endLesS
Webmaster
Zinhar Duâdan Dûr Olmayın
Duâdan hiçbir zaman dûr olmayın. Yapamadığınızda “Biz bugün büyük bir işi ihmal ettik” diye mutlaka hayıflanın. Ben hergün iki şeyi duâlarımda zikrederim:
1. Şeytanî ruhların helâkini ki, o konuda şöyle derim: “Allah’ım Âlem-i İslâm’ı bölmek, parçalamak ve yutmak için plân yapanların plânlarını başlarına geçir. Senin ve dininin düşmanlarını kendileriyle meşgul et ve onları bibirlerine düşür.”
2. Müslümanların muhafazasına ki onun için de şöyle derim: “Allah’ım! İslâm’ı ve müslümanları güçlendir, koru.” Hatta isimlerini zikrederek şu şekilde duâ ettiğim de olur:“Allah’ım Bosna-Hersek, Abhazya, Karabağ, Orta Asya, Türkiye’deki... vs. kısaca bütün alemdeki müslümanları şerirlerin şerlerinden muhafaza eyle.”
Çünkü düşmanlarımızla aramızda kuvvet dengesi yoktur. Bundan dolayıdır ki esbab bil külliye sukut etmiş gibi duâ etmemiz gerekmektedir. Din adına ızdırap, büyük bir gayret istemediği halde büyük bir cihaddır. Biz de çevremizi, din adına bu ızdırapla mutlak şuurlandırmalıyız. Zira bu hususta ne kadar çok kalp titrerse Arş-ı Rahmette o kadar süratli kabul görür.
Duâdan hiçbir zaman dûr olmayın. Yapamadığınızda “Biz bugün büyük bir işi ihmal ettik” diye mutlaka hayıflanın. Ben hergün iki şeyi duâlarımda zikrederim:
1. Şeytanî ruhların helâkini ki, o konuda şöyle derim: “Allah’ım Âlem-i İslâm’ı bölmek, parçalamak ve yutmak için plân yapanların plânlarını başlarına geçir. Senin ve dininin düşmanlarını kendileriyle meşgul et ve onları bibirlerine düşür.”
2. Müslümanların muhafazasına ki onun için de şöyle derim: “Allah’ım! İslâm’ı ve müslümanları güçlendir, koru.” Hatta isimlerini zikrederek şu şekilde duâ ettiğim de olur:“Allah’ım Bosna-Hersek, Abhazya, Karabağ, Orta Asya, Türkiye’deki... vs. kısaca bütün alemdeki müslümanları şerirlerin şerlerinden muhafaza eyle.”
Çünkü düşmanlarımızla aramızda kuvvet dengesi yoktur. Bundan dolayıdır ki esbab bil külliye sukut etmiş gibi duâ etmemiz gerekmektedir. Din adına ızdırap, büyük bir gayret istemediği halde büyük bir cihaddır. Biz de çevremizi, din adına bu ızdırapla mutlak şuurlandırmalıyız. Zira bu hususta ne kadar çok kalp titrerse Arş-ı Rahmette o kadar süratli kabul görür.