meridyen2
Kayıtlı Üye
YÜKSEK VERİMLİ MOTORLAR
Daha önce kas liflerini motor olarak nitelendirmiştik. Gerçekten de kas lifleri %25 verimle çalışan mekanizmalardır ki, bu modern otomobil motorlarının verimine yaklaşık olarak eşdeğer bir orandır.
Peki kas lifleri nasıl çalışırlar? Bu sorunun cevabını yine motor benzetmesini yaparak verelim.
Eğer bir motor varsa, öncelikle bu motoru çalıştıracak yakıta ihtiyaç vardır. Kasların yakıtı ise kan dolaşımı ile taşınan şekerdir (glikojen). Kasların içinde bu yüksek oktanlı benzinin (glikojenin) bir kısmı depo edilir. Otomobillerin motorunda hareketi sağlamak için pistonların içine yakıt püskürtülür. Dışarıdan sağlanan bir kıvılcım buharlaşmış benzini ateşler, piston hareket eder ve bir patlamalar serisine karşılık olarak hareket süreklilik kazanır. Elbette ki bunların tümü endüstriyel bir tasarımın sonucunda motorlara kazandırılmış olan özelliklerdir.
Omuzlar çok fazla yük taşır. Bu nedenle her iki omuzdaki kemik bir kıkırdak örtüsüyle kaplıdır. Ayrıca kemikle kıkırdak arasında eklem sıvısı vardır. Eklemin her iki tarafında kemikler, kaslara kiriş adı verilen güçlü liflerle bağlıdır. Solda ise aynı şekilde çok yük binen dizlerin güçlü olmasını sağlayan bağlar ve tendonların genel yapısı görülüyor.
Ancak bir kas hücresinin endüstriyel tasarımı bundan çok daha üstündür. Bu küçük motor hem kıvılcım (ateşleme), hem de piston fonksiyonlarını yerine getirir. Hücre şeker molekülünün içindeki enerjiyi ortaya çıkarır ve ortaya çıkardığı bu enerjiyi yine kendi kasılmasında kullanır. Yani hem kimyasal bir molekülden enerjinin açığa çıkması hem de bu enerjinin fiziksel güce dönüştürülmesi kas hücresinde gerçekleştirilir.
Kas hücresinde üretilen enerji, kası oluşturan proteinleri etkiler. Proteinler birbirlerini çekerler ve hücre kasılarak kısalır. Binlerce hücrenin beraber bu hareketi yapması sonucunda bütün bir kas dokusu kasılmış ve kısalmış olur. Tendonlarla (kas kirişleri) kemiklere bağlı olan kaslar bu kısalma sayesinde kemiği çekerler.
Söz konusu kasılma oldukça büyük bir güç üretir. Örneğin açık olan bir kolun dirsekten bükülmesi için, önkol kaslarının 2 cm kasılması yeterlidir. Bu kasılma ön kol kemiğini çekecek ve bütün kolun bükülmesine yol açacaktır.
Hareket etmek için kullandığımız kasların tümünün işleyişi bu sıralama dahilinde gerçekleşir. En basit hareketlerden biri olan gözümüzü açıp kapamak için bile çok sayıda kasımızın çalışması gerekir.
(alıntı harun yahya insan mucizesi)
Daha önce kas liflerini motor olarak nitelendirmiştik. Gerçekten de kas lifleri %25 verimle çalışan mekanizmalardır ki, bu modern otomobil motorlarının verimine yaklaşık olarak eşdeğer bir orandır.
Peki kas lifleri nasıl çalışırlar? Bu sorunun cevabını yine motor benzetmesini yaparak verelim.
Eğer bir motor varsa, öncelikle bu motoru çalıştıracak yakıta ihtiyaç vardır. Kasların yakıtı ise kan dolaşımı ile taşınan şekerdir (glikojen). Kasların içinde bu yüksek oktanlı benzinin (glikojenin) bir kısmı depo edilir. Otomobillerin motorunda hareketi sağlamak için pistonların içine yakıt püskürtülür. Dışarıdan sağlanan bir kıvılcım buharlaşmış benzini ateşler, piston hareket eder ve bir patlamalar serisine karşılık olarak hareket süreklilik kazanır. Elbette ki bunların tümü endüstriyel bir tasarımın sonucunda motorlara kazandırılmış olan özelliklerdir.
![01c.jpg](http://www.insanmucizesi.com/bolum8/res/01c.jpg)
Omuzlar çok fazla yük taşır. Bu nedenle her iki omuzdaki kemik bir kıkırdak örtüsüyle kaplıdır. Ayrıca kemikle kıkırdak arasında eklem sıvısı vardır. Eklemin her iki tarafında kemikler, kaslara kiriş adı verilen güçlü liflerle bağlıdır. Solda ise aynı şekilde çok yük binen dizlerin güçlü olmasını sağlayan bağlar ve tendonların genel yapısı görülüyor.
Ancak bir kas hücresinin endüstriyel tasarımı bundan çok daha üstündür. Bu küçük motor hem kıvılcım (ateşleme), hem de piston fonksiyonlarını yerine getirir. Hücre şeker molekülünün içindeki enerjiyi ortaya çıkarır ve ortaya çıkardığı bu enerjiyi yine kendi kasılmasında kullanır. Yani hem kimyasal bir molekülden enerjinin açığa çıkması hem de bu enerjinin fiziksel güce dönüştürülmesi kas hücresinde gerçekleştirilir.
Kas hücresinde üretilen enerji, kası oluşturan proteinleri etkiler. Proteinler birbirlerini çekerler ve hücre kasılarak kısalır. Binlerce hücrenin beraber bu hareketi yapması sonucunda bütün bir kas dokusu kasılmış ve kısalmış olur. Tendonlarla (kas kirişleri) kemiklere bağlı olan kaslar bu kısalma sayesinde kemiği çekerler.
Söz konusu kasılma oldukça büyük bir güç üretir. Örneğin açık olan bir kolun dirsekten bükülmesi için, önkol kaslarının 2 cm kasılması yeterlidir. Bu kasılma ön kol kemiğini çekecek ve bütün kolun bükülmesine yol açacaktır.
Hareket etmek için kullandığımız kasların tümünün işleyişi bu sıralama dahilinde gerçekleşir. En basit hareketlerden biri olan gözümüzü açıp kapamak için bile çok sayıda kasımızın çalışması gerekir.
(alıntı harun yahya insan mucizesi)