Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.
Kuru bir ot gibi yaşıyorum, gözlerden uzak patika bir yolun kıyısında.
Tek suçum sap olamamak baltanın kanlı oyunlarına.
Ama yine de umut dolu kalbim; "belki bir dişi kuş taşır beni"
diye daldaki yuvasına.
Boş bir sinema salonunda oynuyor
Tek başına çektiğim siyah beyaz, sessiz son film.
Ne kuşları seyreden kedi kadar heyecanlıyım artık,
Ne de o kuşlar kadar ***** ve kendine hakim..
Herkes "ilk" Olmak ister,"ilk Aşk","ilk Öpücük"..
Oysa "ilk" Geçicidir.
Sahip Olduğunuz Hangi "ilk..." Hala Sizin, yada Sizinle Hiç Düşündünüz mü?
Oysa Kimsenin Beğenmediği "Son" da Durum Biraz Farklıdır. Ondan Ötesi Yoktur. Heyecandan Avuçlarınızın Terleyerek Tuttuğu "ilk" Elle Değil, Güvenerek Sımsıkı Tuttuğunuz "Son" Elle Girєrsiniz Mezara.!
Durup Tekrar Düşündüğünüzde;
"ilk" Olup Yok Olmak mı İstersiniz?
"Son" olup Sonsuz Olmak mı İstersiniz?
Hangi gözlere düşer serabın
Muradına tutsak iken ben
Vuslat hayali yüreğimdeyken
Bir yanım tipi, boran, kar düşer
Bir yanım alev alev kor düşer
Dağ susar bugün
Düşler mahkum çirkinliklere
Cellatlar basar bugün
Zehir de olsan kal bende
Say ki sabahına küsmüş bir ayazdım
Ne olduysa oldu gel
“Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca
“Yusuf “diye başladı,”Yusuf ” diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.
Ve Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok.”
Sensiz kalmak...
Ne çok yokladı beni bu acı!
Başını alıp gittiğin zamanlarda beni de bensiz bırakıyordun.
Seni beklemekten başka bir de kendimi bulmam gerekiyordu.
Yalnızca fiziksel değildi gidişlerin..
Yanı başımdayken gidiveriyordun birden bire uzaklara.
Aklın, kalbin, düşüncelerin gidiveriyordu, ellerin ellerimdeyken bile...
...Bazen, hakikat bütün çirkinliği ve çirkefiyle karşıma dikildiğinde,
akibetimi allayıp pullamak, süsleyip püslemek gelmiyor içimden.
Böyle zamanlarda gözlerimi kapatıp, usulca arkama yaslanıyorum
ve küfre özenen kelimelerin dişlerimin arasında bıraktığı o kekremsi tatla oyalanıyorum.
...gitmek
kadere diş bileyenlerin,
varmaksa kadere inanmayanların tercihiydi. birinin kökleri geçmişte, haritası çok merkezli;
ötekininse kolları gelecekte,haritası tek merkezliydi.
bu sebepten, birinde ağır basan dişilik, ötekinde erkeklikti.
Yokluğun
Bir suret aynaya her bakışımda
Gözlerimin içinde bir koca dünya
Yokluğun çığlıklanmış bir dize
Kalemime bağdaş kurmuş
Yokluğun
Bir zehirli nân