Allah Yolunda Cihad

The SeCReT

Kayıtlı Üye
Allah Yolunda Cihad

--------------------------------------------------------------------------------

"Allah Yolunda" deyimi İslam'ın kendi ülküsü için kullandığı kavramlar sözlüğünden bir kavramdır. Bu kavramı da birçok kişi yanlış anlamış, halkı İslam inancına boyun eğdirip ve İslam'ı kabul ettirmek için zorlamayı "Allah yolunda" cihad olarak kabul etmiştir. Akıllarının ermediği konulara girmek, başka alanlarda uçmak arzusundan dolayı işte bu tip yanlış anlayışlar ortaya çıkmıştır.


Gerçekten "Allah yolunda" deyimi, İslam terminolojisinde onların düşündüğünden çok derin anlamlar içerir. Hele onların sandığı bir anlama hiç benzemez.


İslam'a göre, genelin faydası toplumun mutluluğu için geçici dünyalık arzusunda bulunulmadan yapılan her hareket "Allah yolunda"dır. Allah'ın sana verdiği malları geçici dünyalık yararlar umarak harcarsa elbette ki bu "Allah yolunda" değildir. Ancak sadece Allah rızası için bildiğin muhtaçlara yardım edersen kuşkusuz ki bu "Allah yolundadır. İşte bu "Allah yolunda" deyimi yalnız İslam'a özgü, maddi çıkar ve arzulardan uzak, sadece Allah rızası için olan hareketler için kullanılır. Bunu yapan kimse iyi bilir ki mümin kardeşlerinin huzuru için yaptığı her iş Allah rızası içindir. Müminlerin bu geçici dünya hayatında arzuladığı yegâne şey, yüce Allah'ın rızasını kazanmaktır.


İşte Allah, sözü edilen bu anlamı içermesi için "Cihadı”, "Allah yolunda" maksadıyla sınırlamıştır. Müslüman birey veya topluluk, batıl, sakat sistemleri yıkıp yerine İslam ülküsüne dayalı yeni ve dinç bir sistemi getirirken harcayacakları türlü gayretler ve yapacakları her türlü fedakârlıklar da kişisel çıkardan, nefsanî arzulardan uzak olmalıdır. İslam bunu ister. Müslüman birey ya da topluluk bütün bir didinmelerinin karşılığı olarak hakikat ölçülerine uygun, adaletli bir sistemi getirmekten başka bir şey gözetmemelidirler. Mümin, yaptığı şeylerin karşılığını bu dünyada beklemez. Çünkü o, Allah'ın kelamını yüceltmek (ilahi kelimetullah) için, bu dinmeyen mücadelenin, bitmeyen savaşın karşılığında mal mülk, şan-şeref, rütbe ve geçici dünyalık elde etme düşüncesinde değildir. Kendi yakınlarını iş başına geçirmek, kişisel otorite kurmak, kendisinden sonra gelen ahbapları için yer hazırlamak gibi birtakım zelillerin başvuracağı işleri yapmaz.


"Allah yolunda savaş"ın gayesi, ilahi kanunun adaletli kılıcını hâkim kılıp yeryüzünde Allah'ın kelamını yüceltmektir. Allah yolunda dövüşen kişi bizzat bu kanuna uymak zorundadır.

İşte ilahi hitap haykırıyor,

"İnananlar Allah yolunda dövüşürler, küfredenler ise tağut yolunda dövüşürler!" (Nisa Suresi 76)

İslâmî cihad şuuru sokaklarda başıboş gezip mücahede sevdasında bulunanların anlayışından çok daha başka bir şeydir. Kur'ân'ın telkin ve tavsiye ettiği cihad anlayışının, ne kadar farklı olduğunu anlayabilmek için Sahabi efendilerimiz ile, onların güneşi olan Allah Resûlü’nün hayatından numunelere bakmalıyız.


Oturduğu yerde îmandan ve İslâmiyet'ten dem vuran müslüman, Allah yolunda canıyla, malıyla mücadele edenlerle, dünya zevkini nefislerine haram kılanlarla, sıcak döşekte yatma zevkini terk edenlerle, zindan zindan dolaştırılıp hapsedilenlerle, İslâm için ızdırab ve çile çekenlerle bir olmaz.


Cihat her ne şekilde, kalemle, dille veya silahla olursa olsun ibadettir ve kesinlikle halis bir niyetle yani Allah rızası için ve O'nun koyduğu kanunlara uygun bir şekilde ilahî hedefler uğruna yapılmalıdır. Özel maddî çıkarlar, kişisel, grupsal, ırk ve millî üstünlük veya başkalarının topraklarını işgal ederek daha fazla güç ve servet elde etmek gibi zalimce amaçlar için yapılan çalışmaları, hiç kimse cihat diye adlandıramaz.

Aslında cihat, her şeyden önce mücahidin kendi içinde başlamaktadır. Dış dünyada, batılın karşısında zafer elde etmekten emin olmak için, önce kendi içindeki nefsanî istekleriyle savaşmalı ve Allah'a ait olan kalbini her türlü şeytanî amaçlardan uzaklaştırarak insanî değerleri korumalıdır.

Kurân-ı Kerim şöyle buyuruyor

Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler, işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah (c.c) bağışlayandır, esirgeyendir. (Bakara 218)
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst