-51-
İlerde her genç kapılır Kadıköy’ün akıntısına… O bir akıntıdır sürüp gider.
ANNE VE ÇOCUK
Çocuk bir meyvedir annede bir ağaç.bir bütündür bu ikili.hiç ayrılmazlar. Çocuğunu büyütüp ebeveyn olmasam veya kişilik sahibi olmasını da anne sağlar. Aslında bazen anne çocuktan çocukta anneden ibarettir. Çocuk hayattaki belki milyonuncu tohumdur.Ama iyi bir çocuk olması için binde birdir ancak. İyi anne baba ise (yani ebeveynler) ancak sayılabilir biçimdedir. Çocuk annenin yorumudur Anne çocuğun ise baş tacıdır. İki tarafta birbirinin
Duygularından birer parça taşırlar. Çocuk annenin eseridir. Sevgi bilenin eğitim okulun ve yaşlanıp ölme hayatın. Ama bir çocuk daha şanslıdır anneden. Dünyayı görmez, tanımaz, bilmez. Bir anne en ince ayrıntısına kadar bilir bilmek zorundadır.
Hayat zalimdir bazen bir aile için.
İLKBAHAR
Ah şu ilkbahar! Çiçekler açarlar başka çiçeklerle birlikte rüzgarın esintisinde bir sağa bir sola atarlar kendilerini. Sallandırırlar çiçeklerini,doğayı canlandırırlar ve dostluğu tekrar açarlar. Polen atarlar sevgi çiçekleri çoğalsın diye. YA biz insanlar? O karabasanlı günlerden kurtulduğumuza seviniriz. Ancak ilkbaharda sanki çok iyi geçer. Ah! Şu güzelim ilkbaharda bir arkadaş ediniriz. Yalan! O arkadaştan da ayrılırız. İnsanlar,çiçekler, hayvanlar nazlanırlar ilkbaharda. Yağmur yağar. Sanki bulutlar gözyaşı dökerler. Bu sırada güneş çıkar . Bir anne gibi avutur göğü. Yağmur diner. Bir sessizliktir başlar. Bir bakarsın o güzelim doğanın arkasında rengarenk bir taç. Yo yo hayır. ! Bu bir sevgi köprüsü.Ama bizler o köprüye gökkuşağı diyoruz.Hıh! Ne basit Bir kelime. Yaz gelir tekrar dönerler yüzlerini güneşe. Gülerler bu yaz günlerinin o güzel şefkatli örtüsünün içine girerler.
‘DÜŞLERİNİZ SINIRLIYSA HAYATINIZ DA SINIRLIDIR’