halukgta
Kayıtlı Üye
Bu makalemde sizleri, düşünmeye davet etmek istediğim konu, bizler Allahın indirdiği İslamı mı yaşıyoruz, yoksa kendi ellerimizle yarattığımız, beşeri bir İslamı Allahın dini diye mi yaşıyoruz. Gelin birlikte, yaşadığımız İslam ile Kuranı karşılaştıralım. Allah Kuranı indirmesinin amacını anlatırken, Allahın daha önce indirdiği Kitapları devre dışı bırakarak, atalarının rivayet ve batıl inançlarını yaşamaya başladıkları için Allah Kuranı indirildiğinin örneklerini, birçok ayetinde verir ki, bizlerde aynı hataları yapmayalım. Yaşadığımız İslamı gelin birlikte gözden geçirelim, sakın bizlerde aynı yanlışları yapmaya başlamış olmayalım.
Allah Kuranı AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR der ve NİCE ÖRNEKLERLE açıkladığının, DETAYLANDIRDIĞININ örneğini verir Kuranda. Peki, bizler bu ve benzeri onlarca ayeti tebliğ alıp iman ettikten sonra, Allahın ayetlerine güveniyor ve Kuranı biz açıkladık diyorsan Rabbimiz, sana inanıyoruz mu diyoruz? Genel çoğunluğumuz ne yazık ki bunun tam tersini söylüyor ve KURAN AÇIKLANMIŞ VE DETAYLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR, KURANI RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ AÇIKLAMIŞTIR DİYORUZ.
Çok daha kötüsünü yapıyoruz ve diyoruz ki, KURANDA NAMAZIN KAÇ REKÂT OLDUĞU BİLE YAZMAZ, HADİ KIL BAKALIM KURANA GÖRE NAMAZI DEMİYOR MUYUZ? Hâlbuki Allah zor bir anımızda kısaltılmış namazın, bizim anlayışımızla bir rekât olduğunu tarif edip, güvene kavuştuğunuzda ise salatı/namazı huşu içinde gönülden tam yerine getirin diyerek, asla namazın rekât sayısını ya da namazın uzunluk ya da kısalığına, sınır getirmemiştir. Mezheplerin namaza yaptığı bu sınırlamaları, rekât sayılarını Kuranda göremediğimizde, bakın demek ki Kuranda her bilgi detaylı yokmuş diyerek başka kitaplara, beşeri bilgilere kaynaklara ihtiyacımızın olduğunu söyleyerek, ALLAHIN KİTABINA SAYGISIZLIK YAPMAKTAN ÇEKİNMİYORUZ.
Allah Kuranda, dinin tamamlandığını ve hiçbir eksik bırakılmadığı açıkça belirtilmiştir. Çok daha önemli bir uyarı yaparak, BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM diye de uyardığı halde, bizler Allahın Resulünü, adeta Allahın hüküm ortağı yaparak ne diyoruz. Kuranda Allahın vermediği hükümleri Resulü verir, Allahın verdiği hükümlerin detaylandırılmasını Allahın Resulü yapar, bizlerde onun rivayet hadislerinden öğreniyoruz demiyor muyuz. Resulün hadisleri de ayet gibidir diyenler, Allahın kitabına şirk koşanlardır hatırlatırım. Hâlbuki Enam 19. Ayetinde, Allah Resulüne bizlere ne söylemesini istiyordu hatırlayalım. BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM. Allahın Resulü ben sizleri, yalnız Kuran ile uyardım diyor ama bizler hala neler söylüyoruz.
Allah Resulüne verdiği görev ve yetkisini bizlere Kuranda anlatırken, nasıl uyarıyordu bizleri hatırlayalım. RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Ankebut 18) SENİN GÖREVİN, SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) Peki bizler bu ve benzeri ayetleri tebliğ aldıktan sonra işittik, tebliğ aldık iman ettik mi diyoruz? Elbette hayır, yapmamız gerekenin tam tersini söylüyor ve bakın ne diyoruz. NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYE Mİ GÖNDERDİ.
Bakara suresi 5. Ayetinde, İşte onlar RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER ve KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR dediği halde, bizler sanki inatla Allahın vahyine muhalif olurcasına hala, İSLAM YALNIZ KURAN İLE YAŞANMAZ diyerek KURAN, SÜNNET, KIYAS, İCMA diye öyle bir sıralama yapıyoruz ki, adeta Kuran devre dışı kalıyor. Hani yalnız Kuranın ipine sarılacaktık, ne oldu bu ayetin hükmü? Unuttuk mu yoksa görmezden, duymazdan mı geliyoruz.
Allah ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇBİR ŞEFAATİN OLMADIĞI O GÜNDEN SAKININ diye uyardığı halde, bizler atalarımızın batıl inancını, rivayetleri Kurana söyletmeye çalışmak adına, bazı ayetleri tahrif ederek, bakın Allah bu ayette bazı kullarına da şefaat yetkisini vermiş diyerek, Allaha iftira atmaktan ve hatta ayetler arasında çelişki yaratmaktan korkmuyoruz.
Allah birçok kez yemin ederek, Kuranın nasıl bir kitap olduğu konusunda ne diyordu hatırlayalım. ANDOLSUN BİZ, KURANI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN? Bakın Allah yemin ediyor ve Kuranı bizlerin anlaması için kolaylaştırdığını bildiriyor. Bunca açık ayeti tebliğ alan bizler, atalarımızın batıl inancını yaşayabilmek adına, onlarca ayete muhalif olurcasına, KURAN KOLAYDA NE KADAR KOLAY. KURANI HERKES ANLAYAMAZ. KURANI ANLAYABİLMEK İÇİN, BİLMEM NE KADAR İLİM TAHSİL ETMEN GEREKİR, DİYENLERİ SANIRIM ÇOK DUYMUŞSUNUZDUR.
Rad suresi 19. Ayetinde, bizlerin yaptığı bu yanlışları fark edebilmemiz için Allah, bakın nasıl uyarıyor. RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİN HAK OLDUĞUNU BİLEN KİŞİ, KÖR OLAN BİRİ İLE AYNI MIDIR? Ayetin sonunda da bu gerçekleri sadece akıl sahipleri yani düşünen, aklını kullananlar fark edebilir diyerek uyarıyor. Bizlere, sen aklınla düşünerek Kuranı anlayamazsın diyenlerin ne yazık ki tuzağında, İNİM İNİM İNLİYORUZ. Hak olan Allahın katından indirileni, beşerin rivayetlerine değişiyoruz. Bunu fark edene kadarda, bu acıyı çekmeye devam edeceğiz.
Bizler İslamı, Yusuf suresi 106. Ayetin uyardığı acı gerçeğini yaşıyoruz. Allah iman ettiğini söyleyen genel çoğunluğunun, Allaha bakın nasıl iman ettiklerini söylüyor. ONLARIN ÇOĞU ALLAHA ANCAK, ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR. Eğer bizler Allahın hükümlerine, Resulünü ya da edindiğimiz Velileri ortak ediyorsak, Allahın yetkilerini onlara veriyorsak, ALLAHA ORTAK, YANİ ŞİRK KOŞUYORUZ DEMEKTİR. Hatırlatmak isterim, Kuran ayetlerine ters düşen bir tek inancımız varsa, bizler Allahın yolundan sapmış, Allaha şirk koşanların safına doğru yol alıyoruz demektir. ŞUNUDA HATIRLATMAK İSTERİM, ALLAHA ŞİRK KOŞABİLMEMİZ İÇİN, ÖNCE ALLAHA İMAN EDİYOR OLMAMIZ GEREKİR. Allah bana şirk koşanın asla affetmem diyor. Lütfen bu uyarıyı dikkate alalım. Yoksa onca çabamız boşa gider.
Bizler Kitap Ehlinin düştüğü bataklığa battığımızı, hala fark edemiyoruz, çünkü Kuranı bizlere anladığımız dilden okutmamak için, hala Arapça okuma yarışmaları düzenlemekle meşguller. Bakın Allah Kitap Ehlinin düştüğü hatayı Bakara 170. Ayetinde nasıl anlatıyor. ONLARA, ALLAHIN İNDİRDİĞİNE UYUNUZ DENDİĞİNDE, HAYIR, BİZ ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ ŞEYE UYARIZ DERLER. YA ATALARI AKILLARINI KULLANAMAMIŞ, DOĞRUYU DA BULAMAMIŞ İDİYSELER DE Mİ? Hatırlatırım bunu söyleyenler Kitap Ehli. Yani kendilerinin iman ettiğini söyleyenler. Bu uyarıları fark edebilmemiz için, KURANI KENDİ DİLİMİZDEN VE DÜŞÜNEREK, AKLIMIZI KULLANARAK OKURSAK, ANCAK O ZAMAN GERÇEKLERİ FARK EDEBİLİRİZ. Kitap Ehlinin hatasını bizlerde tekrar ediyor ve onların benzeri hataları yapıp, YALNIZ KURAN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYORUZ.
Allahın Resulüne, ona indirilen Kuranın yettiğini ayetlerden tebliğ alıyoruz ve bakın Enfal 64. ayetinde ne diyor Allah. EY NEBİ! ALLAH, SANA DA SANA UYAN MÜMİNLERE DE YETER. Allahın Resulüne Kuran yetiyor ama her ne hikmetse, günümüzde İslamı yaşadığını söyleyen genel çoğunluğumuza yetmiyor. Çünkü mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kuranda göremediklerinde Kuran adeta detay sız, herkesin anlayamayacağı, hayata pratiğe geçirilemeyecek bir kitap olarak anlatılıyor topluma.
Casiye suresi 6. Ayetinde Allah, indirdiği Kuranı yeterli görmeyip, atalarının inancını indirilen Kuranda göremediklerinde, Kurana inanırız ama bakın bizim inançlarımız Kuranda yok onlara da inanırız diye karşılık verdiğinde, Allah bakın nasıl bir ayet indiriyor onlara. Sizce bizleri bu ayet hiç ilgilendirmiyor mu? BİZLER BU AYETTEN SORUMLU DEĞİL MİYİZ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Ayeti hatırlayalım. ALLAHTAN VE ONUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE/HADİSE İNANACAKLAR? (casiye 6)
Ne yazık ki bizler, Kurandan habersiz, Allah ne emrediyorsa, TAM TERSİNİ İSLAM DİNİ DİYE YAŞADIĞIMIZIN FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Sizce bu hataları yapan bizler, ALLAHIN İNDİRDİĞİ İSLAM DİNİNİ Mİ YAŞIYORUZ, YOKSA ELLERİMİZLE YARATTIĞIMIZ KİTAP EHLİNİN YAŞADIĞI HURAFE BATIL ATALARININ İNANCINI, FARKINDA OLMADAN ALLAHIN DİNİ DİYE Mİ YAŞIYORUZ? Ne dersiniz?
Yorumunu sizlere bırakıyorum. Hatırlatırım bu can bu bedende olduğu sürece hatamızdan, yanlışımızdan dönme ihtimalimiz her zaman var demektir. LÜTFEN ALLAHIN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİĞİ KURANI, DİKKATLE DÜŞÜNEREK VE ANLAYARAK OKUYALIM Kİ, ALLAH İLE ALDATICILARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM. Onun emrettiğini yaşayalım, ÇÜNKÜ HAK OLAN ALLAH KATINDAN GELENDİR, LÜTFEN UNUTMAYALIM. Allah Zuhruf 44. Ayetinde ne diyordu? SİZLERİ KURANDAN SORUMLU TUTUYORUM. Allaha güvenen mutlu sona erişir, batıla ve hurafeye, rivayetlere güvenen, mutlaka şeytanın oyuncağı olur.
Dilerim gözlerimizdeki perdeyi kaldıran, kulak ve kalbindeki pası Kuran ile temizleyen, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
Facebook
KUR'AN A DAVET
Allah Kuranı AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR der ve NİCE ÖRNEKLERLE açıkladığının, DETAYLANDIRDIĞININ örneğini verir Kuranda. Peki, bizler bu ve benzeri onlarca ayeti tebliğ alıp iman ettikten sonra, Allahın ayetlerine güveniyor ve Kuranı biz açıkladık diyorsan Rabbimiz, sana inanıyoruz mu diyoruz? Genel çoğunluğumuz ne yazık ki bunun tam tersini söylüyor ve KURAN AÇIKLANMIŞ VE DETAYLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR, KURANI RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ AÇIKLAMIŞTIR DİYORUZ.
Çok daha kötüsünü yapıyoruz ve diyoruz ki, KURANDA NAMAZIN KAÇ REKÂT OLDUĞU BİLE YAZMAZ, HADİ KIL BAKALIM KURANA GÖRE NAMAZI DEMİYOR MUYUZ? Hâlbuki Allah zor bir anımızda kısaltılmış namazın, bizim anlayışımızla bir rekât olduğunu tarif edip, güvene kavuştuğunuzda ise salatı/namazı huşu içinde gönülden tam yerine getirin diyerek, asla namazın rekât sayısını ya da namazın uzunluk ya da kısalığına, sınır getirmemiştir. Mezheplerin namaza yaptığı bu sınırlamaları, rekât sayılarını Kuranda göremediğimizde, bakın demek ki Kuranda her bilgi detaylı yokmuş diyerek başka kitaplara, beşeri bilgilere kaynaklara ihtiyacımızın olduğunu söyleyerek, ALLAHIN KİTABINA SAYGISIZLIK YAPMAKTAN ÇEKİNMİYORUZ.
Allah Kuranda, dinin tamamlandığını ve hiçbir eksik bırakılmadığı açıkça belirtilmiştir. Çok daha önemli bir uyarı yaparak, BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM diye de uyardığı halde, bizler Allahın Resulünü, adeta Allahın hüküm ortağı yaparak ne diyoruz. Kuranda Allahın vermediği hükümleri Resulü verir, Allahın verdiği hükümlerin detaylandırılmasını Allahın Resulü yapar, bizlerde onun rivayet hadislerinden öğreniyoruz demiyor muyuz. Resulün hadisleri de ayet gibidir diyenler, Allahın kitabına şirk koşanlardır hatırlatırım. Hâlbuki Enam 19. Ayetinde, Allah Resulüne bizlere ne söylemesini istiyordu hatırlayalım. BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM. Allahın Resulü ben sizleri, yalnız Kuran ile uyardım diyor ama bizler hala neler söylüyoruz.
Allah Resulüne verdiği görev ve yetkisini bizlere Kuranda anlatırken, nasıl uyarıyordu bizleri hatırlayalım. RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Ankebut 18) SENİN GÖREVİN, SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) Peki bizler bu ve benzeri ayetleri tebliğ aldıktan sonra işittik, tebliğ aldık iman ettik mi diyoruz? Elbette hayır, yapmamız gerekenin tam tersini söylüyor ve bakın ne diyoruz. NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYE Mİ GÖNDERDİ.
Bakara suresi 5. Ayetinde, İşte onlar RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER ve KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR dediği halde, bizler sanki inatla Allahın vahyine muhalif olurcasına hala, İSLAM YALNIZ KURAN İLE YAŞANMAZ diyerek KURAN, SÜNNET, KIYAS, İCMA diye öyle bir sıralama yapıyoruz ki, adeta Kuran devre dışı kalıyor. Hani yalnız Kuranın ipine sarılacaktık, ne oldu bu ayetin hükmü? Unuttuk mu yoksa görmezden, duymazdan mı geliyoruz.
Allah ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇBİR ŞEFAATİN OLMADIĞI O GÜNDEN SAKININ diye uyardığı halde, bizler atalarımızın batıl inancını, rivayetleri Kurana söyletmeye çalışmak adına, bazı ayetleri tahrif ederek, bakın Allah bu ayette bazı kullarına da şefaat yetkisini vermiş diyerek, Allaha iftira atmaktan ve hatta ayetler arasında çelişki yaratmaktan korkmuyoruz.
Allah birçok kez yemin ederek, Kuranın nasıl bir kitap olduğu konusunda ne diyordu hatırlayalım. ANDOLSUN BİZ, KURANI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN? Bakın Allah yemin ediyor ve Kuranı bizlerin anlaması için kolaylaştırdığını bildiriyor. Bunca açık ayeti tebliğ alan bizler, atalarımızın batıl inancını yaşayabilmek adına, onlarca ayete muhalif olurcasına, KURAN KOLAYDA NE KADAR KOLAY. KURANI HERKES ANLAYAMAZ. KURANI ANLAYABİLMEK İÇİN, BİLMEM NE KADAR İLİM TAHSİL ETMEN GEREKİR, DİYENLERİ SANIRIM ÇOK DUYMUŞSUNUZDUR.
Rad suresi 19. Ayetinde, bizlerin yaptığı bu yanlışları fark edebilmemiz için Allah, bakın nasıl uyarıyor. RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİN HAK OLDUĞUNU BİLEN KİŞİ, KÖR OLAN BİRİ İLE AYNI MIDIR? Ayetin sonunda da bu gerçekleri sadece akıl sahipleri yani düşünen, aklını kullananlar fark edebilir diyerek uyarıyor. Bizlere, sen aklınla düşünerek Kuranı anlayamazsın diyenlerin ne yazık ki tuzağında, İNİM İNİM İNLİYORUZ. Hak olan Allahın katından indirileni, beşerin rivayetlerine değişiyoruz. Bunu fark edene kadarda, bu acıyı çekmeye devam edeceğiz.
Bizler İslamı, Yusuf suresi 106. Ayetin uyardığı acı gerçeğini yaşıyoruz. Allah iman ettiğini söyleyen genel çoğunluğunun, Allaha bakın nasıl iman ettiklerini söylüyor. ONLARIN ÇOĞU ALLAHA ANCAK, ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR. Eğer bizler Allahın hükümlerine, Resulünü ya da edindiğimiz Velileri ortak ediyorsak, Allahın yetkilerini onlara veriyorsak, ALLAHA ORTAK, YANİ ŞİRK KOŞUYORUZ DEMEKTİR. Hatırlatmak isterim, Kuran ayetlerine ters düşen bir tek inancımız varsa, bizler Allahın yolundan sapmış, Allaha şirk koşanların safına doğru yol alıyoruz demektir. ŞUNUDA HATIRLATMAK İSTERİM, ALLAHA ŞİRK KOŞABİLMEMİZ İÇİN, ÖNCE ALLAHA İMAN EDİYOR OLMAMIZ GEREKİR. Allah bana şirk koşanın asla affetmem diyor. Lütfen bu uyarıyı dikkate alalım. Yoksa onca çabamız boşa gider.
Bizler Kitap Ehlinin düştüğü bataklığa battığımızı, hala fark edemiyoruz, çünkü Kuranı bizlere anladığımız dilden okutmamak için, hala Arapça okuma yarışmaları düzenlemekle meşguller. Bakın Allah Kitap Ehlinin düştüğü hatayı Bakara 170. Ayetinde nasıl anlatıyor. ONLARA, ALLAHIN İNDİRDİĞİNE UYUNUZ DENDİĞİNDE, HAYIR, BİZ ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ ŞEYE UYARIZ DERLER. YA ATALARI AKILLARINI KULLANAMAMIŞ, DOĞRUYU DA BULAMAMIŞ İDİYSELER DE Mİ? Hatırlatırım bunu söyleyenler Kitap Ehli. Yani kendilerinin iman ettiğini söyleyenler. Bu uyarıları fark edebilmemiz için, KURANI KENDİ DİLİMİZDEN VE DÜŞÜNEREK, AKLIMIZI KULLANARAK OKURSAK, ANCAK O ZAMAN GERÇEKLERİ FARK EDEBİLİRİZ. Kitap Ehlinin hatasını bizlerde tekrar ediyor ve onların benzeri hataları yapıp, YALNIZ KURAN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYORUZ.
Allahın Resulüne, ona indirilen Kuranın yettiğini ayetlerden tebliğ alıyoruz ve bakın Enfal 64. ayetinde ne diyor Allah. EY NEBİ! ALLAH, SANA DA SANA UYAN MÜMİNLERE DE YETER. Allahın Resulüne Kuran yetiyor ama her ne hikmetse, günümüzde İslamı yaşadığını söyleyen genel çoğunluğumuza yetmiyor. Çünkü mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kuranda göremediklerinde Kuran adeta detay sız, herkesin anlayamayacağı, hayata pratiğe geçirilemeyecek bir kitap olarak anlatılıyor topluma.
Casiye suresi 6. Ayetinde Allah, indirdiği Kuranı yeterli görmeyip, atalarının inancını indirilen Kuranda göremediklerinde, Kurana inanırız ama bakın bizim inançlarımız Kuranda yok onlara da inanırız diye karşılık verdiğinde, Allah bakın nasıl bir ayet indiriyor onlara. Sizce bizleri bu ayet hiç ilgilendirmiyor mu? BİZLER BU AYETTEN SORUMLU DEĞİL MİYİZ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Ayeti hatırlayalım. ALLAHTAN VE ONUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE/HADİSE İNANACAKLAR? (casiye 6)
Ne yazık ki bizler, Kurandan habersiz, Allah ne emrediyorsa, TAM TERSİNİ İSLAM DİNİ DİYE YAŞADIĞIMIZIN FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Sizce bu hataları yapan bizler, ALLAHIN İNDİRDİĞİ İSLAM DİNİNİ Mİ YAŞIYORUZ, YOKSA ELLERİMİZLE YARATTIĞIMIZ KİTAP EHLİNİN YAŞADIĞI HURAFE BATIL ATALARININ İNANCINI, FARKINDA OLMADAN ALLAHIN DİNİ DİYE Mİ YAŞIYORUZ? Ne dersiniz?
Yorumunu sizlere bırakıyorum. Hatırlatırım bu can bu bedende olduğu sürece hatamızdan, yanlışımızdan dönme ihtimalimiz her zaman var demektir. LÜTFEN ALLAHIN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİĞİ KURANI, DİKKATLE DÜŞÜNEREK VE ANLAYARAK OKUYALIM Kİ, ALLAH İLE ALDATICILARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM. Onun emrettiğini yaşayalım, ÇÜNKÜ HAK OLAN ALLAH KATINDAN GELENDİR, LÜTFEN UNUTMAYALIM. Allah Zuhruf 44. Ayetinde ne diyordu? SİZLERİ KURANDAN SORUMLU TUTUYORUM. Allaha güvenen mutlu sona erişir, batıla ve hurafeye, rivayetlere güvenen, mutlaka şeytanın oyuncağı olur.
Dilerim gözlerimizdeki perdeyi kaldıran, kulak ve kalbindeki pası Kuran ile temizleyen, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
KUR'AN A DAVET