meridyen2
Kayıtlı Üye
"Zorluk gelip şu kayanın içine girse mutlaka kolaylık peşinden gelip içeri girer ve oradan zorluğu çıkarır."
"Zorluk gelip şu kayanın içine girse mutlaka kolaylık peşinden gelip içeri girer ve oradan zorluğu çıkarır." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.315)
Allah dünya hayatında insanları denerken, sonsuz rahmetinin bir sonucu olarak her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık yaratacağını da müjdelemiştir. Allah ayetlerinde bu müjdeyi şöyle bildirir:
Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 5-6)
Kuran'da peygamberlerin ve salih müminlerin hayatlarına bakıldığında karşılaştıkları zor gibi görünen her türlü durumda Allah'ın mutlaka bir kolaylık yarattığı dikkat çekmektedir. Allah "Fettah" sıfatı ile her türlü zorluğu açan, kolaylaştırandır.
Söz gelimi Kuran'da Allah yolunda mücadele ederken karşılaştıkları tepkiler ve maruz kaldıkları şiddet yüzünden, yaşadıkları yerden ayrılmak durumunda bırakılan yani hicret eden müminler örnek verilir. Bu insanlar, tüm işlerini, evlerini, bahçelerini, mallarını bırakarak, hiç tanımadıkları topraklara, hiç tanımadıkları insanların yanlarına göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu, dıştan bakıldığında zor bir durumdur. Ancak Allah, Nisa Suresi'nde, hicret eden müminlerin durumlarını kolaylaştırdığını ve onları nimetlendirdiğini şöyle bildirir:
Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da. Allah'a ve Resûlü'ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir. (Nisa Suresi, 100)
Nitekim Allah bu vaadini Peygamberimiz döneminde yaşayan müminler üzerinde açıkça göstermiştir. Dünyevi değerlere önem vermeyen sahabeler, Allah yolunda her türlü fedakarlığı yaparak çeşitli zorlukları göze aldıkları için, Allah bu güzel ahlaklarına karşılık onları en güzel şekilde rızıklandırmış ve barındırmıştır. Onların her işlerini diğer insanlara göre kolaylaştırmıştır.
Sahabelerin yaşadıkları bu kolaylık ve rahmeti Allah bir ayetinde şöyle haber verir:
Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki şükredesiniz. (Enfal Suresi, 26)
Allah, İnşirah Suresi'nde de her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu ve Kendisi'nin, insanın üzerindeki yükü kaldırıp atan olduğunu şöyle müjdelemiştir:
Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi? Ve yükünü indirip-atmadık mı? Ki o, senin belini bükmüştü; Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 1-6)
(alıntı harun yahya kuran bilgisi)
"Zorluk gelip şu kayanın içine girse mutlaka kolaylık peşinden gelip içeri girer ve oradan zorluğu çıkarır." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.315)
Allah dünya hayatında insanları denerken, sonsuz rahmetinin bir sonucu olarak her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık yaratacağını da müjdelemiştir. Allah ayetlerinde bu müjdeyi şöyle bildirir:
Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 5-6)
Kuran'da peygamberlerin ve salih müminlerin hayatlarına bakıldığında karşılaştıkları zor gibi görünen her türlü durumda Allah'ın mutlaka bir kolaylık yarattığı dikkat çekmektedir. Allah "Fettah" sıfatı ile her türlü zorluğu açan, kolaylaştırandır.
Söz gelimi Kuran'da Allah yolunda mücadele ederken karşılaştıkları tepkiler ve maruz kaldıkları şiddet yüzünden, yaşadıkları yerden ayrılmak durumunda bırakılan yani hicret eden müminler örnek verilir. Bu insanlar, tüm işlerini, evlerini, bahçelerini, mallarını bırakarak, hiç tanımadıkları topraklara, hiç tanımadıkları insanların yanlarına göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu, dıştan bakıldığında zor bir durumdur. Ancak Allah, Nisa Suresi'nde, hicret eden müminlerin durumlarını kolaylaştırdığını ve onları nimetlendirdiğini şöyle bildirir:
Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da. Allah'a ve Resûlü'ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir. (Nisa Suresi, 100)
Nitekim Allah bu vaadini Peygamberimiz döneminde yaşayan müminler üzerinde açıkça göstermiştir. Dünyevi değerlere önem vermeyen sahabeler, Allah yolunda her türlü fedakarlığı yaparak çeşitli zorlukları göze aldıkları için, Allah bu güzel ahlaklarına karşılık onları en güzel şekilde rızıklandırmış ve barındırmıştır. Onların her işlerini diğer insanlara göre kolaylaştırmıştır.
Sahabelerin yaşadıkları bu kolaylık ve rahmeti Allah bir ayetinde şöyle haber verir:
Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki şükredesiniz. (Enfal Suresi, 26)
Allah, İnşirah Suresi'nde de her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu ve Kendisi'nin, insanın üzerindeki yükü kaldırıp atan olduğunu şöyle müjdelemiştir:
Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi? Ve yükünü indirip-atmadık mı? Ki o, senin belini bükmüştü; Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 1-6)
(alıntı harun yahya kuran bilgisi)