Salvo
Kayıtlı Üye
Firmalar büyüdükçe -ya da büyük düşündükçe- ihtiyaçları da büyüyor. Büyüyen ihtiyaçları karşılamak için de "Kurumsal Çözümler" aramaya başlıyorlar. Bu çözümlerden biri de, ERP (Enterprise Resources Planning); yani Kurumsal Kaynak Planlaması...
Firmalar, her geçen gün aynı malı, daha iyi kalitede, daha düşük maliyete üretmeye çalışıyorlar. Hepsi, modern çağın nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. Çünkü, devrimiz "Rekabet Devri"... Rekabetin kaçınılmaz şartı olarak da, tüm iş akış süreçlerini daha iyi takip ve analiz etmek istiyorlar. Bunun için de;
Mevcut stoklarını, anlık ve doğru olarak görmek istiyorlar;
Doğru stoklarla, daha iyi Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP) yapmak istiyorlar;
Daha iyi malzeme planlaması ile mevcut stoklarını değerlendirip, üretim için ihtiyaç duydukları tüketim malzemelerini doğru zamanda tedarik etmek ve elde tutma maliyetini azaltmak istiyorlar;
Daha iyi malzeme planlaması yapmak yetmiyor, üretimi hangi makinalarda, hangi sıra ile yapacaklarına daha doğru yaklaşımlar ile algoritmik olarak karar vermek istiyorlar; diğer bir deyişle Sonlu Kapasite Planlaması yapmak istiyorlar, yani müşterilerine daha doğru terminler verip, müşteri memnuniyetini artırmak istiyorlar;
Yaptıkları imalatın, kaça mal olduğun bilmek ve ona göre önlem almak istiyorlar;
Gider ve gelir analizlerini doğru bir şekilde yapmak, bütçelerini gerçekçi bir şeklide çıkarmak istiyorlar;
Nakit akışlarını doğru bir şeklide planlayıp, ödemelerini ve tahsilâtlarını düzgün bir şekilde yapmak istiyorlar;
Takip etmek istedikleri belge, evrak, doküman adına ne varsa, bunları tozlu raflar yerine, elektronik ortamda saklamak ve kolay bir şeklide erişmek istiyorlar;
"Müşteri velinimet'tir" deyip, tüm müşteri ilişkilerini takip etmek ve yönetmek istiyorlar;
Sistem'de etten kemikten yaratılmış insan olarak atlayabilecekleri ya da unutabilecekleri ne varsa, sistem bunları atlamasın/unutmasın, "uyarsın, engellesin hatta otomatik mail atsın" istiyorlar;
Tüm bunlar yetmiyor, firmalar birbirleri ile elektronik ortamda da buluşmak, verilerini aktarmak ve almak istiyorlar...
Özetle firmalar, tüm süreçlerinin doğru ve entegre bir şeklide takip etmek istiyorlar. Satış, satın alma, envanter, üretim, planlama, bakım, muhasebe / finansman gibi süreçlerinde oluşan verilerini, merkezi bir yerden izlemeyi ve raporlamayı hedefliyorlar. Daha da önemlisi, birbirleri ile ilgili olan bu süreçlerin otomatik olarak birbirini beslemesini istiyorlar.. Bu sayede, verilerin farklı platformlarda, mükerrer girildiği hataya açık "güvensiz" bir sistem yerine, entegre çalışsan, tutarlı, "güvenilir" bir sistemde çalışmak istiyorlar. Sistemden rapor alabilmek için bol bol ve birçok ortama veri girmek yerine, Sistem'den aldıkları raporlar ile bol bol analiz yapmak istiyorlar.. Bir başka deyişle, "vakit kazanmak" istiyorlar. Kazandıkları vakitte "karar almak" istiyorlar. "Nasıl aynı malı daha iyi kalitede, daha düşük maliyete üretebiliriz diye?" Çünkü, devrimiz "Rekabet Devri"... Devir, tüm bu "İsteklere" cevap verebilen ERP devri...
Dilara Gürdal
Firmalar, her geçen gün aynı malı, daha iyi kalitede, daha düşük maliyete üretmeye çalışıyorlar. Hepsi, modern çağın nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. Çünkü, devrimiz "Rekabet Devri"... Rekabetin kaçınılmaz şartı olarak da, tüm iş akış süreçlerini daha iyi takip ve analiz etmek istiyorlar. Bunun için de;
Mevcut stoklarını, anlık ve doğru olarak görmek istiyorlar;
Doğru stoklarla, daha iyi Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP) yapmak istiyorlar;
Daha iyi malzeme planlaması ile mevcut stoklarını değerlendirip, üretim için ihtiyaç duydukları tüketim malzemelerini doğru zamanda tedarik etmek ve elde tutma maliyetini azaltmak istiyorlar;
Daha iyi malzeme planlaması yapmak yetmiyor, üretimi hangi makinalarda, hangi sıra ile yapacaklarına daha doğru yaklaşımlar ile algoritmik olarak karar vermek istiyorlar; diğer bir deyişle Sonlu Kapasite Planlaması yapmak istiyorlar, yani müşterilerine daha doğru terminler verip, müşteri memnuniyetini artırmak istiyorlar;
Yaptıkları imalatın, kaça mal olduğun bilmek ve ona göre önlem almak istiyorlar;
Gider ve gelir analizlerini doğru bir şekilde yapmak, bütçelerini gerçekçi bir şeklide çıkarmak istiyorlar;
Nakit akışlarını doğru bir şeklide planlayıp, ödemelerini ve tahsilâtlarını düzgün bir şekilde yapmak istiyorlar;
Takip etmek istedikleri belge, evrak, doküman adına ne varsa, bunları tozlu raflar yerine, elektronik ortamda saklamak ve kolay bir şeklide erişmek istiyorlar;
"Müşteri velinimet'tir" deyip, tüm müşteri ilişkilerini takip etmek ve yönetmek istiyorlar;
Sistem'de etten kemikten yaratılmış insan olarak atlayabilecekleri ya da unutabilecekleri ne varsa, sistem bunları atlamasın/unutmasın, "uyarsın, engellesin hatta otomatik mail atsın" istiyorlar;
Tüm bunlar yetmiyor, firmalar birbirleri ile elektronik ortamda da buluşmak, verilerini aktarmak ve almak istiyorlar...
Özetle firmalar, tüm süreçlerinin doğru ve entegre bir şeklide takip etmek istiyorlar. Satış, satın alma, envanter, üretim, planlama, bakım, muhasebe / finansman gibi süreçlerinde oluşan verilerini, merkezi bir yerden izlemeyi ve raporlamayı hedefliyorlar. Daha da önemlisi, birbirleri ile ilgili olan bu süreçlerin otomatik olarak birbirini beslemesini istiyorlar.. Bu sayede, verilerin farklı platformlarda, mükerrer girildiği hataya açık "güvensiz" bir sistem yerine, entegre çalışsan, tutarlı, "güvenilir" bir sistemde çalışmak istiyorlar. Sistemden rapor alabilmek için bol bol ve birçok ortama veri girmek yerine, Sistem'den aldıkları raporlar ile bol bol analiz yapmak istiyorlar.. Bir başka deyişle, "vakit kazanmak" istiyorlar. Kazandıkları vakitte "karar almak" istiyorlar. "Nasıl aynı malı daha iyi kalitede, daha düşük maliyete üretebiliriz diye?" Çünkü, devrimiz "Rekabet Devri"... Devir, tüm bu "İsteklere" cevap verebilen ERP devri...
Dilara Gürdal