ashli
Bayan Üye
Son beş yıldır Paris Haute Couture Haftası'nın abonesi... Hollywood yıldızları Kelly Brook, Jane Fonda ve Sophia Bush'un modacısı! Kıyafetleri yakında Londra'daki dünyaca ünlü Harrods mağazasında satılacak. İşte karşınızda modacı Dilek Hanif!
Kıyafetlerinizi Jane Fonda, Kelly Brook gibi ünlüler giydi. Tanıştınız mı onlarla?
Hayır ama Jane Fonda’nın elbiselerim için “Ağır, sade ve şık” dediğini biliyorum. Bu isimlerin, onlarca kıyafet arasında benim tasarladıklarımı beğenip giymesi gurur verici. Türkiye’nin adını moda dünyasında duyurduğum için mutluyum.
Kıyafetlerinize talip olan başka dünyaca ünlü isim var mı?
Evet; Jennifer Lopez. Bu yıl Oscar’dan hemen önce düzenlenen davette hazır bir kıyafetimi giymek istedi. Yenisini dikecek vaktimiz olmadığı için kıyafet üzerinde tadilat yapıp gönderdik. Ama ceket dar geldi, giyemedi!
Neden ille de Paris? Milano ya da New York Moda Haftaları’na niçin katılmıyorsunuz?
Çünkü haute couture (kişiye özel tasarım) moda haftası sadece Fransa’da düzenleniyor. Paris’te federasyonu bile var. Tüm dünya basını orada oluyor. Bakın, Fransız Book Moda adlı dergi Valentino, Armani, Chanel, Elie Saab ile birlikte Dilek Hanif markasına 5-6 sayfa ayırdı.
İstanbul’da düzenlenen moda haftaları için ne düşünüyorsunuz?
Atılan adım doğru ama eksikleri, yanlışları var. Zamanla Avrupa standartlarını tutturacaklarını düşünüyorum.
Defilelerinizde niçin Türk manken yok?
Maliyetli oluyor. Ulaşım, konaklama derken çok zor. Paris’te bağlı bulunduğumuz ajans, bizim için 50-60 manken seçiyor. Aralarından eleme yapıyorum.
Yurt dışında mağaza açmayı düşünüyor musunuz?
Üst düzey mağazaların içine girmek gibi bir planımız var. Mesela İngiltere-Londra’daki Harrods mağazasında hazır giyim kıyafetlerimiz yakında satışa çıkacak.
“Uçakta bavullar karışmış”
Yurt dışındaki defilelerde aksaklıklar yaşadığınız olmuştur mutlaka.
Olmaz mı? 2010 yılındaki Paris Moda Haftası’ydı. Bazı kıyafetleri önceden kargoyla göndeririz, bazılarını da bavulla yanımızda götürürüz. Paris’te kaldığımız otelde manken seçimi yapacağız, bavulu açtık ki içinden eşofmanlar, kazaklar, tişörtler çıkıyor! Kaftanların, özel işlemeli şortların olduğu bavul yok! Havaalanında karışmış. Başımdan aşağı kaynar sular indi, ömrümden ömür gitti. Nefes alamaz haldeyim, kendimi koltuğa attım. Kızım Dilhan hemen taksiye atlayıp havaalanına gitti, karışıklığı düzeltti, bavulu bulup getirdi. O olayı hiç unutmuyorum.
Sizden kiralık elbise isteyen oluyor mu?
Oluyor tabii ama bu mümkün değil.
Parasını zamanında ödemeyen müşterileriniz var mı?
Genellikle zamanında öderler, pazarlık yapmazlar. 5-6 kez aradığımız halde parayı geciktiren oluyor. O zaman ekip arkadaşlarıma “Tamam, daha fazla üstelemeyin, demek ki parası yok” diyorum, ümidi kesiyoruz.
Bugünleri göreceğinizin hayalini kurmuş muydunuz?
Hayal kurmadım ama her adımımı bilerek attım, çok emek verdim. 1991’de ‘Dilek Hanif’ markasıyla ortaya çıktığımda bazıları bana güldü, “Bu kadın kendini ne sanıyor?” dedi. Tanıdıklar “Keşke Fransız ya da İtalyan bir ad bulsaydın” diye kızdı. O günleri unutmadım. Teşvikiye’de atölye ve mağazamızın bulunduğu binanın asansörünü kullanmıyor, merdiven çıkıyorum. Her basamakta geldiğim noktayı düşünüp Allah’a şükrediyorum.
“Ellerim sihirlidir”
Mesela Monica Bellucci’nin fotoğrafı ile gelip “Bu elbisenin aynısını istiyorum” diyen oluyor mu?
Beni tanımayanların böyle talepleri oluyor! Nazikçe reddediyorum. Tarzlarına uygun kıyafetler tasarlıyorum.
Kadınları daha ince belli, daha kalkık popolu, daha dik göğüslü göstermek için ne yapıyorsunuz?
Söylemem, sır! Heykeltraş gibi düşünürüm. Müşterimin, varsa defolarını kapatırım. Diğer modacılardan ayrılan en büyük özelliğim bu. Sihirli ellerim var benim.
Tesettür kıyafetler de dikiyor musunuz?
Tabii, niye olmasın!
Kızlarınız Dilan ile Hande ne yapıyorlar?
İkisi de New York Parsons School of Design’da okudu. Hande, Ralph Lauren ve Vera Wang’da staj yaptı. Dilhan çanta ve ayakkabı tasarımında uzmanlaştı. Twitter ve facebook sayfalarımız ve sanal butiğimiz luxinabox.com ona emanet.
Giyim kuşam konusunda kızlarınız size karışıyor mu?
Evet. Bazen giydiklerimi beğenmiyorlar, hemen çıkarıyorum. Bazen de benim gardırobuma dalıyor!
Sizin diktiğiniz gelinliği giyip de boşanan oldu mu?
Bildiğim kadarıyla ayrılan olmadı. Zaten biz gelinliklerimizin içine nazar boncuğu dikeriz ve tüm çalışanlar mutlu olmaları için dua ederiz (hatırlatayım; Ata Demirer ile evlenmeye hazırlanan Özge Borak’ın gelinliğini de Dilek Hanif dikiyor, hadi hayırlısı!).
Burçlara göre renk ve tarz ayrımı yapar mısınız?
Hayır ama ilk kez gelenlerle uzun uzun konuşurum. Zaten modacı olmasaydım ya psikoloji eğitimi alırdım ya aşçı olurdum. İyi yemek yaparım çünkü.
“Torun sahibi olanlar aşırı dekolte giymesin”
Mini etek ya da göğüs dekoltesi giymenin yaşı var mıdır?
40-45’ten sonra dikkat etmek gerekir, komik duruma düşmemek lazım. Torun torba sahibi kadınlara aşırı mini etek, derin yırtmaç, ultra göğüs dekoltesi yakışmıyor, şık durmuyor. Tabii bazen istisna olanlar çıkıyor.
Modayı takip etmek hastalık mı?
Hastalık derecesine getiren kadınlar var.
Niye kadınlar ayakkabı ve çanta hastası oluyor?
Elbise almaktan daha kolay. ‘Giy, çıkar’ derdi yok. Benim de bir oda dolusu ayakkabı ve çantam var.
Bu hastalığın şifası ne peki? Var mı bir reçete?
Yok. Erkekler bu kadarını fazla görmesin kadınlara canım.
Sizce, erkekler kadınları nasıl görmek istiyor?
Karşılarında klas, asil ve zarif bir kadın görmek istiyorlar. Aşırı dekolte ve makyajdan hoşlanmıyorlar.
Erkekler, kadınların ne giydiğiyle ne kadar ilgili?
Kimisi için hiçbir şey ifade etmiyor, kimisi de çok meraklı. Bu, tamamen kültür meselesi.
“Kendi mağazamdan parayla gömlek aldım”
En son kendinize ne diktiniz ya da aldınız?
1 ay önce Amerika-Los Angeles’a giderken bakır rengi tuvalet diktim. Bir de kendi mağazamdan parayla beyaz gömlek aldım. Çalışanlar “Eliniz bereketli” diye benden para alıyor.
Dizilere stil danışmanlığı yapıyor, karakterleri giydiriyor musunuz?
Teklif geliyor ama yılda 6 ayrı koleksiyon hazırlayan biri olarak vakit bulamıyorum.
2012 yazında kadınları nasıl göreceğiz?
Çok renkli, desenli... Kan kaynatıp iç ısıtacaklar!
( 14.04.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )