_zeynep_'in Şiir Parkı :

---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

EY AŞK

ey aşk bak bana
huzunle değil…gül kahkahalarla..
yorma beni, koşturma
ardın sıra..takati kalmadı bacaklarımın
her seferinde yarışmak düştü hayatla bana…
ey rüzgar uçur ardı sıra mutluluğun.
saçlarında toka olurum
yapışırım kopmamacasına…
bir bebeğin anne parmağına yapışması gibi
mutluluğa kaparım gözlerimi…
aşka ve mutluluğa…
bu sefer yarım kalmaz cümlem
haykırırım yüzüne
ey aşk! seni özledim;
diye…

Zeynep KARABULUT
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydiki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.


Cemal SÜREYA
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

SENİ GÜNLERE BÖLDÜM

Seni günlere böldüm, seni aylara
Daha yillara, yüzyillara bölecegim
Ve her zaman söyleyecegim ki beni anla
Böyle eskitilmis de olsa bu kalbi
Minesi çatlamis bir dis gibi durduracagim karsinda.

Siirler söylenir, siirler biter
Biz bu sevdayi neresine sakladikti sen ona bak da
Kahverengi avuçlarina mi gözlerinin
Tam oradan mi kahverengi yagan bir aydinliga.

Bütün günler yenilesir her bekleyiste
Ve bütün dünler, bütün geçmisler
Kapini açarsin ki bir de, hiç kimseler yok
Çaresiz, benim sana gelisim de hep böyle.

Dün aksama dogru turuncu bir bulut geçti
Sonra bütün bulutlar hep birden geçti
Anilar, anilar, belki hepsi bir kelime.

Edip CANSEVER
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

BU ELLER MİYDİ



Bu eller miydi masallar arasından
Rüyalara uzattığım bu eller miydi.
Arzu dolu, yaşamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan.

Bilyaların aydınlık dünyacıkları
Bu eller miydi hayatı o dünyaların.
Altın bir oyun gibi eserdi
Altın tüylerinden mevsimin rüzgarı.

Topraktan evler yapan bu eller miydi
Ki şimdi değmekte toprak olan evlere.
El işi vazifelerin önünde
Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iyiydi.

Kaybolmuş o çizgilerden
Falcının saadet dedikleri.
O köylü çakısının kestiği yer
Söğüt dallarından düdük yaparken...

Bu eller miydi kesen mavi serçeyi
Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık.
Yorganın altına saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi.

Ayrılmış sevgili oyuncaklardan
Kırmış küçücük şişelerini.
Ve her şeyden ve her şeyden sonra
Bu eller miydi Allaha açılan !

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

O VE BEN

Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.

Sait Faik ABASIYANIK
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

SEBEBİM DERLER YA..



ölümüm senden olur
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...

acemi zamanlar silinsin
ölümüm senden olur
bilinsin
sen istesen aslında
bütün kafiyeleri eskitirsin

aklında kalmayacak aklım
başka kollar başka sarılmalar
ve her defasında alsancak
platonik rutubet kokacak
aklına bir fikir gelecek
bir çift iri memenin kuşkusuna
fidye vereceksin

bütün iklimlerin feri silinsin
ölümüm senden olur
bilinsin

gözlerin bir içim çaydı bizansta
gözlerin
ela teneşir uykularıma kapanan kırık pencere...

Yılmaz ERDOĞAN
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

SENİ DÜŞÜNÜYORUM



Çocukluğunu düşünüyorum Emilia
Deniz boyundaki ıssız yolu sabahleyin
Hani saçların, atkın uçuşurdu rüzgarda
Kokusunu duyuyorum bembeyaz gömleğinin
Seni kucağıma alıyorum Emilia

Ben büyüttüm seni, ben yetiştirdim
Bugüne bu sevdaya
Toprağım ekmeğim kitabım şiirim
Sen ne varsa iyiden doğrudan yana
Gözümün nuru, başımın tacı, efendim.

Melih Cevdet ANDAY
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

KADIN DEDİĞİN

Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek, Kadın dediğin ayıp nedir bilecek….

Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehdidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak. ..

Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak. Şöyle pastırmalı kuru fasulyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe.

Temiz olacak her şeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri, Yahut pahalı parfümlerin sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.

Kadın dediğin güzel olacak… Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da… Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terk etmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek, başka sevgili edinmeyecek.

Sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya… Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak.. .

Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehditkârlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.

En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa…

Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.

Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de…

Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek. Parayla pulla, kariyerle, kimin ne dediğiyle, sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla… Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana…

Öyle bir kadın işte… Nerede öyle kadın yoktur deme…

Sen de adam olacaksın, seçmesini bileceksin!

Can YÜCEL

 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

BİR EŞİ OLMALI İNSANIN

Bir eşi olmalı insanın
Rüzgar onun kokusunu getirmeli,
Yağmur O’nun sesini.
Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği,
Ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan eve dönerken,
Cennetten köşe almışçasına
Sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı…
Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı,
Çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı insanın
Ben seni ölene dek seveceğim boş laf!!!
Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim..

Can YÜCEL
 
---> _zeynep_'in Şiir Parkı :

Hani bazen insan birini yanında tutmayı bilmez,
ama onun yokluğunu da istemez.
Kaybetmeyi göze alamaz,
ama kazanmak için mücadele etmez.
Bağlanmaya cesaret edemez,
ama ondan tamamen kopmayı da beceremez.
Ne sevilmekten vazgeçer,
ne sevmeyi bilir..

Hani çok sonra zaman geçer de kaybeder ya,
İşte o zaman dökülür dudaklardan, itiraf edercesine:

"-Ne gözümü alabildim, ne göze alabildim.."
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst