---> Optik Baskan Bize Yemek Ismarlasana Espirisinin Doğuşu
optik baskanla ilgi li bir konu acarmisiniz arkadaslar..
ben,sizler kadar iyi tanimiyorum.
ama cok duydum adini..
Dededen Beşiktaşlı
1969 İstanbul Kadırga doğumlu Mehmet Işıklar. Babası Arap, annesi Arnavut kökenli. Kendini bildi bileli Beşiktaş için olmuş deli. Aşkının müsebbibi gençliğinde Beşiktaşın Taksim stadında oynanan hiçbir maçını kaçırmayan dedesi. Dedesinin Mehmetin üzerinde bıraktığı etki ömür boyu silinmemiş, henüz 6 yaşındayken gittiği bir maçla başlayan renk aşkı ise hiç eksilmemiş.
1974-75 sezonunda babasından yalvar yakar izin kopararak dükkanlarının çırağı ile birlikte numaralıda izlediği ilk maçında, Beşiktaş Trabzona yenilince küçük Mehmet başlamış ağlamaya. Yanındaki koltukta maç boyunca cep kanyağı içip çikolata yiyen yaşlı bir adam susması için Mehmete çikolata ikram etmiş ama nafile. Mehmet ikramı geri çevirmese de gönlüne söz dinletememiş, gözyaşlarını dindirememiş. Ta ki yaşlı adam Beşiktaşın büyük takım olduğunu, bir sonraki maçı kazanacağını söyleyene kadar
Ortaokulu Ortaköy Gaziosmanpaşada okurken Mehmet, tribünleri hiç ihmal etmemiş. Kaşkolu boynunda, darbukası koynunda neredeyse her maçına gitmiş Beşiktaşının. Sevilmek için sevmese, sevdiği kadar sevilmişte. Tribünlerde adeta bir maskot haline gelmiş kalın siyah çerçeveli, şişe dibi misali camları olan gözlüğüyle. O zamanda nüktedanmış Beşiktaş tribünleri ve Mehmete ömrünün sonuna kadar adının önünde taşıyacağı lakabı takmış: Optik
En Enteresan Öğrenci
Vakti zamanında aralarında ortaokul öğrencisi Mehmetin de olduğu tutkulu Beşiktaş taraftarları bazı maçlar öncesinde stat çevresinde sabahlarlarmış. Mehmetin annesi bu gecelerde telaş içinde oğlunu arar, karşına çıkan taraftarlara bir hışımla Mehmetimi verin diye yakarırmış. O kadar insan içinde annesinin Mehmeti, tribünlerin Optiki bulunur, kulağından çekilerek teslim edilirmiş annesine. Bir daha böyle haylazlıklar yapmaması da sıkı sıkı tembihlenerek. Ama ne fayda, Optik sevmiş bir kere. En fazla bir saat sonra tekrar evden kaçarak katılırmış fanatik grupların eğlencesine.
Sabahlamayla sınırlı kalmazmış Beşiktaşı için yaptıkları. Deplasmana kalkan otobüslerde usulca saklanırmış arka beşlinin ardına. Tribün liderlerinden dayak yiyip evine gerisin geri gönderilmemek için, otobüs az biraz yol aldığında çıkarmış ortaya.
Ortaokulu bitirince İstanbulun gözde okullarından Kabataş Erkek Lisesine kaydını yaptırmış ailesi biricik oğulları Mehmetin. Lise öğrencisi Mehmet ne yardan vazgeçmiş ne de serden. Beşiktaşını içerde dışarıda desteklerken okulu da yarıda kesmemiş. Deplasman maçları sonrası Pazartesiyi pas geçse de, Salıdan devam etmiş öğrenciliğine.
Kabataş Erkek Lisesi yıllığında arkadaşları onu şöyle anlatıyor:
343 Mehmet Işıklar
Mehmet Işıklar, belki de, Kabataş tarihinin gelmiş geçmiş en enteresan öğrencisidir. Koyu bir B.J.K taraftarıdır. Deplasmanlarda B.J.Knın tüm maçlarına gider. Bu arkadaşımız pek zeki olmasına karşın ders çalışmaz. Genellikle derslerde uyumayı sever. Sınıfımızın en renkli simasıdır. Neşe kaynağıdır. İlerde iyi bir ekonomist olacağına inandığımız bu arkadaşımıza yaşamında başarılar diliyoruz.
Vakitle birlikte tribünlerdeki etkinliği de ilerlemiş Optikin. Beşiktaş semtinde örgütlediği gençlerle birlikte Çarşı grubunu kurduktan kısa bir süre sonra adı Optik Başkana çıkmış. Böylece çocukluğundan beri hayalini kurduğu tribün önderliğine de adım atmış.
Galatasaray Lisesi Öğretmeni
Liseyi bitirince Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanmış. İkinci sınıftayken ailesine Tarih okumak istediğini söyleyip tekrardan üniversite sınavına girmiş. Halihazırda bir üniversitede okuduğundan puanı düşürülse de derece yaparak girmiş İstanbul Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne. Taziye ziyaretine gittiğim ailesinden öğrendiğime göre sene kaybetmeden birincilikle bitirmiş Üniversiteyi.
Tüm bunlar olurken Beşiktaşını yağmur çamur demeden içerde dışarıda desteklediğini söylememe gerek var mı acaba?
Üniversiteyi bitirmesinin ardından bir ara akademisyenliği aklından geçirse de lise öğretmenliğinde karar kılmış. Öğretmenlik öncesi stajını ise kimselerin bilmesini istemediği bir yerde yapmış. Her gün okula giriş ve çıkışlarda birileri görecek diye kaygı duyarmış. Çünkü her gün gittiği lisenin adı Galatasaraymış!
Öğretmenlik stajını tamamladıktan sonra tayininin çıktığı Ankara Çubuka tarih öğretmeni olarak gitmiş Optik. Çubuk Yatılı lisesinde girdiği ilk derste kimin hangi takımı tuttuğunu öğrenip aklına not etmiş. İki yıl sürdürdüğü öğretmenlik boyunca Galatasaray ve Fenerbahçelilere hakkını, siyah beyaz renklere gönül verenlere ise gönlünden kopanı yani bir not fazlasını vermiş Mehmet öğretmen. Takım farkı gözetmeksizin de ihtiyacı olana cebindeki parasını.
Dayanamamış Hasretliğe
Bu iki sene boyunca ayrı düşmüş Beşiktaşından. Kimi zaman okuldaki öğrencileriyle birlikte izlemeye gelse de aşkını, kesmemiş bu gelmeler Optik Başkanı. Askerliğini İzmirde tamamladıktan sonra bir daha dönmemiş mesleğine. Ailesi oğlum ilerde tayinin İstanbula çıkar dese de yetmemiş bu vaat, hasretinden çılgına dönen Mehmete. Vurmuş kendini semtine. Serencebeye, Balık pazarına, Köyiçine.
Sonrası yürek burkan, gözleri bir dolduran bir hikaye. Akılla değil kalple yapılan bir tercihin bedeli. Öğretmenlikten eski mesleği tribün liderliğine dönen yakışıklı bir holiganın meşum kaderi. Ailesi üzülse de, tribünler ve belki de en çok başıboş hayvanlar sevinmiş altın kalpli holiganın dönüşüne. Sahipsiz sokak köpeklerine kimlik kartı çıkartan, onların karınlarını doyuran güzel bir adammış. Ölmeden beş gün önce cezaevinden elinde iki küçük kediyle çıkmış ve arkadaşlarının söylediğine göre evine gitmeden önce onlara ev aramış Optik Başkan. Yalnız köpeklerin değil, durumu yettiğince cebinde parası olmayan herkesin yardımına koşmuş Son Holigan. Durumu daha iyi anlamak için gelin İnönüde sık duyulan şu tezahürata kulak verelim.
Sabahtan beri hiçbir şey yemedik..
Karnımız acıktı bizim..
Optik Başkan bize yemek ısmarlasana...
Parasını alırsın sonra.