Fıkra Arşivi 2 ! . . .

Temel Askere gidiyor . Askerden döndügünde yolda Dursunu görüyorr.
- Temel : Dursun Babam neriyedu?
- Dursun: Temel Baban Öldüü.
- Temel : vah vahhh. Mezari neerde?
- Dursun: Tabutla götürürlerken suya düstü kayboldu
- Temel:Annem nerde peki Dursun?
- Dursun: Annende babamin ölümünden sonra hep agliya agliya öldü
- Temel: ula Dursun desene söndü ocagim
- Dursun: Yok ben giderken hala eviniz yaniyordu.Temel mantik bilmine merak salmis.Ertesi gün Temel kütüphane ye gitmis.ve bir kitap almis mantik ilmi ile ilgili...
kasada;
- Temel : Sayin kasiyer beyfendi ben böle böle mantik bilmine merak saldim bana bu konuda ön bilgi verirmisiniz demiş.
- Kasiyer : Tabi beyfendi Mesela evinizde akvaryum varmı?
- Temel : var
- Kasiyer :akvaryumu görünce akliniza ne gelir demis su suya bakinca akliniza ne gelir deniz denize bakinca akliniza ne gelir plaj e plaj a bakinca akliniza ne gelir civil civil kizlar civil civil kizlara bakinca akliniza ne gelir demis ehuheheu.Bunun gibi birbirine bagli zincir demis.
Temel kitabi yarilamis ve yolda yürürken Dursun u görmüs;
- Temel : Ula Dursun ben mantik bilmine merak saldim ula
- Dursun: O bokyiyen o nedu
- Temel : Dursun bak evine akvaryum var mi?
- Dursun: Yok
- Temel : O bokyiyen sen yoksa IBNE musun
 
Karne

Baba ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz bilgisayar dedin bilgisayar aldık ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik gitar kursu müzik aletleri ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki senin kitaplarını karıştırıyordum birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
 
TEMEL YARISMADA


Bir gün temel kim 500 bin istere katılır
Soruları bile bile 10 000 nin sınırına gelir takılır.

Kenan ışık:joker haklarınızdan kullanın

Temel:tamam dursuni armak istiyorum.

Dursunu baglarlar.

Dursunelam lo ne soricen

Temel:ula dursun karar verümedim bu soruda %50 hakıkımı yokse seyirci hakkımı mı kullanim der.
 
Vites


Temel birgün son model bir mercedes araba ile Trabzon'a gelmiş ve arkadaşları ile muhabbete başlamış;
Konu arabalardan açılınca Temel başlamış arabasını övmeye Almanlar ne kadar zeki insanlar yahu yaptıkları araba dört dörtlük. Şöyle iyi araba böyle rahat araba çok hızlı araba vs. neyse böyle konuşulurken iş iddiaya binmiş ve Temel 'Ben arabamla Trabzon'dan Samsuna 4 saatte giderim' demiş.
Arkadaşları gidemezsin demişler. Temel hemen heyecanlanarak arabasına binmiş ve 'gideyimde görün uşaklar'demiş.
Arkadaşları 'iyide biz senin oraya ne zaman vardığını nereden bileceğiz demişler.'
Temel'de 'Samsun'a varınca telefon ederim.' demiş.
Ordan hemen biri atılmış ve 'iyide Samsun'dan aradığını nereden bileceğiz. Sen git şu kişiyi bul ordan o bizi arasın.' demiş.
Temel adresi alarak yola çıkmış ve 35 saatte Samsun'a varmış sözü edilen kişiyi bulmuş ve Trabzon'a telefon etmişler.
Arkadaşları Temel'e 'oooo Temel iddiayı kazandın tamam hadi gel' demişler ve başlamışlar Temel'i beklemeye.
Aradan 5 saat geçmiş Temel yok. gece olmuş Temel yok.
Arkadaşları 'nerde kaldı bu yahu' diyerek evlerine gitmişler. Sabah erkenden herkes birbirine 'Temel geldimi? ' diye sormuş ama kimseden cevap yok.
O gün de Temel efendi Trabzon'a teşrif etmemiş.
Ertesi gün sabah yine yok öğleden sonra çıkmış gelmiş!.
Arkadaşları Temel'e hemen 'yahu Temel Samsun'a 35 saatte gittin 3 günde ancak döndün ne oldu uşağım' demişler
Temel de ' Sormayın be arkadaşlar bu Alman'lar ne gerizekalı bir millet' demiş.
Arkadaşları ' Ne oldu Temel' demişler
Temel ' Şu güzelim arabayı yapmışlar 5 tane ileri vites koymuşlar ama 1 tane geri vitesi koymuşlar' demiş.
 
YAĞMUR BAŞLAYINCA


Temel Dursun'a misafirliğe gitmiş.
Gece sağnak halde yağmur başlayınca;
Dursun konukseverlik göstermiş: "Temel çok fena yağmur yağıyor eve gitme burada kal."
Temel kabul etmiş ama ansızın ortadan kaybolmuş.
Aradan epeyce zaman geçtikten sonra kapı çalmış bakmışlar kapıda sırılsıklam Temel:
"Neredesun ula Temel merak ettik ?"
"Eve cittum pijamamu aldum da..."
 
Temel ve Kraliçe Elizabeth

Temel Istanbul a gelmis yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
söylenmis: "Ulan yarim saattir bir kariyi vuramadilar be!".
 
WAMPIR TEMEL


temel bir gün wampir arkadaşlarıyla gezmeye gider bitanesi gider aradan 10 dakika geçtikten sonra geri gelir şurda bi ev var görüyon evet işte ordaki iki kadının kanını içtim sıra ikinciye gelir oda aradan 15 dakika geçtikten sonra geri gelir şu bi ev var görüyon işte ordaki adamların kanını içtim sıra bizim temele gelir temel gider aradan 1 saat geçer temel yok 2 saat geçer temel yok 3.saat temel üstü başı kanlar içinde gelir temele sorarlar temel bu halin ne ne olsu sana katliam mı yaptın temel şu evi göreysun evet peki şu direği göreysun evet işte ben onu görmedum!!!!!!!
 
mahkeme

Mahkemede Hakİmtemel'e SormuŞ:
_kİmİnle Evlİsİn?
_bİzum Karİylan!
Hakİm SİnİrlenmİŞ:
_eherhaldesen HİÇ Erkekle Evlenen Duydun Mu?
_duydum Tabİnasİl Duymadum!.......
_kİmmİŞ?
_bİzum Karİ.
 
TELEFON

Temel şehrin en gözde semtinde büro tutmuş ve kapısına "Avukat Temel" yazılı bir tabela asmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapı çalınmış ve sekretere:

- Kapıyı aç kızım

demiş. Sekreter kapıyı açıp büroya gelen adamı Temel'in odasına soktuğu anda Temel hemen telefona sarılmış konuşmaya başlamış:

-O iş tamam beyim... Benum aldığum davada kötü bir netice çıkmaz tabi hemen çıkarıruz Osmanı da ben kurtarmıştım Dursun'u da... Siz hiç merak etmeyun. Ankara'da çok tanıduk var.

Konuşma bu şekilde birkaç dakika daha devam ettikten sonra Temel sekreterin odaya getirdiği adama:

- Aman efendum kusura bakmayun ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun sizin ne davanuz vardı?

Demiş. Adam

-Hiiç...Benim davam filan yok ben telefonunuzu bağlamaya gelmiştim! demiş.
 
Temel İle dursun 5 İla 10 yıl arasında Amerika'da yaşarlar ve orada kürkü çok pahalı bir sincap çeşidi bulurlar Türkiye'ye gelirken bundan getiripüretipçok zengin olmayı tasarlarlar.Dursun sincabı sırt çantasına koyar ve havaalanından içeri sokar temelde hemen arkasından havaalanına gelir ve uçağa binerler.Bir süre sonra dursun uyur kucağında bulunan çanta yere düşer ve sincap çantadan dışarı çıkar.Hemen Temelin kucağına gelir onunla oynar ve sonra temel sincabi öldürür.Dursun uyanıp sincabı ölmüş görünce hemen temele sinirle sorar ne oldi buna? Temel cevaplamaya başlar sincap çantadan çıktı kucağıma geldi oradan pantolonuma girdi aleti yakaladı bir sağa salladı bir sola salladı kaldırdı üzerine çıktı İndi çıktı İndi çıktı sesimi çıkarmadım.Sonra biraz aşağı İndi ¤¤¤¤¤ları buldu oynadı tokuşturdu ceviz zannetti oynadı ellemedim.Biraz daha aşağıya indi deliği buldu yuva zannetti galiba girdi çıktı girdi çıktı yine ellemedimama ne zaman cevizleri yuvaya taşımaya kalktı İşte o zaman öldürdim oni.
 
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi ¤¤¤¤ ikincisi asalet sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş temel de 'Kontesi kim s*kti?' demiş. Orhan 'Afferim çok güzel olmuş kontes ile asaleti s*kmekle ¤¤¤¤i vurgulamışsın kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah kontesi kim s***i?
 
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1000000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1000000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyor musunuz? İşte onlarla ""barın orta yerine işerim barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er milyon lirasına iddiaya girdim".
 
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek "bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk "bak bunları da ben yaptım seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kıçını yırtmaya değmez dedi" der.
 
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 123.. tıkanmış. İngiliz başlamış 357.. o da tıkanmış. Fransız 1520.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 708090 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü Nam-ı Kemal'in duracağı yok 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal "Olur mu hanfendi 95 oldu burada boşuna mı çarpı atıyoruz sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: "Başlarım şimdi çarpına da sana da sil hepsini sıfırdan başlıyoruz!"
 
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık...Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış. "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım"
 
Karı koca oturmuş televizyon izlerken erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir karısına uzatır: - "Al karıcığım sana su ve aspirin getirdim!" - "Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?" - "Allaha şükür!"
 
10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu olan adam hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının üstüne atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar: - "Sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap onu sinirlendirme sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma ki hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma seni seviyorum!" Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur: - "Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma ben de seni seviyorum!"
 
Bir gün doktorlar tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
 
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim bir delinin oturmuş birşeyler yazdığını gördü: - "Kolay gelsin ne yazıyorsun?" - "Mektup yazıyorum efendim." - "Yaaa..Kime yazıyorsun?" - "Kendime.." - "Peki ne yazılı mektupta?" - "İlahi doktor bey deli misiniz siz.. Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"
 
Deliler hastanesinde bir deli arkadaşına peygamber olduğunu söyler arkadaşı da ona inanmaz. - "Oğlum" der "kafayı yedik de bu kadar da değil." Daha sonra bir diğer arkadaşının yanına gider ve der ki: - "Hasan peygamber olduğunu iddia ediyor". Bunun üzerine diğer arkadaşı: - "Yalan çünkü ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst