Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yalan yanlış
Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı
Erken emekli olduk biz bu sevdadan
Biliyorsun
Hep direkten döndü umutlarımız
Hep kendi kalemize attık gollerimizi
Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz
Açmadan soldurduk güllerimizi
Bir değirmen taşı gibi ezip gittin umutlarımı
Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası
Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım
Bu cumartesiler;
Çığlık çığlığa şiirlerim seni istiyor bana inat
Gel gör ki;
Son kurşunu yemiş bu sevdaya
Yetmiyor son pişmanlıklar
Yıllardır içimde bir çocuk ağlar
İşte hep bu yüzden ıslak gözlerim
Sen de çekip gitme dayanamam yar
Öyle taş değilim sandığın kadar
Benim de içimde yıkılır dağlar
Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız
Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece
Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu
Ve gözlerinde farkettim ilk kez
Bütün gecelerin mavi olduğunu
Bir mavi geceydi o
Bütün gecelerden güzel
Bir mavi geceydi o
Benim için ömre bedel
Ve sonra...
Bir gidişin vardı ki
Mutluluğuma inat
Bir gidişin vardı ki
Kırıldı içimde kol kanat
Bilmem ki beni hiç anar mısın?
Unuttun mu yoksa, hatırlar mısın?
Söyle; eskisinden bahtiyar mısın?
Seninle doluyken aldığım nefes
Bitirdi bu aşkı sendeki heves
'Çekinme, sor' diyor içimden bir ses
Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?
Bana aşktan hiç söz etme
Sen sevmeyi ne bilirsin
Bir aşk için ölesiye
Beklemeyi ne bilirsin
Düşündükçe içim yanar
Ders vermemiş sana yıllar
Taştan farksız kalbin mi var
Özlemeyi ne bilirsin