Yukarda Allah var demek doğru mu?

уαяєη

ɘƨмɘя
Bayan Üye
Böyle demek yanlıştır.Çünkü gerçekte böyle bir şey yoktur.Çünkü Allah mekandan münezzehdir.Her yerde ilmiyle kudretiyle hazır nazırdır.
Yani, Sâni-i Zülcelâl(ALLAH), cisim ve cismanî olmadığı için, zaman ve mekân Onu kayıt altına alamaz.

Ve kevn(KAİNAT) ve mekân, Onun şuhuduna ve huzuruna müdahâle edemez.

Ve vesâit(VASITALAR) ve ecram(YILDIZLAR), Onun fiiline perde çekemez. Teveccühünde(YÖNELMESİNDE) tecezzî (BÖLÜNME)ve inkısam(KISIMLARA AYRILMA) olmaz.

Birşey bir şeye mâni(ENGEL) olmaz. Hadsiz(SONSUZ) ef'âli(FİİLİ), bir fiil gibi yapar. Onun içindir ki, bir çekirdekte koca bir ağacı mânen derc ettiği(KOYDUĞU) gibi, bir âlemi birtek fertte derc edebilir. Bütün âlem, birtek fert gibi dest-i kudretinde (KUDRET ELİNDE)çevrilir.

Şu sırrı başka Sözlerde izah ettiğimiz gibi, deriz ki:
Nasıl ki nuraniyet itibarıyla bir derece kayıtsız olan güneşin timsali herbir cilâlı, parlak şeyde temessül eder(YANSIR). Binlerle, milyonlarla aynalar nuruna mukabil gelse, birtek ayna gibi, inkısam etmeden(KISIMLARA AYRILMADAN), bizzat(KENDİSİ) herbirinde cilve-i misaliyesi(MİSALİ GÖRÜNTÜSÜYLE) bulunur.

Eğer aynanın istidadı(ALACAK KABİLİYETİ) olsa, güneş, azametiyle(BÜYÜKLÜĞÜYLE) onda âsârını(ESERİNİ) gösterebilir. Birşey bir şeye mâni(ENGEL) olamaz. Binler, bir gibi ve binler yere bir yer gibi kolay girer. Herbir yer, binler yer kadar o güneşin cilvesine mazhar olur.

İşte, , şu kâinat Sâni-i Zülcelâlinin(SONSUZ CELAL SAHİBİ SANATKAR OLAN ALLAH'IN), nur olan bütün sıfâtıyla ve nuranî(NURLU) olan bütün esmâsıyla(İSİMLERİYLE), teveccüh-ü ehadiyet(TEK OLARAK YÖNELMESİ) sırrıyla öyle bir tecellîsi (Allah`ın herbir isminin mânâsını icrâ etmesi; Allah`ın Rezzak ismiyle rızık vermesi, Muhyî ismiyle diriltmesi, Şâfi ismiyle hastalara şifâ vermesi gibi.)var ki, hiçbir yerde olmadığı hâlde, her yerde hazır ve nazırdır. Teveccühünde inkısam olmaz(ALLAHIN HERŞEYE YÖNELMESİ AYNI ANDADIR.ÖNCE BİR ŞEYE YÖNELİP,SONRA DİĞERİNE YÖNELMEK SÖZKONUSU DEĞİLDİR.ÇÜNKÜ ALLAH NURDUR.HERŞEYE AYNI ANDA BAKAR). Aynı anda, her yerde, külfetsiz(ZORLANMADAN), müzahamesiz(ZAHMET ÇEKMEDEN), her işi yapar. 20.MEKTUB..ONUNCU KELİME.

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır. (Nisa Suresi, 126)
"Şüphesiz Rabbiniz O Allah'tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arşa istivâ etti." (el-A'raf, 7/54)
"Şüphesiz ki sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da arş üzerine istivâ eden Allah'tır." (10/3)
"Allah O'dur ki gökleri gördüğünüz şekilde direksiz yükseltmiştir. Sonra arş üzerinde istiva etmiştir." (er-Rad, 13/2)
"Rahman arşa istivâ etti." (20/5)
"Sonra arş üzerinde istiva edendir. Rahman'dır." (el-Furkan, 25/59) "Allah göklerle yeri ve onların aralarında olanları altı günde yaratan sonra arşa istivâ edendir." (es-Secde, 32/4)
"O, gökleri ve yeri altı günde yaratan sonra da arş'a istivâ edendir." (el-Hadid, 57/4)] 1
(O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.(Rahman suresi 55-17)


Yukarda Allah Var demek doğru mu?

Böyle demek yanlıştır.Çünkü gerçekte böyle bir şey yoktur.Çünkü Allah mekandan münezzehdir.Her yerde ilmiyle kudretiyle hazır nazırdır.



Kardeşim böyle demek yanlış diyorsunuz elbette "Hele can boğaza gelip dayandığında, ki o sırada siz (sadece) bakıp-durursunuz, Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz."(Vakıa Suresi, 83-85) Allah celle celaluhu tüm esma ve sıfatları ile bütün mahluk alemi yaratılmış alemin içnde bütün zerrelere ve ötesine kadar herşeye nufus ve tasaruf eden tüm varlığı İlmi ilahisiyle birlikte kudret sıfatıyla onları içten dışa dıştan içe kuşatandır.Fakat bu ayette görüldüğü üzere esma ve sıfatları ile tecellisinin kuşatmış olma vurgusu üzerine biz vurgusu ve çokluk ifade etmektedir.Yani o hiçten yaratığı hiç bir mahluk olanın Allah zatı tecellisini kaldıramıyacağı ne mahluk olan nede o olan mecul ü yaratarak sıfat-ı İlahiyesinden esmai ilahiyesini tecelli buyurarak o meculün üstüne olan tecelli i İlahisiyle Alemleri yaratmış ve İlmi İlahisi ve onunla tecelli olan kudreti İlahisiyle ihata etmişdir ve ne bir zerre dahi bir aşire zaman dahi bile o ihata ve tecelliden beri ayrı gayrı değildir Kitabı mübin olan Alemi şahadette...Evet buraya kadar ayetle burda ifade edilen manayı inşaallah anlamak ve anlatmak nasip olmuştur inşaallah...şimdi yukardaki ayette bahsi geçen Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı) ve kânellâhu bi kulli şey'in muhîtâ(muhîtan).Ve, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Ve Allah herşeyi kuşatandır. 4 / NİSA - 126 bu ayette biz değil Allah ismi azamı ifadesi kullanılmakta gök ve yer herşey onundur ve herşeyi kuşatmışdır ibaresini görüyoruz burda ve daha sonraki 7 ayette varlık , mahluk aleminin yaratılışını ve kendisinin istiva lafzıyla o bütün yaratılmışların üzerinde bir boyut ve mekana sahip ve münezzeh ve herşeyi kuşatan hükmeden olduğunu olduğunu bildiriyor.Yani Zatı Mahiyetyle yerleride gökleride batılarıda ,doğularıda kuşattığını ifade ediyor .Bizler şunu unutmamamız gerekiyor Allah (Celle Celaluhu ve Tekaddes Hazretlerinin) mahluk alemi dışında zaman ve mekan mülk alemi olan Kitabı Mubin ve gayb ve melekut alemi olan İmamı Mübin dışında, Zatı Mahiyeti ,Lahuti alemi yani zaman ve mekandan münezzeh olmakla birlikte çepe çevre tüm zahiri ,batini mülk ve melekut alemini çepe çevre kuşatan Allahlık hakikatı ve Zatı Mahiyeti var elbette bu bizim tassavur ve hayalimizin fevkınde olan bir gerçeklik ve hakikattır cennetin sidre sınırlarında kendisine refakat eden Cebrail a.s.bırakarak Kab-ı Kavseyn sınırlarında yani ne mahluk nede Allah olan bir mahiyet olan mecul sınırlarında, Tâ daire-i âzamiyesinin ünvânı olan Arş-ı âzamına girecek, tâ Kâb-ı Kavseyne, yani imkân ve vücûb ortasında Kâb-ı Kavseyn ile işaret olunan makama girecek ve Zât-ı Celîl-i Zülcemâl ile görüşecektir. Ki, şu seyr ü sülûk ise, Mi'racın hakikatidir. 31.söz hakikatı mirac nedir?2. esas görüşen sebebi kainat ,Muhammedi hakikatı kainatın sırrı ve muhtevası olan Risaleti Ahmediye asm.ve bu görüş dahi bizzat Zatı Mahiyeti Vahidiyesi ile olması mümkün olmadan tecelli i ehadiyetle mümkün olduğunu anladığımız bir yüksek mirac sırrı ve hakikatı,yine bediüzzaman hazretleri şöyle ifade ediyor ''rubûbiyet-i İlâhiyeyi temâşâ ettirip o dairelerin semâvâtında makamları bulunan ve ihvânı olan enbiyâyı birer birer göstererek, tâ Kâb-ı Kavseyn makamına çıkarmış, ehadiyet ile kelâmına ve rü'yetine mazhar kılmıştır.'' 31. söz Hakikatı mirac nedir 2. esas

Evet demekki Allah (c.c.)hem sağımızı, hem solumuzu, hem aşşağımızı ,hemde yukarımızı kuşatmıştır, hemde ilk Tekvinle, kün fe yekun hadisesiyle bende derimki Allah hemde yukardadır; yukarda değil demekte yanlış ve eksiktir.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst