Aşk Şiirleri

Ne Bilirsin?


Bana aşktan hiç söz etme
Sen sevmeyi ne bilirsin
Bir aşk için ölesiye
Beklemeyi ne bilirsin

Düşündükçe içim yanar
Ders vermemiş sana yıllar
Taştan farksız kalbin mi var
Özlemeyi ne bilirsin

Ne gezer ki sende vefa
Aşk nerede sen nerede
Merhametsiz gecelerde
Yalnızlığı ne bilirsin

Sana kandım bunca zaman
Senden eyvah senden aman
Alev alev duman duman
Tutuşmayı ne bilirsin

Aldanmaktan yoruldun mu
Acılarla yoğruldun mu
Hiç sırtından vuruldun mu
İsyanları ne bilirsin

Ne bilirsin yağmur olup
Çağlamayı ne bilirsin
Kahkahalar savururken
Ağlamayı ne bilirsin
 
Mavi Gece


Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız
Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece
Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu
Ve gözlerinde farkettim ilk kez
Bütün gecelerin mavi olduğunu

Bir mavi geceydi o
Bütün gecelerden güzel
Bir mavi geceydi o
Benim için ömre bedel

Ve sonra...
Bir gidişin vardı ki
Mutluluğuma inat
Bir gidişin vardı ki
Kırıldı içimde kol kanat

Umutlarımın mavisini alıp gittin
Denizlerimin mavisini çalıp gittin
Masmavi dünyama
Simsiyah bir çivi çakıp gittin...

Gittin
Ve sen de her yalan gibi bittin...
 
Öldün İçimde


Meğer bir anlıkmış ateşin senin
Rüzgarsız, yağmursuz söndün içimde
Sana da son oldu böyle gidişin
İşte sen o gece öldün içimde

Bitmeyen aşk yokmuş, bitmeyen rüya
Neleri yaşatır neleri dünya
Kapıyı yüzüme vurup gittin ya
İşte sen o gece öldün içimde

Varsın aramızda artık dağ olsun
Bu da unutulur canın sağolsun
Söylenecek son söz 'başın sağolsun'
İşte sen o gece öldün içimde
 
Yasak Aşk


Bilmezdim böylesine uzun olduğunu gecelerin
Umutsuz günlerin hüznünü duymamıştım hiç
Uykumu böleceğini bu mutsuz düşüncelerin
Bilmezdim sevda nedir tatmamıştım hiç

Kederlerin en insafsızı benimle şimdi
Suskunluğum öylesine ölümden zor ki...

Çağırsan en uzak iklimlerden koşup geleceğim
Bir gülüşün dünyamı aydınlatacak en azından
Ve kucak açacağım en güzeline mutlulukların
Bir duysam aşkımı gözlerinden, dudaklarından...

Oysa sen de ben gibi mahzunsun biliyorum
Biliyorum yasak aşkımız bizi böyle susturan
Ne olur artık yeter bu idamlık hasretimiz
Bin yıl seveceğim bir umut versen inan...
Ahmet Selçuk ilkan
 
Unuttum İşte


O senli yıllara bir çizgi çekip
Gönül defterini kapattım işte
Hasretle yanmaya değmezsin deyip
Gözümde yaşları kuruttum işte

Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin
Kaybeden sen oldun yan için için
Unutmaz demişsin sen benim için
Aldandın sevgilim unuttum işte

Sevgisiz yanar mı sevda ocağı
Belliydi bu aşkın yok olacağı
Söndürdüm içimde o yanardağı
Yaralı gönlümü avuttum işte...
 
Yüreğin Varsa Gel


Yüreğimi beşik yaptım sevdana
Düşler kurdum, hayal kurdum bildin mi?
Umutlardan taç yaptım yoluna
Bir gün olsun zahmet edip geldin mi?

Senin için ne savaşlar açtım da
Dağlar taşlar ranzam oldu yattım da
Şu canımı ateşlere attım da
Senden bir ses alamadım öldün mü?

Vefasızsın, vefalıyım deme hiç
Gelmek için çok geç kaldın, gelme hiç!
Kutlu olsun sana bu şan, bu sevinç
Bir tek sana yenik düştüm gördün mü?
 
Vazgeçemedim


Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme
Senden başkasını hiç sevemedim
Ne engeller koydu kader önüme
Yine de ben senden vazgeçemedim

Aşkın ateş oldu kahrolmam için
Hasret kurşun oldu vurulmam için
Günler asır oldu yıkılmam için
Yine de ben senden vazgeçemedim

Ne büyük bir aşktın anlatamadım
Kimler gelip geçti unutamadım
Uğrunda mevsimler yıllar harcadım
Yine de ben senden vazgeçemedim...
Ahmet Selçuk ilkan
 
Sürgünüm


Her gün yeni bir yangında hayatım
Acılardan acılara sürgünüm
Sende başlar sende biter isyanım
Yalnızlıktan yalnızlığa sürgünüm

Ateş olsan, duman olsan kar etmez
Giden gider yollar geri getirmez
Bu talih de seni bana yar etmez
Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm

Işık seçtim gözlerini gönlüme
Yorgan gibi çekip gittim üstüme
Kimliğimden, adresimden kime ne
Sokaklardan sokaklara sürgünüm

Yetmiyor ah isyanlarım yetmiyor
Dağda sürgün, taşta sürgün bitmiyor
Hasret bana pusu kurmuş bekliyor
Gecelerden gecelere sürgünüm.
 
Unutmuşum

Değişen ben miyim öyle
Ben miyim eski sevdalara mendil sallayan
Şu eller
Şu gözler
Şu kalp benim mi yoksa
Ya şu gülen adam ben miyim?..

Demek ki unutmuşum
Demek ki kurtulmuşum bütün acılardan
Geceler karanlık değil, uzun değil
Anlamsız değil şu dünya
Yaşamamak elde değil...

Ağaç ağaca benziyor artık
Deniz denize
Çiçek çiçeğe
Şiirler yazmıyorum artık bak
Gözlerinin güzelliğine...

Ohh! Ne iyi unutmuşum
Unutmuşum yıllanmış elbiselerim gibi seni
Çıkarıp atmışım sandık sandık kalbimden
Bütün kederlerden
Bütün üzüntülerden
Nihayet kurtulmuşum...
 
Ayrılık Kapıyı Çalıyor


Ayrılık kapıyı çalıyor açma
Biraz daha düşün zamanımız var...
Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa
Seninle yazılmış romanımız var...

Gönül kapısından hemen uçma dur!
Selamsız vedasız böyle kaçma dur!
Bilinmez yerlere yelken açma dur!
Seninle mutluluk limanımız var!..

Bir anda yokuşa çevirme düzü
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
Ayrılmak yok diye yeminimiz var...
 
Standart
Aşkımız Bir Roman

Kalbimde arama eski yerini
Sen gözümden akan sele karıştın
İstesem de artık sevemem seni
Hasret rüzgarına yele karıştın

Seninle aşkımız eski bir roman
Yandı sayfaları külüdür kalan
Sevgilim herşeyim sendin bir zaman
Ne yazık sonunda ele karıştın

Kırılan kalbim var dinmez bir kini
Ömrümce sürecek aşka yemini
Kavuşmak imkansız artık sevgilim
Dönüşü olmayan yola karıştın
__________________
 
Aşk ve Gurur

Nereden bilecektin seni sevdiğimi
Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı
Senin için
Günlerce gecelerce ağladım
Nereden bilecektin
Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı...
 
Allah Kahretsin


çalınmış şiirlerim gibisin
isyanlarım bitmedi hala...

Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi
Kim ne derse desin
Tahammülüm kalmadı artık
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Nasılsa döneceğin yok senin
Çıldıracağım bu gidişle
Allah kahretsin!..
Dünya ateşler içinde
Savaşlar almış başını gidiyor
Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim
Umurunda mı senin?
Allah kahretsin!..
Hangi masaya otursam
Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme
Vazomda senin sevdiğin çiçekler
Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
Senin doğum günlerini kutluyorum senden habersiz
Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
Ecel gibi peşimdesin
Allah kahretsin!..
İşte böyle bir sevda benimkisi
Bu zamanda, bu devirde
Haklısın adam olacağım yok benim
En güzeli artık son vermek bu hayata
En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
Ya da en yüksek tepelerden
En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
Ama içimde sen varsın
Ya sana birşey olursa
 
Ararım Seni


Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni

Gözyaşlarım kurur yanaklarımda
Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda
Sigaram sabahlar parmaklarımda
Nefes nefes çeker ararım seni

Gölgen düşer sanki hep yollarıma
Adım adım yürür izlerim seni
Bir çılgın özleyiş girer kanıma
Yudum yudum içer ararım seni...
 
Yorgun bir hasretle dönersen bir gün
Beni burda değil kalbinde ara!..
Ne kadar yıkılmış olsan da o gün
Beni bende değil kendinde ara!..

Saçında beyazlar taradığın gün
Maziyi yeniden aradığın gün
Hıçkıra hıçkıra ağladığın gün
Beni gözyaşında, gözünde ara
 
Ağladım


Dün gece uzun uzun
Seni andım, ağladım.
Sonu yok yolumuzun
Ona yandım, ağladım

Kim bilir acımızı
Bu yasak aşkımızı
O eski şarkımızı
Çaldım çaldım, ağladım!..

Dolaştım sokaklarda
Ağaran şafaklarda
Seni senden uzakta
Sardım sardım, ağladım

İmrendim sevenlere
Sarılıp gidenlere
Elele gezenlere
Baktım baktım, ağladım

Benimsin bende değil
Ellerim sende değil
Yanmamak elde değil
Yandım yandım, ağladım

Tuza bastım yaramı
Aşkla açtım aramı
Sensiz son sigaramı
Yaktım yaktım, ağladım.
Ahmet Selçuk ilkan
 
Ağır Yaralı


Beni ta kalbimden vurdu gidişin,
Bütün umutlarım ağır yaralı.
Aklımdan çıkmıyor veda edişin,
Bütün duygularım ağır yaralı.

Aşkımız verirken en son nefesi,
Yıkıldı gönlümün sevda kalesi,
Sırtımda sanki bir bıçak darbesi,
Bütün anılarım ağır yaralı.

Dünyayı başıma yıkmışçasına,
Bağrıma kurşunlar sıkmışçasına,
Sanki bir savaştan çıkmışçasına,
Bütün anılarım ağır yaralı..
 
Adımı Unut


Nasılsa ayrılık bu aşkın sonu
Sen de eller gibi adımı unut
Kader ikimize çizmiş bu yolu
Sen de eller gibi adımı unut

Seninle bu aşkı yaşamadık say
Birlikte gülüp de ağlamadık say
Böylesi unutmak daha da kolay
Sen de eller gibi adımı unut

İstemem söyleme bir tek kelime
Sen de eller gibi adımı unut
Değmesin artık hiç elin elime
Sar yeni aşkını benim yerime
Sen de eller gibi adımı unut
 
24 Aralık


Kahır yüklü bulutları postalıyorum güneye doğru
Boşaltın tüm istasyonlarını Adana'nın
Dost bulutlar gözlerim gibi
Ağlayacak...

Saatler beş geçmiş olacak yirmibiri
Takvimler 24 Aralık'ı takmış göğsüne
Ben bakarken eski resimlere
Salim beni düşünecek!

Süleyman ikinci kurşunu sıkacak kadere
Dur! Diyemeyeceğim
Postal kokusunda, barut kokusunda
Askerce efkarlı bir rüzgar esecek...

Cengiz, o plakta geçmiş kendinden
Sağında Habip solu bomboş
Dudaklarında hep o acı şarkı titrek titrek
"Gitti Gelmeyecek"

Bitmeyen geceler Ağbaş'ın zarlarında
Sigara dumanlarında kederler
Dur ulan Sarraf!
Memleket nere? Berlin nere? Bir de Antep!
Ana avrat dümdüz gidecek...

İkinci bir şarkıyı dinleyeceğim bir sarhoş gecede
Başım omuzlarında Yasin'in
Ergün'üm bu kadeh de senin şerefine
"Ağlama, değmez hayat" Yılmaz'ım
Hasret ha bitti ha bitecek...

Bir bir dolacak gözlerime geçmiş seneler
Aklımdan Zeki'ler, Saim'ler, Emin'ler geçecek
Binlerce anılar kaçıracaklar o gün beni
Gelmek isteyeceğim, gelemeyeceğim
Durup bakacağım göklere anam göklere
Bir "Of ulan of!" yükselecek!
 
Standart
Ayrılık Çanları


Ayrılık çanları çalsa ansızın
Elveda sevgilim diyecek misin?
Önünde diz çöksem, gitme kal desem
Bakmadan ardına gidecek misin?

Ayrı yönde akan ırmaklar gibi
Dalından uçuşan yapraklar gibi
Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi
Kalbinden aşkımı silecek misin?
Son ümidi yere serecek misin?

Kendini boş yere teselli edip
Sevdadır nasılsa geçici deyip
Yaşlı gözlerini gizlice silip
Bakıp da yüzüme gülecek misin?
Ahmet Selçuk ilkan
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst