Bir Öğrencinin Bakış Açısıyla UNIBJK

Asi Ruh

Kayıtlı Üye
Bir Öğrencinin Bakış Açısıyla UNIBJK
(alıntıdır)
“……………………………………..
Şimdi düşünüyorum, yıllar evvel istanbula ilk geldiğimde, “yanıma
adam” aramıştım, maçlara gitmek için, ve şayet bu adam veya adamları
bulsaydım geldiğim günden beri sanırım bütün maçlara giderdim.

İlk zamanlar yeni açıkta birkaç maça girdim, ama yeni açık da sürekli
ateşli değildir. Bazen donar kalır. Farklı bir grubun içine girseniz
bir bela ihtimali, başka yerlere girseniz bir sıkıcılık… Kapalı
dediğiniz yere de öyle her yiğit giremiyor, girdiğiniz zaman da
bünyeniz sarsılıyor maddi olarak…

Aradan birkaç yıl geçince UNIBJK ile maçlara gider oldum. Bir gün, bir
de bakmışım bir heyecanla kombine almışım! Eski açık, B blok, 19.
sıra, 3. koltuk. Bir kez olsun yerimi bilemesem de, bütün maçlarda
eski açığın kapalı tarafındaki üst kısmındaymışım. Yıllar yılı
biletini bulmak için sıralarda beklediğim, internetinden telekomuna ve
Biletix’ine sövdüğüm derbi maçlara, Avrupa kupası maçlarına kafam
rahat girmişim, yanımda dostlarımla…

Bir gün bir bakmışım, elimde bir pankart… Terden gebermişim, maç
sonunda sesim haşat, yorgunluktan ölmüşüm… Ertesi günün sabahında
mailime gelen maç fotoğraflarında sırtımda taşıdığım pankart ve
altında da imza, UNIBJK…

Bir gün bir bakmışım, maça bir saat var, Mc önündeyim, ve oradakilerin
çoğunluğunu tanıyorum, ben yaklaşınca “Hoşgeldin!” diyenler bile var
ben yanlarına gitmeden!
Hiç kimse el uzatmaktan çekinmeyince, kimsenin eli de boşta kalmazmış;
kimse el uzatmaktan çekinmeyince, birlikten güç doğarmış! Düstur bu
vesselam: birlikten güç doğuyor!
Siz maçta değil sadece, öncesinde ve sonrasında da yalnız
kalmıyorsunuz, siz tezahüratları birlikte yapıyor, golden sonra
birlikte seviniyor, birileriyle üzülüyor, maçtan sonra gidip
birileriyle çay içiyorsunuz…
Birileri sizin elinizden tutmaktan çekinmiyor, o birileri sizi yabancı
olarak görmüyor…
İçinde yer aldığınız topluluk klişeleşmiş taraftar grubuna hiç
benzemiyor! Aşağıdaki alıntıda da zaten bundan bahsediliyor…

Çoğu zaman, bir dernek, müessese veya oluşum içerisine girince, bir
tedirginlik yaşarsınız, acaba birilerinin maşası mı oluyorum, acaba
birileri para kazansın diye ben mi yıpranıyorum… Ama işin içinde
dönenin para ve mevki değil de birlikte olma inancı ve takım sevgisi
olduğunu anladığınızda siz de artık yeni gelen birilerine el uzatmaya
başlıyor, siz de o yeni gelen birileriyle birlikte olmaya
çalışıyorsunuz…
Amaç birlikte olmak, amaç birlikte olarak daha güçlü olmak… Yöntem ise
son derece basit: “El uzatmaktan çekinme, uzanan ele daha sıkıyla
sarıl…”

Konuyla ilgili birgün gazetesinden Müslüm Günhan”ın, 10 Ocak 2008
tarihli bir yazısının içinden alıntı yapmak istiyorum:

“…….
üniversitelerde kurulan, üniversiteli Beşiktaş, Fenerbahçe,
Galatasaray gibi taraftar grupları aslında futbol adına olması gereken
doğru oluşumlardır. Çünkü taraftar yapımızın çıtasını yükseltmek
üniversitelerde kurulacak düzeyli taraftar gruplarının itici gücü
sayesinde olacaktır. UNIBJK grubu da bu oluşumlar içinde ilk olma
özelliğini taşımakla beraber önemli bir yer tutmaktadır. Bence de
önemli bir oluşumdur. nedeni ise sadece takımı destekleyen kitle
olmanın dışında; desteklediği kulübün tarihsel ve sosyal bilincinin
gelişimini, korunmasını veya toplumsal bir etki, olay karşısında
bilinçli tavır alma becerileridir.
…….”
(bkz: Birgün Gazetesi 10 Ocak 2008 / Müslüm Gülhan’ın Köşe Yazısı)
……………………………………..”

*******************************************
Yazımızın sonuna yaklaşırken Kurucu Başkanımız ve oluşumun bugünlere gelmesinde büyük yere sahip olan Nadir Yaman’ın bir cümlesini sizlere aktaracağız: "Bizler, Beşiktaşımız için ne gerekiyorsa yapmaya çalışan, kalbi saf Beşiktaş aşkı ile dolu öğrencileriz."
Bizler Beşiktaş sevdalısı gençler olarak, Beşiktaşımız için dün de vardık,
bugün de varız, yarınlarda da biz olacağız.

Çünkü biz bugünün askerleri, yarının generalleriyiz!
İlmi okuldan, hayatı Beşiktaş’tan!
UNIBJK
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst