Bana senin rengini sorsalar beyaz derim.
Beyaz; çünkü ben hangi renk istersem seni o renge boyayabilirim.
Hani en çabuk kirlenen renktir ya beyaz, sen asla katıksız beyaz olmaktan vazgeçmeyeceksin bilirim..
Ben hiç zorluk çekmedim sevdamız için. Tüm sıkıntılara sen katlandın, tüm acıları sen çektin.
Kendini bir kenara ittin, yalnız bizim için çalıştın, didindin.
Çok hata yaptım, hepsini affettin.
Çok değerlilerin vardı yanında. Sen her fırsatta Bebeğim başka dedin, beni seçtin.
Söylesene Kahramanım o küçük bedende bu kadar büyük kalbi nereye yerleştirdin?
Ben yaramaz bir kız çocuğu, gördüğüm herşeyi isterdim. Düşünmeden sen ne haldesin ben sadece günümü gün ederdim.
Varlığıma sebep senken , ben kendimi büyük görüp senin için bir nimetim zannederdim.
Ama hiç imkansız olmadı bizim aşkımız. Hiç aramadık birbirimizi. Ben gözlerimi açtığımda yanımdaydın, ben yürürken, ben düşerken, ben kalkerken, ben oynarken, ben büyürken, ben ağlarken..
Sahi sen benim hatırlamadığım hatıralarımı bile bilirsin.
Şimdi uzaktayım senden. Daha bir arıyorum seni, daha bir biliyorum kıymetini. Bu şehre gelmek için bahaneler arayışın, gece yarıları ağlamaklı, arayıp Uyan Küçük Sevgilim , ben taşımadan yatağa seni nasıl uyuyabildin. diye sitem edişin, bazen
telefonda saatlere kelimelere sığdıramayışın öpüşlerini ; hala düşündükçe gülümsetiyor beni. Ve farkediyorum beni şu dünyada bir kere bile üzmeyen seni..
Hala özlüyorum o küçük kızı, omzuna oturup saçlarını tarayan. Sana toklar takan ve ilk makyajını sana yapmaya çalışan , güne ilk sein öpüşlerinle başlayan. Hala özlüyorum ben yaramazlık yapınca Seni o kadar çok öperim ki yanakların eskir, biliyor musun sen nasıl olur yanak eskiyince aynı babaneninkilere benzer diye tehdit edişlerini.
Şimdi senden uzaktayım ve daha bir anlayorum sevdamızın büyüklüğünü Baba.
Şimdi sanki rüzgar daha sert, hava daha soğuk, sanki yağmur daha bir can yakıcı.
Ben şimdi anlıyorum hüzün nedemek, şimdi anlayorum hüzünlü bir şarkı dinlerken gözleri dolan insanları.
Bana senin rengini sorsalar beyaz derim. Hiç asma yüzünü saçlarında beliren aklar değil kastettiğim. Hani ben saçındaki ilk beyazı görünce korkmuş Ne oluyor sana Baba ? Dedemin beyazdı saçı. Şimdi senin saçlarında beyaz mı olacak? Yoksa dedem gibi gidecek misin? demiştim. Sen bana her bir beyaz telin bizim sevdamızın bir delili oldğunu söylemiş Senin için ağarıyor saçlarım Küçüğüm. demiştin.
O zaman anladım sevdanın rengi beyaz.
ve
O zaman anladım senin rengin beyaz.
Şimdi biliyorum Beyaz Sevdamsın, Büyük Sevdamsın..
Beni benden iyi tanırsın. Ben hiç güzel şeyler yazamam. Ama şimdi bir aşkım var. Hani Sevda mı daha büyüktür Aşk mı diye tartışırsınız hep.
Kolumdan tutup çekirtirirsiniz hani ben katıla katıla gülerim.
Ben biliyorum cevabı Daha büyüktür Sevda. Ve hiç bitmez seninle sevdamız.
Hiç güzel şeyler yazamam ama baba, ben ilk aşk mektubum sana olsun istedim.
Ve senin benden gelen nasıl olursa olsun beğeneceğini öğrendim.
Beyaz Sevdam, Büyük Sevdam, Ömür boyu seveceğim , bana canından can , kanından kan katan adam.
Seni çok seviyorum...
Küçük Sevgilin
Beyaz; çünkü ben hangi renk istersem seni o renge boyayabilirim.
Hani en çabuk kirlenen renktir ya beyaz, sen asla katıksız beyaz olmaktan vazgeçmeyeceksin bilirim..
Ben hiç zorluk çekmedim sevdamız için. Tüm sıkıntılara sen katlandın, tüm acıları sen çektin.
Kendini bir kenara ittin, yalnız bizim için çalıştın, didindin.
Çok hata yaptım, hepsini affettin.
Çok değerlilerin vardı yanında. Sen her fırsatta Bebeğim başka dedin, beni seçtin.
Söylesene Kahramanım o küçük bedende bu kadar büyük kalbi nereye yerleştirdin?
Ben yaramaz bir kız çocuğu, gördüğüm herşeyi isterdim. Düşünmeden sen ne haldesin ben sadece günümü gün ederdim.
Varlığıma sebep senken , ben kendimi büyük görüp senin için bir nimetim zannederdim.
Ama hiç imkansız olmadı bizim aşkımız. Hiç aramadık birbirimizi. Ben gözlerimi açtığımda yanımdaydın, ben yürürken, ben düşerken, ben kalkerken, ben oynarken, ben büyürken, ben ağlarken..
Sahi sen benim hatırlamadığım hatıralarımı bile bilirsin.
Şimdi uzaktayım senden. Daha bir arıyorum seni, daha bir biliyorum kıymetini. Bu şehre gelmek için bahaneler arayışın, gece yarıları ağlamaklı, arayıp Uyan Küçük Sevgilim , ben taşımadan yatağa seni nasıl uyuyabildin. diye sitem edişin, bazen
telefonda saatlere kelimelere sığdıramayışın öpüşlerini ; hala düşündükçe gülümsetiyor beni. Ve farkediyorum beni şu dünyada bir kere bile üzmeyen seni..
Hala özlüyorum o küçük kızı, omzuna oturup saçlarını tarayan. Sana toklar takan ve ilk makyajını sana yapmaya çalışan , güne ilk sein öpüşlerinle başlayan. Hala özlüyorum ben yaramazlık yapınca Seni o kadar çok öperim ki yanakların eskir, biliyor musun sen nasıl olur yanak eskiyince aynı babaneninkilere benzer diye tehdit edişlerini.
Şimdi senden uzaktayım ve daha bir anlayorum sevdamızın büyüklüğünü Baba.
Şimdi sanki rüzgar daha sert, hava daha soğuk, sanki yağmur daha bir can yakıcı.
Ben şimdi anlıyorum hüzün nedemek, şimdi anlayorum hüzünlü bir şarkı dinlerken gözleri dolan insanları.
Bana senin rengini sorsalar beyaz derim. Hiç asma yüzünü saçlarında beliren aklar değil kastettiğim. Hani ben saçındaki ilk beyazı görünce korkmuş Ne oluyor sana Baba ? Dedemin beyazdı saçı. Şimdi senin saçlarında beyaz mı olacak? Yoksa dedem gibi gidecek misin? demiştim. Sen bana her bir beyaz telin bizim sevdamızın bir delili oldğunu söylemiş Senin için ağarıyor saçlarım Küçüğüm. demiştin.
O zaman anladım sevdanın rengi beyaz.
ve
O zaman anladım senin rengin beyaz.
Şimdi biliyorum Beyaz Sevdamsın, Büyük Sevdamsın..
Beni benden iyi tanırsın. Ben hiç güzel şeyler yazamam. Ama şimdi bir aşkım var. Hani Sevda mı daha büyüktür Aşk mı diye tartışırsınız hep.
Kolumdan tutup çekirtirirsiniz hani ben katıla katıla gülerim.
Ben biliyorum cevabı Daha büyüktür Sevda. Ve hiç bitmez seninle sevdamız.
Hiç güzel şeyler yazamam ama baba, ben ilk aşk mektubum sana olsun istedim.
Ve senin benden gelen nasıl olursa olsun beğeneceğini öğrendim.
Beyaz Sevdam, Büyük Sevdam, Ömür boyu seveceğim , bana canından can , kanından kan katan adam.
Seni çok seviyorum...
Küçük Sevgilin