Bebek Dilinin Türkçe’deki İzleri

Debresif

Bayan Üye
Sürekli ilgimi çekmiştir; akrabalık adlarının ikilemeleri, kökenlerinin belirsizliği en önemlisi de öbür dillerle birbiri arasında çok yakın benzerliğinin oluşu…

baba, bebe, bibi, dede, keke, nene, ana, ata, aba, aga, eçe, eçi, çiçi…

Bu sözcüklerin eki, kökü yok. Başlı başlarına birer kök sözcükler. Bu kökleri oluşturanlar ise “bebekler”. Bebekleriñ ağzıñdan çıkan ilk sözcükler nasıl olmuşda büyüklerince de taplanmış (kabūl edilmiş), çok ilginç doğrusu.
Bu sözcüklere öbür uluslarda da denk gelebilirsiniñiz ançıp (ama) kimse kimseden alıntı yapmamıştır.

Almanca > mama (ana) , papa (baba) , neun (nene)
Arnavutça > mamaja (ana) , babai (baba) , nëntë (nene)
Fransızca > mére (ana) , pére (baba) , neuf (nene)
İngilizce > mam, mama (ana) , papa (baba) , nana (nene)
Eskimo dillerinde > aana, nana (ana) , aata (ata)
Eskimo dillerindeki benzerlik ilgi çekicidir. Ha buradan, Türk kökenli sonucuna varmayın sakın.

Türkçede, genelde birinci dereceden akraba adlarıñda bebek dili epeyce egemen durumda. “Görümce, kayınço, kayınbaba, kayınana, kayınata” gibi sözcükleri ise büyükler geliştirmiş. E bebek ne ânlasıñ bu tür kavramları, bilse oñlara da karşılık bulurdu; bundan kuşkum yok. Öbür dillerde bu egemenlikten söz etme durumu pek yok. Geñeli, büyükleriñ geliştirdiği sözcükleri kullanıyor.

Bunların yanında “meme” sözcüğü var.
İngilizcede “mamma” diye geçiyor. Estonyaca’da “même” deniyor.
“Kaka” sözcüğü de evrensel sayılabilir; Farsça kak, Yunanca kaká, Ermenici kak, Latince caca, Fransızca caca.

Genel olarak şu yargıya ulaşılabilir; tek seslemi yineleyerek sözcük oluşturmak.
Yukarıda anlatıklarımıza ek olarak; “cici, bıcı bıcı, ınga, dehdeh, pipi, gugu (kuş), popo, agu gugu, ninni, çiş” gibi sözcükler de var. “Inga” sözcüğünde genizcil n (n) sesinin olması da ayrı bir güzellik.

Gökbey ULUÇ
KAYNAK: türkcesivarken.com​
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst