Dev Fıkra Arşivi, Fıkralar Komık Fıkralar Geyık Fıkralar Arşiv

Gümrük kapısından İngiliz, Fransız birde Temel geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizleri kontrole başlamış. Önce İngiliz'in valizinebakmışlar. İçinden 7 adet iç çamaşırı çıkmış. sormuşlar:
- Neden 7 tane?
- Hergün temiz olmalıyız. Haftada 7 gün var. Hepsi için bir tane. demiş
Memurlar:
- Vay be! Medeniyete, temizliğe bak!
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. Açmışlar, 8 tane çıkmış.Ve sormuşlar:
- 7' yi anladıkta 8 tane ne oluyor
- Hergün bir tane, bir tanede ne olur ne olmaz diye yedek olarak bulunduruyorum. demiş.
- Vay be! Medeniyete, temizliğe bak!
Sıra Temel'e gelmiş. Açmışlar 12 tane çıkmış. memurlar şaşırmış.
- Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Neden 12 tane? diye sormuşlar.
- Ocak, Şubat, Mart, Nisan,mayıs,haziran,temmuz,ağustos,ekm,kasım,aralık
 
mecliste konuşulurken Amerikalı - Biz Mars'a gideceğiz! demiş.
Alman:
- Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz! demiş.
Fransız:
- Atom bombasını etkisiz hale getirecek prajelerimiz var. demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için
- Biz de güneşe gideceğiz!" demiş.
- Güneşe gidemezsiniz! Güneş yakar, demişler,
Karadenizli gülümsemiş:
- O kadar da enayi değiliz tabi... Akşam serinliğinde gideceğiz da!
 
Temel iş için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı önceki adaya soruyor.
- Ne sorayiler?
- Ayakkabı.
Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar.
- Dört ayaklıdır, "Miyav miyav!" der. Temel soruyor.
- Bağcıklımıdur?
 
Temel bilim adamıyken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.
Amerikalılar anlatmaya başlarlar.
- Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 'metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk, öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
- Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalanmız telsiz telefon kullanmışlardır
 
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açik bulduğu bir kafesten içeri dalmış. Görevliler,
- Hoop, dur! Ne yapıyorsun? Orası arslan kafesi! diye bağırmışlar.
Temel geri dönmüş ve:
- Sankim arslanınızı yedük
 
Aritmetik öğretmeni Temel, öğrencilerinden şikayet ediyormuş:
- Terste Peş kere Peş kaç ediy?" diye sorayrum, 40 cevapı alayrum. Halpuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun otuz eder da!
 
Arkadaşı Karadenizli'ye sormuş:
- Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
- Ben çendi çendime konuşmayrum. Adamı çözümün önüne cetirirum, öyle konuşayrum!
 
Temel'le Dursun Sultanahmet’te gezinirlerken bir turist kendilerine adres sorar. Turist İngilizce, Almanca ve Fransızca sorar ama bizimkiler anlamazlar. Temel der ki:
- Ula Tursun, Bir yabancı dil öğrenemedik gitti!
Dursun cevap verir:
- Ula neye yarayacak ki? Bak adam üç dil biliyor, yine derdini anlatamıyor.
 
bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Epey düşündükten sonra tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi.
"Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!"
Ertesi akşam karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını kontrol ederek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti: "Şimdi o karpuzlardan iki tane var!"
 
Birgün Hasan koşarak odaya girdi ve elindeki karneyi babasına uzattı. Babası karneye şöyle bir gözatar.
- İyi bir iş yapmışsın gibi bu karneyi sıkılmadan bana gösterebiliyorsun değil mi?" diye çıkıştı, "Şu karnenin haline bak. Beden dersinden başka iyi not var mı şunda?"
Hasan gayet sakin, cevap verdi:
- Ama babaağım, kızma! Bu benim değil senin, kitaplannrn arasında bulduğum eski bir karnenmiş!
 
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- Size bir şey soracağım: Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itinayla kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekliyse motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize, nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- Bunların hepsini motor çalışırken yapmayı denesenize!
 
Bir Fransız'la bir İngiliz konuşuyorlardı. Fransız'a göre İsviçreliler hep para için savaşıyorlardı. Fransızlar'sa şeref için savaşmakla ün yapmışlardı. Bu safsataları sabırla dinleyen İsviçreli, büyük bir soğukkanlılıkla cevabım yapıştırıverdi:
- Herhalde her ülke kendisinde en az olan için savaşır!
 
hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu
daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek
olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine
hoca 'ben baligin sadece basini yiyecem' der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada
'balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur' der. Bunun üzerine
diger yolcu hemen atilir ve hocaya 'balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek
istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel
karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir
'sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim ' der Hoca
da bunun üzerine sunu der 'Bak nasil akillandin'
 
Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çikar ve imajini degistirmek ister.
Ilk önce gözlük
almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlügü takar ve fiatini
sorar 10 Milyon cevabini alinca bu gözlük yakismadi diyerek baska gözlük dener fiati
sorar 100 Milyon lafina da karsilik yakismadigini soyler.Gözlükçü çelik kasa da sakli
dünyada benzeri olmadigini söyledigi gözlügü çikarir. Temel gözlügü takar hosuna gider.
Çünkü gözlükçü karsisinda çiplak durmaktadir.Etrafina bakar tüm insanlar çiplak
gözükmektedir.Gözlügü 100 Milyar'a satin alir evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktir.
Eve girince köyden hemserisi Dursun misafir gelmistir fakat Fadime ile Dursun'u çiplak
görmektedir.gözlügü çikarir yine çiplak görmektedir.Gözlügü takar çiplak,çikarir çiplak
sinirlenip gözlügü ayaklarinin altina alir kodumun gözlügü ne çabuk bozuldu der.
 
Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
bir yere gitmek için basmislar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere
yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol puff
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst