Anastacia
Bayan Üye
İLK CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE KALP KRİZİ
İlk cumhurbaşkanlığı seçimi, Atatürkün iki kez kalp krizi geçirmesine neden oldu. Çankaya Köşkünde iki gün arayla gelen krizler, neden herkesten gizli tutuldu? Kalp krizlerinin sebebi, cumhuriyet fikrine karşı çıkan hilafet yanlısı muhalifler miydi? Kalp krizleri Atatürkün hayatını nasıl etkiledi?
Tarih: 11 Kasım 1923. Yer: Çankaya Köşkü Atatürk, öğle yemeğinde çok sevdiği etsiz kuru fasulye yiyordu.
Birden göğsünün arka tarafından sol kolunun dirseğine kadar yayılan çok şiddetli bir ağrı hissetti. Terden vücudu sırılsıklam oldu.
Ağrılarını kimseye hissettirmek istemedi, ancak dayanılacak gibi değildi.Başı masaya düştü.
Şanslıydı; Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam öğle yemeğinin konukları arasındaydı. İlk müdahaleyi o yaptı.
Atatürk, odasına yatırıldı. Kalp krizi geçirmişti.
Bünyesi pek sağlıklı değildi. Sağlıklı olması da mümkün değildi zaten. Ömrü savaş cephelerinde geçmişti. Trablusgarp Savaşında gözlerinden rahatsızlanmıştı. Birinci Dünya Savaşında böbrekleri iflas etmişti. Sakarya Savaşında ise attan düşüp kaburga kemiklerini kırmıştı.
Ancak, ilk kez kalp krizi geçiriyordu.Sebebi, aşırı yorgunluk ve stresti.Cumhuriyetin ilanı sancılı olmuştu. İstanbul gazetelerinde sürekli eleştiri yazıları çıkıyordu; hilafeti savunuyorlardı.
Başta Rauf Orbay olmak üzere, dava arkadaşları açıktan açığa cumhuriyet fikrini eleştiriyordu.
Başbakanlıktan Fethi Okyarın alınıp İsmet İnönünün getirilmesi hiç kolay olmamıştı. Hükümet krizi zor atlatılmıştı ve aslında tüm bu siyasal olayların temelinde cumhuriyetin ilanı ve Atatürkün cumhurbaşkanı seçilmesi vardı.
İKİNCİ KALP KRİZİ
Evet; Atatürk, cumhuriyeti ilan etmiş; cumhurbaşkanı seçilmiş...Ama bu olaylar sağlığına mal olmuştu.İlk krizi çabuk atlatmıştı. Fakat bu son olmayacaktı.
İki gün sonra...
13 Kasım 1923.Çankaya Köşkü...
Atatürk, öğleyin Köşkün bahçesinde yürüyüşe çıktı. Köpeği Foksla oynadı. Yorulduğunu hissetti. Bahçedeki masaya geçerek, kahve istedi.
Kahvesinden bir yudum almıştı ki, sandalyeden yere düştü.
Yine kalp krizi geçiriyordu.Koruma memuru Kemal Özada, garsonu Cemal Granda, şoförü Remzi Öztunç hep birlikte Atatürkü odasına taşıdılar.Baygındı. Hava alması için odanın pencereleri açıldı, burnuna kolonya koklatıldı. Koluna iğne yapıldı.
Kendine gelir gibi oldu. Sorulara yanıt vermiyordu. Sadece yattığı yerden neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.İki gün içinde iki kalp krizi geçirmesi üzerine, İstanbuldan kalp doktoru Prof. Neşet Ömer İrdelp çağrıldı.
Doktor İrdelp, Ankaraya geldi ve Atatürkü iyice muayene etti. Teşhisi aynıydı; çok çalışmaktan ve stresten ileri gelen "elemi asabi" kalp krizlerine neden olmuştu.
Dinlenmesi gerekiyordu. Bir de perhiz yapmalıydı. Yani içkiyi ve günde yaklaşık 30 bardak içtiği kahveyi azaltmalıydı. Sigara ise 10 adedi geçmemeliydi.
LATİFE HANIM OLSUN!
Atatürkün kalp krizi geçirmesi, basından gizli tutuldu. Muhaliflerin eline koz vermek istenmiyordu.Ancak haber duyuldu. Başta "İkdam" gazetesi olmak üzere cumhuriyet muhalifleri Atatürkün ülkeyi yönetemeyecek kadar hasta olduğu dedikodusunu yaydılar.
Gazeteciler Çankaya Köşkünün önünden ayrılmıyordu. Hükümet resmi açıklama yapmıyordu. Tek açıklamayı, Ankaradan İstanbula dönen Prof. İrdelp yaptı. Aşırı yorgunluktan dolayı küçük bir kalp spazmı geçirmişti. Dinlenip geçebilecek bir hastalıktı bu. Bu arada Atatürkün durumunun ağır olduğu söylentilerine inanan bazı çevreler, Atatürkün yerine Latife Hanımın cumhurbaşkanı olması gerektiği gibi absürd fikirler ortaya attılar.
Atatürk sıhhatine kavuştuktan sonra kendisine ziyarete gelen Ali Fuat Cebesoy gibi arkadaşlarına, "öteki dünyaya gidip geldiğini" söyledi.Doktorların tavsiyelerini dinleyip perhize uyacaktı.
YİNE KALP KRİZİ
Ama iki ay sonra sağlığına kavuşunca perhize son verdi. Latife Hanımın ısrarları da yeterli olmadı, hatta ilk kavgaları bu nedenle çıktı.Annesi Zübeyde Hanım ve babası Ali Rıza Efendi kalp hastasıydılar, dikkatli olması gerekiyordu. Ancak yeni temellere dayanan yeni bir devlet kurmanın yolu yorulmaktan geçiyordu.
Hep çalıştı ve benzer krizler Atatürkü hiç yalnız bırakmadı. Nutuku hazırladığı 1927 yılının 22-23 ve 28 Mayısında da üç kez kalp spazmı geçirdi.Bu dönemde Almanyadan gelen Prof. Kraus ve Prof. Von Romberg Atatürkü muayene ettiler.
Dört yıl önceki teşhisten farklı bir şey söylemediler. Fazla çalışmaması gerekiyordu.Ancak Atatürkün Alman doktorların tavsiyelerine uyması zordu. Devrimlerin kesintiye uğramaması gerekiyordu.
Bile bile ölüme koştu...
İşte ilk cumhurbaşkanlığı seçimi ülke siyasi tarihi dışında Atatürkün kişisel tarihi açısından da bu denli güç şartlar altında, azim ve kararlılıkla hayati kararların alındığı ve uygulandığı bir dönemdi.
Kaynak;Soner Yalçın
İlk cumhurbaşkanlığı seçimi, Atatürkün iki kez kalp krizi geçirmesine neden oldu. Çankaya Köşkünde iki gün arayla gelen krizler, neden herkesten gizli tutuldu? Kalp krizlerinin sebebi, cumhuriyet fikrine karşı çıkan hilafet yanlısı muhalifler miydi? Kalp krizleri Atatürkün hayatını nasıl etkiledi?
Tarih: 11 Kasım 1923. Yer: Çankaya Köşkü Atatürk, öğle yemeğinde çok sevdiği etsiz kuru fasulye yiyordu.
Birden göğsünün arka tarafından sol kolunun dirseğine kadar yayılan çok şiddetli bir ağrı hissetti. Terden vücudu sırılsıklam oldu.
Ağrılarını kimseye hissettirmek istemedi, ancak dayanılacak gibi değildi.Başı masaya düştü.
Şanslıydı; Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam öğle yemeğinin konukları arasındaydı. İlk müdahaleyi o yaptı.
Atatürk, odasına yatırıldı. Kalp krizi geçirmişti.
Bünyesi pek sağlıklı değildi. Sağlıklı olması da mümkün değildi zaten. Ömrü savaş cephelerinde geçmişti. Trablusgarp Savaşında gözlerinden rahatsızlanmıştı. Birinci Dünya Savaşında böbrekleri iflas etmişti. Sakarya Savaşında ise attan düşüp kaburga kemiklerini kırmıştı.
Ancak, ilk kez kalp krizi geçiriyordu.Sebebi, aşırı yorgunluk ve stresti.Cumhuriyetin ilanı sancılı olmuştu. İstanbul gazetelerinde sürekli eleştiri yazıları çıkıyordu; hilafeti savunuyorlardı.
Başta Rauf Orbay olmak üzere, dava arkadaşları açıktan açığa cumhuriyet fikrini eleştiriyordu.
Başbakanlıktan Fethi Okyarın alınıp İsmet İnönünün getirilmesi hiç kolay olmamıştı. Hükümet krizi zor atlatılmıştı ve aslında tüm bu siyasal olayların temelinde cumhuriyetin ilanı ve Atatürkün cumhurbaşkanı seçilmesi vardı.
İKİNCİ KALP KRİZİ
Evet; Atatürk, cumhuriyeti ilan etmiş; cumhurbaşkanı seçilmiş...Ama bu olaylar sağlığına mal olmuştu.İlk krizi çabuk atlatmıştı. Fakat bu son olmayacaktı.
İki gün sonra...
13 Kasım 1923.Çankaya Köşkü...
Atatürk, öğleyin Köşkün bahçesinde yürüyüşe çıktı. Köpeği Foksla oynadı. Yorulduğunu hissetti. Bahçedeki masaya geçerek, kahve istedi.
Kahvesinden bir yudum almıştı ki, sandalyeden yere düştü.
Yine kalp krizi geçiriyordu.Koruma memuru Kemal Özada, garsonu Cemal Granda, şoförü Remzi Öztunç hep birlikte Atatürkü odasına taşıdılar.Baygındı. Hava alması için odanın pencereleri açıldı, burnuna kolonya koklatıldı. Koluna iğne yapıldı.
Kendine gelir gibi oldu. Sorulara yanıt vermiyordu. Sadece yattığı yerden neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.İki gün içinde iki kalp krizi geçirmesi üzerine, İstanbuldan kalp doktoru Prof. Neşet Ömer İrdelp çağrıldı.
Doktor İrdelp, Ankaraya geldi ve Atatürkü iyice muayene etti. Teşhisi aynıydı; çok çalışmaktan ve stresten ileri gelen "elemi asabi" kalp krizlerine neden olmuştu.
Dinlenmesi gerekiyordu. Bir de perhiz yapmalıydı. Yani içkiyi ve günde yaklaşık 30 bardak içtiği kahveyi azaltmalıydı. Sigara ise 10 adedi geçmemeliydi.
LATİFE HANIM OLSUN!
Atatürkün kalp krizi geçirmesi, basından gizli tutuldu. Muhaliflerin eline koz vermek istenmiyordu.Ancak haber duyuldu. Başta "İkdam" gazetesi olmak üzere cumhuriyet muhalifleri Atatürkün ülkeyi yönetemeyecek kadar hasta olduğu dedikodusunu yaydılar.
Gazeteciler Çankaya Köşkünün önünden ayrılmıyordu. Hükümet resmi açıklama yapmıyordu. Tek açıklamayı, Ankaradan İstanbula dönen Prof. İrdelp yaptı. Aşırı yorgunluktan dolayı küçük bir kalp spazmı geçirmişti. Dinlenip geçebilecek bir hastalıktı bu. Bu arada Atatürkün durumunun ağır olduğu söylentilerine inanan bazı çevreler, Atatürkün yerine Latife Hanımın cumhurbaşkanı olması gerektiği gibi absürd fikirler ortaya attılar.
Atatürk sıhhatine kavuştuktan sonra kendisine ziyarete gelen Ali Fuat Cebesoy gibi arkadaşlarına, "öteki dünyaya gidip geldiğini" söyledi.Doktorların tavsiyelerini dinleyip perhize uyacaktı.
YİNE KALP KRİZİ
Ama iki ay sonra sağlığına kavuşunca perhize son verdi. Latife Hanımın ısrarları da yeterli olmadı, hatta ilk kavgaları bu nedenle çıktı.Annesi Zübeyde Hanım ve babası Ali Rıza Efendi kalp hastasıydılar, dikkatli olması gerekiyordu. Ancak yeni temellere dayanan yeni bir devlet kurmanın yolu yorulmaktan geçiyordu.
Hep çalıştı ve benzer krizler Atatürkü hiç yalnız bırakmadı. Nutuku hazırladığı 1927 yılının 22-23 ve 28 Mayısında da üç kez kalp spazmı geçirdi.Bu dönemde Almanyadan gelen Prof. Kraus ve Prof. Von Romberg Atatürkü muayene ettiler.
Dört yıl önceki teşhisten farklı bir şey söylemediler. Fazla çalışmaması gerekiyordu.Ancak Atatürkün Alman doktorların tavsiyelerine uyması zordu. Devrimlerin kesintiye uğramaması gerekiyordu.
Bile bile ölüme koştu...
İşte ilk cumhurbaşkanlığı seçimi ülke siyasi tarihi dışında Atatürkün kişisel tarihi açısından da bu denli güç şartlar altında, azim ve kararlılıkla hayati kararların alındığı ve uygulandığı bir dönemdi.
Kaynak;Soner Yalçın