Haydi topuklarına as beni Geçtikçe yollarımdan hüzne bastır beni.
Acıların gergefine asıp sağ yanıma ibret solumdan vur beni.
Harflerimi açık artırmaya sunup suallerime göm aşkı
Bir ömrü heba edip boşluğun gerdanına salındır gönlümü!
İhbar et düşlerimi hadi!
...Hadi!
Kaldırım önü bekleyen gözbebeklerimi; ölümüne kana boya
Kirli bir kente sevdiğimden habersiz at beni!
Bütün çöpcülerin korkağı olsun kimsesizliğim!
Cesaret yoksunu sokaklarımın dar hecelerine sığınıp
Ölümüme göm beni!
Düşmek için direnen vaatler verip çaresiz feryatların asil duruşuna selam verip
Geçmediğim yalancı dudakların üzerine seriliyorum.
Gözlerim çarptıkça duvarlara sabahın koynuna üşüyorum.
Üşüyorum Yar!
Üzerime sevinci düşmemiş bebeklerin
Ay ışığına vuran noktayı bile ipe diziyorum bu gece!
Bir çoban yıldızı oluyorum gök gözlerinde savrulan bütün masalları saçlarına öpüp
Sokağının başına dikiyorum beklemeleri!
Bekliyorum olağan dışı! kim görse yanar içi
Her gece düzenli vardiya işçisine kafa tutarak
Gözlerine vardiyaladım geceyi!
İşte duran bir göğün iniltisi şimşekleri çakıyor perdelerime.
Odalar ! sensizliğin hapsinde!
Zindanlardayım ey Şehir gözlü.
İçimde beraatını bekleyen senlikler gözlerinin kıyısına çarpmayı bekleyen dalgalar
İçimde zamansız yağmur!
İçimde hesapsız susmalarla bekliyorum gözlerine beraatı Şehir gözlü.
Yasalarını senin koyduğun öpmeleri diziyorum dudaklarıma
Sesim kırılıyor içimde
Boşalıyorum yağmurlara gözlerime sürülüyor süngüler
Süngüler çekip utancıma!
Ayak uçlarına dikiyorum beklemeleri!
Baş ucundan sarılıp hasrete vuslatım diyorum sana!
Şehir yağmalanıyor! Gözlerin yağmalanıyor bakışlarımla
Ateşler basıp gözlerime yakıyorum paylaşılmayan sancılarımı acıyorum !
Acıyor içimin garip çocuğu!
Cepleri delik deşik mavi belerinli kız hırpalanıyor avuçlarımda!
Tutamıyorum savruluyor dalgalara tutamıyorum.
Erteliyorum geceyi!
Tutamıyorum içimdeki maviyi! Sana dört nala şahlanıyor
Gem vuramıyorum Kara sevdana!
Dolduramıyorum kalemimin şarjörünü!
Susamıyorum sana deliyor geçiyorum geceyi mayın döşenmiş yastıklarım
Yokluğunla gözlerime parçalanıyor!
Uyuyamıyorum Şehir Gözlüm!
Her parçamı bir kez daha süründürüyorum
Acıtarak içimi bir kez daha koşuyorum sazın teline
Nağmelerin boğazıma yapışırken!
Uykusuzluğuna yatıyorum her sabahın ve şehrin göbeğine düşüyorum çırılçıplak!
Hadi ; giyindir yaralarımı gözlerinde Yar..
“Her gece sana deliren düşlerimi indir göz kapaklarımdan zamansız bir gülüş kondur dudaklarıma!”
Acıların gergefine asıp sağ yanıma ibret solumdan vur beni.
Harflerimi açık artırmaya sunup suallerime göm aşkı
Bir ömrü heba edip boşluğun gerdanına salındır gönlümü!
İhbar et düşlerimi hadi!
...Hadi!
Kaldırım önü bekleyen gözbebeklerimi; ölümüne kana boya
Kirli bir kente sevdiğimden habersiz at beni!
Bütün çöpcülerin korkağı olsun kimsesizliğim!
Cesaret yoksunu sokaklarımın dar hecelerine sığınıp
Ölümüme göm beni!
Düşmek için direnen vaatler verip çaresiz feryatların asil duruşuna selam verip
Geçmediğim yalancı dudakların üzerine seriliyorum.
Gözlerim çarptıkça duvarlara sabahın koynuna üşüyorum.
Üşüyorum Yar!
Üzerime sevinci düşmemiş bebeklerin
Ay ışığına vuran noktayı bile ipe diziyorum bu gece!
Bir çoban yıldızı oluyorum gök gözlerinde savrulan bütün masalları saçlarına öpüp
Sokağının başına dikiyorum beklemeleri!
Bekliyorum olağan dışı! kim görse yanar içi
Her gece düzenli vardiya işçisine kafa tutarak
Gözlerine vardiyaladım geceyi!
İşte duran bir göğün iniltisi şimşekleri çakıyor perdelerime.
Odalar ! sensizliğin hapsinde!
Zindanlardayım ey Şehir gözlü.
İçimde beraatını bekleyen senlikler gözlerinin kıyısına çarpmayı bekleyen dalgalar
İçimde zamansız yağmur!
İçimde hesapsız susmalarla bekliyorum gözlerine beraatı Şehir gözlü.
Yasalarını senin koyduğun öpmeleri diziyorum dudaklarıma
Sesim kırılıyor içimde
Boşalıyorum yağmurlara gözlerime sürülüyor süngüler
Süngüler çekip utancıma!
Ayak uçlarına dikiyorum beklemeleri!
Baş ucundan sarılıp hasrete vuslatım diyorum sana!
Şehir yağmalanıyor! Gözlerin yağmalanıyor bakışlarımla
Ateşler basıp gözlerime yakıyorum paylaşılmayan sancılarımı acıyorum !
Acıyor içimin garip çocuğu!
Cepleri delik deşik mavi belerinli kız hırpalanıyor avuçlarımda!
Tutamıyorum savruluyor dalgalara tutamıyorum.
Erteliyorum geceyi!
Tutamıyorum içimdeki maviyi! Sana dört nala şahlanıyor
Gem vuramıyorum Kara sevdana!
Dolduramıyorum kalemimin şarjörünü!
Susamıyorum sana deliyor geçiyorum geceyi mayın döşenmiş yastıklarım
Yokluğunla gözlerime parçalanıyor!
Uyuyamıyorum Şehir Gözlüm!
Her parçamı bir kez daha süründürüyorum
Acıtarak içimi bir kez daha koşuyorum sazın teline
Nağmelerin boğazıma yapışırken!
Uykusuzluğuna yatıyorum her sabahın ve şehrin göbeğine düşüyorum çırılçıplak!
Hadi ; giyindir yaralarımı gözlerinde Yar..
“Her gece sana deliren düşlerimi indir göz kapaklarımdan zamansız bir gülüş kondur dudaklarıma!”