'hayaL
Bayan Üye
ben dayarım başımı topraktan akşamlara,anladım ramazan gelmiş kapımıza
içimde susamları aceleyle serpiştirilmiş bir ramazan pidesi tazeliği var
mutfağın gıcırdayan kapısını, annemin çorba karıştıran ellerini görebilecek kadar açıyorum
komşulara götürmem için hazırladığı yemeklerin başında bir şefkat bekçisiydi annem,gülümsüyorum
iftar vakitleri gelince ne kadar gıcırdasada, bir kraliyet kapısıydı mutfak kapısı
öylece bırakıyorum..
babamın, günlük gazetelerin arasına yerleştirilmiş imsakiyeleri alıp, diplomasını yeni almış bir çocuk gibi duvarın dökülmüş yüzüne asması duygulandırıyor beni
boğazımdaki düğümü çözen bu mubarek telaşa bakıp ağladığımda, her yaşım büyütüyor sanki merhametimin yaşını
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
dudakları besmelenin beyazlığıyla kurumuş bir teyzenin, mukabeleye giden yavaşlığında eriyor en hızlı günahlarım
gözlüğünü gençliğini arar gibi ceplerinde yoklayan teyzelerin, bir cengaver gibi ayetlere sarılması utandırıyor beni
o mahçubiyetin sarıldığı sığınak oluyor tapteze orucum,o mahçubiyetimle omuzuma iftarın elleri değene dek dolaşıyorum
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
kırdığım kalpler, iş güç telaşıyla ve büktüğüm dudaklar
öfkeyle sokakları tekmeleyip, kuşları ürküten acizliğim geliyor aklıma
öyle bir sarsılıyorum ki, beni ayakta tutuyor affedileceğimi bildiğim anın sarayı camiler, beni ayakta tutuyor her rekatında nefsimi kırbaçlayan cennet sessizliğindeki teraviler ve beni ayakta tutuyor
babalarının yanında secdeye giden, yaramazlıklarını cami avlusunda bırakmış çocuk yüzler
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
iftarın tahta sofrasını yere şükür sesiyle koyan yoksullara bakıyorum
saçlarını gözlerinin önünden çekip, yüreğini toplayacak kimsesi olmayan bir yetime bakıyorum
sahurlarını, eski hatıra fotoğraflarını karşılarına alıp, titreyen kaşıklarıyla şenlendiren yapayalnızlara bakıyorum ve
Rabbim diyorum
Rabbim
en çok onların olsun bu ramazan
en çok onların olsun Rabbim
bu ramazan göğünde yıldız kalmamış kurşunla yatıp, bomba sesleriyle kalkan çaresizlerin olsun
bu ramazan sağ sağlim güneşe bakarken ilk kurşun yağmurunda eksilen babaların evlerinde dua olsun
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım bir mübarek gelmiş kapımıza buyursun ve dokunsun en katı günahlarımıza...
ALINTI
içimde susamları aceleyle serpiştirilmiş bir ramazan pidesi tazeliği var
mutfağın gıcırdayan kapısını, annemin çorba karıştıran ellerini görebilecek kadar açıyorum
komşulara götürmem için hazırladığı yemeklerin başında bir şefkat bekçisiydi annem,gülümsüyorum
iftar vakitleri gelince ne kadar gıcırdasada, bir kraliyet kapısıydı mutfak kapısı
öylece bırakıyorum..
babamın, günlük gazetelerin arasına yerleştirilmiş imsakiyeleri alıp, diplomasını yeni almış bir çocuk gibi duvarın dökülmüş yüzüne asması duygulandırıyor beni
boğazımdaki düğümü çözen bu mubarek telaşa bakıp ağladığımda, her yaşım büyütüyor sanki merhametimin yaşını
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
dudakları besmelenin beyazlığıyla kurumuş bir teyzenin, mukabeleye giden yavaşlığında eriyor en hızlı günahlarım
gözlüğünü gençliğini arar gibi ceplerinde yoklayan teyzelerin, bir cengaver gibi ayetlere sarılması utandırıyor beni
o mahçubiyetin sarıldığı sığınak oluyor tapteze orucum,o mahçubiyetimle omuzuma iftarın elleri değene dek dolaşıyorum
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
kırdığım kalpler, iş güç telaşıyla ve büktüğüm dudaklar
öfkeyle sokakları tekmeleyip, kuşları ürküten acizliğim geliyor aklıma
öyle bir sarsılıyorum ki, beni ayakta tutuyor affedileceğimi bildiğim anın sarayı camiler, beni ayakta tutuyor her rekatında nefsimi kırbaçlayan cennet sessizliğindeki teraviler ve beni ayakta tutuyor
babalarının yanında secdeye giden, yaramazlıklarını cami avlusunda bırakmış çocuk yüzler
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım ramazan gelmiş kapımıza
iftarın tahta sofrasını yere şükür sesiyle koyan yoksullara bakıyorum
saçlarını gözlerinin önünden çekip, yüreğini toplayacak kimsesi olmayan bir yetime bakıyorum
sahurlarını, eski hatıra fotoğraflarını karşılarına alıp, titreyen kaşıklarıyla şenlendiren yapayalnızlara bakıyorum ve
Rabbim diyorum
Rabbim
en çok onların olsun bu ramazan
en çok onların olsun Rabbim
bu ramazan göğünde yıldız kalmamış kurşunla yatıp, bomba sesleriyle kalkan çaresizlerin olsun
bu ramazan sağ sağlim güneşe bakarken ilk kurşun yağmurunda eksilen babaların evlerinde dua olsun
ben dayarım başımı topraktan akşamlara, anladım bir mübarek gelmiş kapımıza buyursun ve dokunsun en katı günahlarımıza...
ALINTI