Yüreğimde sakladım bütün ayrılık yaralarımı. Bazen onlar çıkıverdi hayatımdan bazen ben kayıverdim onların dünyasından. Her ayrılıkta payıma düşen hüzün bana eşlik eden dost içime akıttığım gözyaşlarım oldu.
Yüreğimde sakladım bütün ayrılık yaralarımı
Kimseler görmemeliydi acı çektiğimi. Mutluluk yansımalıydı gözlerimden. Sahte ışıltılar saçmalıydım. Kimseler bilmemeliydi yüreğimdeki fırtınaları. Zaten göremezlerdi yüreğimi. Hiç bakmadılar ki ona dikkatlice. Düşünmediler ki neler saklayabileceğini. Mutluluk perdeli bir bedendeki kalpte ne acı aramalıydılar ki.
Bütün duygularımı sakladım ben. Ayrılıklarımı da hep yalnız yaşadım. Sayfalara bile dökmedim bekleyişlerimi. Balkonda oturdum. Gökyüzünde yıldızlara baktım uzun uzun. Onlar ne kadar sadıktılar aya. Her sabah vedalaşsalar da hüzünle. Her gece sabırla beklediler aya kavuşmak için yılmadan. Vefasızlık terk etmek kaçmak kalp kırmak incitmek insanlara özgü bekli de.
Çiçekler ne içlidir gören bir kalple bakınca. Sudan ayrılmaya dayanamaz. Önce kurutur hafifçe yapraklarını acısını gösterir. Zamanla terk edildiğini anlar ve yapraklarını döker. Sonunda suyuna kavuşamazsa ölür. Beklide Allahın merhameti zamanla hafifliyor bütün acılar. Ayrılıklar unutuluyor ya da unutulmuş gibi avutuluyor yürekler. Yeni insanlar doluyor insanın hayatına.
Eski hatıralar sızlatsa da insanın yüreğini yeni sevgiler yeni telaşlar avutuyor kalpleri. Acılar yaşanmasaydı mutlulukların anlamı olmazdı diyordu bir yazıda. Beklide doğrudur. Vefasız dostlar sevgililer akrabalar olmasaydı hayatımızda özel saydığımız insanlar olmazdı beklide. Bir şeylere karar vermek bir şeylerden vazgeçiştir bizim için beklide kim bilir.
Öyle yorgun ki yüreğim düşünüyorum da neler saklamış bunca yıl. Bu kadar yükü bu kadar ayrılığı acıyı nasıl kaldırmış. Son zamanlarda ki çırpınışları bana isyandır beklide. Bir kavak ağacı vardı derdimi döktüğüm geceleri. Onu da kestiler acımadan. hepten yalnız kaldı yüreğim.
Ağlamak avuturmuş insanı. Ne kadar ağlayabilirsin ki sorulara muhatap olmadan. Ne zaman yavru bir kedi görsem sokakta gözlerine bakarım uzun uzun. Annesinden ayrılmış dertlerini anlatamamanın acısı var gözlerinde. Bana kendimi hatırlatan. Kalabalığın içinde yalnız kalınır mı? İnsana en çok dokunan yalnızlık bu bekli de. Ölüm en büyük ayrılık insan için.
Bütün sevdiklerini bırakıp geride kendine ait hiçbir şeyi alamadan bütün hatıralarını bırakıp dünyada gitmek Bütün dertlerden acılardan incinmelerden ayrılış bu. Yüreğindeki insaniyetin iyi duygularının karşılığını bulacağın bir âleme yöneliş. Umutlu yüreklerin ayrılıklarının bir gün sonsuza kadar biteceği mutlu bir ayrılış.
Bütün acılar ayrılıklar dünyaya özgü. Sabretmesi zor olsa da. Bu acılara gösterdiğimiz tahammül ölçüsünde yaşayacağız mutlu kavuşmaları. Bu dünya sonbahara çevirdi seni yüreğim. İnciterek üzerek döktüler yapraklarını.
Çırpınma yüreğim umutlu ol. Baharlar gelecek bir gün bizim içinde. Sonsuzlukta mutluluk çiçekleri açacaksın. O güne dek payımıza sabır düştü yüreğim güzel günler için
Yüreğimde sakladım bütün ayrılık yaralarımı
Kimseler görmemeliydi acı çektiğimi. Mutluluk yansımalıydı gözlerimden. Sahte ışıltılar saçmalıydım. Kimseler bilmemeliydi yüreğimdeki fırtınaları. Zaten göremezlerdi yüreğimi. Hiç bakmadılar ki ona dikkatlice. Düşünmediler ki neler saklayabileceğini. Mutluluk perdeli bir bedendeki kalpte ne acı aramalıydılar ki.
Bütün duygularımı sakladım ben. Ayrılıklarımı da hep yalnız yaşadım. Sayfalara bile dökmedim bekleyişlerimi. Balkonda oturdum. Gökyüzünde yıldızlara baktım uzun uzun. Onlar ne kadar sadıktılar aya. Her sabah vedalaşsalar da hüzünle. Her gece sabırla beklediler aya kavuşmak için yılmadan. Vefasızlık terk etmek kaçmak kalp kırmak incitmek insanlara özgü bekli de.
Çiçekler ne içlidir gören bir kalple bakınca. Sudan ayrılmaya dayanamaz. Önce kurutur hafifçe yapraklarını acısını gösterir. Zamanla terk edildiğini anlar ve yapraklarını döker. Sonunda suyuna kavuşamazsa ölür. Beklide Allahın merhameti zamanla hafifliyor bütün acılar. Ayrılıklar unutuluyor ya da unutulmuş gibi avutuluyor yürekler. Yeni insanlar doluyor insanın hayatına.
Eski hatıralar sızlatsa da insanın yüreğini yeni sevgiler yeni telaşlar avutuyor kalpleri. Acılar yaşanmasaydı mutlulukların anlamı olmazdı diyordu bir yazıda. Beklide doğrudur. Vefasız dostlar sevgililer akrabalar olmasaydı hayatımızda özel saydığımız insanlar olmazdı beklide. Bir şeylere karar vermek bir şeylerden vazgeçiştir bizim için beklide kim bilir.
Öyle yorgun ki yüreğim düşünüyorum da neler saklamış bunca yıl. Bu kadar yükü bu kadar ayrılığı acıyı nasıl kaldırmış. Son zamanlarda ki çırpınışları bana isyandır beklide. Bir kavak ağacı vardı derdimi döktüğüm geceleri. Onu da kestiler acımadan. hepten yalnız kaldı yüreğim.
Ağlamak avuturmuş insanı. Ne kadar ağlayabilirsin ki sorulara muhatap olmadan. Ne zaman yavru bir kedi görsem sokakta gözlerine bakarım uzun uzun. Annesinden ayrılmış dertlerini anlatamamanın acısı var gözlerinde. Bana kendimi hatırlatan. Kalabalığın içinde yalnız kalınır mı? İnsana en çok dokunan yalnızlık bu bekli de. Ölüm en büyük ayrılık insan için.
Bütün sevdiklerini bırakıp geride kendine ait hiçbir şeyi alamadan bütün hatıralarını bırakıp dünyada gitmek Bütün dertlerden acılardan incinmelerden ayrılış bu. Yüreğindeki insaniyetin iyi duygularının karşılığını bulacağın bir âleme yöneliş. Umutlu yüreklerin ayrılıklarının bir gün sonsuza kadar biteceği mutlu bir ayrılış.
Bütün acılar ayrılıklar dünyaya özgü. Sabretmesi zor olsa da. Bu acılara gösterdiğimiz tahammül ölçüsünde yaşayacağız mutlu kavuşmaları. Bu dünya sonbahara çevirdi seni yüreğim. İnciterek üzerek döktüler yapraklarını.
Çırpınma yüreğim umutlu ol. Baharlar gelecek bir gün bizim içinde. Sonsuzlukta mutluluk çiçekleri açacaksın. O güne dek payımıza sabır düştü yüreğim güzel günler için