bile sevilen tek organdır, göz: Gözyaşı... Gözyaşı başlıbaşına bir sanat konusudur.

Gönüle aktarmasız yol bağlantısı da göze verilmiş mazhariyettir. Nahifi:

"Göz gördü, gönül sevdi, seni ey yüzü mâhım. / Kurbanın olam var mı bunda benim günahım?" diye sorarken de, Nâbî:

"Çeşm olmasa dil düşmez idi mihnet-i aşka" derken de gönüldeki aşk ateşinin gözden kıvılcım aldığına, kabahatin gözlerde olduğuna kanidirler. Atalar sözü:

"Gözden ırak olan gönülden de ırak olur." diye hükmünü vermiştir.

Karacaoğlan daha kestirmeden gidip üç koşmasının ikisine:

"Ala gözlerini sevdiğim dilber" diyerek başlar, gözün üzerine noktayı kor. Zaten "göz" ün üzerine noktayı koymazsanız "kör" olur, Osmanlı-Türk alfabesini hatırlayalım. Fuzulî nasıl da kızar:

"Kalem olsun eli ol kâtib-i bed tahririn Ki fesad-ı rakkamı sürürümüzü sûr eyler, Gah bir harf sukûtıyla kûrur "nâdiri" nâr Gah bir nokta kusuruyla "göz" ü kör eyler."

Esasında gönüle de bir göz hediye etmişizdir biz; gönül gözü, yüzümüzdeki gözün göremediklerini görür. Lâkin, gönül gözü kapalı olanlar azımsanmayacak kadar çoktur.

Çok mutlu olduğunuz vakit gözlerinizin içi güler. "Göz göz oldu yârelerim" diyen şair ise dertlerinin katmerlendiğini anlatır. Göz değmek, ya da göz inmek dendiğinde "nazar" bahis konusudur, kem gözlerden zarar görülmüştür. Bu gibi hallere karşı halkımız göz boncuğu takar.

Göze gelmek de nazara uğramaktır, şarkıda soran:

"Göze mi geldim, sen mi unuttun, gelmiyorsun ah!.."

Ama göz göze gelmek deyince iş değişir, bir başka şarkıda da onu buluruz:

"Yarimle ben yüz yüze, otururuz diz dize,
Sevişiriz göz göze akasyalar açarken... "

Bazı insanlar kaş yaparken göz çıkaracak kadar sakardır; bazı insanların ise elleri ve dilleri öyle çabuk ve beceriklidir, öyle maharetlidir ki, gözden sürmeyi çekerler de, ruhunuz duymaz. Kaşla göz arasında meseleyi halletmek de başlı başına bir kaabiliyettir. Göz bağlamak ise biraz tehlikeli bir meslektir. Bazı insanlar gözünü budaktan sakınmayacak cesarettedir. Bazılarının bir türlü yumuşamayan taş gibi kalbi vardır, ölü gözünden yaş çıkar da onlar insafa gelmez.


Ayşe Tuncer
 
---> Göz

Bazı insanlar kaş yaparken göz çıkaracak kadar sakardır; bazı insanların ise elleri ve dilleri öyle çabuk ve beceriklidiröyle maharetlidir ki gözden sürmeyi çekerler de ruhunuz duymaz
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst