Buğra1
Kayıtlı Üye
35 yaşından önce adet kanamalarının kesilmesi tıbben erken menopoz olarak adlandırılır. Bahçeci Kliniği Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Dr. Süleyman Tosun “Üreme fonksiyonlarının sona ermesi olarak kabul edilebilecek bu durum özellikle çocuk sahibi olamamış kadınlarda ciddi bir sorundur.” diyor.
Fizyolojik açıdan baktığımızda her kadın doğduğunda kendisine ait belli bir yumurta sayısına (yumurta rezervi) sahiptir. Yumurtalık rezervini etkileyen en önemli faktör yaştır. İlerleyen yaşla birlikte belli bir hızla yumurta rezervi azalır. Özellikle 35 yaş sonrası yumurtalık kapasitesinde ciddi bir azalma söz konusu olabilir. 40 yaşından itibaren daha dramatik azalma gözlenir. Ortalama 45-50 yaş civarında yumurtalar tükenir ve menopoz dönemi başlar. Artık yumurtalıklar fonksiyonlarını sürdüremez ve adet kanamaları kesilir.
Görüldüğü gibi menopoz yıllar içinde oldukça yavaş ilerleyen bir süreçtir. Yaklaşan menopozun ön habercileri adet düzensizlikleridir. Adet düzensizlikleri birkaç ay veya birkaç yıl sürebilir. Çok az kadında menopoz birden yerleşir ve öncü adet düzensizlikleri görülmez. Menopoz öncesi dönemde yumurta sayısındaki azalmayla birlikte yumurta kalitesinde de düşüş görülebilir. Özellikle çocuk isteyen kadınlarda yumurta sayısından çok kalitedeki bu azalma, gebelik açısından daha zorlayıcı bir faktör olarak karşımıza çıkar.
35 yaşından önce adet kanamalarının kesilmesi tıbben erken menopoz olarak adlandırılır. Bahçeci Kliniği Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Dr. Süleyman Tosun “Üreme fonksiyonlarının sona ermesi olarak kabul edilebilecek bu durum özellikle çocuk sahibi olamamış kadınlarda ciddi bir sorundur.” diyor.
Erken menopozun nedenleri nelerdir?
Yumurta hücrelerinin tüketimini hızlandıracak her durum erken menopoza neden olabilir.
Otoimmün hastalıklar;
Kişinin bağışıklık sisteminin açıklanamayan nedenlerle kendine ait olan dokuları yabancı dokular gibi algılayıp kendisine ait bu dokulara karşı antikor üretip zarar vermesidir. Erken menopoz durumlarında yumurtalıklara karşı üretilen antikorlar üreme organlarına zarar vererek yumurtalık fonksiyonlarını bozarlar. Otoimmün bozukluğa bağlı erken menopoz durumlarında şeker hastalığı, romatizma, tiroid bezinin bozuklukları gibi başka otoimmün hastalıklar da görülebilir. Erken menopoz vakalarının %60’ ından otoimmün hastalıklar sorumludurlar.
Ameliyatlar(cerrahi menopoz);
Herhangi bir nedenle genç kadınlarda her iki yumurtalığın birden çıkarılması erken menopoza neden olur. Bazı yumurtalık kist ameliyatları erken menopoz olmasa da yumurtalık rezervlerinde ciddi azalmalara yol açabilir.
Aile öyküsü;
Anne veya ablanın erken menopoza girmiş olması, kadının erken menopoz riskini arttırır.
Kanser tedavileri;
Kanser tedavisi için kullanılan kemotöropatik ilaçlar ve radyasyon tedavisi yumurtalıklara zarar vererek erken menopoza neden olabilirler. Yumurtalıkların gördüğü hasarın derecesini kullanılan ilaçların tipi ve dozu, tedavinin süresi, radyasyon tedavisinin uygulandığı bölge belirler. Düşük dozlu kısa süreli kemoterapilerde geçici menopoz görülebilir. Radyasyon tedavilerinde yumurtalıkları koruyucu önlemler alınmalıdır.
Yaşam tarzı ve stres;
Beslenme bozuklukları, sigara kullanımı, yoğun stres, ağır depresyonlar menopoza girme hızını etkileyecek unsurlar arasındadır. Çocuk isteği olan kadınlarda bu faktörler yumurta rezervinden çok özellikle yumurta kalitesi açısından daha anlamlıdır. Beslenme bozukluklarının düzeltilmesi, sigara ve alkolün bırakılması, stresle başa çıkabilmek için profesyonel destek alınması, depresyon tedavisi sonucunda daha kaliteli yumurtalar elde etmemiz mümkün olabilmektedir.
Bu süreç engellenebilir mi?
Yumurtalık rezervinin tükenmesi sonucu ös****** hormonu üretimi azalır. Ös****** hormonu eksikliğine bağlı ortaya çıkacak birtakım rahatsızlıklar (kemik erimesi, ruhsal bozukluklar, kalp ve damar problemleri) tedavi edilebilir veya engellenebilir. Ancak çocuk isteği söz konusu olduğunda durum çok ciddi bir noktaya gelir.
Herhangi bir nedenle yumurtalıkların alınması gerektiği durumlarda, operasyondan önce yumurtaların dondurulması teknik olarak mümkündür. Evli olan çiftlerde tüp bebek yöntemiyle elde edilecek embriyoların dondurulması da düşünülebilir.
Erken yaşta görülen menopoz olgularında, eğer neden otoimmün hastalıklar ise, nadir de olsa kendiliğinden veya tedavi ile geri dönüş mümkün olabilir. Ancak bilinmelidir ki süreç ilerleyicidir. Bu nedenle;
Çocuk isteği ile tedavisi planlanan kadınlarda mutlaka yumurtalık rezervi değerlendirilmelidir. Yumurta rezervi adetin ilk 5 günü içerisinde yapılacak bir ultrason muayenesi ile tayin edilebilir. Ultrason muayenesi sırasında yumurtalıklarda büyüme potansiyeli olan foliküllerin sayısına göre rezerv belirlenmektedir.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere verilebilecek en önemli bilgilerden birisi; mutlaka kadının yumurtalık rezervinin bir tüp bebek ünitesinde değerlendirilmesi ve eğer zayıf ise başarı şansının en yüksek olduğu tüp bebek yöntemi ile diğer aşamaları atlayarak tedaviye devam etmeleridir. Yumurtalık rezervi azalan kadınlarda yaş genç bile olsa gebelik şansı yarı yarıya azalabilmektedir.Tedavi ile yumurtalık rezervini iyileştirmek ya da elde edilecek yumurta sayısını çok fazla değiştirmek her zaman mümkün olmamaktadır.
Bu nedenle kadınlar kariyer planları yaparken, çocuk sahibi olmayı da planlamalıdır. Bazı durumlarda kullanılan tedavi protokolü ve ilaçlar değiştirilerek elde edilen yumurta sayısı arttırılabilmekte ise de gebelik şansı yumurtalık rezervi azalmış kişilerde en iyi ihtimalle % 30’lardadır. Yaş 30 altı ise, bu oran % 40 olabilmekte, 40 yaş ve üzerinde ise % 10-20’lere inmektedir. Bu nedenle tüp bebek tedavilerinin başarısını belirlemede yumurtalık rezervi önemli bir belirleyicidir. Bundan dolayı aşılama gibi gebelik şansı düşük olan tedaviler ile devam etmek vakit kaybetmek olacaktır.
Fizyolojik açıdan baktığımızda her kadın doğduğunda kendisine ait belli bir yumurta sayısına (yumurta rezervi) sahiptir. Yumurtalık rezervini etkileyen en önemli faktör yaştır. İlerleyen yaşla birlikte belli bir hızla yumurta rezervi azalır. Özellikle 35 yaş sonrası yumurtalık kapasitesinde ciddi bir azalma söz konusu olabilir. 40 yaşından itibaren daha dramatik azalma gözlenir. Ortalama 45-50 yaş civarında yumurtalar tükenir ve menopoz dönemi başlar. Artık yumurtalıklar fonksiyonlarını sürdüremez ve adet kanamaları kesilir.
Görüldüğü gibi menopoz yıllar içinde oldukça yavaş ilerleyen bir süreçtir. Yaklaşan menopozun ön habercileri adet düzensizlikleridir. Adet düzensizlikleri birkaç ay veya birkaç yıl sürebilir. Çok az kadında menopoz birden yerleşir ve öncü adet düzensizlikleri görülmez. Menopoz öncesi dönemde yumurta sayısındaki azalmayla birlikte yumurta kalitesinde de düşüş görülebilir. Özellikle çocuk isteyen kadınlarda yumurta sayısından çok kalitedeki bu azalma, gebelik açısından daha zorlayıcı bir faktör olarak karşımıza çıkar.
35 yaşından önce adet kanamalarının kesilmesi tıbben erken menopoz olarak adlandırılır. Bahçeci Kliniği Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Dr. Süleyman Tosun “Üreme fonksiyonlarının sona ermesi olarak kabul edilebilecek bu durum özellikle çocuk sahibi olamamış kadınlarda ciddi bir sorundur.” diyor.
Erken menopozun nedenleri nelerdir?
Yumurta hücrelerinin tüketimini hızlandıracak her durum erken menopoza neden olabilir.
Otoimmün hastalıklar;
Kişinin bağışıklık sisteminin açıklanamayan nedenlerle kendine ait olan dokuları yabancı dokular gibi algılayıp kendisine ait bu dokulara karşı antikor üretip zarar vermesidir. Erken menopoz durumlarında yumurtalıklara karşı üretilen antikorlar üreme organlarına zarar vererek yumurtalık fonksiyonlarını bozarlar. Otoimmün bozukluğa bağlı erken menopoz durumlarında şeker hastalığı, romatizma, tiroid bezinin bozuklukları gibi başka otoimmün hastalıklar da görülebilir. Erken menopoz vakalarının %60’ ından otoimmün hastalıklar sorumludurlar.
Ameliyatlar(cerrahi menopoz);
Herhangi bir nedenle genç kadınlarda her iki yumurtalığın birden çıkarılması erken menopoza neden olur. Bazı yumurtalık kist ameliyatları erken menopoz olmasa da yumurtalık rezervlerinde ciddi azalmalara yol açabilir.
Aile öyküsü;
Anne veya ablanın erken menopoza girmiş olması, kadının erken menopoz riskini arttırır.
Kanser tedavileri;
Kanser tedavisi için kullanılan kemotöropatik ilaçlar ve radyasyon tedavisi yumurtalıklara zarar vererek erken menopoza neden olabilirler. Yumurtalıkların gördüğü hasarın derecesini kullanılan ilaçların tipi ve dozu, tedavinin süresi, radyasyon tedavisinin uygulandığı bölge belirler. Düşük dozlu kısa süreli kemoterapilerde geçici menopoz görülebilir. Radyasyon tedavilerinde yumurtalıkları koruyucu önlemler alınmalıdır.
Yaşam tarzı ve stres;
Beslenme bozuklukları, sigara kullanımı, yoğun stres, ağır depresyonlar menopoza girme hızını etkileyecek unsurlar arasındadır. Çocuk isteği olan kadınlarda bu faktörler yumurta rezervinden çok özellikle yumurta kalitesi açısından daha anlamlıdır. Beslenme bozukluklarının düzeltilmesi, sigara ve alkolün bırakılması, stresle başa çıkabilmek için profesyonel destek alınması, depresyon tedavisi sonucunda daha kaliteli yumurtalar elde etmemiz mümkün olabilmektedir.
Bu süreç engellenebilir mi?
Yumurtalık rezervinin tükenmesi sonucu ös****** hormonu üretimi azalır. Ös****** hormonu eksikliğine bağlı ortaya çıkacak birtakım rahatsızlıklar (kemik erimesi, ruhsal bozukluklar, kalp ve damar problemleri) tedavi edilebilir veya engellenebilir. Ancak çocuk isteği söz konusu olduğunda durum çok ciddi bir noktaya gelir.
Herhangi bir nedenle yumurtalıkların alınması gerektiği durumlarda, operasyondan önce yumurtaların dondurulması teknik olarak mümkündür. Evli olan çiftlerde tüp bebek yöntemiyle elde edilecek embriyoların dondurulması da düşünülebilir.
Erken yaşta görülen menopoz olgularında, eğer neden otoimmün hastalıklar ise, nadir de olsa kendiliğinden veya tedavi ile geri dönüş mümkün olabilir. Ancak bilinmelidir ki süreç ilerleyicidir. Bu nedenle;
Çocuk isteği ile tedavisi planlanan kadınlarda mutlaka yumurtalık rezervi değerlendirilmelidir. Yumurta rezervi adetin ilk 5 günü içerisinde yapılacak bir ultrason muayenesi ile tayin edilebilir. Ultrason muayenesi sırasında yumurtalıklarda büyüme potansiyeli olan foliküllerin sayısına göre rezerv belirlenmektedir.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere verilebilecek en önemli bilgilerden birisi; mutlaka kadının yumurtalık rezervinin bir tüp bebek ünitesinde değerlendirilmesi ve eğer zayıf ise başarı şansının en yüksek olduğu tüp bebek yöntemi ile diğer aşamaları atlayarak tedaviye devam etmeleridir. Yumurtalık rezervi azalan kadınlarda yaş genç bile olsa gebelik şansı yarı yarıya azalabilmektedir.Tedavi ile yumurtalık rezervini iyileştirmek ya da elde edilecek yumurta sayısını çok fazla değiştirmek her zaman mümkün olmamaktadır.
Bu nedenle kadınlar kariyer planları yaparken, çocuk sahibi olmayı da planlamalıdır. Bazı durumlarda kullanılan tedavi protokolü ve ilaçlar değiştirilerek elde edilen yumurta sayısı arttırılabilmekte ise de gebelik şansı yumurtalık rezervi azalmış kişilerde en iyi ihtimalle % 30’lardadır. Yaş 30 altı ise, bu oran % 40 olabilmekte, 40 yaş ve üzerinde ise % 10-20’lere inmektedir. Bu nedenle tüp bebek tedavilerinin başarısını belirlemede yumurtalık rezervi önemli bir belirleyicidir. Bundan dolayı aşılama gibi gebelik şansı düşük olan tedaviler ile devam etmek vakit kaybetmek olacaktır.