AySe^^
Bayan Üye
Bir yağmurlu İstanbul gecesi
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu
Gökyüzü sanki hüzünlenmiş ağlıyordu
Tıpkı tıpkı gittiğin o gün gibi..
Benim ağladığım gibi
Bir yağmurlu İstanbul gecesi...
Penceremin kenarındayım
Yalnızlığımı bir fincan çay paylaşıyordu..
Çayın bile arkadaşı
Yalnızlığını paylaşan şekeri vardı
İçinde bir hayat gibi eriyip gitse de
Şekerin bundan hiç şikayeti olmadı..
Çünki o bir hayat gibi eriyip gitmek zorundaydı...
Ahh ahh...
Benim de hayatım geçip gidiyor
Bir şeker gibi eriyordu..
Nedeni zaten belli
Sevgi yok aşk yok ve sen yok!
Gittin bir yağmurlu İstanbul gecesi
Bir daha geri dönmedin
Bir daha haber alamadım senden...
Şimdi şimdi anladım ki
Sana doyasıya sarılamamışım.
Böyle mi olmalıydı ki?
Böyle kolay mıydı ki sevgi?
Kahretsin hatırladım şimdi gidişini
Oturup ağlamıştım..
Bir şiir yazmıştım sana
Yağmurlu bir İstanbul gecesi...
Bir yağmurlu İstanbul gecesinde yalnız ağladım
Sokaklarda sırıl sıklam seni aradım..
Her yere hatta ilk tanıştığımız parka bile baktım
Yoktun yoktun yine yoktun..
Gece rüyamda seni yokladım
Korkuyla hüzünle ağlayarak uyandım..
Saate bile bakmadan
Kendimi sokağa attım..
Anlamak isterdim gidişini ama anlamadım...
Beni bu karanlık ve yalnız İstanbul gecesinde
Yağmurla bıraktın.
Mutlu musun?
Sormam bile hata aslında
Sen bile inanamazsın..
İnanmayı becerseydin
Beni böyle sensiz komazdın.
Neydi neydi seni benden alan?
Beni böyle inanmadan bırakan
Sen de ağladın mı? Ağladın mı giderken..
Biliyorum ki ağladın
Seni böyle delicesine severken...
Gittin yoksun.. Gün geçti hafta geçti..
Sonunda sonunda acı mektubun geldi
Anlamsız bir elveda yazıyordu içinde..
Sadece güldüm ağlarken sana ve seni sevene...
Artık anladım
Anlamayı ve inanmayı anladım..
Seni kavradım
Seni senle yapayalnız bıraktım.
Kendimi yağmurlara teslim ettim
Her yağmurla beraber
Boş sokaklara..
Boş kalplere..
Boş ellere yağdım...
Bir gün bir gün senin ellerine de damladım
Kahroldum ve ağladım...
Küllenmiş Sevdan ile Isıttım Kalbimi
Sessizce yağmaya başladı kar dün gece
Seyrederken adını söyledim hece hece
Elimde senden kalan bir bilmece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Ellerim ceplerimde ellerini aradı
Gözlerim karlarda senden bir iz aradı
Ayrılık şarkıları söyledim bütün gece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Hesaplaştım bir bir geçmişimizle
Affetmezsin bilirim özür dilesem bile
Sarmaş dolaş sevgilileri izledim gizlice
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Şimdi kim bilir kimlerde dedim kendime
Nasıl bıraktım seni ellere kendi elimle
Son pişmanlığım fayda etmese de
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece.
Alıntıdr.
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu
Gökyüzü sanki hüzünlenmiş ağlıyordu
Tıpkı tıpkı gittiğin o gün gibi..
Benim ağladığım gibi
Bir yağmurlu İstanbul gecesi...
Penceremin kenarındayım
Yalnızlığımı bir fincan çay paylaşıyordu..
Çayın bile arkadaşı
Yalnızlığını paylaşan şekeri vardı
İçinde bir hayat gibi eriyip gitse de
Şekerin bundan hiç şikayeti olmadı..
Çünki o bir hayat gibi eriyip gitmek zorundaydı...
Ahh ahh...
Benim de hayatım geçip gidiyor
Bir şeker gibi eriyordu..
Nedeni zaten belli
Sevgi yok aşk yok ve sen yok!
Gittin bir yağmurlu İstanbul gecesi
Bir daha geri dönmedin
Bir daha haber alamadım senden...
Şimdi şimdi anladım ki
Sana doyasıya sarılamamışım.
Böyle mi olmalıydı ki?
Böyle kolay mıydı ki sevgi?
Kahretsin hatırladım şimdi gidişini
Oturup ağlamıştım..
Bir şiir yazmıştım sana
Yağmurlu bir İstanbul gecesi...
Bir yağmurlu İstanbul gecesinde yalnız ağladım
Sokaklarda sırıl sıklam seni aradım..
Her yere hatta ilk tanıştığımız parka bile baktım
Yoktun yoktun yine yoktun..
Gece rüyamda seni yokladım
Korkuyla hüzünle ağlayarak uyandım..
Saate bile bakmadan
Kendimi sokağa attım..
Anlamak isterdim gidişini ama anlamadım...
Beni bu karanlık ve yalnız İstanbul gecesinde
Yağmurla bıraktın.
Mutlu musun?
Sormam bile hata aslında
Sen bile inanamazsın..
İnanmayı becerseydin
Beni böyle sensiz komazdın.
Neydi neydi seni benden alan?
Beni böyle inanmadan bırakan
Sen de ağladın mı? Ağladın mı giderken..
Biliyorum ki ağladın
Seni böyle delicesine severken...
Gittin yoksun.. Gün geçti hafta geçti..
Sonunda sonunda acı mektubun geldi
Anlamsız bir elveda yazıyordu içinde..
Sadece güldüm ağlarken sana ve seni sevene...
Artık anladım
Anlamayı ve inanmayı anladım..
Seni kavradım
Seni senle yapayalnız bıraktım.
Kendimi yağmurlara teslim ettim
Her yağmurla beraber
Boş sokaklara..
Boş kalplere..
Boş ellere yağdım...
Bir gün bir gün senin ellerine de damladım
Kahroldum ve ağladım...
Küllenmiş Sevdan ile Isıttım Kalbimi
Sessizce yağmaya başladı kar dün gece
Seyrederken adını söyledim hece hece
Elimde senden kalan bir bilmece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Ellerim ceplerimde ellerini aradı
Gözlerim karlarda senden bir iz aradı
Ayrılık şarkıları söyledim bütün gece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Hesaplaştım bir bir geçmişimizle
Affetmezsin bilirim özür dilesem bile
Sarmaş dolaş sevgilileri izledim gizlice
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece
Şimdi kim bilir kimlerde dedim kendime
Nasıl bıraktım seni ellere kendi elimle
Son pişmanlığım fayda etmese de
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece.
Alıntıdr.