El Alameyn Savaşları

Heulwen

Kayıtlı Üye
El Alameyn Savaşları

Rommel’in, 30 Ağustos 1942 günü İngiliz 8. Ordu’nun Alam Halfe’deki savunmasına yönelik taarruzu, 6 Eylül 1942 tarihinde geri çekilmesiyle başarısız olmuştu. General Montgomery, Eylül ve Ekim aylarında, Malta’da üslenmiş olan İngiliz hava ve deniz unsurlarının, Rommel’in ikmal hattı üzerindeki ablukası dolayısıyla Alman-İtalyan birliklerinin çok az takviye alabildiklerini ve akaryakıt stoklarının ‘sınırlı’ olduğunu bilmektedir. Gerçekte, Rommel’in sadece üç günlük akaryakıt stoku vardır. Kendi birlikleri ise düzenli olarak takviye edilmektedir. Bu bağlamda Montgomery, saldırıya geçerek Alman-İtalyan birliklerini Kuzey Afrika’dan çıkartmaya karar vermiştir. General Montgomery’nin planı, cephenin kuzey kesimindeki mayınlı arazide iki koridor açmaya dayanmaktadır. Hemen ardından İngiliz zırhlı birlikleri bu koridorlardan geçerek Alman- İtalyan zırhlı birliklerini imha edecektir. Cephenin güneyinden taarruz eden birlikler ise, güney cephedeki Alman-İtalyan birliklerinin cephenin kuzeyine sevk edilmelerini önleyecektir. Montgomery’nin planı, oniki günlük ve üç evreli bir plandır. Girme, imha muharebeleri ve son taarruz. Montgomery bu planı, Rommel’i yanıltacak bir dizi manevrayla desteklemiştir. 1942 yılının Ekim ayı boyunca, cephenin güney kesiminde siperler kazılmış ve bir akaryakıt boru hattı döşenmeye başlanmıştır. Ayrıca bu bölgeye maket tank ve jipler yerleştirilmiştir. Cephenin kuzey bölümünde 23 Ekim 1942 günü gün ağarmadan İngiliz topları hazırlık ateşine başlamışlardır. Hazırlık ateşi, 882 topun, herbirinin yaklaşık 600 atışıyla 5 saat sürdürülmüştür. Ardından istihkam birlikleri, piyadenin yakın desteğinde mayın temizleme işlemlerine başlamışlardır. Almanların Şeytan bahçesi adını verdikleri, çeşitli bubi tuzakları ve mayınlarla döşeli bu arazide 8 km.lik bir yolun açılmasına çalışılmıştır. Mayınlı arazinin derinliği yüzünden, çok dikkatli sürdürülmesi gereken bir işlemdir bu. İngiliz 30. ve 10. Kolorduları’nınn, zırhlı birlikleri için geçiş bandı oluşturmaya yönelik bu saldırısı esnasında, cephenin güney kesiminde ise İngiliz 13. Kolordusu’nun yanıltıcı taarruzu, Alman 21. Panzer Tümeni’nin ve İtalyan Ariete Zırhlı Tümeni’nin cephe hattına yapılmıştı. İngiliz 30. Kolordusu’nun giriştiği taarruz, çölde belirgin olamayan bir hatta kadar ilerlemeyi hedefliyordu ve bölge, Alman-İtalyan kuvvetlerinin en güçlü savunduğu bölgeydi. Saat 14:00 dolaylarında istihkamcılar tanklar için bir geçit oluşturmuşlardı. Beşyüz kadar İngiliz tankı bu banda ilerledi ancak, yoğun toz,
trafik sıkışıklığı dolayısıyla hareketsiz kaldılar.
24 Ekim 1942 sabahı Alman karargahı, bir hava taarruzuna uğramıştır. Bu hava saldırısında Alman birliklerinin iletişimi ciddi hasar görmüştür. Rommel o sıralarda Almanya’da olduğu için ona vekalet etmekte olan General Georg Stumme, hava saldırısı sırasında yaşamını yitirmiştir. Komutayı General Ritter von Thoma devralmıştır. İngiliz 30. kolordusu ilk mayınlı arazide çakılıp kalmıştır ve 10. Kolordu, gün boyu Alman- İtalyan mevzilerine binin üstünde çıkış yapan Müttefik hava akınlarına karşın ilerlemekte başarılı olamamıştır. İngiliz 51. Tümenine gün ağarırken taarruz eden panzerler, saat 16:00 dolaylarında bir ölçüde başarılı oldular. 15. Panzer Tümeni’nin panzerleri, toz bulutlarının ve arkalarına aldıkları güneşin de yardımıyla Kidney Sırtı’ndaki Avusturalya Tümeni’ni geri attılar. II. El Alameyn Savaşı’nın ilk büyük tank muharebeleri bugünün sonlarında yaşanmıştır. Yüzün üzerinde tankın giriştiği bu çatışma gece karanlığına dek sürmüş ve iki taraf da yarıya yakın tankını bu çatışmalarda kaybetmiştir. Piyadeye karşı tankların sürdürdüğü bu muharebeler iki gün boyunca sürmüş, ağır piyade kayıplarına karşın Birleşik Krallık birlikleri Kindey Sırtı’nı elde tutmayı başarabilmişlerdir. 24 Ekim 1942 sabahı Alman karargahı, bir hava taarruzuna uğramıştır. Bu hava saldırısında Alman birliklerinin iletişimi ciddi hasar görmüştür. Rommel o sıralar İngiliz 8. Ordusu’nun taarruzu durmuştur. Churchill, "Savaşı kazanacak bir General bulmak gerçekten olanaksız mı" demektedir. Rommel 26 Ekim günü Tel al-Eissa yakınlarından bir karşı saldırı başlatmıştır. Bu karşı saldırıyla Rommel, tüm tanklarını Kidney tepesi civarından savaşa sürerek önceki pozisyonunu yeniden kazanmayı amaçlamaktadır. Tüm hava ve kara gücünü bölgede toplayarak 21. Panzer Tümeni’ni ve İtalyan Ariete Zırhlı Tümeni’ni Rahman yolunun güneyi boyunca taarruza geçirmiştir. Ancak ileri harekat akaryakıt sıkıntısı yüzünden durmuş, açık arazide İngiliz hava akınlarına maruz kalmıştır. Bununla birlikte 8. Ordu, Alman-İtalyan birliklerinin tank kayıplarına karşın başarılı olamadılar. Her ileri harekatleri tanksavar topları tarafından durduruldu. Bir Beaufort torpido bombardıman uçağı filosu, Tobruk limanından bir tankeri batırmış ve Rommel’in son ikmal umudunu da boşa çıkarmıştır. 2 Kasım da başlayan bu evrede düşman zırhlılarının imhası hedeflenmiştir. Düşman açık alanda savaşmaya zorlandı. İstila edilen ikmal hatları ve taarruzlar sonucu Mihver güçleri akaryakıtı azalmıştı ve düşman ordusu dağılmıştı. Tüm çabalarda amaç, Rahman sırtı boyunca Tel el-Agakir’deki Mihver savunmasıydı. Bu saldırı yedi saat süren hava taarruzlarıyla başladı. Hava taarruzlarının hedefi
Tel el-Agakir ve Sidi Abddal-Rahman bölgesiydi. Hava taarruzunun ardından 4,5 saat süren, 360 topun, 15.000 top mermisi harcayarak sürdürdüğü baraj ateşi başlamıştır. Yoğun hava saldırılarına karşın ateşi sürdüren Alman 88.likleri 128 İngiliz tankından 102 sini imha etmişlerdir. Öğleden sonra 120 Alman ve İtalyan tankı saldırıya geçmiştir. 2. El Alameyn Savaşı’nın son tank savaşı Agakir Sırtı’ndaki bu tank savaşıdır. 3 Kasım da Rommel Hitler’e bir mesaj göndererek durumun ümitsizliği nedeniyle geri çekilme onayı ister, ama red edilir. Aynı gün General von Thoma, komuta ettiği tüm tankların imha olduğu bir savaşın sonunda esir düşmüştür. Direnmeye çalışmanın tüm birliklerin kaybedilmesi anlamına geleceğini bile Rommel, Hitler’in emrine karşın geri çekilme emri vermiştir. 4 Kasım da İngiliz 3 zırhlı tümeni Alman-İtalyan hatlarını yarmışlardır.
 
---> El Alameyn Savaşları

Görseller ;

1elal1ex5.jpg


2el2pt9.jpg


3el3ig8.jpg


4el4dh3.jpg
 
Son düzenleme:
---> El Alameyn Savaşları

Almanların her iki dünya savaşındada yaptıkları temel hata. Taktik muharebe ve çatışmalarda 1 Numara olmalarına karşın stratejilerinin çok kötü oluşu hatta olmayışı onlara yenilgiyi getirmiştir. Bu muharabe ile ilgili baya okumuşluğum ve hatta Londra'da Imperial War Museum (İmparatorluk Savaş Müzesi)'nde savaş gazileri ile konuşmuşluğum var.

Almanların savaş boyunca Akdeniz'de doğru dürüst belli bir stratejileri yoktu ve buraya Doğu Cephesine kıyasla daha az kaynak ayırmışlardı. Rommel'in komutasındaki Alman-İtalyan Panzer Ordusu 1942 Haziran'ında 8. İngiliz Ordusunu Gazala Savaşı'nda yenmiş , Libya sahilindeki kritik liman şehri Tobruk'u alarak 33.000 esir almış , çok sayıda da ganimet ele geçirmiştir. Rommel parlak bir taktisyen olmasına karşın stratejik olarak yetersizliğini ve dar görüşlülüğünü de burada göstermiştir. Zira Rommel Hitler tarafında Feld-Mareşalliğe terfi ettirilmesinin de başına vurmasıyla hemen Mısır'a yürümek ve Süveyş ve İskenderiye'ye saldırmak istemiştir. Ancak Doğu Cephesi'nde ikmal ve lojistik olarak iyice zorlanmakta olan Alman Genelkurmayı bunu kabul etmemiş ve Akdeniz cephesine daha fazla kaynak ayrılamayacağını o yüzden stratejisini buna göre ayarlamasını bildirmiştir. Zira Libya'dan Mısır'a doğru yürüdükçe Alman İtalan Panzer Ordusunun ikmal lojistik yolu giderek uzayacak , öte yandan Mısır'daki üslerine doğru geri çekilen 8. İngiliz -Ordusunun ikmal yolu da gitgide kısalacaktır. Tobruk limanı ele geçmişse de ağır hasar görmüştür. İtalyanların elindeki Trablus ve Bingazi limanları da yükleme boşalma kapasitesi açısından yetersizdir. Çöl savaşlarında ikmal ve lojistik herşeyi belirler. Dahası Orta Akdeniz'de İngiliz hakimiyetindeki Malta adası da yoğun Mihver hava saldırılarına rağmen hala dayanmaktadır. Ağustos 1942'de çok ağır gemi kayıplarına rağmen bir İngiliz ikmal konvoyu Mihver hava ve deniz ablukasını yarıp Malta'ya hayati önemde malzeme ulaştırır ve Malta tekrar aktif hale gelir ve buradan gelen RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri) uçakları ve Kraliyet Donanması denizaltıları Libya'daki Mihver ordularının Akdeniz'deki ikmal yollarını gene kesmeye başlar. (Sırf Ağustos Eylül 1942'de Alman İtalyan Panzer Ordusuna ikmal malzemesi götüren Mihver gemilerinin %75'i Malta'dan gelen saldırılarla Orta Akdeniz'de batırılır )

Alman Akdeniz Cephe Komutanı Feld Mareşal Albert Kesselring bu şartlar altında Mısır'a ve Nil Nehrine yürümenin "delilik" olduğunu Rommel'e açıkça söyler. Luftwaffe (Alman Hava Kuvvetleri) üsleri Libya'da kalmış ve Mısır uçuş menzilinin dışındadır ve Alman uçak filoları da çok ağır kayıplar verdiği yıprandığı ve devanmlı Malta'ya saldırmakla uğraştıkları için çöldeki Alman İtalyan Panzer Ordusuna hava desteği sağlanamayacağını öte yandan RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri) Mısır'da çok iyi donatılmış üsler , yeni uçak filoları ve kısalmış ikmal yolları ile Mısır'a girecek Panzer Ordusunu havadan baskı altına alabilecek durumdadır. Kesselring Haziran 1942'de en azından Malta'nın düşmesini veya işgalinin beklenmesini ondan sonra Mısır'a yürünmesini teklif eder. Rommel bunu kabul etmez ve Temmuz ayında kendi bildiğini okuyarak Mısır sınırını geçer ama yeni tümenlerle takviye edilmiş ve ABD'den gönderilen yeni model Sherman ve Grant tankları ile donatılan 8. İngiliz Ordusu tarafından İskenderiye'nin 100 kilometre batısındaki El Alameyn savunma hattında durdurulur.

Rommel burada çaresiz durumda kalmıştır. İkmal malzemeleri tükenmiş , lojistik ikmal hatları devamlı kesilmekte , Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından havadan baskı altına alınmış ve üstün İngiliz Dominyon kuvvetleri tarafından geri sürülmüştür. (Birinci Dünya Savaşı'nda Gelibolu'da savaşan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı ANZAC kuvvetleride 8. İngiliz Ordusu safında çarpışmaktadır ve en iyi performansı da onlar verir) Dahası güneyden çölün iç tarafından dolaşıp İngiliz savunma hattını da çeviremez çünkü savunma hattı güneyde hiçbir motorlu aracın geçemeyeceği Kattara Çöküntü'ne dayalı olarak inşa edilmiştir. Ağustos 1942 son bir gayretla saldırıp düşman savunmasını yarmaya çalışır ama ihtiyatlı İngiliz generali Bernard Montgomery'nin yeni komutasına geçen 8. İngiliz Ordusu ona geçit vermez. Bundan sonra Panzer Ordusunun gün ve gün takviye ve üstün malzemelerle donatılan dahası hava üstünlüğüne sahip 8. İngiliz Ordusuna karşı ta 2000 km uzunluğundaki bir ikmal hattını ucunda tutunmaya çalışması gerçekten de deliliktir. Rommel ikmal durumunu küçümsediğinden buna kalkışır bol bol mayın tarlaları ve tanksavar mevzileri hazırlar. Bundan sonra acelesi olmayan Montgomery Mısır'da 8. İngiliz Ordusunu tekrar organize edip , düzenler , etkili iyi düşünülmüş ve ayrıntılı bir savaş planı hazırlar , yoğun bir eğitim programı başlatır , komutasındaki askerlerin moralini yükseltmeye çalışır ve çok büyük bir ikmal malzeme yığınağı yapar. Hava üstünlüğünü ele geçirmiş RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri ) ile de yoğun bir işbirliğine gider , Alman Enigma telsiz şifrelerini de kırılmasıyla gelen istihbarat raporlarını iyi değerlendirir , hava kuvvetleri ve Kraliyet Donanmasıyla Rommel'in Akdeniz ikmal yollarını iyice keser ve dahası güvendiği idare edebildiği subayları 8. Ordu kurmaylarına sokar. Montgomery gelecek muharebenin nasıl olacağını da doğru şekilde öngörmüştür : "Bu iş bir adam öldürme yarışması olacak." Bunun için tanktan topa dek büyük bir ateş gücü toplar.

23 Ekim 1942'de 8. İngiliz Ordusu saldırıya başladığında savaşın sonu daha başlamadan belli olmuştur. Panzer Ordusunda ciddi bir yakıt sıkıntısı vardır. Dahası İngiliz aldatma planları ve faaliyetleri sonucu 23 Ekim gecesi başlayan saldırı sonucu hem Rommel hem de savunmadaki Mihver kuvvetleri gafil avlanmışlardır. İngiliz saldırısı başladığında Rommel sağlık sebepleri yüzünden Almanya'dadır. Yerine vekaleten bakan General Stumme İngiliz saldırısının başladığı gün kalp krizinden ölür. Rommel alelacele dönüp komutayı ele alır ama durunmu ümitsizdir. Sonraki bir hafta boyunca İngiliz ve dominyon tümenleri ağır ağır ilerleyip arazi kazansalarda da Mihver savunmasını yarmayı başaramazlar. Öte yandan bütün Alman panzer karşı saldırıları da İngiliz tank ve tanksavarları tarafından geri püskürtülür. Alman panzer gücü giderek erimektedir. Rommel 28 Ekim'de günlüğüne "En sefil Arabın bile dönüp bakmayacağı bir arazi için nehirler dolusu kan akıtıyoruz !" diye yazar. 13 gün süren ve Birinci Dünya Savaşı'nı andırmayan kıyasıya bir çarpışmadan sonra Montgomery 2-4 Kasım tarihlerinde Tel El Aquqir tank savaşında epey tank kaybı verme pahasına Alman-İtalyan savunmasını yarar ve cephenin güneyindeki Mihver kuvvetlerini kuşatmaya başlar. Artık paniğe kapılan Rommel Hitler'den geri çekilme izni ister. Attığı her adımın savunulması gibi saçma bir düşüncesi olan Hitler bunu kabul etmez. 4 Kasım günü İngiliz zırhlı tümenleri Tel El Mampasa tepesinde son Alman panzer ve piyade kuvvetlerini darmadağın eder. Rommel yardımcısı General Ritter Von Thoma İngilizlere esir düşer ve İtalyan birlikleri topluca İngilizlere teslim olmaya başlar. Bıçağın kemiğe dayanmasıyla Rommel 4 Kasım'da elinde kalan Alman ve İtalyan kuvvetlerini toplayıp El-Alameyn'i terk eder ve Mısır'dan çekilir. (Almanlar geri çekilirken bütün motorlu araçlara ve kalan akaryakıt stoklarına el koymayı da ihmal etmezler. Bu yüzden sözde İtalyan müttefiklerini çoğunu da geride esir düşmeye bırakırlar. Bu durum zaten gergin Alman İtalyan ilişkilerini iyice zora sokacaktır ) 8. İngiliz Ordusu çekilen düşmanı takibe başlarsa da bir tuzağa düşmek istemeyen Montgomery'nin ihtiyatlı tutumu ve yağan mevsim yağmurları , geride bırakılan yoğun Mihver mayın tarlaları ve savaş enkazı , kuşatılan Mihver kuvvetlerinin teslim alınması gibi faktörler İngilizlerin hızını keser ve Panzer Ordusunun kalıntıları kaçıp kurtulmayı başarır. Almanlar ve İtalyanlar El Alameyn'deki 13 günlük savaşta toplam 59.000 kayıp vermişler , enkazlarını geride bıraktıkları 450 kadar da tank kaybetmişlerdir. 8. İngiliz Ordusunun toplam kaybı ise toplam 13.500'dür. Artı 500 tank kaybetmişler ama bu kaybedilen İngiliz tanklarının 350'si bir kaç günde onarılıp tekrar hizmete sokulmuştur. 8 Kasım 1942 İngiliz ve Amerikan Orduları Fas ve Cezayir'de Fransız sömürgesi olan Kuzeybatı Afrika'ya çıkmaya başlarlar. Hem doğudan hem de batıdan kıstırılan Mihver kuvvetlerinin Afrika'daki günleri artık sayılıdır.

Üç yıldır Mihver karşısında bocalayan ve zor zamanlar yaşayan İngiliz halkını bu ilk kazanılan zaferle moralini yükseltmek isten Başbakan Winston Churchill Britanya'daki bütün kilise çanlarının kazanılan zaferi kutlamak için çalınmasını emreder. Muharebe bittiğinde 4 Kasım'da İngilizlere esir düşen Rommel'in yardımcısı General Ritter Von Thoma aynı akşam General Montgomery'nin karargahında ağırlanır ve onunla akşam yemeği yerken biten muharebeyi tartışırlar. Montgomery niye bu kadar uzun süre savunulması zaten imkansız bir pozisyonda ikmalsiz halde tutunduklarını sorduğunda Von Thoma hem Rommel'in hem de Hitler'in egolarından dolayı çıkan stratejik hatalarını söyler ve durumu özetler : "Savaşta sadece amatörler taktiklerle ilgilenir. Profesyoneller ise strateji ve lojistikle ilgilenip kazanırlar."

Bu savaşı kazanan 8. İngiliz Ordusu aslında İngiliz imparatorluğunu temsilen her dominyondan bir birlik ve tümenle donantılmıştır. Avustralya , Yeni Zelanda , Güney Afrika , Hint , İskoç tümenleri Hür Fransız ve Hür Yunan tugayları askerleri İngiliz saflarında onlarla beraber çarpışmışlardır.
 
Son düzenleme:
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst