buğlem
Bayan Üye
Zenginlerin parası batıyor
Krizdeki Euro Bölgesi ülkelerinin borçlanma kâğıtlarını temerrüt riskine karşı sigortalayan CDS'ler küresel ekonomiyi tehdit ediyor. En çok, varlıklı yatırımcıların para yatırdığı hedge fonların satın aldığı ve 26 trilyon $'lık hacme sahip CDS'lerin yüzde 75'inin karşılığı yok. Kısacası CDS'ler çöküşün eşiğinde
Küresel finansal sistemdeki açıkların 2008 krizinin ardından ortaya çıkmasıyla Euro Bölgesi'ndeki mali kriz öyle büyük boyutlara ulaştı ki ne iflasın eşiğindeki ülkeler ne de bu ülkelerin tahvillerini satın alan kreditörler işin içinden çıkabiliyor. Yunanistan, Portekiz, İrlanda İtalya ve İspanya'nın durumu küresel piyasaları tedirgin ederken, ülkelerin borçlanma kâğıtlarının temerrüde karşı sigorta maliyeti olarak sunulan CDS'lerdeki (Credit Default Swap) belirsizlik ise bir başka büyük krizi gündeme getiriyor. Çünkü hisse senedi piyasalarında en önemli göstegeler arasında yer alan CDS'ler o kadar başıboş ve bankalararası tezgâhüstü trade haline geldi ki bu sigortaları satanların elinde, olası iflaslarda bu zararları karşılayabilecek sermaye yok. Bu da CDS satan çok sayıda finansal kurumun yeni bir iflas dalgası oluşturabileceği anlamına geliyor.
26 TRİLYON $'LIK HACİM
Bank for International Settlements'a (BIS) göre 2010'da 26.3 trilyon dolar olan CDS hacminin yüzde 75'i tahvillerin finansal riskten korunmasını sağlayacak düzeyde değil. Yani kısacası karşılığı yok. İşte bu yüzden CDS'lerin ödenememe riskini engellemek için ülkelerin iflası yerine Yunanistan'da olduğu gibi şartlı temerrüt seçeneği üzerinde duruluyor. Ancak burada da bir sorun var. Çünkü CDS'lere 2 tip yatırımcı yatırım yapıyor. Bunlardan birisi hedge fonlar. Zengin müşterilerin paraları hedge fonlar aracılığıyla son yıllarda oldukça kârlı olan bu alana girdi. İkincisi ise varlık yönetimi ile uğraşan büyük bankalar. Deutsche Bank, JP Morgan gibi bankalar riskli ve yüksek faiz veren İtalyan ve Yunan bonolarını alıp, karşılığında CDS ile sigortaladı. Bu iş de son kriz dönemine kadar kârlıydı. Ancak CDS piyasasına yaklaşık 6 ay önce bir açıklama bomba gibi düştü. Uluslararası Swap ve Türev Ürünler Birliği (ISDA), Yunanistan'ın borçlarının yarısını silerek yeniden yapılandırılması çabalarına karşı, söz konusu adımların iflas sigortasına girmeyeceğini yani CDS'lerin bunu karşılamayacağını açıkladı. Bu açıklama, CDS'lerin devre dışı kalarak zengin müşterilerin para kaybetmesine yol açması anlamına geliyor. Bilindiği üzere, Türkiye'den de birçok zengin CDS'lere para yatırmış durumda.
Komşu % 60 taviz istiyor
Avrupa'nın CDS'leri Euro Bölgesi'ndeki kriz ve Yunanistan'ın temerrüt endişelerine bağlı olarak rekor seviyelerde. İflasın eşiğindeki Yunanistan'ın 5 yıllık CDS'leri 7479'a kadar çıktı. Portekiz'de 5 yıllık CDS'leri 1065, İrlanda 670, İtalya 490 ve İspanya'da ise 393 seviyelerinde. Macaristan'ın 5 yıllık CDS'leri ise 672'e yükseldi. Buna paralel, Yunan tahvillerini elinde tutan özel sektör kreditörlerinin ekimde varlıklarının yüzde 50'sini silerek zarar yazma kararı Yunanistan'ı memnun etmedi. Söz konusu borç tıraşının yüzde 60'a çıkarılmasını isteyen Yunanistan'a karşın kreditörler, böyle bir adımın İtalya, İrlanda, İspanya ve Portekiz için de tekrarlanmasından endişe ediyor.
'Zararı kimin ödeyeceği belirsiz'
CDS'lerde ortaya çıkan karmaşık ve içinden çıkılmaz sistemi New York merkezli yatırım bankası Keefe, Bruttte & Woods'un araştırma direktörü şöyle açıklıyor: "Atlantik'in iki yakasındaki bankaların türevlerinin potansiyel kayıpları azalmadı. Finans şirketleri arasındaki bu tür işlemlerle risk uçup buharlaşmıyor. Bunların tamamı büyük bir risk. Temerrütlerle birlikte CDS'ler tetiklendiğinde, tüm bu muhataplar ayakta kalabilecek mi? Eğer herkes birbirinden türev satın alıyorsa, eninde sonunda bu kayıpları kim ödeyecek?"
ABD'li bankaların riski arttı
Euro Bölgesi'nin krizdeki ülkelerinin borçlarına karşılık sigorta satışını artıran ABD'li bankalar 2011'de daha büyük CDS riski aldı. 2008 krizinde birçoğu kurtarma yardımıyla iflastan kurtulan finans kurumlarının söz konusu CDS yükümlülüklerini kreditörlere sağlayabilecek yeterli karşılığı bulunmuyor. BIS verilerine göre ABD devleti ile birlikte banka ve özel sektörün sadece Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya ve İtalya için sattıkları CDS'lerin miktarı 600 milyar doları aşıyor. Bir diğer veri ise küresel piyasalardaki CDS hacminin yaklaşık yarısının ABD'nin sahip olduğunu gösteriyor.
Amerikan SPK'sı bankalardan bilgi istedi
ABD Sermaye Piyasası Kurulu (SEC), artan risklere karşı ABD'li bankalardan Avrupa'daki borçlarının durumu hakkında daha detaylı bilgi istedi. Bankaların bilançolarında yer almayan CDS gibi enstrümanların hacmi hakkında da bilgi isteyen SEC, bankaları, açık pozisyonlara düşmemeleri yönünde adım atmaya çağırdı.
Krizdeki Euro Bölgesi ülkelerinin borçlanma kâğıtlarını temerrüt riskine karşı sigortalayan CDS'ler küresel ekonomiyi tehdit ediyor. En çok, varlıklı yatırımcıların para yatırdığı hedge fonların satın aldığı ve 26 trilyon $'lık hacme sahip CDS'lerin yüzde 75'inin karşılığı yok. Kısacası CDS'ler çöküşün eşiğinde
Küresel finansal sistemdeki açıkların 2008 krizinin ardından ortaya çıkmasıyla Euro Bölgesi'ndeki mali kriz öyle büyük boyutlara ulaştı ki ne iflasın eşiğindeki ülkeler ne de bu ülkelerin tahvillerini satın alan kreditörler işin içinden çıkabiliyor. Yunanistan, Portekiz, İrlanda İtalya ve İspanya'nın durumu küresel piyasaları tedirgin ederken, ülkelerin borçlanma kâğıtlarının temerrüde karşı sigorta maliyeti olarak sunulan CDS'lerdeki (Credit Default Swap) belirsizlik ise bir başka büyük krizi gündeme getiriyor. Çünkü hisse senedi piyasalarında en önemli göstegeler arasında yer alan CDS'ler o kadar başıboş ve bankalararası tezgâhüstü trade haline geldi ki bu sigortaları satanların elinde, olası iflaslarda bu zararları karşılayabilecek sermaye yok. Bu da CDS satan çok sayıda finansal kurumun yeni bir iflas dalgası oluşturabileceği anlamına geliyor.
26 TRİLYON $'LIK HACİM
Bank for International Settlements'a (BIS) göre 2010'da 26.3 trilyon dolar olan CDS hacminin yüzde 75'i tahvillerin finansal riskten korunmasını sağlayacak düzeyde değil. Yani kısacası karşılığı yok. İşte bu yüzden CDS'lerin ödenememe riskini engellemek için ülkelerin iflası yerine Yunanistan'da olduğu gibi şartlı temerrüt seçeneği üzerinde duruluyor. Ancak burada da bir sorun var. Çünkü CDS'lere 2 tip yatırımcı yatırım yapıyor. Bunlardan birisi hedge fonlar. Zengin müşterilerin paraları hedge fonlar aracılığıyla son yıllarda oldukça kârlı olan bu alana girdi. İkincisi ise varlık yönetimi ile uğraşan büyük bankalar. Deutsche Bank, JP Morgan gibi bankalar riskli ve yüksek faiz veren İtalyan ve Yunan bonolarını alıp, karşılığında CDS ile sigortaladı. Bu iş de son kriz dönemine kadar kârlıydı. Ancak CDS piyasasına yaklaşık 6 ay önce bir açıklama bomba gibi düştü. Uluslararası Swap ve Türev Ürünler Birliği (ISDA), Yunanistan'ın borçlarının yarısını silerek yeniden yapılandırılması çabalarına karşı, söz konusu adımların iflas sigortasına girmeyeceğini yani CDS'lerin bunu karşılamayacağını açıkladı. Bu açıklama, CDS'lerin devre dışı kalarak zengin müşterilerin para kaybetmesine yol açması anlamına geliyor. Bilindiği üzere, Türkiye'den de birçok zengin CDS'lere para yatırmış durumda.
Komşu % 60 taviz istiyor
Avrupa'nın CDS'leri Euro Bölgesi'ndeki kriz ve Yunanistan'ın temerrüt endişelerine bağlı olarak rekor seviyelerde. İflasın eşiğindeki Yunanistan'ın 5 yıllık CDS'leri 7479'a kadar çıktı. Portekiz'de 5 yıllık CDS'leri 1065, İrlanda 670, İtalya 490 ve İspanya'da ise 393 seviyelerinde. Macaristan'ın 5 yıllık CDS'leri ise 672'e yükseldi. Buna paralel, Yunan tahvillerini elinde tutan özel sektör kreditörlerinin ekimde varlıklarının yüzde 50'sini silerek zarar yazma kararı Yunanistan'ı memnun etmedi. Söz konusu borç tıraşının yüzde 60'a çıkarılmasını isteyen Yunanistan'a karşın kreditörler, böyle bir adımın İtalya, İrlanda, İspanya ve Portekiz için de tekrarlanmasından endişe ediyor.
'Zararı kimin ödeyeceği belirsiz'
CDS'lerde ortaya çıkan karmaşık ve içinden çıkılmaz sistemi New York merkezli yatırım bankası Keefe, Bruttte & Woods'un araştırma direktörü şöyle açıklıyor: "Atlantik'in iki yakasındaki bankaların türevlerinin potansiyel kayıpları azalmadı. Finans şirketleri arasındaki bu tür işlemlerle risk uçup buharlaşmıyor. Bunların tamamı büyük bir risk. Temerrütlerle birlikte CDS'ler tetiklendiğinde, tüm bu muhataplar ayakta kalabilecek mi? Eğer herkes birbirinden türev satın alıyorsa, eninde sonunda bu kayıpları kim ödeyecek?"
ABD'li bankaların riski arttı
Euro Bölgesi'nin krizdeki ülkelerinin borçlarına karşılık sigorta satışını artıran ABD'li bankalar 2011'de daha büyük CDS riski aldı. 2008 krizinde birçoğu kurtarma yardımıyla iflastan kurtulan finans kurumlarının söz konusu CDS yükümlülüklerini kreditörlere sağlayabilecek yeterli karşılığı bulunmuyor. BIS verilerine göre ABD devleti ile birlikte banka ve özel sektörün sadece Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya ve İtalya için sattıkları CDS'lerin miktarı 600 milyar doları aşıyor. Bir diğer veri ise küresel piyasalardaki CDS hacminin yaklaşık yarısının ABD'nin sahip olduğunu gösteriyor.
Amerikan SPK'sı bankalardan bilgi istedi
ABD Sermaye Piyasası Kurulu (SEC), artan risklere karşı ABD'li bankalardan Avrupa'daki borçlarının durumu hakkında daha detaylı bilgi istedi. Bankaların bilançolarında yer almayan CDS gibi enstrümanların hacmi hakkında da bilgi isteyen SEC, bankaları, açık pozisyonlara düşmemeleri yönünde adım atmaya çağırdı.