Aşk Şiir Arşivi ~

---> Aşk Şiir Arşivi ~

Uyuyamıyorum
Kafamın içinden
Milyonlarca düşünce geçiyor
Kısa süreli
Beynimin
Bir O yanına
Bir bu yanına çarpıyorlar
Gözlerimi kapatınca
Koşuyor gibi nefes alıyorum
Gözlerimi kapamaktan
Korkuyorum şu anda
Kapatınca deli gibi hareket ediyor gözbebeğim
Gördüklerimi anlamıyorum
Ama içimi bunaltıyorlar
Karamsarlık çöküyor üstüme
Gel gitlere kapılıyorum
Adeta
Varlık içinde yokluk çekiyorum
Bensizliği yaşıyorum kendi içimde
Direniyorum
Ama ne fayda
Yarar yok kimseden.
Dişlerimi sıkıyorum
Bir şeyler koparırcasına
Kulaklarım tıkanıyor
Ses duymuyorum
Kendime seslenecek oluyorum
Ama kulaklarım tıkalı
Nasıl duyarım diyorum
Bİr Ah çekiyorum içim yanıyor
Ama yangını
Ne ben
Ne de başkası söndürebiliyor
Ateşler içinde kalıyorum
Ama ateş bedenimi değil
Ruhumu yakıyor...
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Seni sevmek yakıştı bana.
Bütün çığlıklarımı sana attım.
Bütün gizlerimi sana açtım.
Bütün aşklarımı sende yaşadım.
içimde mevsimler seninle döndü..
bahardan kışa..
sonbahardan yaza..
Rüzgar et nefesini.
Ürpert tenimi.
Dağıt saçlarımı aklımı yatağımı..
Sevdir yeniden küstüğüm yastıkları..

Seni sevmek yakıştı bana..
Uzak yarim oldun.
Memleketli yarim oldun.
Dost yarim.
Yoldaş yarim oldun..
Firari kaçak yasaklı yarim.

Gördünmü ne kadar çoğalmışsın..
İki söz söyle..
Yakışmıyor bu sessizlik.
Hadi.. bir söz.! ! !
Azalt içimdeki parçalanmayı..

Ne yalan söyliyeyim
yakışıyorsun bana
__________________
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Her Şeyi Sor Nedenini Sorma

aman sokaklar bilmesin gelip gittiğimizi
söyleme çiçekler gülmesin yüzümüze
anlatma yağmurlara duymasın sevgimizi
sen yine de hiçbir şarkı sözleri sözlerida beni arama

papatya falına bakıp sevinme boşuna
rüyada da görsen beni hiç tanıma
yalnız başına bile seviyorum seni deme
sana gülen gözlerime sakın aldanma

yüreğinde yer açma umutlarına
hayaller kurma gerçekle bir tutma
her şeyi sor söylerim nedenini sorma
söylersem inan ki nazar değer bu aşka
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

son bir kez
güneş doğsun üstüme seninle.
son bir kez
dudaklarında soluk alayım.
son bir kez
okşa sefil tenimi.
son bir kez
göreyim tarifsiz varlığını
sonra dağla gözlerimi.
karanlığa hapset beni
sefaleti yaşayayım iliklerimde
her yer dümdüz zifiri karanlık olsun

sirkelen üsütünde izim kalmasın
sonra bin seni benden götürecek
limanda bekleyen gemiye.
hayrını gör gideceksen
aklınca unutamadığın
fikrimce o deliye.
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Sürekli tekrarladığım cümleler daha cesur bugün
Ve kendinden aciz bir ben
Dilime kimsesiz sözler bulaştı
Darmadağınım.
Hayatımı özet geçmeliyim
Uzatma! uzatmamalıyım
Karmaşalığın dibine vurmalıyım
Teşhisi konulmamış yanılgılar içinde tutsaklığım
Gel gitler akıtıyorum ömürlük nehrime
Susmalıyım!
Hayır devamı olmalı
Üşüyorum ben üşüdükçe uzuyor gece
Ve gece üşüyor benimle.
Sis çöküyor içime ve ardından çenem düşüyor
Korkuyorum aynadaki yüzümden
Ve aynadaki korkaklığımı görmekten
Korkuyorum düşüncelerimden
Bir yerinden tutmak istiyorum zamanı
Zaman parçalanıyor avuçlarımda.
Bir seni ve bir beni topluyorum sadece kelimelerde “biz” oluyoruz
İkimizin toplamı hiç “biz” etmedi ki.
Şehir sustu insanlar sustu
Susmalıyım bende
Dilim belki anlaşılmaz halde ama ıslıklarım bir çığlık.
Çıkar içimdeki çığlıkları!
Emanetçi cümlelerimi alır o zaman susarım belki
Şimdi uykularıma geri dönmeliyim
Çığlıklarım ne zaman uyanır bilinmez
Sen en iyisi mi tekrar göm çığlıklarımı içime.
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Daha fazla önünde durma acılarımın
Oynatma yerlerinden duygularımı
Düşüncelerime dokunma artık
Diriltme anılarımı
Beni yalnız bırak
Şimdi git...
Sonra gel!


Ben yalnızlığıma bağımlıyım...
Sevdamı kolay kolay
Ayak altlarında çiğnetmem
Beni yalnız bırak
Şimdi git...
Sonra gel!


Gökyüzünün sitemine alışığım ben
Hiç önemli değil
Üstüm açık kalsın uyurken...
Ağaçlarıma kendim çıkarım
Kendim sularım çiçeklerimi
Beni yalnız bırak
Şimdi git...
Sonra gel!
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Hazan YapraklarıYine batıyor güneş
Nemli gözlerinin elasında.
Gökkuşağı gibi bakışların
Batıyor Akdeniz'in ufkunda.

Eylül sarısı saçların
Hazan yaprakları gibi
Eser kalmadı
Hazeran gülünden.

Renk verir akşam güneşi
Bir zeytin ağacının başucundan.
Çatlak dudaklarına nar çiçeği
Yüreğime gül kurusu hüzün düşer.

Gülüşün yüreğimi ısıtsın
Bir dal kalmadı tutunacak
Sevdadan başka.
Soğudu gülü tutan ellerim.
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Yitik Sevdalar
Yanmış yüreğim!
Yitik sevdalardan
Azgın dalgalar gibi
Çarpar kıyılara.
Savrulur rüzgârlarda
Uçup gider
Yitik hayatlar diyarına.

Bulut olup gezen
Yunus gibi.
Düşer yollara.
Arar durur
Yüreklerdeki saklı sevdaları.

Dağlardan süzülen
Bir kartal gibi.
Kanat açar...
Duyulur keskin çığlığı.
Yansır yıldızlara
Vurdukça pençesini.
Yeni bir
Yaşam umududur açan
Çöldeki çiçek gibi
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Şehrimde seni arıyorum usul usul…
Düşüyor yapraklar dalından…
Gündüzü geceye bağlıyor yokluğun…

Ne senden gidebildim..
Ne de sende kalabildim..

Bir resim çiziyorum
İçinde sana dair çizgiler…
Bir şarkı sözleri söylüyorum
İçinde sana ait sızılar…

Seni arıyorum satır aralarında…
Sokak aralarında..
Her yol çıkmaz sokak senden yana…

Bense
Seni yazdım ömrümün her anına…
Gözlerinden görüyorum yüreğini…
Sana buram buram özlemlerim…

Yokluğunda ben yarım..
Gözlerimdeki ’ İstanbul’ yarım…
Işıkları sönük caddelerimin…
Heryer karanlık…

Sen gelince aklıma ek*** kalıyor bir yanım…
Oysa
Sen tamamlamalıydın ek*** ne varsa…
Ol(a)madı..

Bana miş sevgi(m)…
Anladım…
İzlerini siliyorum yüreğimden sevgili
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

... susmaların bir sonbaharı olurmuş meğer
yapraklar candan koparmış can dipsiz feryatlardan...


yarım kalmış bir sözüm vardı dinlemedin...
hoyratça hırpaladığın masum zamanlarda küstürmüştün benim gerçeğimi




bir yürek dolusu ağlarken avuçlarında gözyaşlarımda hiç gizlemedim ki aşkı..
gecelerin şerrine kapılır da iki çift lafında sus olur mu sandın yoksa?
bir daha hiç ağlamaz mı sandın avuçlarından düşerse...
buz gibi soğuk bir yağmur damlasıyla kilitlerken dudaklarımda baharı
ruhunun çıplak yalnız kışları geçer mi sandın yoksa?



dinlemedin...
susmaya alışkındı oysa sana çoğalttıklarım...
keder içinde hazin sabırlar doğururken özlem/in
bir dokunsan anlardın canım nasıl da kırgın..


...susmaların ne çok kalabalığı varmış meğer
"gitme" içindeki en yalnız kelime


dinlemedin...
sesin bıçak gibi kestiğinde ömrüm yüz çevirdi benden
yine de içinde sen varsın diye beyaz bir masalla avutmadım yüreğimi..



sözlerin tuz basarken yarım kalmışlığımın çıkmaz yollarına
kocaman dağları sımsıkı tuttum içimde
ufacık bir taş parçası düşürmedim ayak izlerine...



yarım kalmış bir sözüm... dinlemediğin...
şimdi son nefesini veremiyor aşk
bende... (sende olmadığı kadar...)



... gelişi güzel ayrılıklardı benimki..
senin kadar esaslı hiç gitmedim senden..
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Bi sigara içtim bütün şehri sis kapladı
Gözlerim sokak çocuklarını aradı
Kim bilir ne hayalleri söylenecek ne sözleri vardı
Gece ve sis onları da içine aldı
Evsiz kalmış yavrular ve düşüncelerim ayazda kaldı
Polis sirenleri bangır bangır bağırmaktaydı
Kim bilir kimin peşinde koşturmaktaydı


Bi sigara içtim bütün şehri sis kapladı.
Gözlerim Filistin de
Tanka taş atan çocuğa daldı.
Ne kadarda kendinden emin
Cesur bakışları vardı.
Irak’ta ki özgürleştirme harekâtı aklımdaydı •
Altı yüz bin ölen insan •
Ve birbirine düşmüş halk ne yapmaktaydı •
Bu yapılanlar onlara hak mıydı?
Şehir ve yüreğim sisler altında kaldı.

Bi sigara içtim bütün şehri sis kapladı
Sigaramı söndürdüm.
Sis çöken şehri ve düşüncelerimi terk ettim
Artık yapayalnızdım anladım ki sensizdim…
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Eski yar eski yara
Sızlıyor eski yara
Yenisinden fayda yok
Varıp gidem eski yara

Eski yardan eski yardan
Geçilmez eski yardan
Yenisiyle gönül eyle
Yare kalsın eski yardan

Eski yara eski yara
Kapanmaz eski yara
Sinesine sürer mi
Geri dönsem eski yara

Eski yardan eski yardan
Gerçek sözler eski yardan
Ben yareyim sen derman
Kes umudu eski yardan

Eski yar eski yara
Kalbimde eski yara
Yüzlerce güzel var da
Hasretim ben eski yara
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Beni gözlerin gotürür
Gözlerin
Aşkla acıyla...
Kuşatmışlar
Sesimi soluğumu
Kesilmiş
Tuz-ekmek payım
Vurgunum
Ve darda
Gözaltındayım.
Dal kor keser
Penceremde açarsa
Kuş vurulur
Üzerimden uçarsa.
Ve hal böyle böyle
Yol bu yöndeyken
Gelir
Ki her gelişinde
Daha da içten
Gelir
Soluk soluğa
Benim olursun.
Amansız sarmasında
Kollarımın
Esrik
Çığlık çığlığa
Erir kar gibi vücudun...
Nicedir
Kahpe ağzında
Bir salgın
Bir deprem gibi künyemiz.
Nicedir
Başımıza zindan dünyamız.
Biz ki
Yarınıyız halkın
Umudu yüzakıyız
Hıncı namusu...
Şafakları
Taa şafakları
Hey canım
Kalbim
Dinamit kuyusu
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

büyük evlerin ufak tefek
solgun ve sarımsı renkli yaşamlarında
ansızın düşüverir bakışları yere;
saatler ikindiyi vurduğunda.
bir kadın suretimi
ya da bir surete bakmak mı
birikmiş suda.
sular ki düşen yaprakların birleştiği
o korktuğum
her geçişimde aklımı kaçırtan sessizliğinde.
eskiyen ben miydim
yoksa büyük evlerin renkli duvarları mıydı?
kaç sokaktan tokmak sesi gelirdi ki
nalları döven.
ya da hangi acı büyütebilirdi ki beni
gündoğumundan batana kadar.
hangi endişe
uykudaki huzur kadar sakin;
ve ölüm sessizliğinde gelen ayrılış olurdu
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Tutundum Hayata Ayaktayım.

Mutluyum çünkü kaybettim.
Ne veda ertesi kırılan ümitlerim
Ne taşımakta zorlandığım aciz yalnızlığım

Ne de tahammül ettiğim saçmalıklar yok artık.
Geceyi beklemiyorum üstelik yüzümü karartan.

Yetindiklerinden edindiği mutluluğa razı
Sahte cümlelerin esiri bir kalbim

Kapandığı her saniye beni kendime düşman eden

Gülmeyi unutmuş o gözler artık yok.
Bu kez hayata tutundum ayaktayım.
Güçlüyüm..

Kendime yeni bir dünya kurmayacağım bu sefer.
Bu dünya zaten benim.
Ben geldim..

Ayağa kalk coşkun ırmak bana doğru ak.
Boynu bükük gül doğrult kafanı bana doğru bak.

Bir tebessüme muhtaç bahtsız çiçekler.
Artık yalnız size güleceğim..

Geldim.
Yalancı aşıkların aldattığı lacivert deniz.
En temiz yanından öpeceğim seni.

Sanki "Buraya bakın insanlar bize bakın"
Der gibi hep birlikte yükselen martılar.

En çok sizi seviyorum sadakatinizi..
Ayrılmayışınızı birbirinizden denizler boyu.

Yanılmak yok artık kızgın güneş zirâ
Kanmıyorum artık kimsenin sıcaklığına
Senden başka..

Tükenmeden bu güzellikler
Hiçbirşey madem dönmeyecekken eskiye

Doyasıya yaşamak değil mi en güzeli ?
Şimdi beklentisiz sevme vaktidir.

Ve sen içimde büyüttüğüm yalnız bebek.
Büyüyeceksin.

Bir sonbahar sabahı elini başka eller saracak.
Aylardan Eylül olunca bambaşka gülecek gözlerin

O ellerle her yeniden buluştuğunda ellerin.

Dinlediğin her melodi onu anımsatacak sana ve
Seveceksin sevileceksin..

Sonra üzüleceksin.
Onun üzerine kurmuş olduğun dünyalar
Senin başına yıkılacak..

Sonrası yalan bir başka el yeni bir umut..
İlk sevdiğin en sevdiğindir ve öyle kalacaktır.

Madem bir yerde karşılık bulmayacak tüm bu sevgiler
Hem bu beklenti niye ?

Boşluktan ibaret değil mi aşk denilen suret.
Gücenmeyin..
Artık aşkı istemiyorum hayatımda.
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Bakma öyle melül mahsun yüzüme
Doyamam ki yağmur gözlüm ah canım
Derinden bir of çektiren sözüne
Gülemem ki yağmur gözlüm ah canım

Yenik düşmüş umutların ıssızca
Hak emri bu isyanlarım yersizce
Gideceksin duyurmadan sessizce
Ağlamam ki yağmur gözlüm ah canım

Ağlama sen yağmur gözlüm ağlama
Feryad edip ciğerlerim dağlama
Sus meleğim karaları bağlama
Kıyamam ki yağmur gözlüm ah canım
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Bu kördayanılmaz çaba niye?
Loş karanlıklarda inadına gezmek niye?
Bırak bırak da ayakların uçurumun kenarında nefes alsın
Bırak kendini boşluğa hüzünlerinin inadına
Ve kapat gözlerini ulaşamayacaksın zaten aydınlığa
Uzat kollarını korkmadan çekinmeden…
Söv bu yeşillikten uzak kalan dünyaya
Söv pervasızca…
Nedir bu içindeki istek yaşamaya ha?
Kurak topraklarında küçücük bir umut niye?
Neden bu hasret gecelere ve sessizliğe
Dalıp dalıp gitmen niye söylesene…
Kederlenme söylenme ne yapsan ne etsen bu dünya böyle
Koşmana yardım edecek rüzgar nerde?
Geçmişi silecek mucizeyigözyaşlarını gizleyecek yağmurları bekleme
Bırak artık yüreğindeki ateşi körükleme…”

“Uykusuzum ben yine
Gün batımını bekleyip de karanlığa erişince
Tutamaz oldum yazdım her köşeye
Gizledim hüzünlerimi bu dünyaya inat yeşillere…
Peki sen söyle
Beni yaşatan tek yeşillenmiş tohumuumudumu küçük görmek niye?
Yanı başında duran o ateşi söndürmek niye?
Ben savaşırken kaderimle avunma çaresizce rüyalarımla
Karanlığın tutmuş ya köşe başlarında
Sil ve git artık
Unutma fısılda ölümün kulağına
Çalmıyor artık o eski şarkı sözlerilar akşamlarımda…”

“Biliyor musun sen ha döktüğün gözyaşları nerde
Bakorda duruyor yüreğindeki ateşi söndürmekte…
Bir de beni soruyor kovduğu günlerde nerdesin diye?
Ölümle beni konuştururken umudun neden hala yeşil bilme…”

“Üzgünüm esir düştüm azap karanlıklara
Bilir misin kaybolduğumda uzak diyarlarda
Hep seni aradım çıkmaz sokaklarla karşılaşınca
Bilir misin ne çok bekledim seni o yeşil umudumla.
Dön artık ateş sönmeden son ışık da gitmeden
Gölgen düşsün sarp akşamlarıma
Dön artık hayatımdaki son renk de tükenmeden…”
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Ben aşkı seninle tanıdım
Bahar ve kış gibi
Sahillerde seninle avundum
Aşk masalım gerçek olsun diye
Sevginle seni hissettim her zaman
Sadece sen benim olasın diye
Gözlerim görmez oldu bu azgın güneşin altında
Yeniden şafak doğduğunda sadece seni görmek istedim diye
Kükreyerek gelen dalgaların altında kaldım ama bekledim çırpınmadım
Belki senin sevgin beni kurtarır diye
Ne oldu biliyormusum sevgilim
Artık ben öldüm
Ne sen nede senin bomboş sevgin kurtarabildi beni
Bir dalga altında değil senin bana verdiğin sevginin altında kaldı bedenim
Yaşamak ve ölmek yada seni sevmek ti seçeneğim
Bense ölmeyi tercih ettim
Senin yalan sevginle kahrolmaktansa
Birkaç saniyede sevgisiz suyun altında ölmeyi tercih ettim
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Güneş’in doğuşu gibi doğuyorsun dünyama.
Doğuşuyla ısıttığı yüreğimin buz sarkıkları damla damla çözülmeye başlayıp
Her bir damlanın çoğalarak birleştiği sevgiyle taşan bir şelaleyi andırıyor adeta.


Ay’ın dünyamızı aydınlattığı gibi
Zifiri karanlıklardan çıkarıp ışıklarını saçıyorsun etrafıma.
Öyle büyülü bir ışık ki bu hayallerin gerçekleşmesi gibi adını koyamadığım düşünceler gibi kapımı her an çalacak beklenen biri gibi ..
Beklenen sen misin ? …..

Yoksa aşk mı? …
Hayır hayır sen aşkın ta kendisi olmalısın.


Seni beklemek açılan her kapının ardında seni aramak ..
Çalan her telefona sen diyerek koşmak yine aramadı diyerek meraklanmak..
Beklenmedik anlarda seni karşımda bulup mutlulukların en güzelini hissetmek

..


En hüzünlü anlarında hüznünü kalbimde yaşamak sevincini sevincim derdini derdim bilmek .. Doğan her yeni güne senin için hayır duaları ile başlayıp “günaydın” diyen sesini duymak için uykuların en tatlısından uyanmanın sevincini yaşamak ..


Bana bunları hissettirdiğin için..
Bu duyguları yaşattığın için adını aşk koydum senin.
Sen aşkın ta kendisisin…


Telefonum her çaldığında içim titreyerek “o arıyor” diyorsam..
Her ne kadar ses tonumu ayarlamaya çalışıp
Hala bunu başaramıyor ve yinede sesimin titremesine engel olamıyorsam…

Bana baktığında saç diplerimdeki fırtınalara dur diyemiyorsam
Gözlerine bakarak denizlerin en derinlerine dalıyor ve bir türlü çıkamıyorsam
….


Ellerimi titrek ve bir kor gibi yakıyorsa tenin..
Yüreğimde alaboralar kopuyorsa eğer….
Bunu başaran sen misin?.


Yoksa sen aşk mısın?…
Bana bu duyguları yaşattığın ve hayatıma girdiğin için ..
Aşkı yalnız sana yakıştırdığım için
Adını aşk koydum senin ..


Sen aşk olmalısın..
Sen aşk olmalısın..
Sen aşk olmalısın..
Sen aşk olmalısın..
 
---> Aşk Şiir Arşivi ~

Etkisi çok kendisi yok. Nedir bu zaman?
Yerden yere vururuz çoğu zaman...
Göklere uçururuz kimi zaman...
Dilimizden düşürmediğimiz
Bir günah keçisi midir? acaba zaman
Yaman bir hırsızdır zaman
Herkesin bir şeylerini kıskanan
Ve herkesten bir şeyler çalan...
Çocukluğumuzu Sevinçlerimizi
Umutlarımızı düşlerimizi
Hayata pespembe baktığım gözlüklerimizi
Babalarımızı ve Annelerimizi
Sinsice elimizden alan...
Asi bir çocuktur zaman
Geçmesini istersin Hiç geçmek bilmez.
Bazen de dur dersin seni dinlemez.
Hiç bir şeyi ve hiç kimseyi takmaz.
Kafasına göre takılır.
Ve bizleri alaya alır.
Bazılarına ilaçtır zaman
Yaşanmışlıkların ve yaşanmamışlıkların
Acısını unutturan
Yüreklerde açılan yaralara merhemdir zaman.
Onun içindir ki zaten;
Zamanla alışırsın
Zaman Her şeyin ilacıdır
Zamanla geçer derler.
İlaç olarak sunulan
Ama kendide biten...
Bazılarına zehirdir zaman
Yavaş yavaş içilen
Ve ölüme götüren
Bir hasta düşünün;
3 aylık ömür biçilen...
Bir hastaya ilaç mıdır?
Yoksa zehir midir zaman?
Bazı dertleri daha çok deşmekte zaman
Artık tutmaz ne merhem ne pansuman
Bir öğretmendir zaman
Olgunlaşırsın
Hayatı tanırsın
Tecrübe kazanırsın
İnsanlara geç güvenmeyi öğrenirsin.
Dost ve düşman zamanla öğrenilir
Gerçekler zamanla anlaşılır...
Bazen hainlik yapar zaman
Yol arkadaşı bilirsin
Yola Beraber çıkarsın
Ama o ne yapar
Bize galip gelir Bizleri yutar.
Bazen intikam alır zaman
Çoğu kez bonkörce harcarsın
O da gözünün yaşına bakmaz o zaman
Vakti gelir o da seni bonkörce harcar
Bazılarına ters gelir zaman
Sevgililerin ve sevginin baş tacı yapıldığı
Hayatın hep bahar tazeliğinde yaşandığı
Dönemler
Yaşadığınız zaman dilimine denk gelmez
O dönemlerde İki kere iki dört etmez
Zaman sizin istediğiniz zaman değildir
Ya doğmamışsınızdır yâda ölmüşsünüzdür...
Belki de hiçbir şeydir zaman
Yapan hayattır
Yapan insanın kendisidir
Yapan yaratıcı gücün üzerimizdeki takdiridir...
O bir eliyle yaşanan dünü alıyor
Yaşanmışların üzerini beyaz kefenle sarmalayıp kapatıyor
Diğer eliyle yaşanacak yarını bizlerin hizmetine veriyor.
Başka bir şey yapmıyor
...
Onun görevidir; acı tatlı her şeye perde çekecek
Gün gelecek benimde üstümü bir örtüyle örtecek .
__________________
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst