Dün gece

---> Dün gece

sevmek; bakmak değil görmekse eğer,
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer,
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer,
SENİ SEVİYORUM....

* * * * *

sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer,
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer,
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM

* * * * *

sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer,
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer,
SENİ SEVİYORUM

* * * * *

sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer,
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
 
---> Dün gece

Böyle içten gönülden sevişin
Yüreğimdeki köz olmuş ateşin
Gözlerimdeki parlayan güneşin
Kaybettim sahibini arıyorum


Yüreğim harabe ruhum zindan
Hüzünüm nefretim hasretim ondan
Kaybettim kendimi yokluğundan
Yüreğimin sahibini arıyorum


Kör olmuş gözlerim kaybolmuş umutlarım
Yüreğinde sus olmuş duyulmamış feryatlarım
Çağlamış ruhumda sel olmuş göz yaşlarım
Göz yaşlarımın sahibini arıyorum


Meçhul bir geminin sahipsiz tayfasıyım
Unutulmuş bir kitabın parçalanmış sayfasıyım
Umutların ümitlerin yarınsız dünyasıyım
Gönlümdeki dünyanın sahibini arıyorum


Nerededir bu Can'ın kayıp sahibi
Nerededir ruhumun vicdansız talibi
Haklısın sen oldun dünyanın galibi
Artık olmasın istemem ruhumun sahibi
 
---> Dün gece

Alacakaranlıkta bir vakit!
Yerkürede zor oluşan bir an.
Önce bir bulut girdi camdan içeri
Yoğun,gri,büyük..
Dokundum.
Pamuk kadar yumuşak,ağ kadar sağlam.
Haydi, gidiyoruz dedi.
Bindim yavaş ve ürkekçe
başladık yükselmeye.
Korkuyor üşüyordum.
Birde baktım ki ne göreyim!
Ay ve güneş birlikte,
Merhaba dediler.
Merhaba.
Gecemi,gündüz mü kafam karışmıştı.
Güneş yakmamak için solmuş,
Ay ise görünmek için parlamıştı
Bulut ise yorgan gibi sarmalamıştı bedenimi.
Yalnız beşerdim göklerde.ama mutlu.
Dünyaya baktım bir an;masmavi
Anadalu semalarında evimi aradım.
Meğer eski dostum ay,
güneş ve buluta yalvarmış
birlikte olabilmek uğruna.

Dostum içtenlikle gülümsüyordu göklerden
bir an sevdamı unutturabilmenin mutluluğuyla!
 
---> Dün gece

Güneşin akşam hüzünle battığı
Karşıdaki karlı dağlar yalnız
Düşen yaprak, esen rüzgar yalnız
İnsanda ölümün yalnızlığı

Yalnız düşünceler paramparça
Yalnız hatıralar kırık dökük
Yalnızlık zor; yalnızlık büyük
İnsanın yalnızlığı bambaşka

Dünyada yalnız olmayan ne var
Yer altında ölüler, gökte yıldız
Denizlerde yelkenliler yalnız
Ve insan yalnız Tanrılar kadar

Üzerinde ümitle yaşadığımız
Dünyaya sığmıyor yalnızlığımız
 
---> Dün gece

sevdim seni
sevilmedim ama hiç
ihanet etmedim
sensiz geçer her günü sildim
seni kalbimden atmak için
başkalarını sevdim
yada sevdiğimi sandım kendimi kandırdım
özledim sesini, nefesini
bebişim bebem namusum demeni
şimdi yoksun ne diyimki ben sevdim seni
sen sevmedinki beni
özledim teninin kokusunu

özledim kavgalarımızı
herşeyi özledim ama beni bırakıp git
beni bırakıp git dediğin o günü özleyememki
 
---> Dün gece

kalbimin derinliklerinde yaşattım seni
her daim sana sahip çıktım
bugün yanıbaşımda değilsin meğer
bu gidiş nereye doğru olur..


yüreğimde büyüttüm seni
her nefesini ben verdim sana
aklımda fikrimde sen,senin hayalin
ve koskoca bir yalnızlık...

bebeğim duy sesimi,bir cevap ver
ya da kendin gel de bu hasreti bitir......
 
---> Dün gece

"-susmak aşkımın dilidir- diyen sevgili
konuş şimdi, kelimelerine ihtiyacım var…"

Parça tesirli sancılar düşüyor kalbime…
düştükçe uçurum, sancıdıkça aşk…
ve aşklaştıkça kalp
daha çok parçalanıyor hayat
yaklaştıkça daha bir özlüyorum
kabul ediyorum,galibimsin
ve ben her şeyini savaş alanında bırakan
mağlup bir komutan gibiyim şimdilerde..
tüm zaferlerimi sende yitirmişim
kör bir şahinin gözleriyle yol arıyorum kendime
sana çıkmayacağını bildiğim yolları görmekten korkuyorum belki de kim bilir?..

çıkmaz sokaklarda kısır kalıyorum döngülere..
ve ben dönemezken kendime
labirentlerinde kaybolmuşken,
sağım sen, solum sen, yolum sen, yönüm sen olmuşken,
senden gayrısına yok,yokluğuna râm olmuşken,
susma ömrüm!...

yol kesil cehenneme...


keskin bir virajsın içimde bir türlü alamadığım..
ne zaman geçmeye kalksam senden,
ya bir uçurum boşluğu, ya bir şarampol oluyor sonum..
uzanan elleri tutmuyorum..
yüreğime taktığın alyans tutuyor içimi,
içini bırakmıyorum..
dul bir hasrete yâd/igar kalıyorum ötelerde
Yar dediğimi ağyar, yaban dediğimi yar sanıyorlar..
Sancılanıyorum sessizliğine
Tam vakti;
susturucu takılmışken yüreğime,
haykıramazken,
her kurşun içimi parçalarken,
infilak ederken isyanlarım sensizliğe,
ve akarken gözümden ırmak ırmak,
susma ömrüm!...

ateş kesil cehenneme...


tüm piyonlarım tükendi.
Elimde bir şah…
nereye koysam kendine mat çekiyor..
Cemreler ihanet ediyor adına,
Aslı hükümsüz..
kendini bile ısıtmıyor..
adım lâl kalıyor zemheri ayazlarına..
(d)üşüyorum..
muhaciri değilim gayrı bu Arafın..
ne cennet kokabiliyorum, ne cehennem yanabiliyorum..
kendimsiz bir kent kuruyorum yokluğunun sokağına..
baykuşlara sakinlik yapıyor kentimin ıssızlığı…
sesine parazit yapan bir sesle yıkılıyorum
uğraşma aşk..!
kaldıramazsın;
kumdan kaleler gibi bir rüzgarlık değil, bir cümlelik yıkımlarım..
bilmem ki hangi rihter ölçer sarsıntılarımı..
artçı sellere verirken sitemimi,
sana “sus”arken,
ölüme “su”sarken,
müptelâsıyken kahramanı bıçaklanmış masalların
aşk için aşıkları ezip geçmişken,
susma ömrüm!...

şehâdet getir cinnetime...


öznesi sen olan bir ömre verdim adını,
ki ölüm yar olana kadar tek yâr dediğim ol diye..
sana geldim, ölüme yâr etme diye.
Susma diye çırpınışlarımın tek müsebbibisin..
Biliyorum aldırmıyorsun
Dönmeyeyim istiyorsun sultanlığına
Ve aslında aşk’tan korkuyorsun
Zulmetin sırtımda yama olurken yar’alarıma

Hani olur da geldiğimde bir gün
kapanacaksa yüzüme şehrinin kapıları,
her lisanı lâl bırakan bakışlarım anlamını yitirecekse eğer
ve el elini tutacaksa ellerin,
Elimde değil yanacağım

O vakit gülüp geçeceksen yangınlarıma,
Sarmayacaksan,
Benimle kınanıp, benimle yanmayacaksan,
Cennetten kovulmayı göze almayacaksan,
Bir sözüne çölde vaha gibi susarken
öyle umarsız susacaksan…
sen de sus ömrüm!...


Sus!..
Sus ki, ölüm bana yâr,
ben ölüme Yâr olayım…
sen toprak kesil cesedime…
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst