Deniz Gezmiş Neden İdam Edildi?

Debresif

Bayan Üye
Denizlerin idamının ne anlama geldiğini bugün Türkiye daha iyi anlıyor.

Devrimci gençlik hareketi o dönemde ne istediğini açıkça belirtmişti: Emperyalistlerin tahakkümünden kurtulmuş, kendi halkının iradesiyle yönetilen bir Türkiye. Yani "tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye".

Bu devrimciler bu fikirleri savunmaktan ve mücadele etmekten başka bir şeyle suçlanmadıklarına göre idam fetvası verilen de bağımsız Türkiye özlemidir.

İkinci olarak, Denizler amaçlarına ulaşmak için Türkiye'deki siyasal mekanizmadan herhangi bir beklenti içine girmeyerek, tarihsel bir geleneğe yani Kuvayı Milliye geleneğine dayandılar. Güvendikleri toplumsal kuvvet ise parlamentarizm içinde asla özlemine ulaşamayacak olan emekçi halktı.

Yani Denizlerin idam kararı, aslında, Batıcı ve gerici bir siyasal düzeni sürdürme çabasından başka bir şey değildi.

Deniz Gezmiş gençliğin kavgasını "antiemperyalist" kavga olarak adlandırmıştı. Denizler ulusal kurtuluş savaşçıları olarak emperyalistlerin düşmanıdırlar. Devrimci gençlik andında "sayımızın azlığına, düşmanın çokluğuna bakmadan" diye belirtilen bir bölüm vardır.

İşte bu sefer düşman, sayılarına bakmaksızın ne olursa olsun onları yoketmek gerekliliğini kavramış olarak saldırmıştı. O dönemin devrimci liderlerinin büyük çoğunluğu şehit edildiler. Çünkü bu savaş sadece devrimciler için değil, devrimcilerin ve halkın düşmanı olan emperyalistler için de ölüm kalım savaşıydı

Türkiye'yi Ne Hale Getirdiler?

Atatürk'ün yolundan yürümeyen siyasal partilerin hegemonyası giderek güçlendi. Öyle ki Denizlerin id******* bu yana tek bir Atatürkçü iktidar görülemezken, Atatürk düşmanı olduğunu gizlemeyen partilerin koalisyonlarıyla Türkiye yönetildi. Görülmedik derecede gerici yönetimler altında Türkiye büyük karışıklıklara sürüklendi. Binlerce insanın hayatına malolan katliamlara, aydınlarımızın birer birer katledilmesine göz yuman, destek çıkan, kışkırtan iktidarlar Batıya verdikleri tavizleri gericilere verdikleri tavizlerle koruyabildiler. Halkın üstünde büyük bir baskı ve korku rejimi oluşturdular. Gerici odakların desteğini almadan hiçbir parti bir yere kıpırdayamıyor.

Türkiye on yıllardır, halkın en çok %20'sinin desteğini alan partilerin koalisyonlarıyla yönetiliyor. Elbette bu oyu alabilmelerinin de tek sebebi kendi çıkarları doğrultusunda sürekli yeniledikleri seçim sistemleri.

Buna rağmen bugün hiçbir partinin %10'ları aşabilecek bir desteğe sahip olmadığını partilerin kendi yaptırdıkları kamuoyu yoklamaları gösteriyor. Buna rağmen "başka bir alternatif yok" demekte ısrar ediyorlar.

Elbette böylesine bir halk düşmanı rejim halka hiçbir şey vermiyor. Tersine daha Atatürk zamanında inşa edilmiş kamusal alan ortadan kaldırılıyor. Batı sermayesinin hegemonyasında olmaktan başka bir şey ifade etmeyen piyasa düzeni tüm ekonomimizi yıkıyor. Halka yoksulluk getiriyor. Ülkenin geniş köylü kitlesi tarımın tamamen kendi haline bırakılması, yani çökertilmesi ile kentlere göçe zorlanıyor. Ve şimdi kentlerdeki büyük işsizlik dalgası halkı ne yapacağını bilemez halde ortada bırakıyor.

"Paran yoksa öl" diyebilmiş bir piyasa düzeni savunuculuğunun gençliği isyan ettirmesine kimse şaşıramaz. Gençliğin bu düzeni ortadan kaldıracak bir devrim istemesi haktır.

Denizler böyle bir gidişi gördükleri gibi ona karşı mücadele ettikleri için hedef haline geldiler.

Bunun Batı işbirlikçileri açısından ne kadar yerinde bir tespit olduğunu ise Türkiye'nin geldiği yerin bir başka yüzü gösteriyor.

Düzeni halka ve Türkiye'nin bağımsızlığına karşı daha yıkıcı olmamakla eleştiren, piyasacılığın ve Batıcılığın meşruluğunu gözeten bir komprador sol anlayış, neden iktidarın "başka bir alternatif yok" diyebildiğini açıklıyor.

Denizlerin her türden oportünizme, revizyonizme ve Batı uşaklığına karşı aldığı net tavrı ortadan kaldırılınca meydan böylelerine kalıyordu.

İşte şimdi de bunlar yeniden "faşizm geliyor" korkutmacalarıyla halktan daha fazla taviz, Batıdan daha fazla hamilik beklemiyorlar mı? Türkiye'nin Batı karşısında bağımsız kalmayı isteyen ulusal kuvvetlerine karşı "sivil" parlamentarizm destekçiliği yapmıyorlar mı?


Ceza Yılları : 2 Mayıs’a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs’ta 6.Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına IÜ Senatosu ile Baltalimani'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra Istan bula gelen 6.Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz'da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül'de serbest bırakıldı. TIP içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda Milli Demokratik Devrim(MDD) görüsünü benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüsün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. Ekim 1968'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan , Mustafa Lütfü Kıyıcı, Cevat Ercişli, M.Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği(DÖB)'ni kurdu. 1 Kasım 1968'de TMGT, AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB’ ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı’nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı. İstanbul Üniversitesi'nde sağcı güçlerin 16 Mart'ta girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karsı koyan Gezmiş , bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart'ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan'a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969'da IÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran’ın sonunda Filistin'e gitti. Filistin'e gitmeden önce 23 Haziran 1969'da TMGT'nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı’na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi​
 
---> Deniz Gezmiş Neden İdam Edildi?

debresif senin paylastığn konularda tek beğendiğim konun bu oldu :)
tşk ler iyi çalışma oolmuş
 
---> Deniz Gezmiş Neden İdam Edildi?

Banlanmamak adına burda hiçbişey söylemiyorum ama neyse le havle ya le havle ..
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst