Dev Fıkra Arşivi, Fıkralar Komık Fıkralar Geyık Fıkralar Arşiv

Temel e sormuslar : "Güzel olmayi mi tercih ederdin yoksa aptal olmayi mi?"
Temel biraz düsünmüs, "Tabii ki aptalligi" demis. "Niye?" diye sormuslar. Temel,
"Güzellik geçiçidir." demis...
 
Temel, dere kenarinda oturuyormus. Oradan jeeple geçmekte olan bir adam
suyun derin olup olmadigini sormus. Temel,
- Derin degildir, geçebilirsin...
demis. Adamda Temel e güvenerek suya jeepiyle girmis. Jeep bir anda sulara
gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam Temel in yakasina yapisarak,
- Hani derin degildi ulan.
diyerek Temel i tartaklamaya baslamis. Temel de,
- Abi vallahi benim suçum yok. Demin bir ördek geçiyordu su beline geliyordu...
 
Temelle Fadime evlenmis, gerdege girmisler. Fadime daha çok toy oldugu icin
Temel in "Bak bundan sadece bende var..." demesine inanmis ve uzun süre
bunu böyle sanmis. Ama Temel in oturdugu mahallede bir de uyanik sütçü
varmis. Her gün Temellere gelen bu sütçü sonunda zaten saf olan Fadime yi
ayartmayi basarmis ve birlikte olmuslar. O aksam Temel eve geldiginde Fadime
Temel e : "Sen beni aldattin. Bundan sadece bende var demistin, ama sütçüde
de var..." demis. Temel olanlari anlamis ama bozuntuya vermemis, "Dogru, bir
bende, bir de onda var, ona da ben vermistim zaten demis.
Fadime karsilik vermis, "Madem öyle iyisini neden ona verdin?"...
 
Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmis. Akvaryumlarin yaninda birini
görmüs. Adam elini akvaryumun neresine götürse balik da takip ediyormus.
Temel sormus :
- Ula bu nasi oliyi?..
Adam bilmis bir tavirla cevaplamis :
- Her zaman daha zeki olan yaratiklar kendinden daha az zeki olanlari
yönetebilirler...
demis ve oradan uzaklasmis. Birkaç dakika sonra geldiginde bir de ne görsün?
Temel akvaryuma agzini yapistirmis, balik gibi bir açiyor bir kapiyor...
 
Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini görür. Yaklasir ve sorar,
"Hayrola hemserim!.. Neden agliyorsun?" Adam, "Kan tahlili yaptirmaya geldim.
Parmagimi kestiler." der. Bu sefer Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya
baslar. Ne oldugunu anlayamayan adam Temel e sorar, "Hayirdir hemserim. Sen
niye aglamaya basladin?". Temel, " Ben..." der, "Idrar tahlili yaptirmaya
geldim"...
 
Temel ile Dursun araba ile Rize den Trabzon a giderken yolda arabalari
bozulmus olan iki kadin görmüsler. Hemen yanlarina gidip yardim
edebileceklerini söylemisler ancak bu yardimlarinin karsiliginda aganigi naganigi
isteriz demisler...
Kadinlar çaresiz kabul etmisler yalniz prezervatif takmalisiniz, yoksa hamile
kaliriz demisler. Neyse bütün isler bitmis, aradan bir hafta geçmis, Temel
Dursun a :
- Bana ne ya!.. Ben artik çikartiyorum bunu!.. Hamile kalirsa kalsin!..
 
Azrail Temel in canini almak için gelmisti. Temel hemen bir çare buldu. Isaret
parmagini agzina sokup, "aguk guguk" sesleri çikartarak bebek taklidi yapti.
Azrail durumu anlayip Temel in oyununu bozmak istemedi ve gitti. Ertesi gün
Temel ialmak için geldiginde Temel in kendisine bir emzik bile aldigini ve yerler-
de emekledigini gören Azrail, Temel e :
- Temel, gel attaaaa gidecegiz...
 
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açik buldugu bir kafesten içeri dalmis.
Görevliler panik içerinde arkasindan bagirmislar :
- Hoop, dur ne yapiyorsun, orasi aslanin kafesi !..
Temel geri dönmüs, görevlilere söyle bir bakip,
- Sankimaslaninizi yeduk...
 
Temel hayatinda ilk defa memleketinden çikmis, güneye, Adana ya gidecekmis.
Adana da buna bir hevenk muz ikram etmisler ve bu muzlari memleketine
döndügünde yemesini rica etmisler. Aradan birkaç ay geçtikten sonra
Adanalilar Trabzon a geridönen Temel e bir mektup yazmislar... Mektupta
sormuslar, "Nasil, muzlari begendin mi?" diye.
Temel cevaben gönderdigi mektupta "Begendim ama çekirdekleri çok büyüktü."
demis...
 
Birgün Temel marketten bir kutu orkidle çikmis. Onu gören Dursun sormus,
-Ne yapacaksin orkidi?
-Sen bilmiyor musun Dursun? Onunla tenis oynaniyo, bisiklete biniliyo,
kosuluyo, oohooo, senin dünyadan haberin yok...
 
Temel sehre inmis. Bakmis pencere kenarinda bir papagan. Içinden :
- Allah allah kusa bak yav....
demis. Tabi bu arada papagan da Temel in kendisine baktigini görüp :
- Ne bakiyorsun hemserim...
demis. Temel biraz saskinlik biraz da saflikla :
- Afedersun hemserum. Ben seni kus sandiydum...
 
Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister.
Başhekim şişe yerine,deliye iki tokat atar.Deli kızgın bir şekilde odasına döner.
Ertesi gün deli başhekimin odasına gider.Girer girmez başhekime iki tokat atar.
nolduğundan habersiz başhekim; "Deliye naptığını zannediyorsun" diye çıkışır.
Delide "birşey yaptıgım yok efendim,dün verdiğiniz şişeleri getirdim" der.
 
Adam çok zamparaymis.Faaliyetlerinin sonucu olarak günün birinde hastaligi kapmis.Doktor
hastaligin tedavisinin çok kolay bir yolu oldugunu,bir hafta boyunca ufakligi her gün 15
dakika içi süt dolu bir bardagin içinde tutmasini söylemis.Adam hergün banyoya bir bardak
sütle girip kapiyi kilitleyerek tedaviyi uyguluyormus.Karisi durumu merak edip sordugunda
bir sekilde geçistiriyormus.Dördüncü gün banyoya girmis ancak kapiyi kilitlemeyi unutmus.
Bunu firsat bilen karisi kapiyi açip içeri girdiginde gördügü manzara karsisinda bir an
duraklamis ve "aaaaaaaa
kirk yil düsünsem bunun bir dolmakalem gibi agizdan dolduruldugu aklima gelmezdi" demis
 
tıp fakültesinde profösör derse girer ve öğrencilere tıpta önemli iki kuralın olduğunu
söyle...birincisi hiç bir şeyden mideniz bulanmayacak hiç bir şeyden tiksinmeyeceksiz...
şimdi size uygulamalı olarak gösterecem der ve masanın üzerinde duran cesedin anüsüne
parmağını batırır ve yalamaya başlar..daha sonra bu işi tüm öğrencilerin yapmasını ister.
bütün öğrenciler sıraya girer ve cesedin anüsüne parmağını sokar ve yalarlar.bu iş
bittikten sonra profösör "şimdi gelelim ikinci kurala" der.
"tıpta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne işaret parmağımı
soktum ama orta parmağımı yaladım
 
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
bizim halimiz nice olacak!"
 
Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..
Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..
- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....
 
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
 
Akıl hastanesinde bir gün delilerden biri koşarak doktorun yanına gelmiş.
Doktor Bey çabuk bizim koğuşa gelin demiş.
Doktor gitmiş, delilerden bir tanesi kendini ayaklarından tavana asmış öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormuş.
Doktoru çağırmaya giden deli cevaplamış, Doktor Bey bu zır deli kendisini ampul sanıyor.
Doktor kızmış, olurmu öyle şey hemen indirin onu aşağıya.
Yine aynı deli, " Doktor Bey o zaman da biz ışıksız kalmazmıyız!!!"
 
Uy sevgili uşağum Dursun
Allah´ın selamı üstine olsin...
Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum. Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel´i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş. Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş. Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun!
Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..
Baki Hudaya emanet ol.
Baban
 
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst