Yüce Allah'ın Gökyüzünde Yarattığı Süsler: Yıldızlar

meridyen2

Kayıtlı Üye
Yüce Allah'ın Gökyüzünde Yarattığı Süsler: Yıldızlar

yuce_allahin_gokyuzunde_yarattigi_susler__yildizlar_tr.jpg


“... Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık...” (Fussilet Suresi, 12)

Yıldızlar nasıl oluşurlar?

Başlıca yıldız çeşitleri nelerdir?

Yıldızların yaratılışındaki hikmetler nelerdir?

Yıldızlar galaksiler içinde yoğun moleküler bulutlar şeklinde oluşmaya başlarlar. Yıldızın doğumuna vesile olan güç, çekimdir. Dev moleküler bulutlar çökmeye başladığında önce protoyıldızlar oluşur. Bulutlar genelde çok dağınık şekildedir. Bu nedenle bir bulut içinde bazı bölgelerin yoğunluğunu tetikleyen bir etken olmazsa bir araya gelmezler. Araştırmacılar ilk çöküşü tetikleyen bu faktörün oluşan bulut kütlesinin yakınındaki süpernovalar ya da spiral bir galaksinin kolları içindeki hareket olduğunu düşünmektedirler. Elbette bunlar yıldızların oluşumundaki sebeplerdir. Ancak yıldızları da, yıldızların oluşumunu sağlayan sebepleri de yaratan bilim adamlarının isimlendiremedikleri o güç gerçekte Alemlerin Rabbi Yüce Allah’tır. Yüce Allah yıldızları ve tüm gök cisimlerini yaratanın Zatı olduğunu Kuran’da şöyle bildirir:

“Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O’nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.” (Araf Suresi, 54)

Dev bir moleküler bulutun çekim gücüyle çökmesi tek dev bir yıldız meydana getirmez. Bunun yerine bulut daha küçük ve daha yoğun bölgelere ayrılır ve bunların her biri içine çökerek yıldız sistemleri meydana getirirler. Çöken bir bulut binlerce yıldız oluşturabilir.

Yoğun bölgeler, parçacıklar arasındaki çekim gücü dolayısıyla çöker. Devam eden çöküş yoğunluğun artmasına neden olur. Sonuç olarak bulut opak hale gelir ve termal enerji bulut içinde sıkışır. Bu da ısı ve basıncın hızla artmasına neden olur. Çöken bulut artık bir protostara (protoyıldız) dönüşür. 15 solar kitlesindeki bir protoyıldız, 100.000 yılda oluşurken, güneşimiz gibi bir yıldız 50 milyon yılda oluşur. Yıldızların oluşumunda geçen sürenin milyonlarca yıl olması Yüce Allah’ın zamandan ve mekandan münezzeh olduğunun göstergelerinden biridir.

Göğün süsü: Yıldızlar

"Şüphesiz Biz dünya göğünü ‘çekici bir süsle’, yıldızlarla süsleyip-donattık." (Saffat Suresi, 6) ayetinde haber verildiği gibi gökteki yıldızlar Yüce Allah’ın Müzeyyin isminin tecellisi olarak karanlık bir gecede göğü süslerler. Bu Rabbimizin kullarına sunduğu bir lütuf, ikram ve güzelliktir.

Geceleri gökyüzünde sayısız küçük ışıklar şeklinde görünen yıldızlar mikro ve makro alemleri yaratan Yüce Rabbimiz’in kusursuz yaratış delillerindendir. Bize en yakın ve tanıdık yıldız olan Güneş’in yer aldığı Samanyolu Galaksisi’nde yüz milyar civarında yıldızın olduğunu düşünürsek, kainat içinde yüz milyarlarca galaksi içinde yüz milyarlarca yıldızın yer aldığını kavrayabiliriz. Kainatta yer alan yıldızlar sayıca fazla oldukları gibi çeşit ve karakter olarak da oldukça zengindirler. Parlaklıkları zamanla değişenler, yüksek enerji seviyelerinde ışıma yapanlar, saniyede onlarca kez kendi ekseni etrafında dönenler, çevresinde gezegen sistemi olanlar ve çoklu sistemler bu yıldız çeşitlerinden bazılarıdır.

Yıldızların dumandan -sıcak bir gaz bulutundan- oluştuğu bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır. Ancak bilim adamlarının uzun yıllar boyunca yaptığı hesaplarla ortaya çıkan bu gerçek Kuran’da 1400 yıl önce bildirilmiştir: “Orada (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler.” (Fussilet Suresi, 10-11)

Yıldız Çeşitleri Yüce Allah’ın Çeşitlilik Sanatının Tecellilerindendir

Yıldızlar nötron yıldızları ve Wolf-Rayet yıldızları gibi farklı yıldızlardan minik kahverengi cücelere kırmızı ve mavi süper devlere kadar büyük bir çeşitlilik gösterir. Bu çeşitlilik Yüce Allah’ın herşeyde olduğu gibi gök cisimlerinde de yarattığı çeşitlilik sanatının bir göstergesidir.

Protoyıldız

Bir yıldız oluşmadan önce protoyıldız oluşur. Bir protoyıldız, dev bir moleküler buluttan çöken gazların oluşturduğu bir toplanmadır. Bir protoyıldız gelişimi yaklaşık 100.000 yıl sürer. Zaman içinde çekim gücü ve basınç artar ve protoyıldızı içine çökmeye zorlar. Protoyıldızdan çıkan tüm enerji, çekim enerjisinin neden olduğu ısıdır. Yıldızın bu aşamasında nükler füzyon reaksiyonları henüz başlamamıştır.

T Tauri Yıldızı

T Tauri yıldızı, bir yıldızın ana sekans yıldızı olmadan önceki halidir. Bu aşama protoyıldız aşamasının sonunda olur. Bu aşamada yıldızı bir arada tutan çekimsel basınç, enerjisinin tüm kaynağıdır. T Tauri yıldızlarının, çekirdeklerinde nükleer füzyon meydana getirecek basınç ve ısıları yoktur, ama ana sekans yıldızlarına benzerler; aynı ısıdadırlar ama daha büyük oldukları için daha parlaktırlar. T Tauri yıldızlarında büyük güneş lekesi olabilir ve çok yoğun X-ışını alevleri ve çok güçlü yıldız rüzgarları vardır. Yıldızlar T Tauri aşamasında yaklaşık 100 milyon yıl kalır.

Ana Sekans Yıldızı

Galaksimizdeki ve hatta evrenimizdeki tüm yıldızların çoğunluğu ana sekans yıldızlarıdır. Güneş, bir ana sekans yıldızıdır. Aynı şekilde en yakın komşularımız Sirius ve Alpha Centauri de böyledir. Ana sekans yıldızlarının boyutu, kitlesi ve parlaklığı değişebilir ama hepsi aynı şeyi yapar: Çekirdeklerindeki hidrojeni helyuma dönüştürerek bu sayede dev miktarlarda enerji açığa çıkarırlar.

Kırmızı Dev Yıldız

Bir yıldız çekirdeğindeki hidrojeni tükettiğinde, füzyon durur ve yıldız artık iç basınca karşı dış basınç üretmez. Çekirdek etrafındaki hidrojen kabuğu yıldızın yaşamının sürmesini sağlar ama boyutunun da büyümesine neden olur. Yaşlanan yıldız kırmızı bir dev yıldız olmuştur ve ana sekans aşamasındaki boyutunun 100 katı boyuta ulaşmıştır. Hidrojen yakıtı kullanıldığında, füzyon reaksiyonları içinde daha ileri helyum ve daha ağır elementler tüketilebilir. Bir yıldızın kırmızı dev aşaması, yakıtı tamamen bitene kadar sadece birkaç yüz yıl sürer ve daha sonra yıldız beyaz cüce halini alır.

Beyaz Cüce Yıldızı

Bir yıldız çekirdeğindeki hidrojen yakıtını tamamen tükettiğinde, daha yüksek elementleri füzyon reaksiyonuna sokacak kitleye sahip olmadığında beyaz cüce olur. Füzyon reaksiyonundan kaynaklanan dış yönlü basınç durur ve yıldız kendi çekim gücü altında içeri doğru çökmeye başlar. Beyaz bir yıldız bir zamanlar sıcak bir yıldız olduğundan parlaktır ama artık bir füzyon reaksiyonu yoktur. Bir beyaz cüce, evrenin ısısı dolayısıyla bir seviyeye kadar soğur. Ama bu süreç milyarlarca yıl sürdüğünden beyaz cüceler henüz pek soğumamışlardır.

Kırmızı Cüce Yıldızı

Kırmızı cüce yıldızları evrende en sık bulunan yıldızlardır. Bunlar ana sekans yıldızlarıdır, ama Güneşimiz gibi yıldızlardan çok daha soğukturlar. Başka bir avantajları daha vardır. Kırmızı cüceler hidrojen yakıt karışımını çekirdeklerinde tutabilirler böylece yakıtlarını diğer yıldızlardan daha fazla kullanabilirler. Astronomlara göre bazı kırmızı cüce yıldızları 10 trilyon yıl yanacaktır. En küçük kırmızı cüceler Güneş’in kütlesinden 0.075 kat daha büyük ve kütleleri de Güneş’in yarısı kadardır.

Nötron Yıldızları

Eğer bir yıldızın kütlesi Güneş’in kütlesinden 1.35 - 2.1 kat daha fazlaysa, öldüğünde beyaz cüce olmaz. Bunun yerine dev bir süpernova patlaması olur ve kalan çekirdek bir nötron yıldızı haline gelir. İsminden de anlaşılabileceği gibi, bir nötron yıldızı tamamen nötronlardan oluşan ilginç bir yıldızdır. Nötron yıldızının yoğun çekimi protonları ve elektronları birbirine çarpıştırarak nötron oluşturur. Eğer yıldızlar daha da büyük olsa, süpernova gazı bittikten sonra nötron yıldızları yerine kara delikler olur.

Süper Dev Yıldızlar

Evredenki en büyük yıldızlar süper dev yıldızlardır. Bunlar, Güneş’in kütlesinden kat kat büyük kütleye sahiptirler. Güneş gibi nispeten kararlı yıldızların aksine süper devler hidrojen yakıtını çok yüksek hızlarda tüketir ve çekirdeklerindeki tüm yakıtı birkaç milyon yılda bitirirler. Süper dev yıldızlar hızlı ama kısa yaşarlar. Süpernova olarak patlar ve bu süreçte kendilerini yok ederler.

Görüldüğü gibi yıldızların oluşumu sırasında yaydıkları muazzam enerji, oluşumları için geçen süre, büyüklükleri, renkleri, ısıları ve birbirinden farklı çeşitleri bu makro dünyadaki Allah’ın yaratmasındaki üstün akıl, sanat ve kudreti bir kez daha gösterir. Yıldız örneğinde olduğu gibi Allah’ın bu örneksiz sanatındaki sırları anlayabilmek için karşımızdaki bütün bu eserlerde O’nun ihtişamlı gücünü görmek ve takdir etmek gerekmektedir. Bu davranışın önemi bir ayette şöyle bildirilmiştir:

“De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonra Allah ahiret yaratmasını (veya son yaratmayı) da inşa edip yaratacaktır. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.” (Ankebut Suresi, 20)

Yıldızların Yaratılışında Hikmetler Vardır

Yüce Allah insanın yaşadığı her an hoşnut olabilmesi, her an Allah’a şükredici bir tavır ile Zatı’nın yüceliğini takdir etmesi ve O’na kalpten teslim olması için her şeyi hikmetle yaratır. Yıldızlar da Yüce Rabbimiz’in hikmetle yarattığı gök cisimleridir. Rabbimiz yıldızları gökyüzünde hem bir güzellik ve fayda olarak yaratmış, hem de bazı önemli olaylara ait işaretleri yıldızlarla bildirmiştir (Doğrusunu Allah bilir).

Yön Bulmak İçin Kullanılan Yıldızlar

Yıldızların gökyüzünde birbirlerine göre pozisyonu asla değişmez. Bu gerçek Kuran’da “Hayır, yıldızların yer (mevki)lerine yemin ederim.” (Vakıa Suresi, 75) ayetiyle haber verilir. Hareket ettiklerinin zannedilmesinin tek sebebi Dünya’nın dönmesidir. Ancak sadece tek bir yıldız yerini hiç değiştirmez. Bu yıldız kutup ya da kuzey yıldızıdır. Dünya’nın kuzey kutbunun tam dikey doğrultusunda kuzey kutbundan 1°den az bir mevkide yer alan, beyazımsı sarı, parlak bir yıldız olan kutup yıldızı, kuzey yarımküredeki herhangi bir noktadan bakıldığında sabit olarak kuzeyi gösterdiği için, kara, deniz ve hava seyrinde çok büyük önem taşır. Kutup yıldızı, Dünya’nın ekseni ile hemen hemen aynı doğrultuda olduğundan, diğer gök cisimlerinin aksine gün boyunca yer değiştirmez ve hep kuzeyi gösterir. Rabbimiz yıldızların yön buldurma özelliğine “O, karanın ve denizin karanlıklarından yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilebilen bir topluluk için Biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açıkladık.” (En’am Suresi, 97) ayetiyle dikkat çeker.

Kutup yıldızı sadece kuzey yarıküreden görünür, güney yarıküreden görünmez. Öte yandan, güneyi gösteren parlak bir güney Kutup yıldızı da bulunmamaktadır. Ancak Güney Haçı yıldızı, güney yarıkürede bulunanlara güney yönünü yaklaşık olarak göstermektedir.

Göktaşları Fırlatan Nemesis Yıldızı, Kıyametin Kopmasına Vesile Olacak Gök Cismi Olabilir

ABD’li bilim adamları David Raup ve Jack Sepkoski Jüpiter’in beş katı büyüklüğünde kahverengi dev bir yıldız olan Nemesis adlı yıldızı keşfetmişlerdir. Bu yıldız ışık yaymaz, ama yaydığı ultraviyoleden varlığı anlaşılır. O yüzden yerinin tespit edilebilmesi çok güç hatta imkânsızdır. Bu tür kahverengi cüceler güçsüz, sönük ve küçük yıldızlar olmalarına rağmen çekirdeklerindeki nükleer füzyon patlamaları yüzünden uzaya göktaşı fırlatabilirler. Bu yıldız Güneş Sistemimize oldukça yaklaşmıştır ve adeta Dünya’nın etrafında dolaşmaktadır.

Nemesis’in daha önce fırlattığı göktaşları Dünya’da büyük iklim değişikliklerine ve Dünya’nın buzul çağına girmesine vesile olmuştur. Nemesis’in fırlattığı küçük bir göktaşı bile yeryüzünde milyarlarca canlının yok olmasına sebep olmuştur. Dinozorların neslinin sonunu da bu yıldızın hazırladığı düşünülmektedir. (Doğrusunu Allah bilir)

“Nemesis Dünya’nın Celladıdır”

Sayın Adnan Oktar 14 Eylül 2010 tarihli Harun Yahya TV röportajında bu yıldızın Dünya’nın sonunu nasıl hazırlayabileceğini şöyle anlatmıştır:

ADNAN OKTAR: Nemesis adlı yıldız kuyruklu yıldızları Güneş sistemine çekiyor, dolayısıyla Dünya’ya yaklaştırıyor.

OKTAR BABUNA: Evet Hocam. Nemesis hakkında bilinmeyen bir gerçek de nasıl oluştuğu. Kansas Üniversitesi Fizik Profesörü Adrian Melot, “Böyle bir yıldızın nasıl oluşabileceği konusunda hiçbir fikrimiz yok.” diyor Hocam.

ADNAN OKTAR: “Böyle bir yıldızın nasıl oluşabileceği konusunda hiçbir fikrimiz yok”. Ama birdenbire bununla karşılaştılar bilim adamları. Evet.

OKTAR BABUNA: Siz daha iyi bilirsiniz inşaAllah, bu yörüngesinin değişmesi dolayısıyla da nasıl tedbir alınabileceği bilinmiyor Hocam.

ADNAN OKTAR: Şimdi görünen o ki, Hicri 1545 yani 2120 gibi, Nemesis ani bir yer değişikliği yapacak. Bilim adamları bilimde çok ilerlemiş olmalarına rağmen yani göktaşlarının yörüngelerini tespit etme imkanları olmasına rağmen, Nemesis’in; ani yer değiştirme, kuyruklu yıldızların yörüngesini değiştirme ve içindeki yapı dolayısıyla aniden göktaşı fırlatma gücüne sahip olması nedeniyle Dünya’ya büyük bir göktaşı fırlatacağı anlaşılıyor. Aniden. Ve Dünya’yı vuracağını anlıyoruz ve ikinci bir göktaşı daha fırlatacağını anlıyoruz. Çünkü Kuran’da ikinci bir çarpmadan bahsediliyor. Bu, tek bir göktaşının vurup Dünya’ya delip geçip spin atıp yeniden vurmasıyla da olabilir; ayrıca ikinci bir göktaşı fırlatmasıyla da olabilir. Ama muhtemelen spin atacak yani dönüp bir daha Dünya’ya vuracak ve Dünya’nın dönüş istikametini tersine çevirecek. Ve Güneş böylece batıdan doğacak. Evet. Ve o arada da yoğunlaşan bu göktaşlarının da yağmur gibi Dünya’ya yağacağını anlıyoruz, yapının değişmesinden dolayı. İnşaAllah.

Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın Çıkışını Müjdeyen Yıldız: Lulin

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Vaad edilen Mehdi’nin zuhur mukaddimeleri olan Abbasi Melik Horasan’a vardığı zaman, ŞARK TARAFINDA İKİ DİŞLİ (1) MÜNEVVER (2) BİR BOYNUZ (3) ÇIKAR.” hadisinde ahir zamanda gelmesi beklenen Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış alameti olarak belirttiği ve İmam-ı Rabbani’nin de detaylı olarak tefsir ettiği “iki dişli münevver (aydınlatıcı) bir boynuz çıkar” ifadesi 24 Şubat 2009 yılında Dünya’ya en yakın noktadan geçen Lulin kuyruklu yıldızına işaret etmektedir. Hadisteki ifadelerin hepsinin Lulin kuyruklu yıldızının özellikleriyle birebir uyum içinde olması çok büyük bir mucizedir ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişini bekleyen bütün müminler için de çok büyük bir müjdedir.
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 81. sayı (Mart 2011) 58. sayfada yayınlanmıştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst