---> AşK - Sevqi mektupLarı.~
Aşk çiçeğim gitme
Bir gün tutar bir caneriği çiçeğini sunar bahara. Bİr tutam serinlik
bir yürekte buğulanan sıcaklık .
Ve konar gözlere bir öpücük gibi kuşların sevinci bahar. Okşar bir annenin parmakları gibi usulca saçlarımızı seher yeli.
Bir tutam gün ışığı dolar içimize
bir tutam sevinç çığlığı.
Ne zaman bahar gelse sevinci yaşar kırlar
dağlı çocuklar umudu kucaklar bir yanımızda; bir yanımız da kuşlar
çiçekler
kelebekler sevinci yaşar. Aydınlık gelir dört bir tarafa
gürül gürül akar dereler.
Bir dağ pınarı gibi hayat kaynar kanımızda
yüreğimizde tomurcuk tomurcuk fışkırır aşk:
Alıp götürür duygularımızı uzak dağların ötesine
serin serin esen rüzgarlar...
Sen bu dağların sevda türküsüsün bahar gözlüm
denizlerin mavisi
bulutların beyazı.
Çatlamış toprağın bağrına düşen bir damla su gibisin. Ne zaman bahar gelse
yağmur yağmur çiçek açar sesin gökyüzünde.
Ben sonbaharın yorgun yanık türküsüyüm oysa
sarıya çalar rengim
rüzgarlar estikçe savurur yapraklarımı uzak diyarlara.
Sen gülüşünde baharın ilk sevincini
gözlerinde göğün uçuk mavisini taşıyorsun. Baharın kokusudur yeryüzüne dağılan temiz nefesin.
Yaşamak bir su gibi berrak yüzünün aydınlığında
bir köy türküsü gibi içli ve hilesiz...
Ben seni ozanca sevdim türkübakışlım
sular gibi temiz
bir rüzgar gülü gibi hilesiz.
Mehtabın güzelliği
yıldızların ışıltısısın sen karlı dağlarda
rüzgarların soluğu
güneşin dostluğusun.
Umut
aşk ve alın terisin ak alınlarda. Toprağa ekilen tohum
bahara söylenen türküdür dilin.
Ceylan gözlerin sevinci
dudakların ıslığısın türkülü ırmaklarda.
Acılar içinde de olsam yaşamı çılgınca sevdim. Çılgınca sevdim dağları
ormanları
güneşi
çocukları.
En çok da seni sevdim aşkçiçeğim.
Yol türküleri kederlidir nazlım
yol türküleri dertli
yol türküleri acılı.
Gidersen kar yağar istasyonlara
boynu bükük bakar ardindan akasyalar.
Gitme
bir güvercin sıcaklığı gibi kal yüreğimde.
Ben ki sevdamı dağlı bir çiçek gibi göğsümüm üstünde taşıdım hep
.
Ne zaman gözlerine baksam beyaz beyaz güvercinler kanat çırpar mavilere;
Güller açar ne zaman ellerimi uzatsam saçlarına
serin serin eser yeller.
Bu sevdayı alıp gitme benden
alıp gitme buralardan
gözleri türkülü kuşum .
İçimdeki baharı öldürüp gitme. Kimsiz
kimsesiz kalır türkülerim. Körpe bir dal gibi koparma sevinçlerimi yüreğimden.
Gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada
bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme
bir yıldız küser göğüne
içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin
üzülürüm
gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli
çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez
bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara
üşürüm
gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de
ölürüm
gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm
Aşk çiçeğim gitme
Bir gün tutar bir caneriği çiçeğini sunar bahara. Bİr tutam serinlik
Ve konar gözlere bir öpücük gibi kuşların sevinci bahar. Okşar bir annenin parmakları gibi usulca saçlarımızı seher yeli.
Bir tutam gün ışığı dolar içimize
Ne zaman bahar gelse sevinci yaşar kırlar
çiçekler
Bir dağ pınarı gibi hayat kaynar kanımızda
Alıp götürür duygularımızı uzak dağların ötesine
Sen bu dağların sevda türküsüsün bahar gözlüm
Çatlamış toprağın bağrına düşen bir damla su gibisin. Ne zaman bahar gelse
Ben sonbaharın yorgun yanık türküsüyüm oysa
Sen gülüşünde baharın ilk sevincini
Yaşamak bir su gibi berrak yüzünün aydınlığında
Ben seni ozanca sevdim türkübakışlım
Mehtabın güzelliği
Umut
Ceylan gözlerin sevinci
Acılar içinde de olsam yaşamı çılgınca sevdim. Çılgınca sevdim dağları
En çok da seni sevdim aşkçiçeğim.
Yol türküleri kederlidir nazlım
Gidersen kar yağar istasyonlara
Gitme
Ben ki sevdamı dağlı bir çiçek gibi göğsümüm üstünde taşıdım hep
Ne zaman gözlerine baksam beyaz beyaz güvercinler kanat çırpar mavilere;
Güller açar ne zaman ellerimi uzatsam saçlarına
Bu sevdayı alıp gitme benden
İçimdeki baharı öldürüp gitme. Kimsiz
Gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme
bir yıldız küser göğüne
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin
gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli
bir daha turnalar geçmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara
gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de
gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm