tiki ve gotik kültürlerini fazlasıyla banel bulan yurdum gençlerinin yeni eğlencesi. kuralları ve uygulanışı açısından biraz meşekkatli olsa da , sebat etmiş gençlerimiz bu olayın da hakkıyla üstesinden gelmişlerdir.
kelime manası olarak emotional'dan türemiş olmakla beraber, süleymana sülo,mehmet'e memo demeyi pek bir benimsemiş halkımız tarafından hemencecik kanıksanmıştır. emotional>emo... (emotional'dan türemediği, bir konser sırasındaki bir yanlış anlaşılma sebebiyle isminin böyle olduğu da söylenmekte ama fazla kurcalamanın alemi yok.)
asıl olarak,sonu kötü biten aşklar ve kalp kırıklıklarını konu alan müzikleriyle punk'ın bir altkültürdür emo. ve fazlasıyla popüler oluşu sonucu "satılmış"(sold out) olarak tanımlanmış, pek çok punker tarafından da bütünüyle reddedilmiştir.
her kültür(!)ün olduğu gibi bu emo'canların da kendilerine has giyim,kuşam,yaşam kriterleri var.
emo'luğun en önemli ve olmazsa olmaz duygusu "allah kahretsin,ne kadar boktan bir hayatım var" duygusudur. bu duygunun her daim gözlerden fışkırtılması ve etrafa hissettirilmesi şarttır. en mutlu anınızda bile, bir duygusallık , bir eziklik hissettirmeniz gerekmektedir çevrenize ki emo'luğun hakkını veriyor olabilesiniz.
aşırı duygusallık yaşam felsefeniz olmalı bir bakıma. dokunsalar ağlayacak formunu yakalayabilmiş olmalısınız. görenler sizi "en asil duygunun insanı" olarak atfetmeli.
duygusallık ve ezik bakış olayını başarıyla geçtiyseniz,ikinci ve en önemli husus "7 gün,24 saat aralıksız dert yanabilme yetisi"ne sahip olmanızdır. evet sürekli dert yanmalısınız birilerine. olur olmadık şeyleri kendinize dert edip,bunu etrafınızdakilere anlatıp,beyinlerini sikin. hayatınızdaki en mükemmel şeyden bile dert yanın. çekinmeyin. dert olmazsa emo'luk da olmaz*. bu kural katidir.değişmez.
fakat dert yanma olayında dikkatinizi çekmek istediğim bir husus var ki o da şudur: dert yanarken sakın ola küçük emrah tandanslı cümleler kurup da kendinizi ele güne rezil etmeyin. tarzınız farklı olsun.dertlerinizi anlatıp kendinizi acındırmanın yanında, asi bir görünüş de edinip,kendinize cool bir hava vermeyi de bilin.az akıllı olun.
bir diğer önemli done ise tabi ki giyiniş,kuşanış.. bir emo'ya giyim denildiği zaman aklına direkt olarak "siyah" gelmelidir. eğer giyim denildiğinde aklınızdan cicili bicili,pembeli morlu,allı sümbüllü,ismail dümbüllü* elbiseler geçtiyse emo'luk hususunda pek de şansınız yok demektir.
erkekler için görünüş ve giyim şekli genel itibariyle : kısa saç,ya da yüzün yarısını kapayan uzun saç, siyah sürmeler, dar deri pantolon ve vücudu saran mesaj kaygılı bir tişört.
göbek olayını aklınızın ucundan bile geçirmeyin. hiç göbekli emo olur mu yavrucum? ye,iç,götü büyüt sonra da "ben duygusalım,en hassas duygunun insanıyım" diye gez ortalıkta.yemezler,baştan söyliyeyim.
hanım kızlarımız için ise görünüş şekli,gotiklerinkine yakın bir tarzda seyretmekte. siyah olan her şey mübahtır. kareli olursa daha da güzel olur. gotiklerdeki gibi converse'lerinizin yırtık olması,olmazsa olmaz değildir. ama olursa da güzel olur.
hanım kızlarımızın da göbek konusunda dikkatli olmaları çok önemli bir husus. göbek dışında baldırların da çok bıcır bıcır olmaması gerekiyor. koşarkene falan lop lop oynarsa o baldırlar,kimse size emo demez bilesiniz.
yemek konusu,ülkemiz gençlerini en çok zorlayan hususlardan biri. zira gerçek bir emo et ve et ürünlerinden yemez. afedersin sürekli olarak otlanır. çünkü bir hayvanın kesilip,pişirilip,afiyetle mideye indirilmesi bir emo'nun göz yaşlarının akmasına vesile olacak kadar acı verici bir olaydır. bu yüzden et ve et ürünlerinden minimum şekilde faydalanmayı kendinize düstur edinmelisiniz. (kurban bayramı'nda da dirayetinizi koruyup güzelim dana etinden yemezseniz,gerçek bir emo olma yolunda büyük bir adım attınız demektir...şöyle bol salçalı,hafif biberli bir et sote'ye karşı dayanmak her bünyenin harcı değil bilesiniz. )
evet geldik bir diğer önemli nokta olan müzik konusuna. emo'luğun çıkış kaynağı belki de müzik. o derece hassas yani. bu noktada çok dikkatli ve dirayetli olmalısınız.
eğer ki bir köşede oturmuş "sen imkansızsıın , sensizlik imkaaansız aaaaşk imkansııız" diyip dertleniyorsanız,
ya da "binlerce dansöööz vaaağr...abi güzel yapmış adam be" diyorsanız,sıçtığınızın resmidir.
dinlediğiniz müzikler,sertlik olarak hoobastank'ten başlayıp en fazla linkin park'a kadar çıkmalı.
evanescence,coldplay,green day ve rasmus gibileri fazlasıyla popüler olduğundan çok tercih edilmemesi gerekse de , şarkılarının bilinip arada bir mırıldanılması efdaldir.(ee ne de olsa popüler olan bizden değildir)
creed,incubus,gorillaz,nickelback,dashboard confessional, jimmy eat world, new found glory ve beck dinleyebileceğiniz gruplar arasında.
eveeet ilk etapta aklıma gelen , bir emo'nun mutlak suretle sahip olması gereken özellikler bunlar.
şahsi kanaatimce tiki'lere nazaran daha oturaklı ve çekilirlerdir. en azından "oha falan" olmuyorlar...
fakat gotik'ler daha şen şakrak ve vurdum duymaz oldukları için,emo'ların ,gotik'ler karşısında pek de şansları olduğunu sanmıyorum. (sosyal hayatta)
çok yakında diğer açıklamalı ve karşılaştırmalı alt kültür konulu entarilerimle yine huzurlarınızda olmayı planlıyorum. ve sanırım hafiften kafayı yiyorum... bidaki derse qörüşmek üzere xD sayqılar.
