Gönül_Dostu
Kayıtlı Üye
ZAMAN...
zaman...
Çok zaman önceydi...
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi diğer parçasına bugün
öteki parçasına da yarın...
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu yarını düşünüp telaşlandı;
ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları
güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü...
Oysa yarın bugüne dün diyor dünde bugün için yarın diyordu.
Bir türlü çıkamadı işin içinden... .
Bir eliyle yarına diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşını da dünün pişmanlığını da
hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı...
Ne yarın ne de dün...
zaman...
Çok zaman önceydi...
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi diğer parçasına bugün
öteki parçasına da yarın...
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu yarını düşünüp telaşlandı;
ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları
güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü...
Oysa yarın bugüne dün diyor dünde bugün için yarın diyordu.
Bir türlü çıkamadı işin içinden... .
Bir eliyle yarına diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşını da dünün pişmanlığını da
hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı...
Ne yarın ne de dün...