Ziya Hoca`dan sağlıklı yaşam

AySe^^

Bayan Üye
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Profesör Dr. Ziya Mocan, şişmanlığın çok ciddi bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerek www.bizimsaglik.com okurlarına özel açıklamalarda bulundu:

Obez kime denir?

Obez fazla kilo artışına verilen addır. Obeziteyi tarif etmek için çeşitli kriterler var. Obezite çok tehlikeli bir durumdur. Tüm organların yağlandığı durum demektir. Yani vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olduğu zaman kalp, pankreas, karaciğer gibi organların hepsi yağlanmış demektir. Daha sonraki sorularınızda bu durumu detaylarıyla açıklayacağım...

Obezite neden önemli bir sorundur?

Obezite bir hastalıktır. Bu nedenle önemli bir sorundur. Birinci neden budur. Çok hızlı artmaktadır bu ikinci neden. Şuan da obezite hastalığının tedavisi kanser hastalığından sonra ikinci zorluktaki bir hastalıktır. Bu nedenle obezite tehlikeli bir boyuttadır.

Her şişman obez midir?

Tabiki her şişman obez değildir. Biraz önce bahsettiğim kriterlere girmesi gerekir. Bir şekilde kilo fazlalığı artıp, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, tansiyon ve şeker hastalığı gibi hastalıkları da varsa obez hastalığına girer. Son zamanlarda tıbbın yöneldiği konu da obezitenin kanser riskini arttırdığı şeklinde. Örneğin, kadınlarda kanserden ölümlerde son bir istatistik yayınlandı. Kanserden ölümlerde obezitenin etkinliği yüzde 20 civarında. Erkekler de ise yüzde 14 civarında.

Obezite ile ilişkili olarak ortaya çıkan hastalıklar nelerdir?

Her organ obeziteden etkilenir. Eklem problemleri çok fazla olur. Obezite hastaların eklem problemleri, kemiklerde kıkırdak erimeleri, artrozlar, artritler meydan gelir. Bu hastalarda gud hastalığı daha fazla olur. Guda bağlı eklem hastalıkları, cilt problemleri görülür. Ciltte siyahlaşma varsa, özellikle de boyunda biz bu hastalığa akantozis diyoruz. Kilolu ise de insülin rezistansı var demektir. İnsüline karşı dirençlidir demektir. Bu insülin direncinin mutlaka hastalarda kırılması lazım. Çünkü tedavi de çok önemi vardır. Kırılmazsa tedavide başarılı olunmaz. Bundan başka ciltte mantar hastalıkları çok fazla olur. Özellikle karın çevresi geniş olanlarda koroner kalp hastalıkları çok fazla oluyor. Bu lipit dediğimiz profili yani kolesterol trip ülseritler bu hastalarda çok yüksek oluyor. Kötü kolesterol yüksek oluyor. Ve trip ülseritlerin yüksekliği kalp hastalığına zemin hazırlıyor. Hipertansiyona yol açıyor.

Obezite nasıl ölçülür? Ölümcül şişmanlıktan ne zaman söz edilebilir?

Bunların arasında vücut kitle indeksi dediğimiz bir ölçü sistemi var. Bunda vücut kilosunu boyun metre karesine bölünmesi. 100 kiloluk bir şahıs diyelim, 2 metre diyelim. 2’nin karesi 4 eder. 100/4=25 yapar. 25 vücut kitle indeksini gösterir. Burada ölçüm kriterimiz; 25 ile 30 arası fazla kilolu, 30‘un üzeri obezite, 40’ın üzeri aşırı obezitedir. Bir başka kriter daha var; karın çevresinin ölçümü. Bu ırklara göre değişiyor. Asya ülkelerinde biraz daha düşük. Akdeniz ülkelerinde biraz daha fazla. Ama erkekte 92-94 cm’nin arasının üstü, kadınlarda da 80 cm’nin üstünde karın obezitesinden bahsediliyor. Bir kriterimiz daha var; karın ve bel çevresi kalça çevresinden daha düşük olması gerekiyor. Karın çevresi kalça çevresinden daha fazla ise karın obezitesinden bahsediliyor. Sadece benim karnım büyük ama bacaklarım ince ben obezite değilim diye bir şey söz konusu değil. Eğer karın çevreniz kalça çevrenizden büyük ve genişse siz obezsiniz demektir.

Şişmanlığa neden olan faktörler nelerdir?

Tarif ederken yağ neden birikiyor onu açıklayalım. Alınan enerjini fazla gelmesi ve bu enerjinin yağ olarak birikmesidir. O zaman ya alınan enerji azaltılacak veya harcanan enerji arttırılacak bu kadar basit. Bunun haricinde başka faktörler de vardır.Genetik aktör, çocukluk çağında beslenmedir. Çocukluk çağında fazla kilolu olan çocuklar ileriki hayatlarında obezite olma ihtimalleri çok fazladır. meslek çok önemli. Özellikle masa başı bilgisayarda çalışan gruplar en çok yatkın. En sık görülen meslek grubu bilgisayarcılar.

Zayıflar, daha çok mu sağlıklı oluyorlar

Bizde şu gen eksiliğinden şu oluşuyor diye kanıtlanamadı. Bu deneysel olarak hayvanlarda yapıldı. Son çalışmalarda iki tane önemli çalışma var. Birincisi fare çalışması. Fazla yiyen kilolu farelerin ömrünün kısa olduğu şeklindeydi. Geçen ayda şempazalerde, maymunlarda bu yapıldı. Bir gruba yüksek kalori, diğer gruba düşük kalori veriyorlar. Fazla yiyenlerin erken yaşlandığı görüldü. Tabi bu biliniyor. İnsanlarda da bu biliniyor. İnsan ömründe 5 yıl ile 10 yıl arası kilolu grup ile kilosuz grup arasında bir fark var. Ama bu kilonun kendisinden mi yapmış olduğu hastalıklar nedeniyle mi bu tam olarak bilinmiyor. Ama bu doğru. Zayıf olanlar daha uzun ömürlü oluyorlar. Çok fazla zayıf olmamak şartıyla...

Obezitenin tedavisi nasıl yapılır? Tedavi yöntemleri nelerdir?

Obezitede çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Bunlar etap etaptır. Az kilolu olanda farklıdır, hastalık gelişmiş olanda farklıdır, morbid obezitede farklıdır, hiçbir tedaviye cevap vermeyende de farklıdır. O açıdan ele alırsak 3-5 kilosu fazla olanlar aktivitesini arttıracaklar. İlk başta fiziksel aktivite ve diyet öneriyoruz. Ama diyet derken biz diyet demiyoruz sağlıklı beslenme diyoruz. Sağlıklı beslenmesini mutlaka yapacak. Bununla yeterli kiloyu veremiyorsa obeziteye yaklaşan veya fazla kilolu şahıs eğer obezite sınırına girmişse, bu iki yöntemle de kilo veremiyor veya verdiği kiloyu da tekrar alıyorsa o zaman medical tedaviye girebilir. Medikal tedaviye yani ilaç tedavisine bir hastanın girmesi için tüm biyokimyasının yapılması lazım. Tüm kan tahlillerinin, kalp elektrosunun, check-up’nın yapılması gerekir. Bu yapıldıktan sonra hangi faktörlerde bozukluk varsa ona göre tedaviye başlıyoruz. Yani, şekeri mi yüksek? Şekeri olana farklı. Troid hormonlarında bir alt çalışmamı var? Metabolizması mı yavaş? Her bünyeye göre farklı bir tedavi yöntemi ele alınır. Bu yöntemlere göre de medikal tedavi uzman doktor kontrolünde yapılması lazım. Bunun birinci uzmanlık alanı iç hastalıkları uzmanlık alanı. İç hastalıkları uzmanı bunu rahat yapabilir. Endokrin ve obezite uzmanı yapabilir. Ama bir iç hastalıkları nosyonu olan bir hekimin bunu yapması gerekir.

Hangi durumda obezite ameliyatı olunması gerekir? Ameliyat riski nedir?

İlk başta hasta gelir ve ben ameliyat olmak istiyorum der. Öyle bir şey söz konusu değil. Diyetine, medikal tedavisine iki sene içinde cevap vermiyorsa, durumu çok ağırsa,morbid obezite dediğimiz vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse, obeziteye bağlı hastalıklar varsa o zaman ameliyat önerilebilir. Herkese ameliyat yapılamaz. Kalbi sağlam olması lazım, tansiyonun düzgün bir şekle girmesi lazım. Çünkü bu hastaların yüzde 90’nının tansiyonu yüksektir ve farkında da değildirler. Enteresan bir şey obeziteyle hipertansiflerde (tansiyonu 140- 90 üzeri olanlar) tansiyon gizli kalır. Hiç fark edilmez. Hiçbir baş ağrısı olmaz. Mesela normal insanda tansiyon 17’ye çıksa baş ağrısı olur ama obezitede fark etmez. Bunun sebebi de yavaş yavaş gelişmesi ve vücudun gizlemesi olabilir. Aşırı obezitelerde tansiyon ölçmek o kadar kolay değildir. Onlar için özel geliştirilmiş büyük manşonlu tansiyon aletleri gerekir. Eğer normal tansiyon aletleri kullanılırsa yanlış ölçüm olabilir.

Yağ aldırma sağlıklı mıdır?

Kilolu kişi bir şekilde söylediğimiz yöntemlerle kilo vermesi gerekir. Daha sonra çok fazla kilolu olanlarda sarkmalar olabilir. Onlar estetik amaçlı yapılabilir. Hiçbir zayıflama yöntemi yapılmadan, şuramı aldırayım, buramı aldırayım denirse problemler ortaya çıkar. İki şekilde çıkar. Birincisi az alınan yağlarda bile yer yer yumrular oluşabilir. İkincisi aynı şekilde o bölgeler tekrar yağla kaplanabilir. Çok kilolular çok fazla yağ aldırırlarsa yağ pıhtıları meydana gelir ve ölümler gelişebilir. Onun için yağ alımlarının tek endikasyon yeri vardır. Gerekli kilo verilir, sarkmalar olursa oralardan lokal az az alınabilir.

Ülkemizde erkek ve kadınlar da görülme sıklığı nedir? Kimlerde daha sık görülür?

Ülkemizde obezite oranı şuanda yüzde 30’larda. Çocuklarda çok fazla artmakta. Çocuklarda yüzde 24’e kadar artmakta. Amerika’daki son bir çalışmada, kilo fazlalığı ve obeziteyi birlikte almışlar. Fazla kilolu ve obezite olan kişi sayısı yüzde 66’ya çıkmış. Obezite oranı da hızla yüzde 30’ların üstüne doğru yükselmekte. Şöyle bir istatistik var. Amerika gibi bir yerde, ekonomi seviyesi gelişmiş olan ülkelerde obezite genellikle fakirlerde ve kadınlarda görülür. Tersine ekonomik seviyesi kötü olan ülkelerde ise zenginlerde daha fazla görülür. Kilo, obezite hiçbir şekilde zengin hastalığıdır denmez. Ekonomik seviyesi düşük olanlarda da obezite fazla görülmekte. Geçenlerde haberlerde fakirleşiyoruz, zaten zayıflayacağız diye söylendi. Hayır öyle bir şey söz konusu değil. Obezitenin zenginlikle fakirlikle ilişkisi yoktur.

Obezite hastalığına yakalanmamak için neler yapmalıyız?

Obezitede sağlıklı beslenmemize mutlaka dikkat etmeliyiz. Yürüyüşümüzü ve hareketimizi arttırmalıyız. Zararlı yiyeceklerden, kolalı yiyecekler kaçınmalıyız. Hamburger gibi enerjisi fazla fakat doyurmayan yiyeceklerden uzak durmalıyız. Çiftli bir hamburger yiyin, 1 günlük kalorinize o yeter de fazla bile gelir. Ama o sizi iki saat götürür, acıkırsınız çünkü doyurmaz. Ama onun kalorisi 1.5 günlük bir kaloridir. 1000 kalorinin üzerindedir, 1500 kaloriye yakındır. Onun için doyurmaya yönelik fakat karbonhidrat indeksi daha düşük yiyecekler yenmeli. Mesela Türkiye’de mercimek üretimi çok az. Mercimek, nohutgiller hem doyurucu hem de fazla kilo aldırmayan gruba giriyor. Tabi uygun şekilde, yağı az şekilde yapılırsa. Yağ tüketimini azaltmamız lazım. Yemeklerde kullanılan yağı fazla kullanıyoruz. Dört kişilik bir yemeğe 2 tatlı kaşığından fazla sıvı yağ kullanmamak lazım. Az az yiyip, sık sık yemeliyiz. Öğün aralarında meyve, yoğurt, ayran, süt ve kepekli şeyler mutlaka yenmesi lazım. Elmanın da çok önemi vardır. Yemek öncesi elma tavsiye ediyoruz.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst