Levent Yüksel yıllardır aradığı 'iyi' şarkıları sonunda buldu. Yüksel 'Elini sallasan popçuya çarpıyor. Eskiden 'popçuyum' diye havaya girerdim, şimdi neredeyse söylemekten utanıyorum' diyor
Levent Yüksel kendi deyimiyle yıllardır aradığı iyi şarkıları sonunda buldu ve Aşk Mümkün müdür Hala adıyla bir single çıkardı. Kasımda bir albüm yapmayı planlayan Yüksel Elini sallasan popçuya çarpıyor. Eskiden popçuyum diye havaya girerdim, şimdi neredeyse söylemekten utanıyorum diyor
İlk yaptığı albüm hala sıkılmadan dinlenen kaç müzisyen vardır? Levent Yüksel, şarkıları, mütevazı duruşuyla Türkiyenin unutulmazları arasına girmeyi başardı ve çıkış yaptığı 90lardan bu yana sekiz albüme imza attı.
Senede iki albüm çıkaranların olduğu bir piyasada seri üretim yapmayı reddeden Yüksel Hayatta yapmaktan keyif aldığım tek iş bu ve ben bunu ticari mantıkla yapmak istemiyorum diyerek yeni bir albüm için sevenlerini dört yıl bekletti.
Yüksel ile pop müziğin geldiği noktadan telif haklarının iyi işlememesi nedeniyle az para kazanmaya oldukça sıkıntılı konulardan konuştuk. Ama parantez içlerine koyduğumuz (Gülüyor) ibarelerinden de fark edeceğiniz gibi Yükselin keyfi aslında yerinde.
Neden piyasadan geride kalıyorsunuz?
Geride kaldığım yok. Ben müzik yapan bir adam olduğum için işimi yapmaya devam ediyorum. Sadece gündem olmak için birtakım insanlarla polemiğe girmeyi, aşklarımla ortalıklarda dolaşmayı tercih etmiyorum.
Hem iyi şarkı arayışı hem de biraz tembellik nedeniyle bu kadar ara verdim. Genelde zamanım şarkı aramakla geçiyor. İyi şarkı...
Piyasaya baktığınızda altı ayda bir albüm çıkaranlar var. Ben yaptığım işler kalıcı olsun, insanların kalbine dokunsun istiyorum.
PARA İŞLERİNDEN HİÇ ANLAMAM
Sanki biraz piyasa sizi yıldırmış gibi...
Tabii ki o da var. Albüm yapmak çok moda. Bakıyorsunuz her gün 10 tane albüm çıkıyor, kimdir, onlar necidir ben bilmiyorum.
Takip etmenin imkanı yok zaten. Eskiden Popçuyum diye gerinirdim. (Gülüyor) Şimdi Popçuyum demeye utanıyorum.
Nereden para kazanıyor popçular şu anda?
Sahneden kazanabilirsin ama eskiden onun belli bir rayici vardı. Şimdi artık o da yok. Nedir bu albüm yapma sevdası anlamıyorum. Klip çekiyorsun, onu yayınlatmak için tonla para ödüyorsun. Sistemi hiç mi hiç anlamıyorum.
Nereye gidecek bu vaziyet peki?
Gidişat kötü ama nereye gider bilmiyorum. Para kazanma yöntemlerini de bilen bir adam değilim ben. Paran vardır, onu bilmem nereye yatırırsın, şu kadar gelir filan.
Hiç anlamam ve takip de edemem. Hayatımda bir kere bas gitar aldım. Onu da 9a aldıysam 3e sattım. Ticarete kafam bu kadar basıyor benim.
Başka bir iş yapamadığım için müzikle uğraşmaya devam edeceğim. Yapabildiğim ve yapmaktan zevk aldığım yegane iş bu.
Telif haklarından ancak sigara parası çıkıyor. Başka bir gelirim de olmadığı için sadece albümlerimden para kazanıyorum. Ama üretirken müziğe bakışımda ticari mantık işlemiyor.
Fazıl Sayın Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum sözleri üzerine başlayan tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?
Bu tartışmadan haberim yok ama şöyle bir şey anlatayım: Yıllar önce büyük bir şirketin özel bir gecesi için Sertabla (Erener) beni istemişlerdi.
Ünlü bir markayız, bu gecenin güzel ve bize yakışır geçmesini istiyoruz. Yabancı şarkılardan da ağırlıklı olarak söylemenizi istiyoruz dediler.
Sertab yabancı müzikallerden filan söylüyor. Herkes kasılmış, ciddi ciddi oturmuş yemeğini yiyor. Dedim ki Ben şimdi gösteririm size. Sertab Yapma dedi. Ben Yapacağım dedim. (Gülüyor) Sahneye çıkarken Makaram sarı bağlar lo... dedim, devamını getirmeden herkes ayağa kalktı.
Birkaç dakika sonra tahmin edebileceğiniz gibi kravatlar kafalara bağlanmış göbek atılıyordu. Bizim eğlence anlayışımız böyle. Ne var bunda?
Arabesk de dönem dönem yükselişe geçiyor. Ben çok güzel arabesk şarkılar da söyledim. İyi yapılan her türlü müziği severim, Placido Domingodan Orhan Gencebaya kadar.
SEZENİM BENİM!
Yeni albümde Sezen Aksu şarkısı var mı?
Kasımda çıkarmayı planladığım albümde Sezenin bir parçası var. Şu anda yedi parça belli. Geri kalanları Sezenden almayı düşünüyorum.
Sezenim o benim. (Gülüyor) Sıla ve Efe Bahadırın, Halil Koçakın birer bestesi var. Herkes ondan şarkı alıyor, benim neyim eksik? Soner Sarıkabadayıdan da bir şarkı aldım.
Haluk Bey içerisi nasıldı? diye sordular
Sizde aileden biri, evin oğlu havası var. İnsanlar sizi gördüklerinde neler söylüyorlar?
Bu Türklere mahsus bir şey. Çok beyefendi çocuk diye severiz birilerini. (Gülüyor) Hiç sanatçı havalarına girmedim belki ondandır. Gerçi tek çocuktum, çok şımarık büyütüldüm. (Gülüyor)
Sokakta yanıma gelenler bazen beni Haluk Leventle karıştırıyorlar. Haluk Bey dediklerinde tepki gösteriyordum ama artık umursamıyorum.
Bir gün yurtdışına çıkıyorum. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra bir görevli damgayı kontrol etmek için pasaportumu aldı.
Açtı, sonra bana bakıp sırıtarak Haluk Bey, Haluk Bey nasıldı içerisi? dedi. Ya pasaportta ismimi görerek hala Haluk diyen adama ne cevap vereceksin?
Levent Yüksel kendi deyimiyle yıllardır aradığı iyi şarkıları sonunda buldu ve Aşk Mümkün müdür Hala adıyla bir single çıkardı. Kasımda bir albüm yapmayı planlayan Yüksel Elini sallasan popçuya çarpıyor. Eskiden popçuyum diye havaya girerdim, şimdi neredeyse söylemekten utanıyorum diyor
İlk yaptığı albüm hala sıkılmadan dinlenen kaç müzisyen vardır? Levent Yüksel, şarkıları, mütevazı duruşuyla Türkiyenin unutulmazları arasına girmeyi başardı ve çıkış yaptığı 90lardan bu yana sekiz albüme imza attı.
Senede iki albüm çıkaranların olduğu bir piyasada seri üretim yapmayı reddeden Yüksel Hayatta yapmaktan keyif aldığım tek iş bu ve ben bunu ticari mantıkla yapmak istemiyorum diyerek yeni bir albüm için sevenlerini dört yıl bekletti.
Yüksel ile pop müziğin geldiği noktadan telif haklarının iyi işlememesi nedeniyle az para kazanmaya oldukça sıkıntılı konulardan konuştuk. Ama parantez içlerine koyduğumuz (Gülüyor) ibarelerinden de fark edeceğiniz gibi Yükselin keyfi aslında yerinde.
Neden piyasadan geride kalıyorsunuz?
Geride kaldığım yok. Ben müzik yapan bir adam olduğum için işimi yapmaya devam ediyorum. Sadece gündem olmak için birtakım insanlarla polemiğe girmeyi, aşklarımla ortalıklarda dolaşmayı tercih etmiyorum.
Hem iyi şarkı arayışı hem de biraz tembellik nedeniyle bu kadar ara verdim. Genelde zamanım şarkı aramakla geçiyor. İyi şarkı...
Piyasaya baktığınızda altı ayda bir albüm çıkaranlar var. Ben yaptığım işler kalıcı olsun, insanların kalbine dokunsun istiyorum.
PARA İŞLERİNDEN HİÇ ANLAMAM
Sanki biraz piyasa sizi yıldırmış gibi...
Tabii ki o da var. Albüm yapmak çok moda. Bakıyorsunuz her gün 10 tane albüm çıkıyor, kimdir, onlar necidir ben bilmiyorum.
Takip etmenin imkanı yok zaten. Eskiden Popçuyum diye gerinirdim. (Gülüyor) Şimdi Popçuyum demeye utanıyorum.
Nereden para kazanıyor popçular şu anda?
Sahneden kazanabilirsin ama eskiden onun belli bir rayici vardı. Şimdi artık o da yok. Nedir bu albüm yapma sevdası anlamıyorum. Klip çekiyorsun, onu yayınlatmak için tonla para ödüyorsun. Sistemi hiç mi hiç anlamıyorum.
Nereye gidecek bu vaziyet peki?
Gidişat kötü ama nereye gider bilmiyorum. Para kazanma yöntemlerini de bilen bir adam değilim ben. Paran vardır, onu bilmem nereye yatırırsın, şu kadar gelir filan.
Hiç anlamam ve takip de edemem. Hayatımda bir kere bas gitar aldım. Onu da 9a aldıysam 3e sattım. Ticarete kafam bu kadar basıyor benim.
Başka bir iş yapamadığım için müzikle uğraşmaya devam edeceğim. Yapabildiğim ve yapmaktan zevk aldığım yegane iş bu.
Telif haklarından ancak sigara parası çıkıyor. Başka bir gelirim de olmadığı için sadece albümlerimden para kazanıyorum. Ama üretirken müziğe bakışımda ticari mantık işlemiyor.
Fazıl Sayın Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum sözleri üzerine başlayan tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?
Bu tartışmadan haberim yok ama şöyle bir şey anlatayım: Yıllar önce büyük bir şirketin özel bir gecesi için Sertabla (Erener) beni istemişlerdi.
Ünlü bir markayız, bu gecenin güzel ve bize yakışır geçmesini istiyoruz. Yabancı şarkılardan da ağırlıklı olarak söylemenizi istiyoruz dediler.
Sertab yabancı müzikallerden filan söylüyor. Herkes kasılmış, ciddi ciddi oturmuş yemeğini yiyor. Dedim ki Ben şimdi gösteririm size. Sertab Yapma dedi. Ben Yapacağım dedim. (Gülüyor) Sahneye çıkarken Makaram sarı bağlar lo... dedim, devamını getirmeden herkes ayağa kalktı.
Birkaç dakika sonra tahmin edebileceğiniz gibi kravatlar kafalara bağlanmış göbek atılıyordu. Bizim eğlence anlayışımız böyle. Ne var bunda?
Arabesk de dönem dönem yükselişe geçiyor. Ben çok güzel arabesk şarkılar da söyledim. İyi yapılan her türlü müziği severim, Placido Domingodan Orhan Gencebaya kadar.
SEZENİM BENİM!
Yeni albümde Sezen Aksu şarkısı var mı?
Kasımda çıkarmayı planladığım albümde Sezenin bir parçası var. Şu anda yedi parça belli. Geri kalanları Sezenden almayı düşünüyorum.
Sezenim o benim. (Gülüyor) Sıla ve Efe Bahadırın, Halil Koçakın birer bestesi var. Herkes ondan şarkı alıyor, benim neyim eksik? Soner Sarıkabadayıdan da bir şarkı aldım.
Haluk Bey içerisi nasıldı? diye sordular
Sizde aileden biri, evin oğlu havası var. İnsanlar sizi gördüklerinde neler söylüyorlar?
Bu Türklere mahsus bir şey. Çok beyefendi çocuk diye severiz birilerini. (Gülüyor) Hiç sanatçı havalarına girmedim belki ondandır. Gerçi tek çocuktum, çok şımarık büyütüldüm. (Gülüyor)
Sokakta yanıma gelenler bazen beni Haluk Leventle karıştırıyorlar. Haluk Bey dediklerinde tepki gösteriyordum ama artık umursamıyorum.
Bir gün yurtdışına çıkıyorum. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra bir görevli damgayı kontrol etmek için pasaportumu aldı.
Açtı, sonra bana bakıp sırıtarak Haluk Bey, Haluk Bey nasıldı içerisi? dedi. Ya pasaportta ismimi görerek hala Haluk diyen adama ne cevap vereceksin?